Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
armağan, ilahi, meclis

İlahi Armağan -43- Meclis

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlahi Armağan -43- Meclis




43 MECLİS


Bu konuşma pazar günü Ribât’ta yapıldı
Konuşma tarihi: Hicrî 11 Recep 545, Milâdî 1150


Ey evlat! Nefis ıslâh olmayınca kötülük yapar Onun karşısında daima muhalif kal Kurtuluş istersen bunu yap, Hakk'a uy Nefse muhalif ol Nefsi Hak Teâlâ'ya itaat etmesi için yola getir Hakk'a isyan edecek olursa hemen karşısına dur
Nefsin kötü hâllerine kapılırsan, halka karışamazsın ve onların hâlini bilemezsin Şayet yalnız halkı görür, öteye geçemezsen, Hâlık'ı bilemezsin Nefis oldukça, Hakk'a karşı irfanlı olamazsın Halka taptıkça ilâhî marifet sırrına ermen kabil değildir Dünyaya daldık­ça, âhireti unutursun Âhireti düşünüp kaldıkça, onu yaratandan ga­fil olursun Mülk ve mal sahibi bir arada kalamaz Nasıl ki, dünya ile âhiret bir arada sevilemez Aynı şekilde Yaratan ile yaratılmış bir tutulamaz
Nefis daima kötülüğü emreder Bu huy onun cibilliyetinde var­dır Hilelerini Hak yoldan açar, o kendini o kadar iyi tanıtır ki, kalbe dahi zaman zaman hükmeden odur Her hâlde onunla cihad et
Bir âyet-i kerîmede şöyle buyrulur: “Hak Teâlâ, ona kötülüğünü ve iyiliğini ilham etti (eş-Şems, 91/8)
Bazı yoldan sapanlar: “İyiliği de kötülüğü de nefse Allah yaptırıyor” derler
Bu söz nefis tarafından gelir Bu kelâmı hüccet olarak alma Hak Teâlâ kuvvet ve kudretin sahibidir İşler kimin elinden çıkar­sa, sorumlu odur
Nefsini cihad potasında erit O, ancak varlığı eridikten sonra kalbin arzularına boyun eğer Maddî duyguları atar Manevî âleme geçer Sonra sır âlemine İşte topluluğun manevî şarabı buradadır Her şey nefsin ıslah olabilmesinde O ıslah olursa şu fermanı kalp canibinden duyarsın: “Nefsinizi öldürmeyiniz; Allah size rahmeti ile tecelli eder
(en-Nisâ, 4/29)
Bu hitap, nefis kirden beri olunca gelir Nefsin şerrinden kurtu­lan her zat, bu hitabı can kulağı ile dinler
Hak Teâlâ'yı anmak, kalbin kuvvet yağıdır Tâat ve ibadet yol­ları tutulursa kalbe kuvvet gelir, nefsi alt eder İbadet ve tâat yolu­na giremeyen kimse, Hak yakınlığı dilemesin Nefsin şerri ve her cins kötülüğü ile nasıl yakınlık olur? Ona yakın olabilmek için, her cins hatalardan beri olmak lazım gelir
Nefsin boş ümitlerini kes Onun, arzularına uymasını diliyorsan, bunu yapmaya çalış Peygamber (sav) Efendimiz’in şu hadîs-i şeri­fini dinle, ona öğüt ver: “Sabaha erdiğinde akşam olacağını nefse hatırlatma Akşa­ma kavuşunca da ona sabaha çıkmayı hatırlatma; çünkü ismin na­sıl çağrılır, bilemezsin
Nefsine herkesten fazla şefkat göstermen gerekirken onu yık­tın Onun bu yıkılışına acaba kim acıyabilir? Kötü hâlden onu kim esirgeyebilir Fazla hırsın ve uzun boylu ümitlerin nefsi yıktı, peri­şan etti
Boş emellere dalıp kafanı yorma, hırsını azalt Ölümü düşün Daima Hak Teâlâ'yı kendine yakın bil Geçmişteki büyüklerin him­metlerini dilemek suretiyle manevî hastalıklarını tedavi et Onların temiz kelâmı, saf anlattıkları ile ruhunu tedavi eyle Geceni gündü­zünü sıkıntıdan kurtar Nefse daima şöyle de: “İyi yapsan da sana, kötü yapsan da sana
