Prof. Dr. Sinsi
|
Allah'in Rahmet Kapisina Tesvik
Ciddi olarak ALLAH’a isyan etmekten kaçın O’nun rahmet kapısına devam et Bütün gücünü ve kuvvetini ALLAH için harca Taatında sarfet Yalvar, ihtiyaçlarını O’na arz et Başını önüne eğ, kork, Hak’kın gayrına nazar etme Hevaya koşma, yaptığın işlere karşılık bekleme Ne dünyayı iste Ne de ahiretin güzelliklerini taleb et Hiçbir şeyden Hak taleb etme, kendini bir kul gör Şunu iyi bil ki; kul ve elindeki bütün mal mülk efendisinindir, hiçbirine karşı hak iddiasında bulunamazsın
Edepli ol  Hak katında her şey ölçülüdür Ne geç olacak erken olur, ne de erken gelecek sonraya kalır Zamanı gelince nasibin gelir İstesen de istemesen de hakkını alırsın  
Senin için gelmesi mukadder olan şeylere hırs göstermen yersizdir Senin için olmayan, başkasının hakkı olan şeylere, hasret çekmen yakışıksızdır
Halen kimseye mal olmayan şeyler iki kısımdır: Birincisi senin olması ihtimalidir Eğer böyle ise o şeye neden hasret çekip üzüntü duyarsın Bugün olmasa dahi, yarın o senindir Nasıl olsa bir gün ona kavuşursun İkincisine gelince, senin olmayacak şeylerdir Bu durum ciddi ise, yine üzüntün ve çektiğin yorgunluk boştur Nasıl olsa sana gelmez Onun ardından koşman sana ne fayda sağlar Sana, ancak boş yere zahmet çekmek kalır
ALLAH yolunda, ne gibi bir terbiye tavrı takınmak gerekse onları bulmağa çalış Bulunduğun halde ALLAH’a kulluk et Hazır vaktini O’nun yoluna harca Başını ondan başkası için eğme Gözlerini O’ndan gayrı şeye atma ALLAH-ü Taâla şöyle buyurdu:
- “Gözlerini, dünya adamlarına verdiğimiz nimetlere uzatma Onlar geçici şeylerdir Dünya süsüdür Biz onları tecrübe ediyoruz Rabbın sana verdiği, hem devamlı, hem de sonsuzdur “
Bu Âyet-i Kerime’nin hükmüne göre, Hak’tan gayrı şeylere bakman yasaktır Ne olursa olsun, dünya için sana yetecek kadar rızık verilmiştir Asıl vazifen ahiret için azık hazırlamaktır, ona çalış Bilemezsin, belki dünyalık işlerin bol olsa imanın elden gider, helak olursun  
Mesela: Her şeyi iyi ölçülere vurmayı bilerek dünya nimetlerinden sayılan güzel bir kadın alırsın ( Bu mutlaka lazımdır) Buna ihtiyacın vardır Bu ihtiyacın giderilmesi bir çok güç şartlara bağlıdır Bu güçlükler elindeki şaşmaz kıstasa göre olursa, kolay olur Evvela biraz tuhaf görünürse de, sonra kirden temiz, saf, güzel bir mükafat olur Bu sayede kendini kötü yoldan, kinden, öfkeden, onun bunun namusuna bakmaktan kurtarmış olursun
Yine elindeki sağlam ölçülerle yürüdüğün takdirde, çoluk çocuk yükleri sana hafif gelir Elbetteki bu hafiflik, ALLAH yolunda olduğun müddet devam eder ALLAH-ü Taâla yolunda olan kullarını haber verirken, ev halkını islah ettiğini de haber vererek:
- “Biz, ona zevcini yarar hale getirdik ”
Yine bir kulunun ağzından şöyle hikaye eder:
-
Bir babanın çocuğuna duasını da şöyle haber verir:
-
Bu ayetler birer duadır Bu duaları okuman lazım Çocukların ve gelecek zürriyetin için böyle dua et!
