08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Dört Teşbihin Mânâsını Bilmek
DÖRT TEŞBİHİN MÂNÂSINI BİLMEK
Şimdi şu dört muhtasar kelimenin mânâsını bilmeye sıra geldi Bunlar Allahü Teâlâ'yı tanımaya kâfidir «Sübhanallahi ve'l-hamdülülâhi ve la ilahe illâllahü vallahü ekber» Kendi tenzihinden onun tenzihini bilince Sübhânallah'ı anlamış oldun
Kendi padişahlığından, hâkimiyetinden, onun hâkimiyetini, padişahlığının tafsilini, bütün sebep ve vasıtaların, kâtibin elindeki kalem gibi onun emrinde olduğunu anlayınca, Elhamdülillâh'ın mânâsını bilirsin Bilirsin ki, ondan başka nimet veren yoktur Ondan başkasına hamd ve şükür olmaz
Hiç kimsenin kendi başına buyruk olmadığını anlayınca, La ilâhe illâllah'ın mânâsını bilirsin
Şimdi Allahu Ekber'in mânâsını anlamana sıra geldi Bil ki, bütün bunları öğrendin ve Allahü Teâlâ'dan hiçbir şey bilemedin Zira Allahü Ekber'in mânâsı görünüşte, Allahü Teâlâ daha büyük demektir Hakikatta, insanların kendi kıyasları ile anlamalarından daha büyüktür
Bunun mânası bir başkasından daha büyüktür, demek değildir Çünkü, Ondan başka bir şey yoktur ki, Allahü Teâlâ ondan daha büyük olsun! Bütün var olanlar O'nun vücûdunun nurundandır Güneşin ziyası, güneşten başka değildir ki, güneş nurundan, ziyasından daha büyüktür denilebilsin Allahü Ekber'in mânâsı, insanların kendi akıllarının ölçüsü ile onu tanıyabilmelerinden çok büyük ve yüksek demektir Onun takdis ve tenzihinin, insanın takdis ve tenzihi gibi olmasını söylemekten Allahü Teâlâ'ya sığınırız
Hattâ, bütün yarattıklarına benzemekten berî ve uzaktır Nerede kaldı ki, İnsana benzesin! Onun hâkimiyetinin insanın kendi bedenindeki hâkimiyeti gibi olduğunu, yahut O'nun îlim, Kudret ve diğer sıfatlarının insanın sıfatlan gibi olduğunu söylemekten yine Allahü Teâlâ'ya sığınırız Belki bunların hepsi, Allahü Teâlâ’nın cemâlinden bir şeyin insanlığın âczine göre, insanda hâsıl olması için birer numunedirler
Bu numune şuna benzer Eğer bir çocuk bize, «Başkanlığın, saltanatın ve memleketi elinde bulundurmanın zevki, lezzeti nasıldır?» diye sorsa, ona deriz ki: Cirit atmak ve top oynamak lezzeti gibidir Çünkü o, bundan başka lezzet bilmez Kendisinde olmayanları, kendinden olanlara benzeterek bilebilir
Halbuki padişahlığın lezzetinin, cirit atmakla hiç alâkası olmadığını herkes bilir Fakat lezzet ve zevk her ikisi içinde kullanılmış oldu Kelimelere muhatap olmak bakımından ikisi de aynıdır Bu sebeple marifetin numunesi, çocuklarda bulunur Bu numune ve benzetme işlerini de bu kabilden bil O hâlde: Allahü Teâlâ'nın kemâl ve hakikatini kendinden başkası bilemez
İmam Gazali
|
|
|