Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
yünûnî

Yünûnî

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yünûnî




YÜNÛNÎ

Meşhûr Hanbelî hadîs âlimlerinden, velî İsmi, Muhammed bin Ahmed, künyesi Ebû Abdullah, lakabı, Takıyyüddîn’dir Yünûnî diye bilinir Câfer-i Sâdık’ın soyundandır 1177 (H 572) senesi Receb ayının altısında, Baalbek’in köylerinden olan Yünûn’de doğdu 1260 (H658) senesi Ramazân-ı şerîfin on dokuzunda burada vefât etti Hadîs ilminde hâfız olanYünûnî, zâhid, ârif ve takvâ sâhibi bir âlimdi

Yünûnî, Dımeşk’da yetîm olarak yetişti Annesi, onu önce bir sanata verdi Sonra Kur’ân-ı kerîmi ezberledi Ebû Tâhir Huşûî, Ebû Temâm Kalânisî, Hanbel el-Mükebbir, Ebû Yemen Kendî, hadîs hâfızı Abdülganî ve daha başka âlimlerden hadîs-i şerîf dinledi Büyük âlim Muvaffakuddîn’in yanında fıkıh ilmini öğrendi Arabî ilimleri, Ebû Yemen Kendî’den aldı Kendisine has olan hatta (yazıda) çok yükseldi Abdülkâdir-i Geylânî’nin (ksirruh) talebesi Şeyh Abdullah Betâîhî’den tasavvuf hırkasını giydi Hakkında Şam’ın arslanı denilen, yüksek hâller ve kerâmetler sâhibi, herkesin kendisinden pekçok faydalandığı Şeyh Abdullah Yünû- nî’nin hizmetinde bulundu Şeyh Abdullah Yünûnî’yi över, onu önde tutar, fetvâlarda ona uyardı Hadîs ilminde pek yükseldi Sahîh-i Müslim ile Humeydî’nin yazdığı El-Cem’ Beyn-es-Sahîhayn gibi büyük kitapları çok sağlam bir şekilde ezberledi Oğlu Kutbüddîn Mûsâ şöyle der: Babam, El-Cem’ Beyn-es-Sahîhayn’ı ve İmâm-ı Ahmed bin Hanbel’in Müsned'inin çoğunu ezberledi En’am sûresini bir günde, Sahîh-i Müslim’i dört ayda, meşhûr edebî bir eser olan Makâmât-ı Harîrî’den üç makâmı günün bir kısmında ezberledi

Büyük hadîs âlimlerinden Ömer bin Hâcib ondan uzun olarak bahsedip, şöyle dedi: “Yünûnî, fıkıh ve hadîs ilmi ile o kadar meşgûl oldu ki, neticede büyük bir fakîh ve hâfız (hadîs âlimi) oldu Yünûnî, güzel ahlâk sâhibi olup, insanlara çok faydalı olur, kimseye sıkıntı vermezdi El-Cem’ Beyn-es-Sahîhayn adlı eseri ezberlemişti Bana, Sahîh-i Müslim’i ezberlediğini söylemişti Onu dört ayda ezberinden tekrar ederdi O, Ahmed bin Hanbel’in Müsned’inin çoğunu ezberinden tekrar ederdi Bir oturuşunda yetmiş hadîs-i şerîf ezberlerdi

Yünûnî, yaşının ilerlemiş ve ilimde pek yükselmiş olmasına rağmen, hadîs-i şerîf dinlemeyi, okumayı çok severdi Baalbek halkı, Yünûnî’nin Kazvînî, Behâüddîn Makdisî, İbn-i Revâha, Hamevî ve başka büyük âlimlerin huzûrunda hadîs-i şerîf okumasını dinlerlerdi

Yünûnî yüksek hâller ve kerâmetler sâhibiydi İbâdet ve muayyen vakitlerde okuduğu duâlara muntazam devam ederdi Kerâmetlerini açıkça göstermezdi Hâl sahiplerinden olan Şeyh Osman onun hakkında Yünûnî sekiz sene kutub oldu” demiştir

Yünûnî’nin, sultanlar katında yüksek bir yeri vardı Ona çok hürmet gösterirlerdi Hattâ bir defâsında, Dımeşk kalesinde Buhârî dinliyordu Orada Sultan Eşref de vardı Yünûnî abdest almak için kalktı Bunun üzerine sultan da kalktı ve Yünûnî’ye kurulanması için veya ayağını basması için bir havlu takdîm etti Yünûnî’nin, havlunun temizliğinden endişe etmemesi için, temizliği husûsunda yemin etti

Büyük hadîs âlimi Zehebî şöyle dedi: “Bir defâ Melik Eşref Baalbek’e gelmişti Önce Yünûnî’nin evine geldi Kapıyı çaldı İçeriden kimsin? denilince, ismi ile kendisinin geldiğini söyledi

