![]() |
Îman-Tebliğ-Amel Münasebeti Açısından |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Îman-Tebliğ-Amel Münasebeti AçısındanÎMAN-TEBLİĞ-AMEL MÜNASEBETİ AÇISINDAN a) Tebliğ ve Hayat "Yaşadığını anlatmak, anlattığını da mutlaka yaşamak" bir tebliğ adamının en önemli prensiplerinden biri olmalıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayrıca tebliğ adamı, yaşanmayan sözlerin, nasihatlerin, ma’şerî vicdanda herhangi bir müspet tesir icrâ etmeyeceğini de bilmelidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu itibarlarla da, gayr-i samimî olanların kaderi, günü gelince silinip gitmektir ![]() ![]() ![]() Son bir-iki asır hem kapitalist hem de komünist cephelerde birtakım geçici muvaffakiyetler, buna iyi bir misal teşkil edebilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() * * * Yaşadığını anlatmak ya da aksi ifadesiyle anlattığını yaşamak, kişinin sık sık kendi kendisiyle hesaplaşması ve benliğini bulmasıyla mümkün olur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evet, tebliğ adamı bu hususa çok dikkat etmelidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ferdin kendisinde tatbik görmeyen düşünce ve fikirler, ne kadar cazip ve hayat için ne kadar lüzumlu da olsalar, yine de istenen seviyede hüsn-ü kabul görmezler ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Îman-Tebliğ-Amel Münasebeti Açısından |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Îman-Tebliğ-Amel Münasebeti Açısındanb) Tebliğ ve Ölçü İslâmî bir toplumda tebliğ ve irşâd, sadece bir vazife değil; aynı zamanda her şeye miyar olacak ölçü ve mikyas vaz'etmek demektir ki, o toplumda fertler bütün işlerini bu mikyasa uyarlar, günlerini ona göre tanzim eder, gecelerini de bu sorumluluğun ah u vahıyla geçirirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Günümüzde bu kutsî vazife teker teker her fert üzerinde fıtrî bir borç kabul edilmelidir ![]() ![]() Evet, ısrarla üzerinde durma mecburiyetindeyiz ki, bu iş, her şeyden evvel bir îman mevzuudur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hulâsa; irşâd adamı, her hareket ve davranışını, irşâd hayatına göre ayarlamalı; bir yere mi gidecek, mutlaka irşâd mülâhazasıyla gitmeli ve irşâd düşüncesiyle oturup kalkmalıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Allah (c ![]() ![]() ![]() ![]() Esasında bu hitap, sadece bir peygamber olarak Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Siz insanlara iyiliği emredip, kendinizi unutuyor musunuz? Halbuki kitabı da okuyorsunuz ![]() ![]() ![]() Evet bu âyet, Benî İsrail'e hitaben doğrudan doğruya bir tehdit, Müslümanlara da dolaylı olarak bir ikazdır ve "Sakın ola ki, böyle yapmayasınız" demektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Îman-Tebliğ-Amel Münasebeti Açısından |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Îman-Tebliğ-Amel Münasebeti Açısındanc) Tebliğ ve Çile Tebliğ ve irşâd vazifesinin, çile ve ızdırapla iç içe olması ilâhî bir takdirdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dün bir grup insan, zindandan zindana sürüklendi, memleket hapishaneleri onların evleri ve hâneleri durumuna geldi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tebliğ ve irşâd adamı, her türlü zorluğa göğüs gereceğini, germesi lâzım geldiğini sık sık kendine telkin etmelidir ![]() ![]() ![]() Mü'min, samimî insandır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İrşat adamı harama nazar etmez, harama el sürmez, haram yerde yürümez ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Îman-Tebliğ-Amel Münasebeti Açısından |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Îman-Tebliğ-Amel Münasebeti Açısındand) Tebliğ ve Nifak Murakabe ve muhasebe duygusu, tebliğ ve irşâd adamını her zaman kamçılayan bir esastır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Allah Resûlü (s ![]() ![]() "Ümmetim hakkında en çok korktuğum; ağzı güzel laf yapan münafıklardır ![]() ![]() ![]() ![]() Bu hususta birçok tehdit unsuru olmasına rağmen, yine de yozlaşan ve nifak vâdilerinde dolaşan kimselere sıkça rastlanmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kur’ân-ı Kerim, irşâd adamının temel vasıflarını sıralarken bu arada, münafığın hususiyetlerini hatırlatmayı da ihmal etmez ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Sen onlara baktığın zaman cüsseleri beyeni uyandırır; konuşurlarsa sözlerini dinlersin ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evet, münâfıklık alâmeti olarak tarif edilen bu davranışlar, hak adına hizmet eden her tebliğci için ürperilecek bir keyfiyettir ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Îman-Tebliğ-Amel Münasebeti Açısından |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Îman-Tebliğ-Amel Münasebeti Açısındane) Tebliğ ve Allah'la İrtibat İrşâd adamı ne kadar samimi ise, söz ve davranışları da o kadar müessir