Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
armağan, ilahi, meclis

İlahi Armağan -15- Meclis

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlahi Armağan -15- Meclis




15 MECLİS


Bu konuşma pazar günü Ribât’ta yapıldı
Konuşma tarihi: Hicrî 9 Zilkade 545, Milâdî 1150


İman sahibi, azık hazırlar Kâfir ise yer içer, keyfine bakar Öte­sini düşünmez
İman sahibi, bir yolcu gibidir Kendini öyle görür Burada az za­man kalacağını bilir Malını alır, azla yetinir Arta kalanı âhiret âle­mine bırakır Nefsine yeteri kadar burada harcar Varlığını taşıta­cak kadar nefsini doyurur Bütün emeli âhiret içindir Bütün gücünü ve kuvvetini oraya verir Dünya ve onun ehline önem vermez Kalbi dünyadan kesilmiştir Dünya ve ehli onun yanında önem taşımaz Yanında tatlı bir dünyalık varsa fakirlere verir Âhiret için azığın böyle yapılacağını bilir Dünyada verdiği az şeyin, âhirette daha bü­yük ve daha iyi bir şeyle karşılık bulacağına inanır
İrfan sahibi ve bilgi sahibi olan, bütün gücünü Hakk'a yakın ol­maya harcar Âhirete geçmeden önce Hak yakınlığını burada bulma­yı arzular Gayretini bu yolda harcar
Hak yakınlığı bulunduğu an, kalp yolculuğu biter Ondan öte yol yoktur Sır âleminin yürüyüşü de sona erer


Seni daima secde, kıyam ve rükû hâlinde görmekteyim Bunlar­dan bir sürü de yorgunluk duyuyorsun; ama kalbin, bunlardan bir iz almıyor Hakk'a yakın olmuyor Yaptığın işler ona tesir etmiyor Kal­bin, şu kalıptan bir türlü çıkmıyor Alışmış olduğu hiç bir âdeti terk etmiyor
Rabb’ini doğru ara Bu yolda doğru ol Bu doğruluğun seni yor­gunluktan kurtarır Doğruluk gaganla vücut yumurtasını del, halka bağlılıktan kurtul Dünyalık eşyalara karşı zühd elini çıkar; bütün arzularını kır Kalbinle uçmaya koyul Hak yakınlığı sahiline varıncaya kadar uçuşa devam et O denizin sahiline yanaş Geçmişin kur­tarıcısı sana gelir Onun yanında yardım gemisi de bulunur Elinden tutar Rabb’ine götürür
Bu dünya, bir denizdir İmanın da bir gemidir Gemi sağlam olursa burada boğulmaktan kurtulursun Buna benzer Lokman Hekim'in bir sözü vardır Oğluna öğüt verirken şöyle der: “Oğulcuğum! Dünya denizdir; iman da onun içinde gemi Ge­miyi yürüten, Allah'a kulluktur Sahil, âhiret âleminin başlangıcıdır


Alıntı Yaparak Cevapla

İlahi Armağan -15- Meclis

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlahi Armağan -15- Meclis




Ey günahlarda ısrar edenler, yakında sizi körlük kaplayacak Kulaklarınız duymayacak Kötürüm olacak, yerinizden kalkamaya­caksınız, isyankâr olduğunuzdan, kullar da sizin için acıma hissi duymayacak Malınız telef olacak Hırsızlar gelecek, her biri bir parça alıp götürecek Fırtına esecek, âfet inecek, diğerlerini telef edecek, siz de perişan olacaksınız
Akıllı olunuz Rabb’inize dönünüz Allah'a karşı olarak, malınızı çıkarmayınız Allah'ı bırakıp mülke bel bağlamayınız Hakk'ı bıra­kıp mülke dayanmayınız Kalbinize Allah sevgisini koyunuz, mülk sevgisini çıkarınız Malınız evinizde dursun; ceplerinizde ve çocukla­rınızın elinde beklesin Malınızı, vekilleriniz kimse onlar idare etsin, siz bir yanda bekleyiniz Ölümü gözetleyiniz Hırsınızı azaltınız, ümit­lerinizi biraz kısınız Bayezid-i Bistamî (Allah ona rahmet eylesin), şöyle der: “İman ve irfan sahibi, Allah'tan dünya istemez Âhiret talebin­de bulunmaz Mevlâ'sından Mevlâ'yı ister

Alıntı Yaparak Cevapla

İlahi Armağan -15- Meclis

Eski 08-02-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlahi Armağan -15- Meclis




