Prof. Dr. Sinsi
|
Hakkı Tavsiye Etmeliyiz
Hakkı Tavsiye Etmeliyiz
Davet yolunda etrafında buluştuğumuz 'Hakk'ı, insanlara tavsiye etmeliyiz Yani Hakka sarılmalı, yaşantımızla onu temsil edip ondan uzak darmamalıyız Bilakis 'Hakk'ı bölüp parçalamadan, tahrif edip değiştirmeden, olduğu gibi muhafaza ederek bizden sonra gelen nesle miras bırakmalıyız
Davet yolunda sabretmeyi, yoldaki zorlukları göğüslemeyi, zikzaklara sapmadan engelleri aşmaya çalışmayı tavsiye etmeliyiz Böylece; karşılaşabileceğimiz olay ve şartları göze alarak, emanetin ağırlığını hesaba katarak bu davetin parlak geleceği için kesintisiz, sürekli bir hareketle, kuvvetli bir irade ve azimle, hareket metodunu tam bir kavrayış ve açık bir basiretle yolumuzda hareketimize devam etmiş oluruz
Ey kardeş! Bu davet yolunda malımızı ve canımızı feda etmeyi birbirimize tavsiyede bulunalım Çünkü bu davet, senin malından ve canından bir kısmını değil, hepsini istiyor Davete olan irtibatımız tüm hayatımız ve tüm varlığımız pahasınadır, bir anlık cüz'i bir şey değildir Bu davetde, yüce Allah'ın dünyada bize ihsan ettiği malı ve canı verip karşılığında, ahirette ihsan edeceği cenneti almak üzere Allah ile bir biat (alışveriş) akdini yaptık
"Allah, mü'minlerden mallarını ve canlarını cennet kendilerinin olmak üzere satın almıştır Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve öldürülürler Bu, Allah'ın üzerine bir borçtur Gerek Tevrat'ta, gerek incil'de, gerek Kur'an'da bunun böyle olduğunu bildirmiştir Allah'tan daha çok ahdini yerine getiren kim olabilir? O halde O'nunla yaptığınız bu alışverişinizden ötürü sevinin Gerçekten bu, büyük başarıdır "
Ey kardeş! Eğer zamanını, gayretini, malını ve düşüncem bu davet yoluna hasredebiliyorsan tereddüt etmeden yap! Zira sen karlı çıkarsın
"Kendiniz için verdiğinizi, Allah katında, daha hayırlı ve mükafatça daha büyük bulacaksınız "
Bir şey vermeye cimrilik edene gelince, o aldanmış ve zarar etmiştir
"işte sizler, Allah yolunda harcamaya çağırılıyorsunuz; içinizden kimisi cimrilik ediyor Kim cimrilik ederse, o ancak kendisine cimrilik eder, Allah zengindir, sizler fakirsiniz, eğer yüz çevirecek olursanız, yerinize başka bir kavim getirir de onlar sizin gibi olmazlar "
Ey kardeş! Eğer zamanını davet işiyle değerlendiriyor, gücünü o sahada harcıyorsan sana ne mutlu! Çünkü bu, Allah'ın sana lütfettiği bir iyiliktir
"De ki, Allah'ın lütfuyla, rahmetiyle (evet) ancak onunla ferahlansınlar Bu, onların toplayıp yığdıklarından hayırlıdır "
Şehid İmam'ın dediği gibi vakit hayat demektir, vazifeler ise vakitlere sığmayacak kadar çoktur
Ey kardeş! Allah için ihlaslı olmayı birbirimize tavsiye edelim Şunu bilelim ki, Allah için ihlaslı olmadıkça, hiçbir amelimizin semeresini (mükafatını) göremeyiz ve bizim için kurtuluş söz konusu olamaz Çünkü Allah, yalnız kendisi için olmayan hiçbir ameli kabul etmez
"De ki, bana, dini yalnız Allah'a halis kılarak O'na kulluk etmem emredildi "
"Oysa kendilerine, dini yalnız Allah'a halis kılarak, Allah'ı birleyenler olarak O'na kulluk etmeleri, namazı kılmaları, zekatı vermeleri emredilmişti, işte doğru din budur "
Ey kardeş! Daima kalbini yokla! Ve onu riyadan temizle!
Ey Kardeş! Dava arkadaşlarına karşı tevazu kanadını ger, onlara yumuşak davran, mütevazi ol, bencillik ederek arkadaşların üzerinde sivrilme arzusu hastalığına kapılma Zira bencillik, davanın belini kırar Kendi nefsinin ve arkadaşlarının nefsinin kadrini bil Onların değerini sakın düşürme! 
