![]() |
Müşrikleri Ve Zalimleri Terk Etmek |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Müşrikleri Ve Zalimleri Terk EtmekAbdullah DÂİ “Allah ve Rasulü, bir işte hükmettiği zaman, mü’min bir erkek ve mü’min bir kadın için o işte kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur ![]() ![]() Böyle buyurdu yegâne Rabbimiz ve İlâhımız Allah Azze ve Celle! ![]() ![]() Aziz İslâm milleti’ nin Müctehîd İmamlarından İman el-Hasen(rh ![]() ![]() “(Ayette geçen ) el-Hiyret: Seçim ve tercih demektir ![]() ![]() ![]() ![]() Muvahhid mü’min müslüman şahsiyetler, Allah ve Rasulü (sav)’in emrine “işittik ve itaat ettik” (4) teslimiyetiyle tabi olur, ona karşı gelmedikleri gibi, Allah ve Rasulünün hükmüne ise onu itirazsız kabul ederler… Onlar, katıksız imanlarının gereği olarak tercih haklarının olmadıklarını bilir ve inanırlar… Onların vazifesi, Allah’ın ve Rasulullah (sav)’in hükmüne iman ederek, tabi olmaktır… Âlemlerin Rabbi Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Ey iman edenler, Allah’dan sakının ve sadıklarla beraber olun ![]() Rabbimiz Allah Teâlâ’nın, kendilerine takva sahibi şahsiyetler olun diye emrettiği iman ehli kullarına ayrıca, sadıklarla beraber olmayı emretmiştir… Rabbimiz Allah’ın mü’min, müslüman kullarına, onlarla beraber olun diye emrettiği sadıklar kimlerdir? Sorusunu, yine Rabbimiz Allah cevaplamakta ve sadık kullarının özelliklerini şöyle beyan buyurmaktadır: “Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir ![]() ![]() ![]() “Mü’min olanlar, ancak o kimselerdir ki, Onlar, Allah’a ve Rasulüne iman ettiler, sonra hiçbir kuşkuya kapılmadan Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad ettiler ![]() ![]() Şirkten ve küfürden arınıp tertemiz olan muvahhid mü’minler, egemen zalim tağutî düzenleri bütün kurum ve kuruluşlarıyla reddedip muttakî sadıklardan olmalıdır… Takvası ve sadakatıyla, diğer sadık mü’min müslüman kardeşleriyle beraber olup Allah’ın ipine sımsıkı sarılmalı, dağılmamalı ve parçalanmamalıdırlar…(8) Muvahhid mü’min muttakîler, sadıklarla beraber olurken, müşriklerden ve şirk düzenlerinden tamamen uzaklaşmalı, onlardan yüz çevirmeli ve onlarla asla beraber olmamalıdırlar! ![]() ![]() Müşriklerden ve onların şirk düzenlerinden ilişkiyi kesip yüz çevirmek, Rabbimiz Allah’ın ve O’nun Rasulü (sav)’in bir emri, bir hükmüdür… Kadın olsun, Erkek olsun her muvahhid mü’min şahsiyet, bu emre ve bu hükme tabi olmalıdır… Bu konuda hiçbir tereddüt duymadan, “işittik ve itaat ettik” teslimiyetini göstermeli ve gerekli salih ameli ortaya koymalıdır… “Ey iman edenler, müşrikler ancak bir pisliktirler ![]() “Rabbinin ismini zikret ve her şeyden kendini çekerek yalnızca O’na yönel! (Allah,) doğunun ve batının Rabbidir ![]() ![]() ![]() Onların(müşriklerin) demelerine karşı sen sabret ve onlardan güzel bir ayrılma tarzıyla (düşünce ve eylem bakımından köklü bir tutum) ile kopup ayrıl ![]() Son ayette geçen “Hecran Cemilâ”, yani güzel bir ayrılış ile terk etmek konusunda meşhur müfessirlerden Elmalılı M ![]() ![]() ![]() ![]() Ebu’d- Derdâ (r ![]() ![]() ![]() Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Rabbinden sana vahyedilene uy ![]() ![]() ![]() “Şu hâlde sen, Bizim zikrimize sırt çeviren ve dünya hayatından başkasını istemeyenden yüz çevir ![]() “Öyleyse sen, emrolunduğun şeyi açıkça söyle ve müşriklere aldırış etme ![]() Rabbimiz Allah, En son Nebî ve en son Rasul kıldığı Rasulü Muhammed (sav)’ e ve “Merhamet olunmuş vasat ümmetine” böyle buyuruyor… Müşriklerden yüz