Kötü iş yaparsan, hiç kimse seninle iş tutmaz, yaptığı işe seni ortak etmez
Her hâlde çalışmak, nefsi yenmek gerek Dostların seni kötülük­ten alıkoyandır; düşmanın ise seni azdıran
Sen daima kulların kapısında hazır oldun Hakk’ın kapısından kendini uzak tutmaktasın Nefsin hakkını mümkün olduğu kadar ödüyorsun Kullara borcunu veriyorsun Ama Hakk'a olan borçların aklına gelmiyor O'nun nimetini alırken şükrü başkalarına yapar ol­dun Bugün içinde gezindiğin nimeti sana kim verdi? Hak'tan baş­kaları mı verdi ki, onlara taparsın?
Elindeki nimetleri Hak'tan biliyorsan, hani şükür ve hani iba­det? Seni yaratanın O olduğuna iman ettinse, nerede O'na kulluk ve emirlerini tutmak? Hani yasaklardan kaçmak ve O'nun gönderdiği güçlüğü hoş karşılamak?
Doğruyu bulmak istiyorsan nefsinle cihad et Allah Teâlâ şöy­le buyurdu: “Yolumuzda çalışanlara hidayet yollarımızı uçarız (el-Ankebût, 29/69)
Yine buyurdu: “İlâhî emirlerin yerine getirilmesine yardımcı olursanız, Al­lah da size yardımcı olur ve dizlerinize kuvvet verir (Muhammed, 47/7)
Nefsi kolay işlere koşma, ona itaat etme; iflah olursun Nefsin yüzüne gülme Sana bin kelime söz etse ancak birine cevap ver An­cak bu yolda iyiye döner ve iyi kanaat hâsıl olur
Nefis, maddî arzulara dair bir şey dilerse iptal et Onun isteğini tehir eyle ve ona, “Sabırlı olursan öbür âlemin güzelliği senin içindir” de
Nefse, arzusunun yerine gelmemesi acı gelir Bu acıya dayanır­sa iyilik bulur Sabırla nefsi sabra yöneltmeye çabalarsan İlâhî tecellilere mazhar olursun Çünkü bir âyet-i kerîmede şöyle buyrulur: “Allah sabredenlerle beraberdir (el-Bakara, 2/153)
Nefsin tüm işleri şerdir Onun ne sözünü, ne de işini kabul et Ancak, iyi tetkik ettikten sonra kabul edebilirsin Nefsin sualine ce­vap vermen gerekse, muhalefetle cevap ver Nefse muhalif olmak, onun yararınadır
Nefis Celâl sıfatının tecellisine mazhardır; en çok onda bu tecel­li görülür Ama Hak Teâlâ onu sevmez O'nun sevdiği daha çok Ce­mâl sıfatının tecellisidir Bu sebeple iki tecelli bir arada olmaz
Bilinmelidir ki, dünya âhiretten evvel gelir Dünya bittiği an öbür âlem başlamış sayılır İkisi bir arada yürümez Nefisle dost olan Hakk'ı kaybeder Âhireti unutup dünyaya dalan, âhiret âleminden nasip alamaz Peygamber (sav) Efendimiz bir hadîs-i şeriflerinde şöyle buyururlar: “Bir kimse, dünyayı severse âhiretini yitirmiş olur, âhireti se­vecek olursa dünyayı yitirmiş olur
Sabra alış Sabra tam alışan, hâline razı olur Fâni varlığını sa­bırla iyileştirir Fena -yokluk- hâlin tam olunca, kötü şey bula­mazsın Her şey iyi olur Hoş gördüğün şeyleri översin, bu hâlin şü­kür olur Uzak kaybolur, yakınlık gelir Şirk kaybolur, tevhid âlemi açılır Halk arasında zararlı şey bulamazsın Her şeyi Hak'tan bil­diğin için halkın faydasını da bilemezsin Birbirine zıt olan iki şeyi seçmen kabil olmaz Bu âlemde her şey aynıdır ve eşittir Bütün ka­pılar bir olur Gözüne tek yön görünür; o da, Hak Teâlâ Bu âlemi halkın çoğu bilemez Bunu bilmek az kişinin nasibidir Milyonlarda ancak bir tane Zaman biter, nefesler tükenir, bu âlemi tam mânası ile bilen, sezen ancak bir kişi, bir tane çıkar