Muhakkak ki, ilahi saltanat hükmünü sürer Senin dua etmen veya etmemen, onda bir şey arttırmaz veya eksiltmez; ama senin için çok önemi vardır Yapacağın bir dua ile, zararlı şey zararsız şey haline gelebilir, az şeyle çok iş görebilirsin İşte bu sebepten her zaman dua et ve ALLAH’a her zaman yalvar
Bu dua işi, yalnız aile hayatını korumakla değil, dünyada bütün nimetlerde aynıdır Elbette ki, hak ölçülere bağlı olarak, tabii ihtiyaçların hepsini tatmin edeceksin Yemeklerini muntazaman yiyecek ve giyeceğini zamanın ihtiyacına göre temine çalışacaksın Bunları yaparken ilahî emri takip ettiğin için maddi ve manevi mükafât alırsın Kıldığın namaz, tuttuğun oruç, yaptığın haç gibi faydalı ibadetlerden daima iyilik bulursun
İhtiyacından artan şeyleri, ayrıca sarfedersen daha faydalı olur Bunları sarfederken evvela fakir, ihtiyaçlı dostlarını, yakın komşularını ve diğer fakir din kardeşlerini gözetmelisin Bunlara verirken elindeki malını ona göre hesaplarsın Herkese halince verirsin, kendi ihtiyacını da göz önünde tutarsın Her:
- “ Muhtaçtır ”
Denilene bol keseden verme Haber, görme gibi değildir Gör, tahkik et, ondan sonra ver
Hr işlerinde olduğu gibi, bu işlerde de manevi yolu elden bırakma Şüpheli şeylere karışma Daima açık kalpli ve doğru ol
Sabırlı ol,sabırlı  ALLAH’ın rızasını gözet, rızasını  
Kalbini muhafaza et, kalbini  Huzur içinde yaşa,huzur içinde  Şahsiyetini elde tut, elde  Sessiz olmaya çalış, sessiz  Daima yerinde konuşmaya alış, uygunsuz şeylerden çekin Kurtuluş yollarını ara  Uçurumlardan sakın Ruhî ve derunî kuvvetler önünde başını eğ; kalb alemine dal  Utan  Utan  ALLAH  ALLAH  ALLAH  Sonra yine ALLAH  Taa, iş sonuna varıncaya kadar böyle  
O zaman ölmeden evvel ölürsün, o devreye kadar çektiğin elemler sona erer Îlahi rahmet, fazilet denizine girersin Orada temiz olunca çıkarılırsın Çıkınca, çeşitli nurlar gönlüne dolar Bilinmeyen sırlara sahip olursun Hiç kimsenin bilemiyeceği sırları öğrenir, garip diyarlar görürsün
Daha sonraları, rahmet kapıları önünde perde perde açılır Sen orada, aldığın ilhamlarla açık açık konuşmağa başlarsın Benliğin ölmüştür Bu durumda ilahi varlık seni tamamen kapamıştır
Bu halde, sana verilen artık alınmaz
Yokluğu olmayan bir zenginliğe erişirsin Kuvvetini kimse yenemez Yüksekliğine kimse erişemez
Eriştiğin bu makam, Hz Yusuf makamıdır Ona söylenen şu hitap sana da söylenir:
-
Hz Yusuf’a gelen bu hitap, zahirde Mısır sultanının ağzından çıkmıştır Aslında o sultan, Hak lisanına bir perde sayılırdı Esas söz; ALLAH’ındı  O, zahirde bir padişah sayılır, ama onun temsil ettiği makam, nefis, marifet, ilim, yakınlık, hususiyet yüksek derecede idi Arif olanlar bu hali daha iyi anlarlar
Dünyalık nimetlerin çoğalmasına ne hacet var Elinde az da olsa seni geçindirecek kadar dünyalığın mevcuttur Bu arada sana gereken en önemli iş kanaat sahibi olmaktır
Haline razı ol, fazlasını isteme, gelirse al Her şeyi Hak’tan bil Helalinden almağa gayret et Yolun böyle olsun Bütün gayretini Hak yolunda sarf et Her istediğin ve her arzun ALLAH yolunda devam etsin Ancak bu şekilde hareket edersen doğruyu bulman mümkündür İyiliğe bu yoldan varılır Gerek dünya gerekse ahiret güzelliklerini, ALLAH rızasını kazandıktan sonra bulabilirsin Bir Âyet-i Kerime de mealen şöyle buyurulur:
- “Onların yaptıklarına mükafat olarak, öbür alemde verilecek nimetlere kimsenin aklı ermez O göz kamaştırıcı nimetleri hiçbir nefis bilemez ”
Beş vakit namazı, vaktinde eda etmekten daha güzel bir şey olamaz Günahları bırakıp, Hak yoluna girmekten daha hayırlı bir şey tasavvur edilemez Bizim anlattıklarımızdan daha yararlı bir söz söylenemez ALLAH, bunları yapmayı bizlere nasip etsin Cümlemizi, sevdiği yolda muvaffak buyursun
Abdulkadir Geylani
|