İnsan Olduğunun Bilincinde Olan İnsanın Görevi

İnsan Olduğunun Bilincinde Olan İnsanın Görevi


Demek ki, görevimiz: “Yeryüzünde Allah'ın zikrini yapıp, Allah'ın ilmini yayıp, Allah'ın hakikatlerini anlatıp, eşya ve hadiseyi, ortamı meşrulaştırmak” İnsan olduğunun bilincinde olan insanın, görevi bu Bunu yapmak

Bunu yapan insan kendisini acil bir duruma, misal bir deprem alanına, bir felaket alanına, bir savaş alanına kavuşmuş bir doktor gibi hisseder Yaralı, feryad eden insanların arasında hisseder kendini Orada, bu kâfir, bu müslüman, bu kürt, bu ecnebi diye bakmaz İnsan olarak, hepsine, yetişebildiklerine tedavi uygulamaya çalışır Onları kurtarmaya çalışır Yanında ne kadar ilacı varsa onlara vermeye çalışır

Allah için biraz kendini tanıyabilen, kendini bilebilen insan bu kâinatta böyle bir doktor gibidir İnsan kendi oksijenini bir dinamo gibi, kendi üretmek zorunda Müslümanların bunu yapması lazım artık Bir müslüman bulunduğu ortamda, sûni teneffüs yoluyla, o havayı kendi sağlamalı Misal bir rüzgârgülü gibi, bir deklanşör gibi, elektriğini, suyunu, havasını kendisi üretmeye çalışmalı O zaman kendi de rahat eder ve kendisiyle birlikte olan insanlar da manen rahat eder

Biz, biraz kolay olanı tercih etmek istiyoruz Kısa, kese, kolay olan yol neyse, onu tercih etmek istiyoruz Bu da sonradan düşününce bizi rahatsız ediyor Yani niye ben bu kadar kolaya kaçıyorum? Veya kendimi bu insanlardan niye farklı görüyorum? Yani bu insana da belki anlatılsa, konuşulsa, elinden tutulsa bu da böyle olmayacak O da belki çok farklı olacak Senin hissettiğin ağırlığı o da hissedecek o zaman Şimdi o ağırlıktan sarhoş olmuş, bayılmış, anlamıyor

HÂCE-İ HÂCEGÂN