çevirmek, onlardan uzaklaşıp ayrılmak ve onlara aldırış etmemek ile mükellef olan muvahhid mü’minler, Rabbleri Allah’ın emirlerini itirazsız ve tercihsiz bir anlayış ile yerine getirmeye en son gayretleriyle çalışırken, önderleri Rasulullah (sav)’in bu konudaki emirlerini de aynı şartlarda yerine getirip itaat ederler… “Kim Rasul’ e itaat ederse, gerçekte Allah’a itaat etmiş olur ![]() ![]() ![]() Behz b ![]() ![]() Müşrikleri ve müşriklerin düzenini bütün kurumlarıyla terk etmek, Allah’a iman etmenin gereğidir… Çünkü Allah’a katıksız iman etmeden önce, tağutun reddi, yani tağuta küfür gerekir…(18) “Lâ ilahe”, tağutu, bütün kurum ve kuruluşlarıyla reddetmek, şirkin her çeşitinden arınmak ve müşrikleri terk etmek demektir… Bunu gerçekleştirdikten sonra gerçek manasıyla “illallah”’ a iman kalbe yerleşir, dilde beyan olunur ve hâlde ortaya çıkar… Mü’min müslümanın amelinin salih olabilmesi ve Allah katında kabul olması, müşrikleri ve onların şirk düzenlerinin terk edilmesi gerekir… Yegâne önderimiz Rasulullah(sav) böyle buyurmaktadır… “O (Rasul), hevâdan (kendi istek, düşünce ve tutkularına göre) konuşmaz ![]() O (söyledikleri), yalnızca vahyolunmakta olan bir vahiydir ![]() ![]() ![]() Müşrikleri ve onların şirk düzenlerini terk etmek, onları reddetmek, sadece Rasulullah Muhammed (sav)’in ümmeti için değil, bütün ümmetlerin muvahhid mü’min olan ferdlerinin kulluk vazifesidir… Bu, her peygamber ve O’nun la beraber bulunan mü’min müslüman ümmeti için geçerli ve olmazsa olmaz bir ilkedir… Bu konuda, Rabbimiz Allah Teâlâ şöyle buyurur: İbrahim ve O’nunla birlikte olanlarda, size güzel bir örnek vardır ![]() ![]() ![]() ![]() Bu net ve kesin tevhidî tavır, dünyanın neresinde olursa olsun ve hangi konumda bulunursa bulunsun muvahhid mü’minin, katıksız imanından kaynaklanan tavırdır… Mü’min müslüman şahsiyet, iman edip teslimiyetini ortaya koyunca, yaptığı bey’atında, verdiği ahdinde ihlâsla inanarak, bunu beyan eder… Hayatı boyunca yaptığı bey’atına ve verdiği ahdine sadakat gösterir… Cerîr (r ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() O da: “Allah’a kulluk etmen, namazı kılman, zekâtı vermen, Müslümanlara sadakatla bağlanman, müşrikleri terk etmen hususunda bey’atını kabul ediyorum ![]() ![]() Cerîr (r ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yegâne önderimiz ve hayat örneğimiz Rasulullah (sav), müşrikleri terk etmeyen, onlarla beraber yaşayan ve aynı mekânda, aynı mesâide bulunan Müslümanlardan uzak olduğunu beyan buyurmuştur… Müşrikleri ve şirk ortamlarını terk etmeyen Müslümandan, önderimiz Rasulullah (savuzak olduğuna göre, O “Müslümanım” diyen kişi de Rasulullah (sav)’den uzaktır… Bu hâl, gerçekten Müslüman olan kişi için korkunç bir felâket ve musibettir! ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kays (r ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu hadisin şerhinde şunlar beyan edilmiştir: “Müslümanlar, esir bile olsalar, müşriklerin ellerinden kurtulma imkânı buldukları takdirde orada ikamet etmeleri kendileri için helâl olmaz ![]() ![]() Bulundukları beldelerde, Allah’ın indirdiği hükümlerle hükmetmeyen, böylece kâfirler olan egemenlerden (25) ve onların küfür düzenlerinden, reddederek ilişki kesmek her mü’min Müslümanın temel görevidir… Müşrik ve kâfirleri, düzenleriyle beraber terk etmek gerektiği gibi, Allah’ın indirdiği hükümlerle hükmetmeyen, hevâlarını ilâhlaştırarak yaptıkları hükümler ile hükmeden zalimleri ve onların zulüm düzenlerini de terk etmek gereklidir… En büyük zulüm şirk olduğunu: “Şübhesiz şirk, gerçekten büyük bir zulümdür ![]() “Kim Allah’ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar, zalim olanların tâ kendileridir ![]() ![]() Bu zalimler, Allah’ın mülkünde, Allah’a karşı başkaldırıp isyan etmiş ve kendi paylarına Allah’ın egemenlik hakkını gaybederek, egemenlikleri altındaki insanlar için sahte, batıl rabler ve ilâh olmuş, böylece Allah’ın sınırlarını çiğnemiş ve Allah’ın lânet ettiklerinden olmuşlardır… Rabbimiz Allah şöyle buyurur: “İşte bunlar, Allah’ın sınırlarıdır, onlara tecavüz etmeyin, Kim Allah’ın sınırlarına tecavüz ederse onlar, zalimlerin tâ kendisidir ![]() “Haberiniz olsun, Allah’ın lâneti zalimlerin üzerinedir ![]() “Allah’ın lâneti, zalimlerin üzerine olsun ![]() Ve mü’min müslüman kullarını uyarıp emrediyor Rahmân ve Rahîm Rabbimiz Allah: “Zulmedenlere eğilim göstermeyin, yoksa size ateş dokunur ![]() ![]() Mü’minlere şefkatli ve esirgeyici olan Rasulullah (sav) (32), uyarıyor ve zalime meyledip yardımcı olanların korkunç akibetini haber veriyor! ![]() ![]() Evs b ![]() ![]() ![]() ![]() Rasulullah (sav) şöyle buyurur: “Her kim bir zalime yardım etmek maksadıyla, onun zalim olduğunu bildiği hâlde onunla birlikte yürürse, İslâm’dan dışarı çıkmış olur!” (33) Abdullah ibn Abbas (ra)’dan Rasulullah (sav) şöyle buyurur: “Kim, temsil ettiği batıl ile bir hakkı ortadan kaldırmak isteyen zalime yardım ederse, Allah ve Rasulü nün koruyuculuğundan mahrum kalır ![]() Müşriklerden ve şirk düzenlerinden ayrılmayan, onları tamamen terk etmeyen müslümanın ameli kabul görmediği gibi, zalime ve onun zulüm düzenine herhangi bir şekilde yardım eden de İslâm’dan çıkmış oluyor… Hevâsından konuşmayan, Âlemlerin Rabbi Allah’ın kendisine vahiy etmesiyle söz söyleyen Rasulullah (s ![]() ![]() ![]() İbn Ömer (ra)’nın rivayetiyle şöyle buyurur Rasulullah (sav): “Kim haksız bir dâvâya yardım ederse veya zulme yardımcı olursa, o işten tevbe edip vazgeçinceye kadar Allah’ın gazabındadır ![]() “Bu hadis te, haksız iddiâlara yardımcı olmanın ve zulmü desteklemenin, Allah’ın gazabını ve azabını mûcib olduğu ifade edilmekte ve ilâhi gazabdan kurtulmak için derhâl tevbe edip bundan vazgeçmenin gerekliliğine işaret edilmektedir ![]() Ebu Zerr (r ![]() ![]() ![]() ![]() Beyan edilen deliller ışığında günümüz İslâm topraklarında yaşayan müslümanların durumuna bakalım! ![]() ![]() İslâm toprakları, gayr-ı müslim olan müşrik ve kâfir güçler tarafından işgal edilmiş, parçalanmış ve her parçasına bir tağut egemen olmuştur… Yerli tağutlar, yabancı tağutların emrinde, onların menfaatları doğrultusunda egemenliklerini büyük bir zulümle sürdürmektedirler… Son yüzyıldan bu yana bu sömürü ve bu zulüm her gün biraz daha artarak devam etmektedir… İşgal edilen İslâm topraklarında, kendilerini müslüman kabul eden yüz milyonlarca kitleler, Allah’ın indirdiği hükümleri rafa kaldırmış, onların yerine ilâhlaştırılan hevâların hükümleriyle hükmeden tağutlara karşı İslâmî tavrı ortaya koyacaklarına, onların kurum ve kuruluşlarında yer alarak, bu zulüm ve sömürülerine yardımcı olmaktadırlar… Müstevli tağutî düzenin çeşitli kademelerinde bulunan ve işgalcı zulüm ehlinin şirk düzenlerinin ayakta durmasını sağlayan, aldatılmış, sömürülmüş ve köleleştirilmiş olan bu şuursuz kitleler, “kuzunun kurda âşık olması” gibi korkunç bir sapmanın içine itilmişlerdir… Bu maddî ve manevî sapma onları, reddedip terk etmeleri gerekli olanlarla uyum hâline getirerek ılımlı bir ortamı gündeme getirmiş, esirleri hür gibi göstermiştir… Bundan dolayı batılı