08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Başka Şehrin İnsanları...
Başka şehrin insanları  
Camdan, yağan karı seyretmek çok zevklidir amma onu bir de fakire sorun Şu saatte imsak başlayacak, şu saatte iftar olacak Belli bir zaman için aç kalıyoruz Fakir, belli olmayan bir zaman için aç  
Öyleyse onun ızdırabı bizden fazla Ne yapalım? Zekâtımızı, fitremizi verelim Denizden su alsak zararı olmaz Denize bir teneke su döksek faydası olmaz Zenginlerin durumu böyledir Bir fakir şöyle diyordu: "Allah'ım Sen Ali Ağa'ya ver, o bize verir " Böylece insanlar bir vücut haline gelir
Dayanışma toplumları yücelten sırlı bir kavramdır
İnsanlar, hatta hayvanlar bile dayanışmayı sağlamak için cemaatler yani topluluklar halinde yaşarlar
Karıncalar, ördekler, kargalar, güller, menekşeler, leylaklar, biyolojide sayacağımız pek çok şube ve sınıf varlık, her biri aslında bir cemaattir Dayanışma önce ailede başlamalı, sonra toplumun her tarafına intikal etmeli Dayanışma olduğu müddetçe insanlar birbirini sever ve sayar Kapitalizmde "Ben yiyeyim, gerisi ne olursa olsun" tezi vardır Faizli sistemde, "Sen çalış, ben yiyeyim" tezi hâkimdir Komünizmde eşitlik sağlanacak diye, en büyük eşitsizlik yapılmaktadır Bugün dünyanın her yerinde savaş vardır Sosyal hayatta farklılıklar olduğu müddetçe, savaşların, kötülüklerin sonu alınmayacaktır Sosyal hayattaki farklılıkları da insan beyniyle ortadan kaldırmak mümkün değildir
İslâmiyet sosyal hayattaki farklılıkları inkâr etmez ama güçlü olanın zayıf olanı desteklemesini emreder Güçlü olanların yan yana gelip daha büyük hizmetlere koşmalarını emreder Acize, zayıfa, fakire, güçsüze, sakata maddeten, manen ve hizmet ederek yardım edilir Zekat, sadaka sistemi bunun için getirilmiştir
İslâmiyet maddi ve manevi hayatta bütünlüğü temin ediyor Müslümanlar bu sırları anlarsa daha iyi günlere ulaşılacaktır "Komşusu aç iken karnı tok yatan bizden değildir " hadis-i şerifi dayanışmanın önemini ortaya koyuyor
Bir yere bir tek ağaç dikersek, rüzgâr onu devirmeye çalışır Güneş onun kökünü kurutur Sel onun dibini oyar Öbür tarafta, orman içindeki bir ağacı düşünelim Sel gelse, ağaçlar seli parçalar Güneşin kızgınlığı içinde hepsi birbirine gölge eder Rüzgâr esse, ormandaki ağaçlar birbirine omuz verir, rüzgâr havaya gider Böylece ormandaki ağaçların ömrü daha uzun olur
İnsanlar da ancak dayanışma ile hayatlarını devam ettirebilirler
Ben hayatımda tecrübe ettim ki malıyla canıyla ibadet edenler manevi makam kazandılar, yüceldiler Çünkü çilesini çekmediğimiz şey bizim değildir
1939 Erzincan depreminde zenginlikten fakirliğe düştük Bir ekmeğe muhtaç olduk O zaman başka şehrin insanları eski elbiselerini bize göndermişti Kızılay çadır verdi Yardımseverlerin gönderdiği yardımlarla ya tahsile devam ettik yahut sanat öğrendik Depremin açtığı yaralar böylece kapandı
Pakistan'daki kardeşlerimize yardım etmeyi ihmal etmeyelim
Bize gayret yaraşır, merhamet Allah'ındır  
28 Ağustos 2010, Cumartesi
Hekimoğlu İsmail
|
|
|