Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
armağan, ilahi, meclis

İlahi Armağan -13- Meclis

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlahi Armağan -13- Meclis




13 MECLİS


Bu konuşma Salı günü medresede yapıldı
Konuşma tarihi: Hicrî 4 Zilkade 545, Milâdî 1150


Ey evlat! Âhireti dünyada öne al, böyle yap, ikisini birden ka­zanırsın Dünyayı âhiretten öne alacak olursan ikisini de kaybeder­sin Ve bu, sana bir ceza olur Emir almadan nasıl dünya ile uğra­şırsın? Dünya ile kalbini meşgul etmezsen, Allah sana yardımcı olur Başarı ihsanı sana gelir Bir şey alacak olursan içinde bereket bulu­nur İman sahibi, hem dünyası hem de âhireti için çalışır; dünyası ile yalnız sözle olur İhtiyacı kadar bağlanır ve o kadar alır Kanaat sahibidir Bir yolcu ne kadar azık alabilirse, o da o kadar alır Çok al­maz, çünkü yolculuğa mâni olacağına inanır Cahilin, bilgi yoksulu adamın bütün derdi dünyadır Bilgi sahibinin, bütün cehdi öbür âlemdir; sonra Mevlâ! Ama bu, hepsinden üstün
Önünde bulunan bir parça ekmek nasıl yeniyor ve nereden ge­liyor? Nefsin ona nasıl bakıyor? Onu almak için gayret sarf ediyor mu? Vermeyecek olsan seni yıkıyor mu? Bunlara dikkat et Nefsini kırmaya güçlü olmalısın Hak canibine onu böyle vardırman kabil olur
Hak yolunda doğru olanlar birbirlerini tanırlar Her biri ayrı ay­rı yerlerde olsalar bile, doğruluklarını ve iyiliklerini anlatır ve anla­şırlar
Ey Hak’tan ve O'nun doğru kullarından kaçan, yüzün halka dö­nük, Hakk'a şirk koşmaktasın Bu hâlin ne zamana kadar devam edecek? Onların nasıl yararını bulacaksın? Onların elinden bir şey gelmez; ne zarar, ne de yarar Ne vermek, ne de almak Onlarla sair kuru varlık arasında fark yoktur Bir taşın karşısına geçip korku ve emniyet beklemek iman sahibine yakışmaz
Şah birdir, güçlüğü bir olan verir, fayda yine O'ndan gelir, ha­reket ettiren ve durduran O'dur Sana sataşacak biri varsa yine O'n­dan gelir Emrinde çalışana O gönderir; veren, alan yine O varlıktır Yaratan ve doyuran Allah, Aziz’dir, Celil’dir O ezelî ve ebedî bir varlık­tır Yaratılmışlardan önce O'nun varlığı vardı Babanızdan ve ananız­dan, güvendiğiniz zenginlerin varlığından önce O gelir Yer ve sema­nın, ayrıca onların üstünde ve boşluğunda olan her şeyin yaratanı O'dur “O'na benzeyen yoktur, bizzat gören ve işiten O'dur (eş-Şûrâ, 42/11)
Ey Allah'ın kulları, sizlere esef ediyorum! Hakkınızı tam bilemi­yorsunuz! Bu hâlinize, üzülüyorum Kıyamet günü Hak katında im­kânım olsaydı, bütün yükünüzü alırdım, ilk gelenden sonuncuya ka­dar bütün günahlarınızı yüklenirdim
Ey okuyucu, yalnız beni (Hak benliğini) oku, yer ve gök ehlini bir yana at Yalnız beni gör, böylece bilgini almış olursun Bildiği ile amel edene Hak tarafından kapı açılır Bu kapı kalp yönünden açı­lır; Hakk'a oradan varılır Bu, bildiği ile iş tutanın hâlidir Dedikodu ile gününü gün eden, bu hâlden mahrumdur Sen böyle yaptıkça, bilgini dünya uğruna harcadıkça, eline bir şey girmez Dıştan iyi gö­rünse bile, içi bozuk olur Allah, kullarından herhangi birine hayır dilerse bilgi verir; bu bilgiden sonra amel ve ihlâs nasip eder; iyilik verir, kendine yaklaştırır, irfan nasip eder, kalp bilgilerini öğretir, sırları çözdürür Bunu yalnız o kula yapar Bu hâlde başkasının iştiraki yoktur Artık o kul sevilmiştir Musa Peygamber gibi yalnız Hak varlığın malı olur Hak Teâlâ, Musa Peygamber’e şöyle buyurdu: “Seni zatım için seçtim (Tâhâ, 20/41)
Yani, benden başkası seni meşgul edemez Şehvet duyguları, ge­çici tatlar ve zevkler seni benden alamaz Yer ve gök benim katımda söz sahibi olamazlar Cennet seni doyuramaz, ateş seni korkutamaz Mülkün sende kıymeti yoktur, yokluk seni düşündüremez Hiç bir bağ seni, benden çekemez Benden başkası seni meşgul edemez Her­hangi bir şekil seni eğlendiremez ve bana perde olamaz Hiç bir yara­tığın bende hakkı yoktur Tabiî istek ve şahsî duygular burada yer alamaz

