08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İnsan Mizacındaki Problemli Huylar - 5
Menfaatçi insanlar
Allah, insanın "bencil" olarak yaratıldığını söylüyor Bencillik ise kişinin kendini çok sevmesi, kendisine çok değer vermesi ve her şeyin kendisi için olmasını istemesi durumudur İşte böyle bir halin devami insanda yoğun bir menfaatçılık duygusunu yeşertecektir
Menfaatçi insanlar temelde kendisine ve kendi çıkarlarına aşık insanlardır Her durumun ve sonucun kendi lehlerine sonuçlanmasını isterler Attığı her adımda her kararda içine dahil olduğu her işte birinci derecede kendisini ve oradan elde edeceği menfaati düşünür Yakın çevresiyle olan tüm insani ilişkilerinde de, sürekli kişisel menfaatini düşünür Sonuçta bir çıkarı olmayan durumlara karşı çok istekli davranmazlar
Maddiyata, maddi değerlere ve rahatına oldukça düşkün insanlardır Çoğu kez paranın önemli bir güç olduğunu söylerler Paraya ve onun satın aldıklarına karşı bitmez tükenmez bir istekleri vardır İçinde bulunduğu durumda menfaati çoksa bu onu oldukça mutlu edecektir Her zaman almayı severler Vermeyi, paylaşmayı asla sevmezler Yemeye içmeye ve giyinmeye oldukça düşkün insanlardır Aza kanaat etmeyi pek sevmezler Sürekli insanın kendisini ve menfaatlerini düşünmesinin "çok insanca" olduğunu söyleyerek, içinde bulunduğu durumu meşrulaştırmak isterler Çalıştığı bir ortamda sürekli maaşının ve konumunun yükselmesi için mücadele ederler
Kimsenin kendi önüne geçmesini istemezler Menfaatçi insanlar çoğunlukla içten pazarlıklı insanlardır Onlarla oturup konuştuğunuzda onların hemen menfaatçi insanlar olduklarını anlayamazsınız Ancak onlarla ortak bir çalışma yaparsanız, gerçek yüzlerini fark edebilirsiniz Bakışlarında sürekli bir donukluk, ileriye dönük hesapların kurnazlıkları gizlidir
Bir de menfaatçi insanlar kendisinde olan maddi değerleri, gayri menkulleri fırsat buldukça anlatmayı, onlarla öğünmeyi, kişiliğinin derin eksikliklerini kapatmada bir araç olarak kullanırlar Nefsi yönden oldukça yaralı ve şişik bir nefse sahiptirler Menfaatçi insanların büyük bir çoğunluğu, zamanında yokluk çekmiş ama sonradan varlık görmüş insanlardan oluşur Geçmişte temel zaruri ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlanan tipler daha sonra kendisini farkında olmadan menfaatçi olarak yetiştirmişlerdir Bu ciddi hastalıktan kurtulmak için nefsilikten kalbiliğe geçmek gerekir Yani bolca ve sürekli infak "kendi menfaatlerini" başkalarıyla paylaşması gerekir
Kuruntulu insanlar
Kuruntu: zihinde kurulan asılsız kötü düşünceler, senaryolar ve evhamlardır Olma imkanı bulunmayan bir şeyi olacak gibi düşünmedir İşte kuruntulu insanların özet hali budur
Bu tür insanlar asla rahat olamazlar, sürekli beyinlerini kemiren olumsuz düşüncelerle mücadele ederler Zihinlerinde oluşan küçücük olumsuz bir düşünceyi büyüterek, büyük senaryolar haline getirirler Hadiselerin ve sözlerin altında sürekli olumsuz bir şekilde bit yeniği ararlar Bardağın her zaman boş tarafını görürler Çok kötümser ve panik atak insanlardır Sürekli tedirgin halde yaşarlar Şüpheci ve vesveseli insanlardır Aşırı tedbirci ve kuralcı insanlardır Hiç bir zaman rahat ve huzurlu olmazlar Hep bir şeyler olacakmış gibi zannederler
Onlarda "zanlar" birinci derecede önemli özelliklerdir Çünkü zihinlerindeki bu kuruntuları doğru bilgiyle besleyemedikleri için, ancak zanlara başvururlar
