Prof. Dr. Sinsi
|
Müslüman Aile Yuvasının Nitelikleri
İslam’ın kurallarını parça parça eden, hoşuna gideni alan ve istemediğini bırakan bir aile yuvası, aşağılık insan örnekleri ve bozuk kişilikler inşa eder Bunlar, ümmetin üstünlük ve liderlik konumuna yükselmesinde faydalı olamazlar
Müslüman aile yuvasının asil niteliklerinden biri de; her anlaşmazlıkta, ne kadar küçük olursa olsun her olayda, işini Allah’a ve Rasulü’ne götürmesidir Aile yuvasındaki herkes, Allah’ın hükmüne razı olur ve teslim olur (Allah ve Rasulü bir işe hüküm verdiği zaman, iman etmiş bir erkeğe ve iman etmiş bir kadına, o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur!) (33/el-Ahzâb/36)
Müslüman aile yuvasının hayatı ve mutluluğu, huzuru ve rahatı Allah’ı zikretmektedir Ebu Musa radıyallahu anh, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu rivayet eder: “İçerisinde Allah’ın zikredildiği ev ile içerisinde Allah’ın zikredilmediği evin misali, ölü ile dirinin misalidir ” Bu hadisi, Müslim rivayet eder İbni Ömer radıyallahu anhuma, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu rivayet eder: “Namazlarınızdan bir kısmını evlerinizde kılın Evlerinizi kabirlere çevirmeyin ” Bu hadisi, Buhari ve Müslim rivayet eder Ebu Hureyre radıyallahu anh, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu rivayet eder: “Evlerinizi kabirlere çevirmeyin Şüphesiz şeytan, içerisinde Bakara Suresi okunan evden kaçar ” Bu hadisi, Müslim rivayet eder Ve Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur: “Evlerinizde namaz kılın! Çünkü farz namazlar hariç, kişinin kıldığı en hayırlı namaz evindekidir ” Bu hadisi Buhari ve Müslim, Zeyd b Sabit radıyallahu anh kanalıyla rivayet eder
Bu hadisler, müslümanların evlerinin ihyasına; kelime-i tevhid ile, tesbihle, tekbirle ve benzeri zikir çeşitleriyle Allah’ı zikrederek onları nurlandırmaya; çokça nafile namaz kılarak onları canlandırmaya işaret eder Evler namazdan ve zikirden uzak olursa, yüksek saraylar dahi olsa ıssız kabirlere ve viranelere döner Allah’ın zikri yapılmayan ve Kur’an okunmayan evler, şeytanların otlağıdır O evlerde oturanların bedenleri diri olsa da kalpleri ölüdür
Müslüman aile yuvasının bir niteliği de, fertlerinin ibadet ve tâatte yardımlaşmasıdır Kocanın zayıf imanını eşi güçlendirir Kadının davranış bozukluğunu, kocası düzeltir Birbirini bütünlerler ve birbirini desteklerler Birbirine öğütte bulunur ve yardım ederler Aişe radıyallahu anha şöyle der: “Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem gecenin bir kısmında namaz kılardı Vitir namazını kılınca, “Kalk ve vitir kıl ey Aişe!” buyururdu ” Bu hadisi, Müslim rivayet eder Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur: “Gecenin bir kısmında kalkıp namaz kılan, karısını uyandıran ve o da namaz kılan, reddederse yüzüne su serpen adama Allah rahmet etsin! Gecenin bir kısmında kalkıp namaz kılan, kocasını uyandıran ve o da namaz kılan, reddederse yüzüne su serpen kadına Allah rahmet etsin! ” Bu hadisi, Ebu Davud rivayet eder Bu iki hadis, erkek ve kadından her birinin diğerini ıslah etmede ve Allah azze ve celle’ye ibadete teşvik etmede rolü olduğuna işaret eder Bu böyledir; çünkü aralarındaki ilişki aslında iman ilişkisidir Bu ilişkide eller, Allah’a itaat için birbirini kavrar Bir el yorulursa, diğeri ona yardım eder
Müslüman aile yuvası, ilim ve amel üzerine kurulur Doğru yola yönlendiren ve cehenneme götüren yolları gösteren; tahâret âdâbını, namaz ahkâmını, izin isteme kurallarını, helal ve haramı açıklayan bir bilgi üzerine kurulur Aile fertleri dinin hükümleri hakkında bilgisiz olmaz Zaman zaman ilim halkalarından şeriat ilmini alırlar Allah Teâlâ şöyle buyurur: (Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi ateşten koruyun!) (66/et-Tahrim/6) Bu ayet, aile fertlerini eğitip öğretmede, onlara iyiliği emredip onları kötülükten sakındırmada asıldır Tefsir alimleri şöyle der: “Ailesini bilgilendirmesi müslümanın üzerinde bir haktır ” Ali radıyallahu anh, şöyle der: “Onlara öğretin ve onları eğitin!” Kurtubi rahimehullah da şöyle der: “Çocuklarımıza ve ailelerimize dini ve hayrı, zorunlu edep kurallarını öğretmemiz gerekir ”