Alıntı Yaparak Cevapla

İlahi Armağan -13- Meclis

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlahi Armağan -13- Meclis




Ey evlat! Allah'ın rahmeti boldur; ümit kesme, herkese yeter Sana da yeter Yaptığın günah kirini yıka, tevbe suyu ile olsun, gözyaşı ile olsun Din libası kirden böyle kurtulur Tevbe üzerinde dur İhlâsı bırakma O güzelim din libasını kokula Buhur saç, marifet ıt­rını dök Bulunduğun makam mühimdir Her ne zaman Hak’tan ayrı duracak olsan, yırtıcılar seni kapmaya kalkar Eziyetli işler seni yı­kar, viraneye çevirir Böyle bir şey olursa hemen Hakk'a dön Kalbini O'nun canibine yönelt Tabiî heva ve şehvet hırsı ile yiyip içme
Her yediğin ve içtiğin şeye iki şahit bul; biri Kitap, öbürü de Sün­net olsun Her hâlinde, Allah'ın emri ve Peygamber’in âdeti önderin olsun Bunların sonunda iki şahit daha var; onlar da, kalbin ve Hak fiilleri Bunları da iste; ara ve bul Bir iş yapacağında, Kitap ve Sünnet izin verirse yap, kalbine de sor Ondan izin müspet olunca Hak fiilinin tecellisini ara Bunlarla yapacağın işi iyi bilirsin Aksi hâlde, yaptığını ve yapacağını şaşırırsın Gece odun toplayan gibi ol­mayı isteme Elini attığın zaman, ne alacağını bil Baş vurduğun nes­neyi de bil Hakk'a mı koşuyorsun, yoksa halka mı? Hak olarak gi­dersin; mahlûkla karşılaşırsın Önce tahkikini yap, sonra koş
Bu saydıklarımız, sadece temenni ile gelmez Yapmacık hareket­ler ve zor bunu bozar Bu bir hâldir Sahibi tarafından kalbe konur; kalbin sahibi Allah'tır Amelle belli olur Kalpte olan dışa vurur
Kalpte bir şey varsa dışta iyi iş görünür Allah için yapılmayan iş kalbin boş olduğunu gösterir Her işin Allah rızası için olduğu bilin­meli

Alıntı Yaparak Cevapla

İlahi Armağan -13- Meclis

Eski 08-02-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlahi Armağan -13- Meclis




