![]() |
Muhatabin Taninmasi Ve Anlayiş |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Muhatabin Taninmasi Ve AnlayişMUHATABIN TANINMASI ve ANLAYIŞ a) Muhatabın Tanınması Tebliğ insanı, muhatabının durumunu yakından takip etmeli ve onun hatalarına karşı anlayışlı davranmalıdır ![]() ![]() ![]() Evet, irşâd ve tebliğde bulunan kimseler, muhataplarının durumlarını çok iyi bilmeli ve onları kaçırıcı, nefret ettirici tutum ve davranışlardan fevkalâde sakınmalıdırlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bakın, Allah Resûlü (s ![]() ![]() ![]() ![]() Bir sahabi, Allah Resûlü (s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Ey insanlar! Siz sağır ve kör birisine duâ etmiyorsunuz ![]() ![]() ![]() Bir keresinde de halk, imam olan bir zatın namazı çok uzattığı şikayetiyle O’nun huzuruna gelmişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Ey insanlar! Ne oluyor sizlere ki, insanları nefret ettiriyorsunuz ![]() ![]() ![]() İşte Allah Resûlü (s ![]() ![]() ![]() ![]() "Ey insanlar! ‘Lâ ilahe İllallah’ deyin ve felaha erin"52 diyordu ![]() ![]() Evet, irşâd ve tebliğde, şahısları suçluluk ruh hâletiyle ele alıp onlara bir şeyler anlatmaya çalışmak, kat'iyen yanlıştır ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Muhatabin Taninmasi Ve Anlayiş |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Muhatabin Taninmasi Ve Anlayişb) Münazaradan Sakınmalı Zaruretler, muhatapla ikili konuşmayı gerektiriyorsa, bu durumda meselenin münazara zeminine çekilmemesine çok dikkat edilmelidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gerçi Saadet Asrında Efendimiz (s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Efendimiz (s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayrıca, münazara zemininde yapılan tebliğde, Cenâb-ı Hakk'ın rızası da her zaman düşünülemeyebilir ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Muhatabin Taninmasi Ve Anlayiş |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Muhatabin Taninmasi Ve Anlayişc) Benlikten Sıyrılmalı Benlik ve enaniyet, hem tebliğ eden hem de muhatap açısından hem hidayeti hem de onun bereketini engelleyici bir faktördür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Muhatabin Taninmasi Ve Anlayiş |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Muhatabin Taninmasi Ve Anlayişd) Muhatabın Düşünce Yapısının Çok İyi Bilinmesi Burada teferruat sayılabilecek şöyle bir meseleye de temas etmeden geçemeyeceğim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zaten Allah (c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Muhatabı anlamak bir bakıma onun içtimâî seviyesini, kültür yapısını bilmek ve kavramakla mümkündür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evet, karşınızdaki insan ilimden, fenden bahsederken siz ona, Mızraklı İlmihâl okuyamazsınız ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kur’ân-ı Kerim, yüzlerce âyetiyle fen ve tekniğe ait meselelere işaret ediyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Muhatabin Taninmasi Ve Anlayiş |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Muhatabin Taninmasi Ve Anlayişe) Devrin Kültürünü Bilme Bugün, genç-ihtiyar herkesin hâli yürekler acısı, ama günümüz insanının bu acınacak hâli, biraz da irşâd adına ortaya çıkanların zavallılığından kaynaklanmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evet, anlattığımız hakikatler ne kadar mübarek ve mukaddes olursa olsun, günümüzün idrak, anlayış ve üslubuyla yapılmayan bir telkinin müessiriyeti şüphelidir ![]() ![]() ![]() Sahabe efendilerimiz, devirlerine ait kültür seviyesinin çok üstündeydiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Muhatabin Taninmasi Ve Anlayiş |
![]() |
![]() |
#6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Muhatabin Taninmasi Ve Anlayişf) Mürşit Esnek Olmalı Ayrıca mürşit, esnekliğini koruyabilmelidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir büyük insan, bir dertli ve muzdarip ruh şöyle der ve inler: "Bir gencin îmansızlığı karşısında, inanan insanın kalbinin, vücudunun zerreleri adedince parçalara ayrılması gerekir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Daha önce, muhatabın muhtaç olduğu şeyleri bilmenin lüzumuna işaret etmiştik ![]() ![]() ![]() Bazılarını tanırım; bunlar, kafalarını fabrikaların çarklarına kaptırmış, durmadan iktisattan, ekonomiden, çeşitli yatırımlardan ve ağır sanayinin ehemmiyetinden dem vurur dururlar ve insanlığın kurtuluşunu da sadece bu yönde çalışmalara bağlarlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bugün İslâm âlemi, devrin tekniğine göre konuşma kabiliyetini kaybettiği için, hitap etme mevkiinden alaşağı edilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evet, dünya değişiyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Muhatabin Taninmasi Ve Anlayiş |
