Gerçekte Büyük Günah Olmadığı Halde |
08-02-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Gerçekte Büyük Günah Olmadığı HaldeGerçekte Büyük Günah Olmadığı Halde Yaptığı Şeyin Büyük Günah Olduğunu "Zanneden Kimse Hakkinda Şöyle bir soru sorulabilir: Bir kimse; masum olduğunu zannettiği bir adamı öldürür, daha sonra kısasen öldürme hakkı olduğu anlaşılır; yabancı bir kadınla zina ettiğini zannederek cinsel ilişkiye girer, ancak kadının kendi hanımı ya da cariyesi olduğu anlaşılır; yetime ait olduğu zannettiği bir malı yer, sonra malın kendisine ait olduğu ortaya çıkar; yalana şahitlik yaptığım zanneder, halbuki şehadeti gerçeğe uygundur; hakim haksız bir hüküm verdiğini zanneder, ama gerçekte hüküm doğrudur; bu ve benzeri durumlarda mefsedet gerçekleşmediği halde fail büyük günah işlemiş olur mu? Buna şu şekilde cevap veririz: Bu kimse hakkında dünyada, Allah'a karşı büyük günah işleme cesaretini gösterdiği için günahkar kimselere uygulanan hükümler uygulanır Yani adalet vasfı sona erer Böylece şehadet ve rivayeti kabul edilmez ve adalet şart koşulan velayetleri sona erer Zira kişinin verdiği haberlerde ve şehadetinde doğruluğuna ve velayetinde emanete riayet ettiğine dair güven oluşması için bu konularda adalet şart koşulmuştur insanın büyük günah olduğunu bildiği bir fiili yapmakla Rabbine karşı gelmeye cüret etmesi onun güvenilirliğini ortadan kaldırır Çünkü kişinin şahitlik ve sair beyanlarında yalan söylemesine, velayetinde kusur etmesine engel olan husus, büyük günah işleme ya da küçük günahlarda ısrar etme suretiyle Allah'a karşı saygısızlık etme korkusudur Bu saygısızlığı bir kere gösteren kişinin, şahitlik ve sair beyanlarında onu yalandan alıkoyduğu, velayetinde hakkı gözetmesini sağladığı varsayılan güvenilirliği ortadan kalkar Ahiretteki cezasına gelince, bu kimseler zina etmiş, haksız yere adam öldürmüş ya da yetim malı yemiş kimselerin çaptırılacağı cezaya çarptırılmazlar Zira ahiret azabı genellikle mefsedetlerin derecelerine göredir Maslahat ve mefsedetlerin dereceleri göz önüne alınmaksızın sadece itaat ve itaatsizliğe göre farklı ceza ya da sevap verilmez Aksi takdirde sadaka olarak bir hurma vermekle büyük miktarda para verme, mümin bir kimsenin büyük günah işlediğine dair gıybetini yapmakla küçük günah işlediğine dair gıybetini yapma, peygamberlere sövmekle velilere sövmenin karşılığı aynı olurdu Ancak şu da açıktır ki bu kimseler Allah'a karşı saygısızlık göstermiş ve O'nun kanunlarını tanımamış olmalarından ötürü küçük günah işleyen kimselerin çarptırılacağı cezaya da çarptırılmazlar Küçük günahla büyük günah işleyenlerin çarptırılacakları cezaların arasında bir cezaya çarptırılırlar Zira büyük günah olduğunu zannettikleri bir fiili yapmışlardır Büyük günahların tespiti konusunda ortaya konulabilecek en isabetli ilke şudur: Bir günah, hakkında nass bulunan büyük günahlardan en küçüğünün hissettirdiği ölçüde onu işleyenin dini hafife aldığını hissettiriyorsa o günah büyüktür Alimler arasında böyle bir ölçü kabul edeni görmedim Küçük Günahlarda Israrın Hükmü Küçük günahlarda ısrar etmek büyük günah işlemek mesabesindedir Peki ısrarın ölçüsü nedir, bir günahı iki kere işlemek ısrar mıdır, yoîüa ısrar etmiş olmak için iki kereden fazla mı yapmak lazım? Büyük günahların en küçüğünü işleyenin dini kaale almamış olma durumuna düşecek kadar küçük günahta ısrar eden kimsenin şahitliği ve yaptığı rivayetler reddedilir Bu noktada işlenen küçük günahların farklı farklı olmaları da sonucu değiştirmez İzzeddin İbn Abdüsselam Çeviren: Süleyman Kaya/ Soner Duman |
|