Alıntı Yaparak Cevapla

İlahi Armağan -43- Meclis

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlahi Armağan -43- Meclis




Ey evlat! Çalış; şurada, Hakk'ın önünde ölmeye bak Varlığını ona bırakmaya koyul Şu anda, ruhun bedeninden çıkmadan önce manevî ölümü bul Fâni, kötü hâllerini yok eyle Tam bir marifet eh­li ol Kötülüğünü sabırla öldür; nefsine muhalefet eyle, onu öldür “Bu nasıl olur?” deme
Sonu çok iyidir Sabrın da zamanı geçer Sabır âlemi nihayete erer Fakat şunu iyi bil ki sabrın sonu çok iyidir ve mükâfatı baki­dir
Bir zamanlar ben de çok güçlükle karşılaştım, fakat sabrettim Gördüm ki, sabrın sonu çok iyi İrademi öldürdüm; Hak beni dirilt­ti Kendimden geçtim; sonra bana Hak ayıklığı geldi, varlığa erdim Onunla helak oldum ve onunla diriliğe geçtim Kendi arzularımı tatmin etmeyi bıraktım Arzu ettiğim şeyi yapmayı terk ettim İşte bu­günkü hâlim ondan hâsıl oldu Kader eli beni çeker oldu Hak iyi­liği bana yardım etti Fiil tecellisi beni harekete geçirdi Gayret-i ilâhiye beni bütün kötülükten korudu İlâhî irade beni öz varlığına itaat ettirdi Ecel dili beni Hakk'a takdim etti Aziz ve Celil olan Allah, beni yücelere çıkardı
Yazık sana, benden kaçmaktasın Senin otağını ben esirgiyorum Yerin katımdadır, saklıyorum, aksi hâlde helak olursun
Ey cahil zavallıcık, hacca benden başla Bana gel, sonra Kâbe’ye git Haccın kapısı benim Bana gel, haccın yolunu, erkânını sana an­latayım, öyle git Haccetmek nasıl olur, sana öğreteyim Sana sözler öğreteyim; onunla Kâbe’nin Sahibi'ne hitap eyle
Hâlinizi iyi düşünün, şimdi belli şey yok; yarın toz kalkar, ki­min atlı ve kimin yaya olduğu görülür
Ey siyaset adamları, yerinizde oturunuz Aklınız varsa bana ko­şunuz Allah tarafından bana kuvvet verilmiştir
İlâhî emir tekellüfünden beri olan yoktur İlâhî âleme geçmiş olanlar bile, bu kalıpta durdukça mükelleftir Size verilen emir, on­lara da verilmiştir Sizin yasak edildiğiniz şey, onlara da yasaktır Onlar bütün emri eksiksiz yerine getirirler Bu sebeple onlar, size nasihat etmek için vazife almışlardır Onlar, kendilerine emanet edi­len şeyi yerine getirmeye çalışırlar
Burası hikmet âlemidir Her yapılan iş bir hikmete mebnidir Çalışınız Kudret âlemine çalışmakla geçilir
Dünya hikmetlerle doludur; âhiret ise kudret âlemidir Hikmet için birtakım âlet ve sebepler gerekir Kudret için âlete ihtiyaç yok­tur Kudret, ancak Hakk'ın fiil tecellisi ile olur Allah her şeye ka­dirdir Sebepsiz hikmetler yaratabilir Ancak kudret âlemi ile hik­met âleminin ayrılması için bunları yapar
Âhiret âleminde her şey sebepsiz hareket eder Burada konuş­mak için dile, dişe ve havaya ihtiyaç vardır Orada duygular dilsiz ve dişsiz konuşur Çünkü tekvin sıfatı tecelli eder İlâhî kudret ken­disini gösterir Orada duygularınız, hatalarınızı anlatırken sebeple­rin dili tutulur O gün bütün sırlar faş olacak, perdeler açılacak ve yıkık viraneler meydana çıkacak Bu isteseniz de, istemeseniz de olur Kaçmak ve kurtulmak olmaz
O gün cezalar kesilir Cehenneme, kalplerini günahlarla üşütenler girer
Bugün kitabınızı fikir dilinizle okuyunuz Kötülüğü görürseniz tevbe ediniz İyilik bulursanız şükre koyulunuz İsyan kitabınızı ya­kınız, satırlarına tevbe eli ile vurunuz