Ey evlat! Afiyet, afiyeti aramamaktır Afiyeti arayan, afiyeti bulmamıştır Zengin, zenginliği aramaz Zenginliği fakirler arar Şi­fa aramak hastalar içindir Şifa, şifayı aramamaktadır Bütün şifa, Hakk'a teslim olmaktadır Sebepleri bir yana at Kalbini temizle Put­lar varsa çıkar Her derdin dermanı vardır Onu bulmak icap eder Şifaların en büyüğü, Allah'ın tevhididir O'nu birlemek iman sahibi­nin vazifesidir Tevhid, yalnız dille olmaz, kalple de olmalı Tevhid ve zühd dille ve dış varlıkla olmaz
Tevhid kalptedir Zühd kalptedir Takva kalptedir Marifet kalptedir Hakk'ı bilmek, kalptedir Allah sevgisi kalptedir Hak yakın­lığı, kalptedir
Akıllı ol Yapmacıkları bırak Hevese kapılma Bir iş yapmak için, cali hareketleri terk et Bulunduğun hâl, yapmacık ve hevesten ibarettir Riyakârlık da var Nifak hâli de mevcut Bütün gücünün hedefi halkın sana tapması oluyor, onların yararını bekliyorsun Şu­nu bil ki, halka bir adım atsan Hak’tan uzak kalırsın Sen Hakk'ı aradığını söylüyorsun; hâlbuki halkı arıyorsun “Ben Mekke'ye gidiyorum” deyip Horasan yolunu tutana benziyorsun
Tabiî, Horasan'a yakın oldukça Mekke'den uzak kalırsın İç âle­minin temiz olduğunu söylüyorsun; fakat onlardan hem korkuyor, hem de bir şeyler bekliyorsun Dıştan her kötü şeyi bırakmış gibisin, içten ise ona karışma yollarını arıyorsun; için halk sevgisi ile dolu, dıştan Hakk'ı sevdiğini anlatıyorsun Bu hâller, dil gürültüsü ile ol­maz
Bu, bir hâl âlemidir Orada halkın sözü geçmez Dünyanın lâfı olmaz Âhiret işleri orada görüşülmez Allah'tan gayrisi orada bu­lunmaz Cümlesi o Bir Olan’ındır Bir Olan birlik ister O, şerik kabul etmez O, bütün işlerini çevirir Sana düşen, işittiğin bu sözleri tut­maktır Halk, aslında elinden bir iş gelmeyen zavallılar grubudur; sana ne yardım edebilirler, ne de başkasına yardımları dokunabilir Ancak Hak onların eliyle işlerini yürütür Hakk'ın fiil tecellisi, sana ve onlara birlikte olur Kader hükmünü vermiştir Lehinde ve aley­hinde olacak şeyler olur
Salih olan o muvahhid kullar, diğer kullara örnektir Onların her birinin hâli başkadır Onların bir kısmı dışından dünyayı bıra­kır Bir kısmı içinden bırakır Bu hâlleri, onlara zarar doğurmaz Her biri kendi hâline göre iş eder Hak Teâlâ'nın kudsî varlığından başkasını göremezler Bunların kalbi saf ve temizdir Bu âleme kavuşan, dünya mülkünü kazanmış olur Kahraman odur Bahadır odur
Kalbini Hakk'ın gayrinden temizleyen ve Tevhid kılıcı ile onun kapısına varan, İslâm dininin emirlerini yerine getirmeye gayret et­melidir Ayrıca kalbini mahlûk şeylerden uzak tutması gerekir Bun­lar olduğu takdirde kalplerin sahibi ile kalbi bir olur
İslâm dininin dış emirleri insanın dışını süsler İçe hitap eden ge­rekleri ise, ruhu nurlandırır; tevhid ve marifet iç âlemi temiz eden gereklerden sayılır
Karşımda duran! “Dediler” ve “diyoruz” şeklindeki sözlerini açıkla, ne demek istiyorsun? Bu sözün ne getirebilir? Bir şeyin haram ol­duğunu söylüyorsun Ama, durmadan yapmaktasın Bir şeyin helâl olduğunu söylerken yapmıyorsun Sende sadece bir iştiha var Başka bir şey yok
Peygamber (sav) Efendimiz şöyle buyururlar: “Cahile bir defa yazıklar olsun, âlime yedi defa Cahile bir defa Sebebi, bilgisiz kalışı Âlime yedi defa Sebebi, o bildiği ile iş tutmayışı İlmin bereketi ondan uzaktır, yalnız veba­lini yüklenmiştir
Öğren, sonra amel et Sonra halkı bir yana at, Hak’la ol Hak sevgisini kalbine yerleştir Hak’la olma arzusu ve O'nun sevgisi sen­de ciddî bir hâl alınca, Mevlâ seni kendine yaklaştırır Kendi öz var­lığına iletir, orada yok eder Sonra O dilerse seni halka teşhir eder, arzu buyurursa halk arasına katar Dünyalık nasiplerini bol bol al­mak için her varlığı sana iletir Rüzgârları sana emirle gelir O'nun bilgisi seni kuşatmıştır İşlerine halk da muttali olur Bunlar kendi varlığını bıraktığın anda gelir O'nunla halka karışırsın, seninle de­ğil Nefsin şomluğu ölür Tabiat zararlı hâlini yitirir Her şey sana bol gelir Nefis, hevâ ve tabiat onlardan kısmet alamaz Kalbin dai­ma Hak’la olur

Alıntı Yaparak Cevapla

İlahi Armağan -13- Meclis

Eski 08-02-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlahi Armağan -13- Meclis