![]() |
![]() |
#7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Muhatabin Taninmasi Ve Anlayişg) Devrinin Perspektifinden Bakmalı Günümüzün mürşit ve mübelliği, anlatacağı meseleleri, yaşadığı devrin perspektifinden bakarak anlatmalıdır ![]() ![]() ![]() Buraya kadar arzetmeye çalışdığımız hususlar, mücerret iddialar değil, Kitap ve Sünnetle müeyyet tespitlerdir ![]() "Seni yaratan Rabbi'nin adıyla oku!" (Alâk, 96/1) diyerek daha ilk âyetinde, âyât-ı tekviniye, hilkat ve yaratılış gibi hususlara dikkat çekmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() "De ki: Yeryüzünde gezip dolaşın da, hilkat nasıl başlamış bir bakın?" (Ankebut, 29/20) diyordu; diyordu zira şimdiye kadar kimse, beşerî ilim ve beşerî düşüncelerle hilkatin nasıl başladığını izah edememişti ve bundan sonra da edemeyecekti ![]() ![]() ![]() Halbuki Kur’ân-ı Kerim, herkesin izahtan aciz kaldığı bu müşkil ve müthiş meseleyi izah etmekle işe başlıyor ![]() ![]() ![]() ![]() Cemaatlerini sadece his ve duygu bağlarıyla ayakta tutmaya çalışan mürşit ve mübelliğlerin bu davranışları, tekvinî âyetlere karşı bir zıtlaşmadır ve istikbâl va'dedici de değildir ![]() ![]() ![]() Burada istidradî olarak başka bir hususa geçmek istiyorum: Ekseriyet itibarıyla hepimizi hayrette bırakacak şu tablo, gerçekten çok müthiştir! Yurt dışında ve yurt içinde nice mütedeyyin ve dindar insanların çocukları var ki, bunlar tamamen dinsiz ve ilhat içindeler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Buna karşılık dinsiz bir ailedeki çocuk, içinden çıkamadığı problemlerini başkalarına sorma ihtiyacı duyar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Muhatabin Taninmasi Ve Anlayiş |
![]() |
![]() |
#8 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Muhatabin Taninmasi Ve Anlayişh) Muhatabın Seviyesine İnme Bazen muhatabın durumu, bizim, onun seviyesine inmemizi gerektirir ![]() ![]() Bu mülâhazayı da yine mücerret bir ifade olmaktan kurtarmak için, şöyle açıklayabiliriz: Muhatabın seviyesine inerek konuşma İlâhî bir ahlâktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evet, eğer Cenâb-ı Hakk Kur’ân'ında, Tur'un bir yanında Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Biz, Kur’ân'da kendi anlayış ve kendi seviyemizi buluruz ![]() ![]() ![]() ![]() Böyle olması da gayet normaldir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu İlâhî kelâm, muhtevası itibarıyla insanların hidayet kaynağı ve istikâmet garantisi olduğu gibi, hitap keyfiyetiyle de bütün mürşit ve mübelliğlerin irşâd menbaıdır ![]() ![]() Kur’ân'ın farklı seviyelere hitap ettiği bir gerçektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Düşünün ki, Allah Resulü (s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evet Kur’ân, her sahada beşerin düşünce seviyesini nazara almış ve onların anlayışına göre hitap etmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evet binlerce ilim erbabı, farklı seviyelerde de olsa, Kur’ân'dan istifade etmekte ve kendini Kur’ân'ın şemsiyesi altında görmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İşte, bu derinlerden derin keyfiyetiyle Kur’ân, bizlere ahvâle göre ders vermektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mutlaka ağırbaşlı görünmek için, müphem, muğlak ve felsefe yüklü konuşmayı âdet hâline getirenler, büyük bir yanılgı içindedirler ![]() ![]() ![]() ![]() Günümüzdeki gençlik, dînî terim ve tabirlere yabancı bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Neslimize İslâm'ı anlatırken Berkson, Paskal, Eflâtun ve Descartes’in felsefe yüklü tarzlarına değil; Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Biz peygamberler topluluğu daima insanların seviyelerine inmek ve onların anlayabilecekleri şekilde konuşmakla emrolunduk ![]() "İnsanlara akılları nisbetinde konuşun"56 buyurmakla bizlere tebliğ ve irşâdda vazgeçilmez bir kaideyi fısıldamaktadır ![]() |
![]() |
![]() |
|