Alıntı Yaparak Cevapla

İlahi Armağan -43- Meclis

Eski 08-02-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlahi Armağan -43- Meclis




Ey evlat! Elimde tevbe ettin Benimle sohbet ettin Bu arada sa­na birçok öğütler verdim; fakat faydalanmadın Bunda benim ne suçum var?
Sohbetin ve tevbenin sana ne zararı olur? Daima işin dış cephe­sini kolladın; iç âlemine bir türlü geçemedin Benim tam sohbetimi dileyen, sözlerimi iyi dinler ve gereği ile amel eder
Benim gibi devredeceksin Aksi hâlde benimle yaptığın sohbetin faydası bulunmaz Dediğimi yapmayanın zararı, kârından çok olur
Ben herkesin göz diktiği sofrayım, lâkin kimseye benden yemek nasip olmaz Kapım herkese açıktır; ama kimse giremez Siz de oraya giremezsiniz, ne yapayım size! Size o kadar söz ettim ki, hiç birini dinlemediniz Sizi kötü hâlden almak için davet ederim; bun­dan bana yorulmak kalır Esas kârımı Hak verir Bu öğüdü sizden çekindiğim için yapmıyorum, bir şeyler de beklemiyorum Benim için harabe yerler ile mamur şehirler eşittir, ölü ile diriyi ayırt et­mem Zenginle fakiri ayırt etmek istemem Mülkle o mülke sahip olan kişinin benimle hiç bir ilişiği yoktur Bu işler bir başka elden döner Sizin elinizde mühim bir şey olduğunu sanmayınız Bu hâli anlamak için dünyayı kalbimden çıkardım
Tevhid ilmi, dünya sevgisi taşımayanlaradır Kalbinde dünya sevgisi kaldıkça, tevhid âlemine geçmen kabil olmaz Peygamber (sav) Efendimiz bir hadîs-i şerifinde buyurdu ki: “Dünya sevgisi, bütün hataların başıdır
Bunu hiç duymadın mı?
İç âlemini ve ahlâkını düzeltme yolunda devam ettiğin süre, dünya sevgisi senin için baş hata sayılır Tekâmül ettiğin zaman sana lâzım olan sevdirilir Hak yakınlığını bulunca kısmetini arzu eder, alırsın, öbürlerine bakmazsın
Ezelde sana yazılmış olanı alıp harcaman için kısmetini sever, alırsın Aldığın kısmetle kanaat eder, başkalarına göz dikmezsim Bu arada kalbin, daima Hak'la kaim olur Dünyada hâlin daima döner Cennet ehli cennette ferah gezdiği gibi kalbin sahibine bağlı olarak dünyayı da gezer Fena şeyler ona zarar vermez Hak'tan seni ayıran olmaz Bir şey dilersen O'nun için dilersin; arzularını O'nun arzusu­na uyarak yaparsın, O'nun kudreti ile devreni tamamlar, ilâhî nura uymayan her şeyi kesersin
Dünya senden uzak durur Bir şey yiyecek olursan O'nun için yersin, benliğin karışmaz
İçi bozuk olan münafık, yaptığı işle kendini beğenir Gündüzleri desinler için oruç tutar, geceleri işitsinler diye namaz kılar Onun hem içi, hem de dışı karanlıktır Bu kadar ibadet eder, ama kalbi Hak Teâlâ'ya bir adım yaklaşmaz Güzel giyer, iyi yer, ama hava