Ey evlat! Kalbinle Allah'a dön Allah'a tevbe ile dönülür Tevbe eden ona dönmüş sayılır Allah Teâlâ'nın; “Rabb’inize inabe ediniz (ez-Zümer, 39/54) buyurması, Rabbinize dönünüz demektir
Her ne varsa Allah'a bırakınız Nefsinizi de O'na teslim ediniz Nefsinizi, O’nun kaza ve kaderi önüne seriniz O'nun yasakları ve emri karşısında nefse pay vermeyiniz Hakk’ın değiştirmesi önünde nefse pay çıkarmayınız
Kalbinizi Hakk'a veriniz Elsiz olsun, ayaksız olsun, gözsüz ve şe­kilsiz olsun Bu âlem böyledir Şekil yoktur Şemail yoktur Niçin ve neden gibi sözler olmaz Muhalefet ve niza yapılmaz Uymak ve tas­dik etmek vardır “Emir âlemi, tamamdır” deyiniz “Kaderde hatâ yoktur” deyiniz
Ve geçmişteki ezelî bilginin yanlış olmadığını her yerde ilân edi­niz Böyle olursanız, Hakk'a dönüşünüzde şüphe kalmaz Haliniz Hakk'a ermiş olduğunuzu tasdik eder Hiç bir şeyle ünsiyet etme Hak’tan gay­ri her şeyden kaç Arştan zemine kadar bütün yaratılmışları bırak; bıraktığın an, bütün hadiselerin tesirinden kurtulmuş olursun
Büyük insanların hâllerini bilmeyen, onlara saygı duyamaz On­ların iç âlemlerini ve Hak’la olan bâzı hâllerini sezemeyen, onlara hürmet edemez
Allah'ın sevgili kulları övülmeyi ve kötülenmeyi eşit görürler Onlar için övülmekle kötülenmek aynıdır Yazla kış arasında onlar için ayırt edici bir şey yoktur Hepsinde, Hakk'ın varlığını sezerler Değiştirmek ellerinden gelmez
Bu hâl kimde tahakkuk ederse büyüklerden olur Övenlere mü­kâfat vermeye kalkmaz Kötüleyenlere harp açmaz Onlarla uğraş­manın abes olduğunu bilir Halk sevgisini kalbinden çıkarır; Hak sevgisini koyar
Büyükler, Hakk'a öfke duymazlar Hakk'ın fermanı olmadan sev­gi duygusunu taşımazlar Allah'ın emri ile şefkat duyarlar, acırlar
Doğruluk olmadan bilginin sana ne yararı dokunur? Doğruluğun olmadığı için bilgi sana belâ oldu Öğrendin, namaz kıldın, oruç tuttun; sebebi, sana mal versinler, iyiliğini söylesinler, evlerine git­tikleri zaman seni övsünler, oldu Sana yakışır mı bu düşünce?
Farzet, halkın teveccühü sana geldi; ölüm ve o andaki sıkıntı baş­ladığı zaman neye yarar? Ölüm anında aranızda uçurumlar olur Se­ni kurtaramazlar Halktan topladığın malı bir başkası yer, hesabı ve cezası sana kalır Ey tedbirci ve bununla beraber mahrum yaşayan, sen çalışan ve yorulan kimselerdensin; dünyadaki hâlin budur Asıl yorulmak yarın cehennemde başlar
İbadet bir sanattır; onu yapanlar, Allah'ın sevgili kullarıdır Var­lığını Hak varlığına katanlar ve ihlâs sahibi olanlar ibadet edebilir Asıl kulluğu Aziz ve Celil olan Hakk'a yakın olanlar yapabilir
İlmi ile iş gören bilgi sahipleri, yeryüzünde Allah'ın vekilleridir Onlar peygamberlere vâris olmuşlardır Ey heves peşinde koşanlar, dil gürültüsü ile uğraşanlar ve iç bilgisini bırakıp dış şeylerle meş­gul olanlar, siz onlardan olamazsınız
Ey evlat! İslâm dininin hiçbir şeyi ile değilsin İslâm dini sende sıhhat bulmadı İslâm dini bir temeldir; şehadet onun özünü sağlar Şehadeti tam getirmeyen, hem temelden, hem binadan mahrum olur Yalnız dille şahadet getirmen sana fayda vermez; çünkü kal­binde bir çok ilâh vardır Şahından ve dış idarecilerden korkun kal­bine ilâhtır Çalışmana, ticaretine, kuvvetine, gözüne, kulağına ve bunlarla yaptığın ticarete güvenmen sana birer ilâhtır İyiliği, kötü­lüğü halktan görmen; vermeyi, almayı onlardan bilmen kalbine yi­ne bir ilâh olur Allah'tan başka güvendiğin ve dayandığın her şey sana bir ilâhtır Onları kalbinden çıkarmadıkça “Allah'tan başka Allah yoktur” demen faydasızdır
Halkın çoğu, yukarıda anlatılan şeylere dayanır, kalplerini on­lara verir; ama kendilerini Hakk'a bağlı sanırlar Hakk'ı anmak on­lar için bir âdettir; bunu sadece dilleriyle yaparlar Kalpleri haber­sizdir Onların hali böyle devam eder, sonra meydana çıkar Halleri yüzlerine vurulur “Biz Müslüman değil miydik?” diye feryat ederler; ama faydasız
Yazık sana! Sözünle “İlâh yoktur” derken her şeyi yok görüyor­sun; “Ancak Allah vardır” derken de bütün varlığı O'na veriyorsun; başkasına varlık tanımıyorsun Her ne zaman kalbin Hak’tan başka­sına dayanırsa yukarıdaki sözlerin yalan çıkar Neye itimat ediyor­san ve kime dayanıyorsan sana ilâh odur Dışa itibar yoktur Kalp var ya; inanan, ihlâs yolunu tutan işte odur; muttaki odur, sana teh­likeli olan şeyi o bıraktırır Allah'a tam inanan odur Arta kalan duy­gular onun askerleri ve onun tebaasıdır Buna göre “Allah'tan başka ilâh yoktur” dediğin zaman evvelâ kalbinle de; sonra dilinle söyle! Tevhidin hakikatine dayan ve ona itaat et Allah'tan başkasına güvenme
Dışını zahir hükme ver; iç âlemini Hakk'a bağla Hayrı, şerri dı­şında bırak; sonra iç âlemine yönel, onları yaratanla ol
O'nu bilen önünde eğilir O'nu anlayan konuşamaz, dili tutulur, Allah'a ve iyi kullarına tevazu gösterir Hüznü ve gamı artar Allah'­tan çok korkar ve utanır Geçmiş zamanlarda yaptığı aşırı işleri dolayısıyla pişmanlık duyar Yanında bilgi ve marifet sırları vardır; bunların kaybolmasından korku duyar Çünkü “Hak Teâlâ, dilediğini yapar Yaptığından O'na soru sormak olmaz! Onun gayri, hep yap­tıklarından sorumludurlar (el-Enbiyâ, 21/23)
İman sahibi iki hâl arasındadır Bir defa geçmişte yaptığı hata­ları, yanlış işleri, bilgisizliğini hatırlar, utanır, utancından erir He­saba çekilmekten korkar Bir defa da, bulunduğu hâle bakar Yap­tığı kulluk makbul mü, yoksa değil mi? Verilmiş nimetler kalacak mı, yoksa alınacak mı? Yoksa haliyle bırakılacak mı? Acaba kıya­met günü hâli nice olur? Arkadaşı inananlar mı olur, yoksa iman­sızlar mı? Bunları hep o iman sahibi düşünür İşte bundandır ki, Pey­gamber (sav) Efendimiz şöyle buyurur: “Allah'a en çok arif benim, bununla beraber en ziyade korkan yine benim

