Fitne Kalmayıncaya Kadar...

(Yeryüzünde) fitne kalmayıncaya kadar onlarla savaşın Eğer vazgeçerlerse, artık zulüm yapanlardan başkasına karşı düşmanlık yoktur (Bakara Suresi, 193)


İman eden insanlar birbirlerini koruyup kollamakla, her koşulda birbirlerine yardımcı ve destek olmakla sorumludurlar ALLAH iman edenlerin, Kendi yolunda "birbirlerine kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak" mücadele edenleri sevdiğini bildirir


Müminlerin ALLAH’ın hoşnutluğunu amaçlayarak beraberce hareket etmeleri, zorlukların kolaylaşabilmesi için çok önemlidir ve bu imani bir sırdır Müminler yaşadıkları tüm zorluk ve sıkıntıları hep bu şekilde aşmayı başarmışlardır ALLAH'ın tüm insanlar için örnek gösterdiği Peygamberimiz Hz Muhammed (sav) ve birlikte hareket ettiği müminler de, bu güzel ahlakı en güzel şekilde yaşayan, gösterdikleri bağlılık ve özveriyle Kur’an ahlakının tüm dünyaya yayılmasına vesile olan insanlardır


İnkar edenler ve dinsizliğin yayılmasını amaçlayanlar, fikir ve yöntemleri farklı da olsa, bu amaçları yönünde gerekirse birlik olup, beraberlik içinde hareket etmektedirler Aynı şekilde iman edenlerin de birlik ve beraberlik içinde olmaları gerekir Çünkü müminlerin sorumlulukları çok önemlidir Müminler ALLAH'ın varlığı ve birliğini tüm insanlara anlatmak, Kur’an ahlakını yaymakla sorumludurlar Bu, Rabbimiz’in Kur’an’la bildirdiği buyruğudur:


"İnkar edenler birbirlerinin velileridir Eğer siz bunu yapmazsanız (birbirinize yardım etmez ve dost olmazsanız) yeryüzünde bir fitne ve büyük bir bozgunculuk (fesat) olur" (Enfal Suresi, 73)


Yeryüzünde fitne kalmayıncaya kadar fikri mücadele etmesi gereken müminlerin, nedeni her ne olursa olsun, diğer müminlerle dostluk ve beraberlik içinde olmaması büyük hata olacaktır İman sahiplerinin dost ve veli olmamaları halinde, ayetle de haber dikkat çekildiği üzere yeryüzünde fitne artacaktır


Tüm dünyada Müslümanlarının içinde bulunduğu durum göz önünde bulundurulursa, müminler arasındaki birliğin önemi daha net ortaya çıkacaktır Dünyanın her yerinde, yalnızca "Rabbimiz ALLAH'tır" demeleri nedeniyle çok çeşitli zorluklar yaşayan Müslümanlara uygulanan zulmün gerçek nedeni dinsiz ideoloji ve materyalist felsefelerin dünya genelinde yaygınlığıdır Bu sebepledir ki, tüm iman edenlerin bu ideolojilere karşı fikir mücadelesi içinde olmaları zorunludur


Bugün en çok üzerinde durulması gereken konulardan biri, müminlerin birbirlerine güzel söz söyleyip, hüsn-ü zanda bulunmalarıdır Bu iki güzel amel, tüm yanlış anlaşılmaları ortadan kaldıracak ve inananları birbirlerine ısındıracak önemli bir sırdır



"Kullarıma, sözün en güzel olanını söylemelerini söyle Çünkü şeytan aralarını açıp bozmaktadır Şüphesiz şeytan insanın açıkça bir düşmanıdır" (İsra Suresi, 53)


Müslümanlar arasındaki sevgi ve dayanışmanın bozulmaması için özen ve dikkat göstermek gerekir Özveri, hoşgörü ve affedicilik gibi Kuran ahlakının güzel özelliklerden taviz vermeyen müminler, böylece en büyük düşmanları olan şeytanı da yenilgiye uğratırlar


