İbadet Edersek Ne Olur? İbadet Etmezsek Ne Olur

İbadet Edersek Ne Olur? İbadet Etmezsek Ne Olur?


“Yoksa kötülükleri işleyenler, hayatlarında ve ölümlerinde kendilerini, iman edip salih amel işleyen kimselerle bir tutacağımızı mı sandılar? Ne kötü hüküm veriyorlar” Casiye 21

“Mutlaka onlara, (ahiretteki) en büyük azaptan ayrı olarak, en yakın azabı (dünya azabını) da tattıracağız; umulur ki (imana) dönerler” Secde: 21



Genellikle fıkıh kitapları “İbadet edersek ne olur? ibadet etmezsek ne olur?” sorusunu, “ibadet edersek sevap kazanır ve cennetlik oluruz, ibadet etmezsek günahkar olup, cehennemlik oluruz” şeklinde cevaplandırırlar Onların bu ifadeleri elbetteki yanlış değildir Ancak günümüz insanlarına bu tarz yaklaşım tesir etmiyor

Kuran da şöyle buyrulur: “İnsan çok acelecidir” (ısra: 11), “Fakat siz dünya hayatını tercih ediyorsunuz Halbuki Ahiret daha hayırlı ve daha devamlıdır” (Ala: 16-17), “Hayır! Siz acil olanı (dünya hayatını) seviyorsunuz ve Ahireti bırakıyorsunuz” (Kıyame: 20,21)

Bu ve benzeri ayetlerde de ifade edildiği gibi, insanoğlu hazır lezzetlere mübteladır Aynı zamanda ilerde göreceği ceza ve elemlerden ziyade, anlık elemlerden daha çok korkar Öyleyse insanların bu psikolojik yapısından dolayı, iman ve ibadetin dünyevi lezzetlerinden, küfür ve fıskın dünyevi zarar ve elemlerinden bahsetmemiz, onlara daha çok tesir edecektir Yeri geldikçe uhrevi lezzet ve elemlerden de bahsetmemiz gerekir, ama daha çok dünyevi lezzet ve elemi ön plana çıkarmamız, insanlara tesir açısından daha önemlidir Kuranda iman ve ibadetin dünyevi faide ve lezzetlerinden, küfür ve fıskın dünyevi zarar ve elemlerinden bahseden pek çok ayet vardır