Sabırsız ve telaşlı insanlardır Kuruntuları olmayan rahat ve huzurlu insanları sevmez onlara adeta ahmak gözüyle bakarlar Kendisi gibi şüpheci ve kuruntulu olmayan insanları bir türlü anlayamazlar Kuruntulu insanlar söylenen her sözden ayrı bir mana çıkartırlar Her zaman insanlara şüpheci bir gözle bakarlar Kuruntulu insanlar temelde zeki olmalarına rağmen, kendileriyle ilgili bu halin bir türlü üstesinden gelemezler Kuruntulu insanlar genelde düşünmeyi seven insanlardır Yalnız onların problemi hadiselere hep olumsuz cepheden bakmalarından ileri gelir
Konuşmalarında çoğunlukla yargılayıcı ve sert üslupları vardır İnsan ilişkilerinde başarılı değillerdir Kendilerini geliştirmeye dönük olmayan, adeta sürekli yerinde sayan insanlardır Zihinlerinde oluşturduğu senaryoların büyük bir kısmının gerçekleşmemiş olmasına rağmen, düşüncelerinde bir değişikliğe gitme ihtiyacı hissetmezler Sabit fikirli ve katı insanlardır Bir başkasının fikrini asla kabul etmezler Her şeye şüphe ile baktıkları için hiçbir zaman ruh sükûneti sağlayamazlar Bu insanlar için en büyük ilaç, Kur'an'ın düşünerek okunmasıdır
Tembel insanlar
Tembellik: bir şeyin yapılması gerekli olduğuna inandığı halde, kişinin yapma isteğinin olmaması ve üşengeçlik halidir Tembel insanların bilinçaltlarında kendisini seven insanlardır Onlar her zaman yapmayı ister ama birtürlü yapamazlar Bu hallerini saklamak içinse, nokta kadar değerleri kocaman göstererek ürettiği mazeretlerinin arkasına saklanırlar Mazeretler onlar için bulunmaz nimetlerdir Yapmaları gereken ödevlerini tam yapacakken mutlaka bir şeyler oluverir Sonunda mecburen yapmak zorunda kalırsa "üşene üşene" yaparlar Onlar için "yatmak" insanoğlunun en temel hakkıdır Dünyada o kadarda çok çalışıp kişinin kendisini helak etmemesi gerektiğine inanırlar
Bilinçaltlarında çalışıp üretmenin kendilerine sonuçta çok bir yararı olmayacağına inananırlar İnsanlığın bu kadar çok ve durmaksızın çalışmasına bir türlü anlam veremezler Bir işyerindeki mesai saatlerinin üçbeş saatten fazla olmamasına gerektiğine inanırlar Tembel insanlar da temelde biraz zeki insanlar oldukları için az çabayla çok verim elde etmeyi isterler İnsanları idare etmeyi ve onlara iş yaptırmayı çok severler Gezmeye ve tatile düşkün insanlardır Uykuyu ve keyfini seven insanlardır Yaptıkları azıcık bir işi olabildiğince büyüterek onun çok önemli olduğunun düşünülmesini isterler Tembel insanların genelde yapacak idealleri pek yoktur Tembelliklerini örtbas etmek içinde sürekli hazır mazeretleri vardır Tembel insanlar adeta ağır çekimde yaşayan insanlardır Çoğu kez heyacansız ve donuk insanlardır
Kinci insanlar
Kin: içten içe duyulan gizli öfke, öç almaya yönelik şiddetli düşmanlıktır Kinci insanların içinde bulundukları halin genel tarifi budur
Kinci insanlar, "yara almayı" hiç sevmeyen insanlardır Almış oldukları yarayıda ne olursa hiç "unutmayan" insanlardır Kendilerine çok düşkün insanlar oldukları için, kendisine değen bir acının karşı tarafa mutlaka ödetilmesi gerektiğine inanırlar Hiç unutmadıkları içinde, intikam duygusu zihinlerinde her zaman taze durur Fırsatını bulurlarsa birazda "abartarak" karşılık verirler
İnsan ilişkileri genelde sorunlu insanlardır Çevresinde çok köklü dostluklar kuramazlar Birazda alıngan insanlar oldukları için önemli olabilir Acı çektirmekten ilginç bir haz alan insanlardır Bir örümcek gibi kurduğu ağına, insanın düşmesini sabırla beklerler Eline fırsat geçtiğinde ise ilk günkü nefretiyle taarruza geçerler Affedicilik yönleri yoktur "Ben bir acı çektiysem oda çekmeli" diye düşünürler ve bunu meşru göstermenin çabası içerisindedirler Temelde insanları pek sevmeyen insanlardır İçlerinde biriktirdikleri kinleriyle yaşadıkları için pek mutlu olamazlar
Abdülhamit Kahraman
|
|
|