Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dinin, ilim, özellikleri

İlim Ve Dinin Özellikleri

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlim Ve Dinin Özellikleri




İLİM VE DİNİN ÖZELLİKLERİ
KUR'AN VE İLİMLER İSLAMDA DİN VE İLİM NİZÂI (ÇEKİŞME,KAVGA) YOKTUR

"Dinsiz İlim Topal, İlimsiz Din Kördür"( (Einstein)

İLİM VE DİNİN ÖZELLİKLERİ

Bu bahse de kısaca temas etmek isterim Her şeyden önce şunu bilelim ki, bizim Peygamberimiz de diğer Peygamberler gibi fennî hakikatleri talim için gönderilmiş değildir Bunlar peygamberlerin vazifelerinden vahye bağlı olmayıp akılla bulunur ve bilinir şeylerdir
İlim ve fen âletlerin yardımiyle, tecrübe ve müşahedeye dayanarak yapılır Bunlar nübüvvet meselelerinden değildir Peygamberlerin vazifesi kimyagerlik ve makinistlik olamaz
İşte bundan dolayı Kur'an-ı Kerim bir fen mecmuası değildir Vahiy, akıl ile bilinemiyecek hususları bildirir Din, halkı irşad ve Hakka hidayet içindir Bizi tabiattan değil, tabiatın mâverasından haberdar eder İlâhiyât, nebeviyât(83) gibi semiyâta başkasından işitmeye dayanan şeyleri bildirir Salâh ve felâha ulaştırmak için Kur'an tabiat ilimlerinden söz açarak, Halika delâleti itibariyle kâinattan bahseder Kâinattan bahsetmek asıl maksat, âyetin mâsika lehi değildir İşaret ve remz yoliyle müsbet ilimleri de anlatır Kâinattaki hâdiselere işaret eder
İşte bu itibarla Kur'an'da ilim ve fenden bahis vardır, deriz
Hele şu muhakkaktır ki, Kur'an fenne, müsbet ilimlere karşı asla vaziyet almaz, Kur'an'a aykırı hiçbir fennî hakikat yoktur ve olamaz Kur'an ilme teşvik eder

Bu hususta Hamdi Yazır tefsirinde diyor ki:
"Yine itiraf etmek lâzım gelir ki fünunun tecrübe sahasındaki keşfiyat ve tatbikatı ilerledikçe bunlar Kur'an'ın mazmunlarına aykırı gitmemiş, bilâkis bir çok âyetlerin daha iyi vuzuh ile anlaşılmasına hizmet eylemiştir Eski heyet nazariyeleriyle yeni heyet nazariyeleri Kur'an bakımından mukayese edildiği zaman eski heyete nazaran tevile sapılması lâzım gibi görünen nice âyetleri yeni heyete nazaran tevile gidilmeksizin zahirî veçhile anlamak daha ziyade sühulet kesbetmiştir'' (84)
Yine aynı müfessir "Kur'an'ın kâinat hakkındaki tenviratı asr-ı hazır heyet fikrinden çok yüksek" olduğunu söylüyor(85)
Kur'an'ın kurduğu yüksek esaslardan biri de kâinata nazar, mahlûkatı teemmül, hilkati tefekkürdür
Bu ne ulvi bir şeydir: "Ve Yetefekkirûne fi Halkıssemâvâti Vel-Ard" Bu tefekkür yoliyle Ulu Yaradana ulaşarak "Rabbenâ mâ halakte hâzâ bâtılâ" diye iykanla Allaha niyaz etmek, kâinatın bedayii sun'ı karşısında hayran kalıp Hâlikın kudreti önünde tebcil, tekbir ve tazim ile eğilmek
İşte kâinatı tefekkür Allaha götürür "Tefekkür gibi ibadet yoktur" Onun için bir çok âyetlerde kâinata bakıp ondaki ibret levhalarını süzmek, gözden geçirmek tavsiye olunur Şu âyeti beraber okuyalım:
ان في خلق السموات والأرض لايات لأولي الألباب
"Hiç şüphesiz ki, göklerin ve yerin yaradılışında; gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar şeylerle denizde akıp giden gemide, Allahın yukarıdan yağmur suyu indirip de onunla arzı ölmüşken diriltmesinde, yer üzerinde debelenen hayvanatı yaymasında, rüzgârları değiştirmesinde, gök ile yer arasında müsahhar bulutlarda, şüphesiz bunlarda da akıllı olan bir kavim için elbette âyetler vardır "(Bakara Sûresi)
İnsan bu âyeti gördükten sonra Kur'an'ın aleyhinde nasıl bulunabilir?
Ulûmu Kevniyyeden varlıkta olanlardan bahsetmekten maksat kudreti kâinatı saran Allah'ın azametini göstermektir Kâinatta Allahın halkettiklerinden, uçsuz bucaksız âlemlerden, bilip bilemediğimiz şeylerden, ay, güneş, gece, gündüz, yeryüzüne serpilen çeşit çeşit hayvan ve nebatlar, gökler ve ziynetleri olan yıldızlardan, başları göklere yükselen dağlardan, dağlar gibi gemilerin yüzdüğü denizlerden, binek olarak kullandığımız hayvanlardan, rüzgârlardan, yağmurdan, rüzgârın önünde sürüklenen bulutlardan, şimşekten, şırıl şırıl akan nehirlerden, bize müsahhar olan her şeyden ve her şeyden bahis vardır
Bu kâinattaki şeylerin hepsi insan oğluna faydalanmak için yaratılmış ve ona müsahhar kılınmış Bunlara bakıp incelemeyi, düşünmeyi, ibret almayı tavsiye eder Böylelikle aklını kullanarak işletsin, yeni yeni şeyler bulsun, kolaylıklar icad etsin Âyetlerin hepsinin sonunda bakın ne deniyor:
"Bunda aklını kullanan bir kavim için âyetler, ibretler vardır''

