Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kışı, müslümanlığın, yazı

Müslümanlığın Yazı Kışı Var Mı?

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Müslümanlığın Yazı Kışı Var Mı?




Verdiği sayısız nimetlerle bizleri imtihan eden, lütuf ve kerem sahibi Rabbimize hamd olsun
O’nun Sevgili Resulü’ne, Ehl-i Beyt’ine, Sahabelerine ve onlara hakkıyla tâbi olanlara salât ve selâm…

Merhaba Dostlar;
Yine bir yaz mevsimine girerken, insanın içi burkuluyor Çünkü yaz demek, insanların günahlarla daha çok haşir neşir olması demek

Şu veya bu sebeplerden ötürü insanımızı, helal haram demeden yuvarlandıkları gaflet ortamında görmek, yüreklerimizi parçalıyor…

Zira haram demek, insanın daha bu dünyadayken cehennem ateşini koynunda taşıması demek! Allahu Zülcelal’in aşkına sunulması gereken yüreklerin, Şeytan’ın tasarrufuna verilmesi ne korkunç!

İnsanız, elbette insanız ve günaha düşmemiz kadar tabii bir şey olamaz İnsan bu, hata ve noksansız olmaz Evet, ama “kör parmağım gözüne” misali, bile bile günah ortamlarına girilmesine ne diyeceğiz?

Şöyle bir düşünelim; Gaflete ve günaha en çok düştüğümüz zamanlarımız hangileri? Hangi ortamlarda, daha çok günaha düşüyoruz?

Ortalama bir müslüman, hele namazını da kılıyorsa öyle çok yoğun bir gaflete düşmez Düşse de tövbeyi hatırlar ve Rabbimizin engin merhamet okyanusuna dalıp temizleyebilir kendini

En çok gaflete düştüğümüz ortamlar, daha çok alışageldiğimiz, geleneksel hayat tarzımızın dışına çıkmaya başladığımız alanlarda oluşuyor Mesela, TV karşısında, çoğumuz sanki o programı izlemeye mecburmuşuz gibi kalakalırız

Veya bir iş veya okul gezisinde, yemeğinde, ‘kokteyl’inde çok büyük ödünler, açıklar veririz Taviz üstüne taviz verdiğimizin farkına bile varmayız çoğu defa Oysa kadınlı erkekli ortamlar, yer bitirir tüm hassasiyetlerimizi

Tabii bir de tatil yapalım derken, yaşadığımız savrulmalar var Başka zaman aklımızdan bile geçirmediğimiz şeyleri “herkes böyle yapıyor” diye, nasıl da içimize sindiriyoruz, değil mi?

Çok şükür, bilinçlenen bir kısım halkımız, artık bazı şeylere daha çok dikkat ediyor Fakat hala almamız gereken çok yol var…

Çünkü hala piknikte dinleneceğim diye arabesk dinleyip kendine eziyet edenlerimiz var Kendi mantığı içerisinde, hüzünlü bir kimsenin dinleyebileceği yanık parçaları, bir neşe ve eğlence ortamında dinlemenin garabetinden bahsediyorum! Veya bir parça hava alalım diye, onlarca ailenin neredeyse kucak kucağa doldurduğu park alanları Hani, evinde harem selamlık uygulayan kardeşlerimizi bir de böyle görmek iç burkuyor
Daha kötüleri de var tabi Hem de yine bu dindar kesimden, yani “bizimkiler”den Hele maddi durumumuz da biraz iyiyse, yaz gelince takvayı falan bir kenara atıp “tatil cennetleri”ne (!) koşanlar…

Dergimizi uzun süredir takip edenler, eminim bu yazdıklarımızdan alınmayacaklardır Çünkü bu dostlarımız bilirler ki bizim amacımız “üzüm yemek”, “bağcıyı dövmek” değil

Bizim sözlerimiz, kimseye dokunmak amacında değil Gönüllü kulak verenlere, akort yapmak üzerine İsteyen alır uygular, dileyen de yine kendi bildiğine devam eder

Evet, ne diyorduk? Özellikle büyük şehirde yaşayanlar olarak, tatil artık kesin bir ihtiyaç

Eyvallah, kabul Ama ne olursa olsun, isterse -Allah muhafaza- başımıza taş düşsün, kendimizi günah ateşine nasıl atarız? Günaha düşeceğimizi bile bile, hele de gerçekten mecbur değilsek, açıkça haramların işlendiği ortamlara nasıl gideriz?

