Sevap Kazandıran İlim

Sevap Kazandıran İlim

İlimlerin hepsi şereflidir Her birinin sahip olduğu şerefin derecesi, o ilim­le ilgili durumların farklı derecelerde olmasına paralel olarak farklılık arze-der Allah'ın zatı ve sıfatlarıyla ilgili olan ilim ilimlerin en şereflisidir Çün­kü ilgili olduğu şey herşeyden daha şereflidir
ilimler kısımlara ayrılır:
1- Zarurî ilimler Bunlardan ötürü sevap kazanılmaz Zira bu ilimler insanın çalışması sonucu elde edilmiş değildir
2- Nazarî ilimler Bunlardan ötürü sevap kazanılır Çünkü bu ilimlerle meşgul olmak suretiyle bunların tahsili insanın kudreti dahilindedir
3- Nebi ve velilere ihsan edilmiş ilimler Bu ilimleri Allah (cc) onlara zaruret ya da düşünme söz konusu olmaksızın vermiştir Bunlar da iki kı­sımdır:
a- Diğerlerinden daha şerefli olan ilim ki bu, Allah'ın zatını ve sıfatlarını bilmektir Bu ilmin şerefi çok büyüktür Ancak bu ilmin bizatihi kendisi veya bundan doğan hallerden ötürü sevap yoktur Bu ilim sayesinde insana ait bir fiil meydana gelirse, sevap yalnızca bunun içindir Bu, şeref olarak insana yeter Mesela Resulullah'a, ümmeti­ne olan şefaatinden önce Allah'a karşı yapacağı hamdlerin ilham edilmesi böyledir
Öyle büyük şerefler vardır ki bunlardan ötürü sevap verilmez Çünkü bunlar sevaptan daha hayırlıdır Nitekim Allah (cc)'m ce­malini seyretmek bütün maddî ve manevî nimetlerden daha şeref­li, daha üstündür Bu şeref kazanılan sevaplara ilave olarak cennet­liklere verilmiştir Çünkü bu, herhangi bir fiil veya hale karşılık ol­maktan daha üstündür Aynı şekilde Allah'ın rızası, kullara veril­miş en faziletli şeylerdendir Bundan ötürü de sevap yoktur
b İlhama dayalı ilim Bu ilimle kalplerde olanlar açığa çıkar Bu ilme sa­hip olanlar normalde gözle görülemeyen gizli şeyleri görebilir, nor­malde kulakla duyulamayan şeyleri duyabilir Koklama, tad alma ve dokunma duyuları da böyledir Yine bu ilme sahip olan kişi var­lığa dair şeyleri kalbiyle idrak eder Nitekim İbrahim (as)'a yer ve gökteki gayb alemi gösterildi Bu ilme sahip olup melekleri, şeytan­ları ve uzak beldeleri görenler vardır Hatta yerin altını görenler vardır Yine gökleri, felekleri, yıldızları, güneşi ve ayı oldukları şek­liyle görenler vardır Hatta Levh-i mahfuzu görüp orada yazılanla­rı okuyanlar vardır Yine melekler yazarken kalemin sesini duyan, melek ve cinlerin seslerini duyan, kuşların konuşmasını anlayanlar vardır Onları yüceltip kendisine yaklaştıran, diğerlerini alçaltıp kendinden uzaklaştıran Allah'ın şanı ne yücedir! Allah'ın alçalttığı-nı yüceltecek yoktur O dilediğini yapar


İzzeddin İbn Abdüsselam
Çeviren: Süleyman Kaya/ Soner Duman