Onun perişan hâlini büyük velîler ve sâlih kullar bilir Hakk'a bağlı olan zâtlar, onları iyi anlar
Bugün münafıkları seçme kullar bilir; yarın herkes görecek Seç­me kullar onları görünce üzülürler ve yüzlerine bakmak istemezler Bu dargınlık hâllerini içlerinde saklı tutarlar Çünkü Allah Teâlâ böyle emir vermiştir
Kalbin bozuk, nifak hâlindesin Bu hâlinde büyük insanlara zah­met verme Henüz içini temizlemedin
Sana söz hakkı verilmez Belindeki zünnarı kesmedikten sonra, ikan sahiplerinin yanına gelmen kabil olmaz Belindeki zünnarı kes Derûnunu temizle Tevbeni kalbinden yap İçinde boğulmakta oldu­ğun tabiat âleminden ayrıl Boş şeyleri bir yana at Esas varlığa koş Şahsî yararını düşünme, yalnız sana gelecek zararı hesaplama
Söz hakkın olamaz Meğerki nefsini ve hevânı, uygunsuz, tabii arzularını bırakasın Bu gibi şeyleri kapıda bırak Kalbini dehlize at Sır âlemini hile ile çalıştırma Esasa koş, teferruatla uğraşma Teme­li iyi yaptıktan sonra binaya başla
Esas nedir bilir misiniz? Dinî meselelere ait incelikleri öğren­mektir Kalbine yarayan şeyleri iyi öğren; dilden çıkacak şeyler se­ni kurtaramaz
Kalp âlemine dair, ince meseleleri iyi öğrenirsen, Hakk'a yakın olursun Dilden olan, kalbe yararı olmayan şeyleri öğrenirsen yalnız, maddi ve fâni varlıklara yanaşabilirsin
Kalbe dair bilgiler, seni fâni köşkünden alır, Hakk'ın yüce tâatına götürür
Yazık sana; ömrünü ilim tahsili için harcadın Ama hiç amel et­medin Şahsî heveslerine kapıldığın için cahilsin İşin daima Allah düşmanlarına hizmet etmek oldu Onları Hakk'a ortak koşarsın Hâlbuki Hak Teâlâ senden ve ortak koştuğun kimselerden çok zengindir
Senin şirk etmen hoş görülmez Çünkü kul olduğunu anlıyorsun Yakan efendinin elindedir Kurtuluş istiyorsan kalbini Hakk'a bağ­la O'na tevekkül et, O'na hizmet et O'nu her şeyde ithama kalkış­ma O itham edilemez O her şeyi senden çok iyi bilir Sana yarayanları gönderir Senin bilmediğin çok şeyleri O bilir O'nun kudreti önünde sana susmak düşer
Sesini kes, gözlerini yum, başını eğ, lâl ol; izin gelinceye kadar bekle Konuşma zamanı gelince seni konuştururlar O'nunla konu­şursun, ama o zaman varlığını yitirmiş olursun Ve o zaman konuş­maların bütün dertlere deva olur Ruhî hastalıklara tutulanlara, ko­nuşmanla şifa bulunur Her konuşman akıllara nur saçar
Allah'ım, kalbimizi nurlandır Kalbimiz için Zâtına varma yo­lunu göster İçimizi temizle Sana yakınlık ver
“Dünyada bize iyilik ver Âhirette de iyilik ver Ateş azabından bizleri koru(el-Bakara, 2/201) Âmin!

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.