İşitiniz ve tutunuz Ey Hakk'ı bilmeyen cahiller, Allah'ın sevdiği kulları anlamıyorsunuz Her şeye kötü gözle bakmayınız
Hak daima Hak’tır ve O’dur Batıl sizsiniz! Ey halk! Hak sırda­dır, kalpte ve mâna âleminde yaşar Batıl ise, nefiste, hevâda, tabiî istek ve Hak’tan gayri şeylerde bulunur
Şu kalp Hakk'a yakın olmadıkça felah bulamaz Hak Aziz’dir, Celil’dir Evveli, âhiri yoktur
Boşuna sıkışma, zavallı içi bozuk, yanında hayır diye bir şey yoktur Dediğim hâllerden sende bulunmaz Sen, ekmeğin ve katığın kölesisin Helvaya kulsun Emrinde bulunduğun efendinin ve atın bendesisin Doğru olan kalp, halkı bir yana atar, Hakk'a doğru yolcu­luğa başlar Yollarda bir şeyler görse, selâm verir geçer
İlmiyle âmil olanlar, Peygamber (sav) Efendimiz’in varisleridir Geçmişteki büyüklerin vekilleridir Arta kalan halk ise onlara yar­dımcıdır Onlarla iş yaparlar Dinin gereklerini onların vasıtası ile yerine getirirler Onlara iyiliği, kötülüğü söylerler Cümle halk o sev­gili kulların emrine hazır bekler
O büyük insanlar, kıyamet günü peygamberlerin yanında bulu­nur Rabbleri tarafından peygamberlere ne verildi ise onlara da veri­lir
İlmi ile amel etmeyenin cezası büyüktür Bunu Hak Teâlâ bize şu âyeti ile haber veriyor: “Onun misâli, üzerine kitap yüklenen himara (eşeğe) benzer (el-Cum’a, 62/5)
Himar, kitaptan ne anlar? Yalnız yükünü taşır ve yorulur Bir kimsenin ilmi çoğalınca, Allah'tan korkusu da çoğalmalıdır Bilgi ço­ğaldıkça Hakk'a karşı itaat ve ibadet de artmalıdır

Alıntı Yaparak Cevapla

İlahi Armağan -13- Meclis

Eski 08-02-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlahi Armağan -13- Meclis




Ey ilim iddiasında bulunan, hani ağlaman? Allah korkusundan göz yaşın akıyor mu? Hani çekinmen? Korkun ve günahları itirafın nerede kaldı? Nefsinle cenk etmek ve onu terbiye etmek yok mu? Onu Hak tarafına çağırmak nerede kaldı? Bunlar sende yok Bütün derdin; cübbe, sarık, yemek ve evlenmek, dolaşmak, mağazalara gi­rip çıkmak Halkla oturup bol bol sohbet etmek
Gücünü bu gibi şeylerden beri kıl Onlardan sana gelecek bir kısmet varsa gelir, üzülme Kendini ferah tut Bekleme yükünden kurtulursun Hırs ağırlığı seni almaz Bu kadar sıkıntıdan sana ne kalacak? Sadece bir yorgunluk

Alıntı Yaparak Cevapla

İlahi Armağan -13- Meclis

Eski 08-02-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlahi Armağan -13- Meclis





Ey evlat! Huzurun boş, iyi değil Kötü huylarından hasıl olan pislik henüz temizlenmedi Seni ne yaparım, kalbin sıhhatli değil, on­da tevhid filiz vermedi Onda ihlâs sıhhat bulamadı
Ey uykudakiler, sizi unutup uykuya dalmayan biri var Ey ka­çanlar, sizden kaçmayan ve daima beraber olan bir Şah var Ey unut­kanlar, sizi unutmayan bir Mevlâ var Ey terk edip gidenler, sizi terk etmeyen bir Mevlâ bulunuyor
Ey Allah'ı, Rasûlü’nü ve geçmişteki büyükleri unutanlar, sonra­dan gelecek olan üstün varlıkları anmak istemeyenler, siz uzayıp gi­den bir ayrık otu misalisiniz Ağaçtan yontulan yongaya benzersiniz Sizi kim neylesin, bir şeye yaramazsınız?
“Rabb’imiz, bize dünyada iyilik ver, âhirette iyilik ver, bizi ateş azabından koru(el-Bakara, 2/201) Âmin!

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.