olur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Sen istediğini hidayete erdiremezsin ![]() ![]() Öyle ise, asıl mesele "Sultanlar Sultanı" ile irtibat içinde olmaktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İman, ifade ve amel bütünlüğü, Kur’ân'ın çizdiği ölçüler içinde bir mü'min için en ideal şekildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Günümüzde bir sürü fantastik, modernist kafa ve düşünce zuhur etti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Ben sizi menettiğim şeyde, size muhalefet etmek istemiyorum ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Elbette, irşâd vazifesi yapan herkes için de bu mülâhazalar vazgeçilmez hususlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Allah Resulü (s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Yakîn (ölüm) sana gelinceye kadar kulluğa devam et, Rabbine ibadette de bulun!" (Hicr, 15/99) diyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evet irşâdın önemli bir yönünü de, Allah'a karşı olan bu yakınlık oluşturuyor ![]() ![]() ![]() Allah (c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir defasında İbn-i Mes'ud (r ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Görüldüğü gibi insanlara kulluktan bahseden Allah Resûlü (s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yine O (s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İşte her yönüyle kudve bir insan, her yönüyle mükemmel bir imam, muhteşem bir reis, âdil ve sabırlı bir devlet başkanı! ![]() ![]() Allah Resûlü (s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnsanları dünyaya karşı zahit olmaya davet etmişse, bu mevzuda kendisi herkesten ileri olmaya çalışırdı ![]() ![]() O, harama karşı da herkesten daha titizdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yine bir gece sabaha kadar uyuyamamış ve inleyip durmuştu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Îman-Tebliğ-Amel Münasebeti Açısından |
![]() |
![]() |
#6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Îman-Tebliğ-Amel Münasebeti Açısındanf) Tebliğ ve Duâ Bütün bunları zikrettikten sonra, Efendimiz'in bir de duâ yönü vardı ki, ona da değinmeden geçemeyeceğim ![]() "Duânız olmazsa ne ehemmiyetiniz var" (Furkan, 25/77) mealindeki âyetlerle onları ikaz ediyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu nadide ve ibret dolu hayattır ki, ondört asır âlem-i İslâm'da hemen her seviyeden insanın dikkatini çekmiş ve O, hep ilgi ve alâkayla takip edilmiştir ![]() ![]() ![]() Allah Resûlü (s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evet, sahabede dinî hayatı yaşama mevzuunda gördüğümüz hassasiyet, asıl itibarıyla Allah Resûlü (s ![]() ![]() ![]() "Ey îman edenler! Allah'tan hakkıyla ittika edin ve korkun" mealindeki âyet nazil olunca, sahabe yemeden içmeden kesildi ![]() ![]() ![]() "Siz ancak Müslüman olarak ölün" (Âl-i İmran, 3/102) deniyordu ki, bu da Allah'tan böyle korkulmazsa Müslüman olarak ölmenin çok zor olacağına işaret ediyordu ![]() Bu itibarla da hiç kimse çarşı pazara çıkmıyor, sadece namaz vakitleri mescide geliyor ve sonra da evlerine kapanıp ibadet ediyorlar; ediyor ve bütün günlerini kullukla geçiriyorlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Allah'tan gücünüz yettiği nispette korkun" (Teğâbun, 64/16) deniyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şurası da kat'iyen bilinmelidir ki, en küçük teferruatına kadar yaşanmış ve hayata mal olmuş İslâm'ı anlama ve yaşama tarzı, sahabe hassasiyeti içinde ele alınmadıkça, tebliğ vazifesi hakkıyla yerine getirilmiş sayılmaz ![]() Diğer sorumluluklar gibi, "tebliğ" vazifesi de ayrı bir konu olarak ele alınıp işlenebilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu konuda bir diğer misal mü'minlerin annesi Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mevzu, sadece namazı tebliğ etmek değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayrıca, irşâd ve tebliğde bulunma meşgale ve külfeti, hiçbir zaman bizi diğer amellerde gevşekliğe sevketmemeli; aksine şevkimizi kamçılamalı ve söylediklerimizi muhataplarımızdan daha derin bir iştiyakla yerine getirmeliyiz ki, inandırıcı olabilelim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evet, irşâd ve tebliğ vazifesinde bulunan kimse, hangi yaşta olursa olsun ve hangi mesleği icra ederse etsin, dediğini yapma mevzuunda ciddî ve samimi olmalıdır ![]() ![]() ![]() İrşat ve tebliğ vazifesi ifa edilirken mevzu ne kadar önemli ise, mürşit ve mübelliğin samimi ve hâlis olması da o kadar önemlidir ![]() ![]() ![]() Ayrıca bu işin âhireti alâkadar eden bir yönü de vardır ki, o da Cenâb-ı Hakk'ın azap etmesidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir hadîste bu hususa işarette bulunulmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mürşit ve mübelliğ durumunda olan herkesin bu noktaya çok dikkat etmesi lazımdır ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|