Prof. Dr. Sinsi
|
Kul Olma Şuuru
Kul Olma Şuuru
Hatice EFE
On bir ayın sultanı , Rahmet ayı , Kur'ân ayı , mağfiret ayı Ramazan'a yine kavuştuk şükürler olsun
Ramazan Ayı , İlahi rahmetin coştuğu , dünyalar dolusu küçük- büyük tüm günahlarımızın bağışlandığı , güzel amellere , salih ibadetlere sınırsız lütuf ile çok fazla sevapların verildiği, Yaratıcı Halık-ı Zülcelal ile kulları arasında yakınlaşmanın en fazla olduğu aydır Bizler içinde bulunduğumuz Ramazan Ayını ve bu ayda coşan ilahi rahmeti vesile yapıp kulluk şuurunu zirvelere taşımalıyız , Allah'a hakiki kul olmakla yüceleceğimizi , kıymet kazanacağımızı idrak etmeliyiz
İnsanın şu dünya misafirhanesinde , yaşamakta olduğu fani hayatta en önemli meselesi Rabbini , Halîkını , sahibini , Sanatkarını ve Sultanını tanıyıp , O na itaat ve ibadet ederek kulluk şuuruna varabilmek
Bediüzzaman Hz “insanlar hür oldular ama , yine Abdullah'tırlar / Allah'ın kuludurlar” demektedir Yani herkes Abdullah'tır , Allah'ın kuludur Zengin-fakir , işçi-patron , köylü-kentli , alim-cahil , çöpçü veya bürokrat… Herkim olursak olalım ; ekonomik ve sosyal statümüz ne olursa olsun hepimiz Abdullah'ız / Allah'ın kuluyuz Allah'ın hem kulu , hem mülkü hem de memlüküyüz ( kölesi)
Herkim olursak olalım , şu fani dünya hayatında kulluk imtihanına tabi tutulmuşuz Evet imtihandayız Kul olduğumuzu idrak ederek bizi yaratıp nimetlendiren kainatın Sultanını tanıyıp O na itaat ve ibadet mi edeceğiz ? Yoksa O nu inkar edip , O ndan gafil olup isyanlara mı kapılacağız
İşte bu kulluk imtihanındaki tavrına ve yaşantısına göre insan , Alay-ı İllin ile Esfel-i Safilin arasında kendi yerini belirleyecektir İnsan kulluk şuuruna varıp varamamasına göre ya eşrefi mahlukat , yani yaratılmışların en şereflisi makamına yükselerek kainatın sultanına bir muhatap ve onun yeryüzündeki halifesi olur ; veya hayvanlardan bile daha aşağı bir mertebeye düşer
Kul olma şuuruna varmak insanı yüceltir “ Allah'a hakiki abd / kul olan başkalarına tezellüle ( zillet etmeye / minnet etmeye ) tenezül etmez ” der Bediüzzaman Hazretleri Çünkü kulluk şuuruna ermiş bir insan , kime karşı zillet ve minnet duyacağını iyi bilir Sınırsız kudret sahibi , sınırsız kerem ve ihsan sahibi Rabbine minnet duyar yalnızca Bu nedenle insan Allah'a kul olma şuuruna erdikçe içindeki hürriyet duyguları da parlar Diğer insanlara karşı kendini daha hür hisseder
Allah'a kul olma bilinci ile ilgili olarak sizlerle birkaç anekdotu paylaşmak istiyorum :
Bir gün bir resmi merasimde Osmanlı halkından çalışanlar guruplar halinde geçit yapıyorlarmış Padişah Yavuz Sultan Selim Han , yanındakilere geçen her gurubun kimler olduğunu sorarmış Bir ara kulağında küpe olan insanlar geçmeye başlamış Padişah Sultan Selim Han , bunlar kimdir diye sormuş ; “ Sultanım , bunlar kölelerdir Köleleri diğerlerinden ayıt edebilmek için kulaklarına küpe taktık” demişler Yavuz Sultan Selim , o küpelerden bir tane istemiş , hemen getirmişler Sert bir hareketle küpeyi kulağına saplamış Küpenin demiriyle kulağını delmiş , kulağından kanlar damlarken bağırmış ; “ Şahit olun , bende Allah'ın kölesiyim ! ” demiş
Dünyayı bir hükümdara çok , ama iki hükümdara da az gören Koca Sultan , “Allah'a köle olmayı en yüce saltanat ve en büyük makam olarak görürmüş ”
Hz Musa ( a s ) Tur Dağına giderken birsi yolunu kesmiş ve demiş ki ; “ Ey Musa , içimi kasıp kavuran bir soru var ; lütfen Rabbine sor ki ben Cennetlik miyim , Cehennemlik miyim ?” demiş Hz Musa dönüşünde büyük bir merakla adamı kendisini beklerken bulmuş ve demiş ki : “ Rabbim buyurdu ki ; Söyle o kuluma…” adam birden heyecanlanmış ve “Söyleme ya Musa ! Rabbim bana aynen böyle dedi mi , Rabbim bana söyle o kuluma dedi mi ?” Rabbim bana “ kulum” dedi mi ? diye sormuş Hz Musa (a s ) “ Evet böyle dedi” deyince o zat tekrarlamış : “Öyle ise gerisini söyleme ya Musa ! Mademki Rabbim bana kulum demiş…Beni ister Cennetine ister Cehennemine atsın mühim değil…” Neşe içerisinde sevine sevine çekip gitmiş O kişi cehennemlik imiş Hz Musa ona Cehennemlik olduğunu bildirecekmiş Ancak onun bu tavrı üzerine , Rabbimiz onun artık cennetlik bir kul olduğunu bildirmiş… “ Madem ki benim kulluğumu böylesine başına taç etti ve şeref bildi , öyle ise o artık Cennetlik bir kulumdur” buyurulmuş
Bediüzzaman Hazretleri , insan için en yüksek , en yüce makamın “Rıza makamı” olduğunu söyler Yani Cenab-ı Hakkın rızasına nail olmak Cenab-ı Hakkın rızasına talip olan bir kulun en büyük arzusu , yaptığı kullukdan Allah'ın memnun ve razı olmasıdır Huzuru İlahi ye çıktığı zaman Rabbinin kendisine “Ey kulum senden razı oldum” demesidir en büyük muradı
Onun için amelimizde , tavır ve davranışlarımızda , söz ve fiillerimizde asıl maksadımız Allah'ın rızasını kazanabilmek olmalıdır Bu mübarek Ramazan Ayı hürmetine Rabbim bizlere razı olacağı bir hayat yaşamak ve onun rızasını kazanabileceğimiz güzel fiiller işlemek nasip etsin 
|