Bu arada, yazarlarımızdan Hatice Kübra Ergin hanımefendinin, müslümanca bir tatilin mümkün olup olmadığını irdelediği yazısını okumanızı tavsiye ediyorum Bir hanımefendi hassasiyetiyle, müslüman ailelerin, nasıl bir tatil yapabileceğine dair düşüncelerini paylaşıyor bizimle

Bir müslüman mubah sınırlarının nerede sona erip haram tehlikesinin nerde başladığını bilmek zorunda değil mi? Hatta biraz da takva olmaya çalışıyorsa mubahların bile şüphelilerinden kaçınması gerekmiyor mu?

Mubah diye, yemek yiyoruz ama karnımızı tıka basa doldurmanın mekruh olduğunun da bilincindeyiz Aynı şekilde, tatil yapalım derken, gireceğimiz ortamların, en azından bir müslümana yakışıp yakışmayacağını neden hesaplamıyoruz?

Ayrıca, konu tatil olunca israfa düşmek, lükse kaçmak haramlıktan çıkıyor mu? Başka zaman tiksinerek baktığımız çıplaklık, konu tatil olunca güzelleşiyor mu?

Nedir bu hevailik? Neler oluyor bize? Bu kadar dolduruşa gelmeyelim lütfen!

Bir yıl boyunca; oruçla, namazla, tesbihatla, sadakayla, zekatla, dine hizmetle, güç bela biriktirdiğimiz amelleri, böyle hunharca heba ederek kendimize yazık etmiyor muyuz!

Sadece kendi günahlarımızın değil; ortamdaki diğer insanların işlediği günahların ateşi de bize dokunur İlahi gazap bir yere yağdı mı, mümin-münafık dinler mi hiç!

Sonra şikâyet ederiz halimizden, namazdan lezzet alamıyorum Efendim, nefsim abdest almak istemiyor falan Neden böyle? Düşünüyor muyuz hiç? Çünkü başkaları da işlese oradaki herkesin kalbini, ruhunu zulmet sarıyor Zikirle yumuşayan kalplerimiz, kaskatı kesiliyor da ondan

Hâsılı kelam, hayatı bir bütün olarak müslümanca yaşamalıyız Müslümanlığın yazı kışı var mı?

Kışın neysem, yazın da oyum
Camide de müslümanım, sokağa çıkınca da
Okulda okurken de efendiyim, arkadaşlarımla eğlenirken de
Yalnız başına kalınca da Allah beni görüyor; durakta otobüs beklerken de…

Böyle olmayınca ne mi oluyor dostlar? Ne olacak, bakıyorsunuz tüm Türkiye’yi derinden sarsan bir haber düşüyor yüreğimizin ortasına Müslümanın müslüman akrabalarını katletmesi gibi ucube bir haber!

Onca uzman, olaya neresinden yaklaşacağını şaşırıyor Sosyolojik, ekonomik, siyasi falan feşmekan…

Yahu ne olacak işte; zaten yarı töre yarı müslümanca bir hayatımız vardı, onun da ortadan kaldırıldığı ortamlarda, cinnet geçiriyoruz Hem de şuurlu cinnet; Akıl tutulması O kadar işte

Yüzlerce yıllık şuur kodlarından kopmuş insanların, nasıl bir kişilik sapmasına yuvarlandıklarının farkında mıyız? Bir müslümanı harama girmekten, kan dökmekten koruyan nedir? Allah korkusu…

Peki, bu Allah korkusunu müslümandan sıyırırsanız ne olur? Dünyanın en tehlikeli insanlarını üretirsiniz Çünkü bir müslüman, Allah’tan korkmuyorsa, insanlardan hiç korkmaz Kanun korkusunun, toplumsal baskının sindiremediği nice olay yaşıyoruz Şiddet, fuhuş, kaçakçılık, kalpazanlık, rüşvet vs SOS veriyor Kendimizi hiç kandırmayalım Durumumuz aynen böyle, belki daha da kötü…

Müslüman olmayan bir kimse, kanundan devletten, kınanmaktan daha çok çekinir ama bir müslüman, gayri meşru âleme ayak attığı anda, şeytan onun en iyi dostu olur Hazır ele geçirmişken, asla geri dönemeyeceği maceralara sürükler onu Çünkü o şeytanın düşmanıdır Şeytan da onun

Sonuç olarak, İslam’ı terk edemeyeceğimize göre; hayatımızı müslümanca bir şuurla düzenlememiz gerekiyor Burada herkese birçok görevler düşüyor tabi Her kesimin bu söylediklerimizden bir ders çıkarması gerekiyor Zira hepimiz aynı gemide yol alıyoruz…

Sağlık, güven ve kalp huzuru dolu bir yaz diliyoruz
Selametle kalın dostlar


SÜLEYMAN KARAKAŞ


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.