08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Hangisi Kendisinden Şiddetle Sakınılmaya Daha Layı
Hangisi Kendisinden Şiddetle Sakınılmaya Daha Layıktır?
Bizden biri, komaya girmiş bir hastayı veya baygın haldeki birini görüp de sadece hareketsiz ve vücudunu oynatamaz oluşuna bakarak onun hakkında, fiilen hayattan ayrıldığına dair kesin bir bilgiye sahip olmadan ve sağlam bir tesbit yapmadan "Öldü" diye hüküm vermeye ve derhal defnedilmesi için emir vermeye cesaret edebilir mi? İki kişi, ölüm hadisesinde aralarında tam ve kesin bilgi hasıl olursa ihtilaf etmezler Ama bu hastanın sağlık durumunun kötü olmasına bakarak, gerçek ölümle karşılaşmadan ölüm muamelesi yapılırsa, o kimse için katil suçu işlemiş olur Geçici bir ceset için, bu tarz bir davranıştan sakınılması gerektiği halde, bu şiddetli sakınmayı inanç için yapmak elbette vacip olacaktır Müslüman bir ferdi, İslâmi hükümden çıkarmak, yaşayan bir insana ölü hükmünü vermekten daha tehlikeli, tesiri daha çok ve haram yönünden de daha büyük bir cürümdür O halde nasıl olur da, milyonlarca müslüman hakkında kolaylıkla küfür hükmünü vermeye cesaret edebiliriz?
Biz, kendileriyle birlikte yaşadığımız müslümanlar arasında, durumunu dikkatle araştırdığımızda, fiilen dininden sıyrılıp mürted olanlar görürsek de ancak bu durumun, kendi zatına münhasır bir durum olduğunu bilmemiz gerekir Bize göre durum, küfrüne ve irtidat ettiğine dair kesin bir bilgi bulunmadığı ve delil ile tesbit edilmediği müddetçe bunların hepsinin müslüman olduğudur Yoksa hepsi için "kâfirdir" hükmünü verip de müslüman olmadıklarını tesbit için uğraşmak değildir Yani müslüman bir insanın kafirlik durumu iyice tesbit edilmeden önce onun hakkında verilecek küfür hükmüne itibar edilemez
Bir insanın durumu bizde belirleninceye kadar onun hakkında müslüman veya kafir hükmüne itibar etmemek olan tevakkuf da yanlıştır Bu, mantıklı bir durum değildir Bu, hastayı kendi haline terketmeye benzer Diri kabul etmiyoruz ki, tedavi yoluna gidelim; ölü kabul etmiyoruz ki defnedelim Bu akıl işi değildir Öldüğü belli oluncaya kadar onun için asıl olan, yaşadığı hükmünü vermektir Müslüman kardeşlerimiz için de durum böyledir Onlar için asıl olan İslâm'dır Ne zaman İslâm'dan başka bir şey tesbit edilirse, o taktirde hüküm de değişir
Mustafa Meşhur
|
|
|