Müslüman aile yuvasının bir niteliği de hayâdır Hayâ ile aile; varlığını, suikast oklarından ve ülkeleri terkedilmiş arazilere çeviren kötülük araçlarından korur Hayâ perdesinin yırtılması; açık-saçık filmlerle ve müziklerle ya da örtünmeyi terk etmekle ve din düşmanlarına benzemekle havasının kirlenmesi takvâ üzere kurulmuş bir aileye yakışmaz! Bütün bunlar, müslüman aile yuvasının benliğini kurt gibi kemirir Kötülük kilitlerini açan maymuncuk gibidir İmar edilmiş yeri harabeye çevirir
Müslüman aile yuvasının bir niteliği de, sırlarının korunmuş ve aile içi anlaşmazlıkların gizlenmiş olmasıdır Aile içinde yaşananlar yayılmaz ve araştırılmaz Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur: “Kıyamet günü Allah katında konum bakımından insanların en kötülerinden biri, karısına yaklaşan ve (karısı) da ona yaklaşan, sonra onun sırrını yayan adamdır ” Bu hadisi Müslim, Ebu Said el-Hudri radıyallahu anh kanalıyla rivayet eder
Müslüman aile, toplumla ilişkisini iman esası üzerine kurar Doğruluk sahibi insanların ziyareti ile nuru artar Mü’min, misk taşıyan insan gibidir Ya sana ondan verir, ya ondan satın alırsın ya da onun yanında güzel bir koku bulursun (Rabbim! Beni, ana-babamı, iman etmiş olarak evime girenleri, iman sahibi erkekleri ve kadınları bağışla! Zalimlerin de ancak helakini artır ) (71/Nûh/28)
Dininden razı olunmayan kimse müslüman aileye sokulmamalıdır Kötülük çıkaranın içeri girmesi kötülüktür Şüpheli insanın eve sokulması, yüreklerin bir parçası olan çocuklar için tehlikedir Evlerde ahlaklar onlarla bozulmuş ve sihir onlarla yayılmıştır Hırsızlık olayları ortaya çıkmıştır Sevinçler, üzüntüye dönmüştür Daha da ötesi onlar, mutlu aile için yıkım unsurlarıdır
Müslüman ailenin ilişkisi, ev işlerinde ve aile içi görevlerde yardımlaşma anlayışını canlandırarak derinleşir ve güçlenir Bu konuda Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem, bizim için en güzel örnektir Aişe radıyallahu anha, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in evinde ne yaptığı sorulunca şöyle cevap verir: “Beşerden bir beşerdi; elbisesini temizler, koyununu sağar, kendi işini görürdü ” Bu hadisi, İmam Ahmed rivayet eder Bir rivayette de şöyle der: “Ailesinin hizmetinde olurdu Namaz vakti gelince namaza çıkardı ” Bu hadisi, Buhari rivayet eder
Bizden birinden dünyada bir dilekte bulunması istense, en büyük isteği ve beklentisi yuvasının her tarafını kapsayan bir mutluluğun gölgesinde yaşamak olur Müslüman aile yuvasında bu mutluluk, görkemli evlerin, lüks eşyaların ve pahalı elbiselerin bulunmasıyla gerçekleşmez! Bu yanlış bir mutluluk anlayışıdır! Mutluluk ancak, karı-kocadan her birinin Allah’dan hakkıyla korkmasıyla, gizli ve aşikar halinde O’nu gözetmesiyle gerçekleşir Eşlerden her birinin evliliğe, evlilik görevlerini samimiyetle ve güzel bir şekilde yerine getirdiklerinde onları Allah’a yaklaştıran bir ibadet gözüyle bakması ile gerçekleşir İşte bu anlayış gölgesinde mutlu bir müslüman aile yuvası kurulur Bu yuva, namaz ve Kur’an ile mamur olur Sevgi ve anlayış onu gölgeler Salih nesiller yetişir ve anne-babanın gözünü aydınlatır Dünyada ve ahirette onlar için hayır kaynağı olur Allah Teâlâ şöyle buyurur: (Erkek veya kadın, kim mü’min olarak salih amel işlerse, onu mutlaka güzel bir hayat ile yaşatırız Ve onların mükafatlarını yapmakta olduklarının en güzeli ile veririz ) (16/en-Nahl/97)
|