08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İslam, Huzur Dolu Bir Hayatın Adıdır
İslam, huzur dolu bir hayatın adıdır
İslam; Allah ve Resulünün razı olduğu, insanların sulh ve sükûn içinde yaşadıkları, huzur dolu bir hayatın adıdır Bu yüzden İslam sevgi ve barış dinidir
İslam; İtaat etmek, boyun eğmek, teslim olmak demektir Barış, güven ve huzur demektir Mutluluk ve esenlik demektir Nitekim Kur’an-ı Kerimde Allah “Ey iman edenler, hep birden barışa girin Sakın şeytanın peşinden gitmeyin Çünkü o apaçık düşmanınızdır” (Bakara suresi-208) Bu ayeti kerimeden de anlaşılacağı üzere İslam’ın hedefi hem bireyin hem de toplumun huzuru ve mutluluğudur
Daha geniş anlamıyla İslam; Allah ve Rasülünün razı olduğu, insanların sulh ve sükun içinde yaşadıkları, huzur dolu bir hayatın adıdır Bu yüzden İslam sevgi ve barış dinidir
Sevgi insanı bir şeye veya bir kimseye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygudur
Barış; uyum karşılıklı anlayış ve hoşgörü ile oluşturulan ortam anlamına gelir Bütün insanların kardeşçe bir uyum içinde olması gerçeği ilk defa peygamber döneminde tam manası ile anlaşılabilmiş ve gerçekleştirilebilmiştir Bu anlayışa göre insanlar hem kendi aralarında ve hem de tabiatla uyum içinde yaşamalıdırlar Barış sadece saldırmamak veya şiddet kullanmamak değildir Aynı zamanda korku duymamak, güven içinde olmak demektir Peygamber Efendimizin ifadesiyle “Başkalarının kendinden güven duymadığı kimse olgun mümin değildir ”
Bir kadın gösterilmişti O’na Denmişti ki bu kadın her gün oruçludur ve her akşam da sabahlara kadar namaz kılar Ne var ki bir tek kusuru vardır O da komşuları kendinden emin (güven içinde) değildir Peygamber efendimiz dedi ki: “O kadında hayır yoktur ve o kadın cehennemliktir ”
Evet, İslam sevmeyi emreder, bunu bir hayat tarzı haline getirmek ister Yine efendimizin ifadesiyle “İmandan sonra yapılacak en akıllı şeyin insanları sevmek ve insanlar tarafından sevilmek” olduğunu haber verir Şu hadis yine onundur ve çok da meşhurdur “Siz asla iman etmedikçe cennete giremezsiniz Birbirinizi sevmedikçe de İman etmiş olamazsınız ”
Mekke’de kendisine bir yandan vahiy geliyor, diğer yandan gelen vahiylerle yeni bir hayat şekilleniyordu Güçsüzün, yoksulun, fakirin, dul ve yetimlerin mazlumların korunduğu ve kollandığı bir hayat inşa ediliyor, insanlara yeni ufuklar gösteriliyordu İnşa edilen bu yeni hayatta komşusu aç yatarken tok olarak sabahlayan olgun mümin sayılmıyordu Hizmetçinin efendisiyle aynı sofraya oturduğu, çalıştırılana hak ettiğinin alın teri kurumadan ve eksiksiz verildiği yeni bir anlayış hayatı şekillendiriyordu Bu devre, insanlar “asrı saadet” diyorlar İnsanlık aleminin eşini bir daha yaşamadığı bir saadet asrı Mülkiyetin, haysiyetin ırz ve namusun korunduğu tek ve toplu köleliğin kaldırıldığı, hazinenin kilitsiz ve nöbetçisiz korunduğu, soy ve ırk üstünlüğünün olmadığı bütün din mensuplarının aynı şehirde ve beraberce güven içinde yaşadığı bir toplum meydana gelmişti
İnsanlık alemi Onu yeniden ve doğru bir şekilde anladığı gün dünyada barış ve huzurun reçetesini elde etmiş olacaktır
|
|
|