hak gibi görmeye başlamış ve batılı desteklerken, hakka yardım ettiklerinin zannı onlarda yakîn hâle gelmiştir… Bu esaretten ve bu zilletten kurtulup yeniden hürriyeti ve izzeti elde edebilmek için yeniden gerçek İslâm’a dönmek gerekir… Bu da, müşrikleri, zalimleri ve onların düzenlerini terk etmekle gerçekleşir! ![]() ![]() Ve her mü’min müslümanın inanarak yapacağı şu olmalıdır: “Rabbim, bana verdiğin nimetler adına, artık suçlu- günahkârlara destekçi olmayacağım ![]() İşgal edilen İslâm topraklarında esaret altında yaşayan müslüman kitleler, bu ahdi gerçekleştirip ahde vefâ gösterirlerse, inşallah kurtuluş yakındır! ![]() ![]() 1) Ahzap, 33/36 ![]() 2) İmam Kurtubî, el- Câmiu li Ahkâmi’l- Kur’ân, çev ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 3) İmam Ebu’l- Ferec Cemâlüddin Abdurrahman Ali ibn Muhammed Cevzî, Zedü’l- Mesir Fi İlmi’t-Tefsir, çev ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 4) Nur, 24/51 ![]() ![]() 5) Tevbe, 9/119 ![]() 6) Bakara, 2/177 ![]() 7) Hucurat, 49/15 ![]() 8) Bkz ![]() ![]() 9) Tevbe, 9/28 ![]() 10) Müzzemmil, 73/8-10 ![]() 11) Elmalılı M ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Not: Metin sadeleştirilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 12) İmam Kurtubî, A ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 13) En’âm, 6/106 ![]() 14) Necm, 53/29 ![]() 15) Hicr, 15/94 ![]() 16) Nisa, 4/ 80 ![]() 17) Abdullah b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İmam Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Not: Hadis Sahih’dir ![]() 18) Bkz ![]() ![]() 19) Necm, 53/3-4 ![]() 20) Mümtehine, 60/4 ![]() 21) Sünen-i Neseî, Kitabu’l- Biat, B ![]() ![]() ![]() 22) Sünen-i Neseî, Kitabu’l- Biat, B ![]() ![]() ![]() Sahih-i Buhârî, Kitabu’l-İman, B ![]() ![]() ![]() Sahih-i Müslim, Kitabu’l İman, B ![]() ![]() ![]() Sünen-i Tirmizî, Kitabu’l- Biri ve’s- Sılâ, B ![]() ![]() ![]() Sünen-i Dârimî, Kitabu’l- Buyu, B-9, Hbr ![]() ![]() 23) Sünen-i Neseî, Kitabu’l-Kaseme, B ![]() ![]() ![]() Sünen-i Tirmizî, Kitabu’s- Siyer, B ![]() ![]() ![]() Sünen-i Ebu Davud, Kitabu’l- Cihad, Secdeye Sığınan Bir Kimseyi Öldürmek Yasaktır Babı, Hds ![]() ![]() 24) Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Hazırlayan: Necati Yeniel, Vdğ ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 25) “Kim Allah’ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar, kâfir olanların tâ kendileridir ![]() ![]() 26) Lokman, 31/13 ![]() 27) Mâide, 5/ 45 ![]() 28) Bakara, 2/ 229 ![]() 29) Hûd, 11/18 ![]() 30) A’râf, 7/44 ![]() 31) Hûd, 11/113 ![]() 32) Bkz ![]() ![]() 33) İmam Hafız el- Munzirî, Hadislerle İslâm- Terğib ve Terhib, çev ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İbn Kesîr, Hadislerle Kur’ân-ı Kerim Tefsiri, çev ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 34) Taberânî, Mu’cemu’s- Sağir Tercüme ve Şerhi, çev ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İmam Hafız el- Munzirî, A ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 35) Sünen-i İbn Mace, Kitabu’l- Ahkâm, B ![]() ![]() ![]() Sünen-i Ebu Davud, Kitabu’l- Akdiye, B ![]() ![]() ![]() 36) Haydar Hatipoğlu, Sünen-i İbn Mace Tercemesi ve Şerhi, İst ![]() ![]() ![]() ![]() 37) Sahih-i Müslim, Kitabu’l- Biri ve’s- Sılâ, B ![]() ![]() ![]() İmam Buhârî, Edebü’l- Müfred, B ![]() ![]() ![]() İmam Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hasan Hüsnü Erdem, İlâhî Hadisler, Ank ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 38) Kasas, 28/17 ![]() |
![]() |
![]() |
|