Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hizmetin, olmaz, pazarlığı

Hizmetin Pazarlığı Olmaz

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hizmetin Pazarlığı Olmaz






Hizmetin pazarlığı olmaz


Geçen haftaki yazıdan sonra çok sayıda e-mail ve telefon geldi Bunların ekseriyeti teşekkür muhtevalıydı


Meseleyi daha iyi anlamak için soru soran da vardı, sitem eden de Ama hiçbiri yazının muhtevasını yanlış bulmuyordu Gelen soruların bir kısmında hakikaten insanın yüreğini burkan, gözlerini yaşartan derin hissiyat saklıydı Yurtdışında bir okulda çalıştığı için aldığı maaşın da bu kategoriye girip girmediğini soran hasbî arkadaşlarımız oldu


Öncelikle şunu ifade etmek gerekiyor; irşad ve tebliğ vazifesi bugünün Müslümanları için neredeyse farz-ı ayn mesabesinde Bugün din, terörle beraber zikredilir olmuşsa, din adına canlı bombalar patlatılıyor ve böylece İslâm'ın dırahşan çehresi karartılıyorsa din bombaların, cinayetlerin gölgesinde anlatılıyor ve dolayısıyla terörle müşterek mütâlâa ediliyorsa böyle bir dönemde, doğruyu doğru üslupla ve meşru yollarla anlatmak farz-ı ayn gibi olur İnanan insanlar bu meseleyi bir seferberlik ruhu içinde ele almalı ve çatlayıncaya kadar koşmaya azmetmeliler


Hocaefendi, bu devirde irşad ve tebliğ işine girecek insanların en önemli vasfını "adanmışlık" olarak anlatıyor Bilindiği gibi, adak sahibi adağından hiçbir şekilde istifade edemez ve o adaktan bir talepte bulunamaz Dolayısıyla adanmışlık, yapılan iş karşılığında hiçbir beklentiye girmemek, talepte bulunmamak demektir


Günümüz şartları bir insanın hem maişetini kazanacağı bir işte çalışmasına hem de yoğun bir irşad hizmeti içinde bulunmasına çok imkân vermiyor Dolayısıyla imkânı olan ehl-i himmet insanlar, diğerlerini maaş veya bursla destekliyor, onların hayatlarını sürdürebilmeleri ve namerde muhtaç olmamaları için fedakârlıkta bulunuyorlar Bazıları irşad ve tebliğ hizmetlerini kitaplar yazarak yürütüyor ve başka bir gelirleri olmadığı için, bu kitaplardan belli bir miktarda telif ücreti alıyorlar Burada esas olan niyettir Kendisinin ve ailesinin geçimini sağlayacak kadar -başkaları tarafından takdir edilen- bursu, maaşı, telif ücretini almak mazur görülebilir Ancak, bunun hesabını yapmak, türlü pazarlıkların içine girmek ve bu meseleyi başlı başına bir rant vesilesi haline getirmek helal değildir Çünkü hizmetin pazarlığı olmaz Hizmet bir rıza pazarıdır ve gönül ehli insanların işidir


Bu şekilde kendilerine bir maaş ya da burs takdir edilen insanlar, bu maaşları haklarıymış gibi görmemeli, "acaba ben bunu alarak ahiretteki ecrimden mi tüketiyorum!" endişesini sürekli vicdanlarında canlı tutmalıdırlar Hz Ebûbekir Efendimiz, hilafeti döneminde kendisine verilen maaştan cemiyetin en fakiri kadar harcayıp artanı bir küpte biriktirmişti Vefatından sonra da bu küpteki paranın, hazineye iadesini vasiyet etmişti


Bir insan, Allah'ın rızasını dert edinmiş, hayatını ona bağlamışsa, onun dışında başka hiçbir şey düşünmüyorsa, ona "rıza insanı" veya "rıza eri" denebilir Rıza eri, imanın va'd ettiği şeyler karşısında lâkayt kalmamalı, onları dünyalık bir kısım beklentilere, makam, mevki, para gibi cam parçalarına feda etmemelidir Rıza eri, ukbâya gerçekten inanmışsa, kabir hayatına, mahşere, sorgu-suale, sırata, Cennet nimetlerine, Cehennem azabına imanı varsa, akıbetinden endişe etmeli, orayı kaybetmekten ürpermeli ve tir tir titremelidir


Havârîlerdeki tebliğ aşk u iştiyakı böyle bir imandan kaynaklanıyordu; Sahabedeki enginlik de aynı derinlikten nebeân ediyordu Hazreti Bediüzzaman ve onun ilk talebelerindeki şuur, imanın içlerinde tutuşturduğu korun tezahürüydü İman, gönüllerinde öyle bir kora dönüşmüştü ki, hapishaneleri, lüks otel köşelerine tercih ediyor, insanların ebedi saadeti için dünya mahrumiyetlerine seve seve katlanıyorlardı Bu hissiyatı merhum Zübeyr Gündüzalp ağabey ne güzel ifade etmişti: "Biz, iman ve İslâmiyet hizmeti uğrunda zulümlere mâruz kaldığımız vakit, hapishane köşelerinde veya darağaçlarında ölmeyi, istirahat döşeğindeki ölüme tercih ederiz Esaret içinde yaşamaktansa, hizmet-i Kur'âniyemizden dolayı zulmen atıldığımız hapishanede şehid olmayı büyük bir lûtf-u İlâhî biliriz"


Öyleyse geçen hafta dediğimizi tekrar hatırlatmakta fayda var: Zaten belli bir geliri olan insanların hangi ad ve unvanla olursa olsun, panelden, seminerden, sohbetten vesaire saat başı ücret talep etmeleri, bu konuda pazarlık yapmaları, helal değildir Onlara bu imkânı sağlayıp parayla davet edenler de böyle bir uygulamaya çanak tuttukları için aynı mes'uliyeti paylaşır Vesselâm


19 Şubat 2010, Cuma

SÜLEYMAN SARGIN

Alıntı Yaparak Cevapla

Hizmetin Pazarlığı Olmaz

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hizmetin Pazarlığı Olmaz










"Biz, iman ve İslâmiyet hizmeti uğrunda zulümlere mâruz kaldığımız vakit, hapishane köşelerinde veya darağaçlarında ölmeyi, istirahat döşeğindeki ölüme tercih ederiz Esaret içinde yaşamaktansa, hizmet-i Kur'âniyemizden dolayı zulmen atıldığımız hapishanede şehid olmayı büyük bir lûtf-u İlâhî biliriz"






Allah onlardan razı olsun ve onları takip eden bahtiyarlardan eylesin bizleri inş

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.