Alıntı Yaparak Cevapla

İlahi Armağan -15- Meclis

Eski 08-02-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlahi Armağan -15- Meclis




İrfan sahibinin bütün hâli dağınıktır Hiç bir zaman kendini der­leyip toparlayamaz Ancak, geçmiş ilmin gereği kendilerine okunan kimseler hariç Onlar olanı ve olacağı bilirler Kalpleri saklı kitabı -Levh-i Mahfuz’u- okumuştur Oradaki hâllerini anlamışlardır Bu­nu yalnız kendileri bilir Çünkü saklanması için emir almışlardır He­le nefisleri katiyen bunu bilmez
Anlattığımız hâle ermenin evveli, İslâm dinine girmekle başlar Emri tutmak, yasaklardan kaçmak, âfetlere sabırla karşı koymak da yetiştirir Sonu ise, zühdle biter Hakk'ın gayri her şeyi bırakmakla da olgunlaşır Bu âlemin kapısına varan için altınla toprak bir olur Övülmekle sövülmek eşitlik kazanır Vermekle almak arasında ay­rılık kalmaz Keyif sürmekle cefa içinde kıvranmak aynıdır Zengin-olmakla fakir kalmak bir mâna taşımaz Halk, onca olsa da olur, ol­masa da Bunların bitiminde Hak tecelli eder O'nun tecellisi külli olur, sonra anlatılan hâlin sahibine şahlık verilir Halka velî olarak gönderilir, O'nu her gören ondan fayda alır Çünkü onda Allah'ın heybeti vardır O'nun nuruna belenmiştir


“Rabb’imiz, bize dünyada iyilik ver Âhirette de iyilik ihsan eyle Bizleri ateşten sakla(el-Bakara, 2/201) Âmin!

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.