Ey kardeş! Kibir ve gururdan sakın, bu ahlak seni davetçilerin safından, davet yolundan uzaklaştırmaya yeterli sebeptir Senin elinle gerçekleşen her hayırlı teşebbüs, ilmin, yeteneklerin ya da şahsi kudretin sayesinde değil de Allah'ın bir fazlı ve bir ihsanı olduğunu düşünmelisin Çünkü, azemet sahibi yüce Allah'ın izni ve yardımı olmazsa, bizim hiçbir gücümüz ve yeteneğimiz olamaz
Ey kardeş! Davetimiz açısından görevlerimizin ve sorumluluklarımızın idrakinde olmayı birbirimize tavsiye edelim Öyle ki, bu sorumluluk duygusu, bizi rahat bir yaşantıdan, vurdumduymazlıktan ve uyuşuk bir hayattan uzaklaştırıp sürekli olarak davet işleriyle bizi meşgul etsin Çünkü, davet meselesi hayatımızın kendisidir Onun yararına olacak her şeyi düşünüp yapmalıyız Ona zarar verecek şeyleri de bertaraf etmek için gayret göstermeliyiz
Ey kardeş! Yolumuza, bol miktarda azık alarak çıkmayı birbirimize tavsiye edelim Azığın en hayırlısı "Takva azığı"dır Onunla yolun zorluklarına karşı koyar, ayağımızın şarampole kaymasından korur ve engelleri onunla aşarız
"Allah'tan korkanlar, kendilerine şeytandan gelen bir vesvese dokunduğu zaman (Allah'ın emir ve yasaklarını) hatırlarlar, hemen (gerçeği) görürler "
"Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabredenler, işte doğru olanlar onlardır (Allah'ın azabından) korunanlar onlardır "
Ey kardeş! Davet yolunda ayağımızı sağlam tutalım Ayağımız yerleşmişken kaymamaya gayret edelim Şartlar ne olursa olsun, her zaman ve her yerde usanmadan yolumuza devam edelim Şayet bizden biri, dünyanın en ücra yerinde ve hapishanelerin en derin zeminlerinde de olsa, yolundan ve davasından geri dönmesin Çünkü, arkadaşlarından uzak kalsa da, Allah ile beraber olduğunu unutmasın Allah, ne güzel sahip ve ne iyi yardımcıdır!
Ey kardeş! Zafer işaretleri gözünden kaybolup gitse de, çalışma ve cihadının karşılığı görememiş olsan da yolunu katetmekten usanma Zira, Allah'ın rahmeti bizimledir O bizi, sonuç elde etmekten değil, amel ve niyetlerimizden dolayı sorumlu tutar
Ey kardeş! Eziyetlere maruz kalsak da, batıl bizi çeşitli vesilelerle tehdit edip korkutsa da davamızdan geri caymak yoktur Bu hususta Allah'ın Rasulünü ve Ashab-ı Kiramı örnek almalıyız
"O müminler ki, kendileri savaşta yara aldıktan sonra Allah ve peygamberin çağrısına koşanlara, hele onlardan iyilik edip sakınanlara büyük ecir vardır, insanlar onlara: "Düşmanınız olan insanlar size karşı bir ordu topladılar, onlardan korkun," dediler Bu onların imanını artırdı da: "Allah bize yeter, O ne güzel vekildir!" dediler Bu yüzden kendilerine bir fenalık dokunmadan Allah'dan nimet ve bollukla geri döndüler Allah'ın rızasına uydular Allah büyük, bol nimet sahibidir İşte o şeytan ancak kendi dostlarını korkutur, inanmış iseniz, onlardan korkmayın, benden korkun "
"Nice peygamberler var ki, kendileriyle beraber bir çok alimle çarpıştılar; Allah yolunda başlarına gelenlerden yılmadılar, zayıflık göstermediler, boyun eğmediler Allah sabredenleri sever Sadece şöyle diyorlardı: "Rabbimiz! bizim günahlarımızı ve işimizde bizim taşkınlığımızı bağışla, ayaklarımızı (yolunda) sağlam tut, kafir topluma karşı bize yardım eyle!" Allah da onlara hem dünya karşılığının, hem ahiret karşılığının en güzelini verdi Çünkü Allah güzel davrananları sever "
Ey kardeş! Davet yolundan parmak ucu kadar ayrılmadan, Allah'a verdiğimiz sözü bozmadan, hedefimizi yozlaştınp değiştirmeden Rabbimize kavuşuncaya kadar yolumuza devam edeceğiz Allah ile yaptığımız alış-verişle müjdelenip sevinerek İki güzelden birini (gazilik-şehidlik) gözeterek Ya zafer ve hükümranlık, ya şehidlik ve mutluluk! 
Mustafa Meşhur
|