Aynı mâna şu âyetlerde de tekrarlanıyor:

ان في ذلك لا يات لقوم يعلمون :Bilenler"
ان في ذلك لايات لقوم يتفكرون Düşünenler"
ان في ذلك لا يات لقوم يفقهون : Anlayanlar"
ان في ذلك لا يات لقوم يتذكرون Hatırlayanlar"
ان في ذلك لا يا ت لقوم يوقنون İykan edenler"
ان في ذلك لا يات لقوم يئمنون İman edenler"
İşte böyle Kur'an: "Kâinata bakın!" diyerek gözü açar Ondan faydalanmaya sevkeder Aklı uyuşturmaz, parlatır Düşündürür Böylelikle ilim ve fenne, sanayie hazırlar
"Biz Kur'an'ı sana her şeyi beyan için indirdik" (Nahl Sûresi: 89)
"Biz kitapta hiç bir şey eksik bırakmadık" (En'am Sûresi)
"Ne yaş, ne de kuru hiç bir şey yoktur ki her halde Kitabı Mübinde olmasın''(En'am)
Âyetlerinin işareti veçhile işte bu gibi itibarlarla Kur'an'da bütün ilimler var demektir Nasıl ki bir çekirdeğin ve tohumun içinde o nebatın bütün şekli mevcut ise Kur'an'da da bütün ilimlerin nüvesi vardır, İbni Mesud "Kur'an'da her şeye dair ilim indirilmiş ve her şey beyan olunmuş'' demiştir
Bir Arap şairi derki:
"İlimlerin hepsi Kur'an'da vardır, fakat insanların anlayışlarında kusur var" Kur'an ilimlere esas itibariyle işaret etmiştir Bazı misaller verelim:
Tabiatta her şeyin muayyen bir miktarı vardır Bir kanun ve düstur dahilin-dedir Hiç bir şey tesadüfe bağlı değildir Muayyen kanun dairesinde olur
انا كل شيئ خلقناه بقدر ''Biz herşeyi bir ölçüye göre yarattık'' "İnna Külle Şey'in Halâknahu bi kader" Bu kanun değişmez
فلن تجد لسنة الله تبديلا "Felen tecide Lisun-netil-lâhi tebdilen" Sünnetullah
için değişmek yoktur İlim her şeyin esasıdır "Hiç bilenlerle bilmeyenler müsavi olur mu?", "Kör ile gören bir midir?" Akide delile dayanır Bürhansız ve delilsiz bir şeye tâbi olmak yoktur Bürhan yoksa iykan ve itmi'nan da yoktur "Bilmediğin bir şeyin ardına düşme Kulak, göz, kalb bunların hepsi ondan mes'ul olurlar" İşte Kur'an böyle esaslar kuruyor ve kâinata bakarak Hâlikın azamet ve kudretini düşünmeye akıl ve fikir sahiplerini, dâvet ediyor

Kaynak:

(83) Nebeviyat: Peygamberler ve Peygamberlik hakkındaki bilgilerdir
(84) M Hamdi Yazır, Kur'an Dili, c VII, s 5195
(85) Aynı Kaynak, c I, s 307

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.