Şeytanın, aralarındaki sevgi ve dayanışmayı zedelemek için müminlere verdiği en önemli telkin rekabet duygusudur Müminler hiçbir zaman dünyevi çıkarlar gözeterek rekabet hissine kapılmaz, kendilerini diğer müminlerden daha ön plana çıkarmaya çalışmazlar Kendisinden daha öndeki bir mümine karşı da kıskançlık duymazlar Kuran'da, "Yoksa onlar, ALLAH'ın Kendi fazlından insanlara verdiklerini mi kıskanıyorlar?" (Nisa Suresi, 54) ayetiyle bildirildiği üzere, insanların sahip olduğu tüm nimetler ALLAH'tandır Bu gerçeğin bilincindeki müminler, diğer mümin kardeşlerindeki güzel özellikler veya olanaklar için üzülmez, tam aksine bundan sevinç duyarlar Kendileri için ettikleri duanın yanı sıra, ALLAH’ın mümin kardeşlerine olan güzelliklerini de artırması için dua ederler


Mal, mülk mümini etkilemez ama inkarcıları etkiler ALLAH herkese maddi imkanlar verir Bununla inkarcının azabını, müminin ecrini artırır Bencil nefsani tutkuların ardında hırsla koşmak, Kur’an’da haber verildiği üzere müminlerin gücünü azaltır:


"ALLAH'a ve Resulü'ne itaat edin ve çekişip birbirinize düşmeyin, çözülüp yılgınlaşırsınız, gücünüz gider Sabredin Şüphesiz ALLAH sabredenlerle beraberdir" (Enfal Suresi 46)


Sonuç olarak, şeytanın tuzaklarına kanmayıp, müminler arasında birlik ve beraberliği korumak çok önemlidir Çünkü rekabet hırsı ile kardeşliği zedelemek Kur’an ahlakına uygun değildir ve bu kötü davranış kişiyi yüceltmez, aksine küçültür Müminlerin yarışı ALLAH rızası için yaptıkları hayırlarda yarıştır ve bu nefsani değil, rahmani bir yarıştır


Şeytan, bir bina gibi sımsıkı kenetlenmiş müminlerin çalışmasından, dine hizmet etmesinden hoşlanmaz O nedenle ALLAH yolunda gösterilecek çaba, daha da fazla olmalıdır


Şüphesiz ALLAH,Kendi yolunda, sanki birbirlerine kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak mücadele edenleri sever (Saff Suresi,4)


Fuat Türker

"İnkar edenler birbirlerinin velileridir Eğer siz bunu yapmazsanız (birbirinize yardım etmez ve dost olmazsanız) yeryüzünde bir fitne ve büyük bir bozgunculuk (fesat) olur" (Enfal Suresi, 73)

Bizler ayeti celinenin neresindeyiz? karşılıklı diyaloglarımızda,başka başka konumdaki görevlerimizde,
hepimiz ayrı ayrı kollardan hizmet ehilleriyiz diye düşünebiliyormuyuz,En büyük hastalıklarımızdan,kıskançlık ve tahammülsüzlük
sınırlarımızı yok edebiliyormuyuz?Dini hizmetlerimizi adeta kurtlar sofrasındaymışız gibi birbirimize karşı misilleme kargaşasından kurtarabiliyormuyuz? Meşreblerimiz üniversitenin ayrı bir dalı gibi irfan yuvaları olarak kabulleniyormuyuz? yoksa bütün bunları hırs illetine esirmi ediyoruz,
Değerli üstadım TÜRKER hocamın yukarıdaki makalesinde bütün kelimeleri açıklarımızın,hastalıklarımızın,kuvvetsiz liğimizin ,ayrılığımızın,bakış açımızın köhneliğine,gönül köprümüzün yıkılışına kat'i çözümün reçetesi olarak algılayıp uygulayamıyorsak mümin olarak arızamız var demektir
Allah razı olsun