Melik Kâmil, kardeşi Eşref’in yanına gelmişti Eşref, kardeşi Kâmil’e, Şeyh Yünûnî’nin güzel hâllerinden bahsetti Bunun üzerine Sultan Kâmil, Yünûnî’yi görmek istedi Yünûnî’nin gelmesi için Baalbek’e haber gönderdi Yünûnî, Dımeşk’a gelince, Sultan Kâmil onunla görüştü İlmî mevzûlarda konuştular Sultan Kâmil ile Yünûnî arasında Sahîh-i Müslim’deki bir ibâre üzerinde ihtilâf meydana gelmişti Sultan Kâmil, Yünûnî’ye; “Ben Sahîh-i Müslim'i muhtasar hâle getirdim Üzerinde çalışma yaptım Fakat senin dediğin gibi bir ibâre yok” dedi Yünûnî, Sultan Kâmil’in söylediğinden başka diyordu Nihâyet, Sultan Kâmil, birisini gönderip kendi yaptığı beş cildlik Sahîh-i Müslim muhtasarını getirtti Sultan Kâmil cildlerden birisini, Eşref birisini, orada bulunan birisi diğer cildi, Yünûnî de cildlerden birisini aldı Onlar, o ibâreyi arıyorlardı Yünûnî, eline cildi alıp, ilk açışında aradıkları hadîs-i şerîfin ibâresini buldu O hadîs-i şerîfin ibâresi, kendi dediği gibiydi Sultan Kâmil, Yünûnî’nin çabucak bulmasına çok hayret etti Görüşmeleri bitince, Sultan Kâmil, Yünûnî’yi Mısır tarafına almak istedi Eşref, Sultan Kâmil’e; “Yünûnî, Baalbek’i hiçbir yere tercih etmez” dedi Sonra Sultan Kâmil, ona sayısız hediyeler gönderdi

Yünûnî’nin oğlu Kutbüddîn Mûsâ anlattı: “Babam emîrlerden ve vezîrlerden sâdece yenilecek hediye kabûl ederdi Kendisine gönderilen bu hediyelerden bir kısmını tekrar onlara gönderir, onlar da teberrük ve şifâ niyetiyle alır, kabûl ederlerdi

Yünûnî fakirdi ve malı yoktu Bununla berâber Câfer-i Sâdık’ın soyundan olduğu için sadaka kabûl etmezdi Çünkü Ehl-i beyt sadaka almaz

Şeyh Abdullah’ın bir kızı vardı Hanımına, kızını Yünûnî’ye vereceğini söyledi Hanımı, Yünûnî’nin fakir olduğunu, kızının ise, mesûd ve bolluk içerisinde yaşamasını istediğini, bu sebeple Yünûnî’ye vermek istemediğini söyledi Bunun üzerine Şeyh Abdullah hanımına; “Ben Yünûnî ile kızımı öyle bir evde görüyorum ki, o evde bolluk ve bereket olacak, sultanlar Yünûnî’nin ziyâretine gidip gelecektir” dedi Şeyh Abdullah’ın dediği, Allahü teâlânın izniyle aynen çıktı ve kızını Yünûnî ile evlendirdi

Sultanlar ve oğulları, İbn-i Salâh, İbn-i Abdüsselâm, İbn-i Hâcib, Hasrî gibi meşhûr âlimler, İbn-i Cevzî ve daha başka tanınmış kâdılar kendisine pekçok hürmet gösterirlerdi İnsanlar, Yünûnî’nin ilminden ve güzel ahlâkından çok istifâde etmişler, onun yaşayışını ve gidişâtını kendilerine nümûne edinmişlerdir Yünûnî, heybetli, güzel sûretli ve vekar sâhibi, mübârek bir zâttı Hocası Şeyh Abdullah’a çok bağlıydı Onun gibi, sünnet-i seniyyeye uymakta çok titizdi

Yünûnî’den; iki oğlu, Ebû Hüseyin Hâfız ve Kutub el-Müverrik’ten başka, Ebû Abdullah bin Ebû Feth, İbrâhim bin Hâtem, Muhammed bin Muhib, Ebû Abdullah bin Zerrâd, İbrâhim bin Kureşî el-Ba’lî ve diğerleri hadîs-i şerîf rivâyet etmişlerdir Yünûnî vefât edince, hocası Şeyh Abdullah’ın yanına defnedildi Mîrâcla ilgili bir kitabı vardır

BİR MEKTUP GELDİ

Yünûnî, hocası Şeyh Abdullah ile ilgili şöyle anlatır: “Bir defâ Harran’a gitmek üzere niyetlenmiştim Çünkü, Harran'da ferâiz ilmini (Mîrâs taksîmi) çok iyi bilen bir âlimin olduğunu duymuştum Yolculuğa çıkacağım gecenin sabahında, Şeyh Abdullah Yünûnî'den bir mektup geldi Bana, Kudüs-i şerîfe gitmemi emrediyordu Bunu okuyunca, bende bir hoşnudsuzluk hâsıl oldu Bunun üzerine Kur’ân-ı kerîmi açtım Bir de ne göreyim Yâsîn-i şerîfin yirmi birinci âyet-i kerîmesi çıktı: Burada meâlen şöyle buyuruluyordu: “Sizden bir ücret istemeyen kimselere uyun ki, onlar hidâyet üzeredirler” Benim durumum ile, Kur’ân-ı kerîmi açınca karşılaştığım âyet-i kerîme arasında güzel bir muvâfakat, uyum olmuştu Bunun üzerine Kudüs-i şerîfe doğru yola çıktım Oraya varınca da, hayretimi gerektiren bir hâdise ile karşılaştım Harran’a, ferâiz ilmi öğrenmek için yanına gitmek istediğim zât, Kudüs’te idi Burada ondan ferâiz ilmini iyice öğrendiğim kanâati hâsıl oluncaya kadar, bu ilmi okudum

1) Mu’cem-ül-Müellifîn; c8, s282
2) El-Bidâye ven-Nihâye; c12, s227, 229
3) El-A’lâm; c5, s322
4) Şezerât-üz-Zeheb; c5, s294
5) Zeyl-i Tabakât-ı Hanâbile; c2, s269
6) Tezkiret-ül-Huffâz; c4, s1439
7) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c9, s149

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.