Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
armağan, ilahi, meclis

İlahi Armağan -6- Meclis

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlahi Armağan -6- Meclis




6 MECLİS

Bu konuşma, cuma günü medresede yapıldı
Konuşma tarihi: Hicrî, 14-15 Şevval 545, Milâdî 1150

Erenlerin kalbi saftır, temizdir Halkı gönüllerine almazlar Yalnız Mevlâ'yı anarlar Allah hem Azîz, hem Celîl’dir Dünya akıllarına girmez Gözleri öbür âleme dönük olur Sizin malınız onlar için önem taşımaz Hak katında olanlar, onlar için kıymet taşır Siz onları ne bilebilir, ne de görebilirsiniz Onların işine aklınız ermez; çünkü dünya ilesiniz Dünya ile uğraşan, ukbâyı göremez ve bilemez, âhireti unutur Siz, Rabb’inizden utanmayı bir yana attınız O'ndan yüz çevirdiniz Bu hâlinizden dönün ve sizi yola getirecek kimseyi arayın


İmanlı kardeşin sana öğüt verirse tut Ona muhâlif olma, karşı durma Kabul et Sen hatanı göremezsin; ama o görür Büyük Peygamber (sav) bir kelâmında şöyle buyurur:
“Mü'min, mü'minin aynasıdır
İman sahibi yaptığı nasihati doğru yapar Kardeşine gizli kalmış hataları anlatır Göremediklerini gösterir İyi nedir, kötü nedir beyan eder, öğretir Yarar işle yaramazı tarif eder
Halka nasihat etmeyi kalbime getiren Sübhân'dır Bu vazifeyi bana en büyük gaye kılan Mevlâm, yücedir


Ben nasihatçiyim; bunun için sizden karşılık beklemiyorum, öbür âlemin, Rabb’im katında hazırdır; bana o lazım Ben dünya arayıcısı değilim Dünyaya kul olmam Hak’tan başka hiç bir şey beni bağlayamaz; zaten O'ndan başka kimsem yok Ben, tek, yaratıcı, ezelin sahibi, ebedin sahibi olanın, sonu ve önü olmayanın kulu ve kölesiyim
Benim için sevinç, sizin kurtulmanızdır Üzüntüm size gelecek helak ihtimalinden doğuyor Elinden tuttuğum bir doğru yolcunun saadeti benim için en büyük şeydir Onu görünce, ruhum şen olur, ateşim düşer, bir başka hâl olur, sevinirim Nasıl böyle bir insan elimde yetişiyor diye, hayret eder, övünürüm

Alıntı Yaparak Cevapla

İlahi Armağan -6- Meclis

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlahi Armağan -6- Meclis




Ey evlat! Bütün derdim sensin, ben değil Ben sevinirsem senin içindir Benim için beni sevme, senin için sev Bana bağlan, bağlılığın kadar yol alırsın

* * *


Ey cemaat! Böbürlenmeyi bırakınız Allah'a karşı büyüklük satmak neden? Kullara da kibirli davranmayın Haddinizi bilin Varlığınıza tevazuu yerleştirin Evvelâ hâlinizi düşünün Bir suydunuz Sonrası nedir, biliyorsunuz Bir hendeğe yuvarlanacak ağırlık Hâli böyle olana büyüklük satmak yaraşır mı?
Hırsa kapılmayın Kötü arzular sizi sürüklemesin Dünyalık adamların kapısına koşmayın Ezilip büzülüp onlardan dünyalık koparmak size gerekmez Ne çıkar bu hâlden, sabırla doğru yoldan nasibi arasan daha iyi olmaz mı? Ya bir de yaptığın dilenciliğin sonu boşa çıkarsa! Peygamber (sav) Efendimiz’in buyurduğu gibi:
“En büyük belâ, nasipte olmayanı aramaktır
Yazık sana, kaderin aslını ve mukadder olanı bilemiyorsun Nasibinde olmayanı kullar veremez Dünya oğullarının bunu yapmaya güçleri yetmez Yeter sanıyorsan yanılıyorsun Seni şeytan aldatıyor O, senin başına oturmuş, sana ferman okuyor Gösterdiği yola gidiyorsun Allah'ın kulu böyle olmaz Sen bu hâlde şeytanın ve nefsin kulu, kölesisin Altınına, gümüşüne tapıyorsun
Çalış Kurtulmuşlara bak Kendini onlara benzet Onları görmezsen, kurtulamazsın Geçmişteki büyükler de böyle demişler Bir kimse iyiyi görmüyorsa, o iyi olamaz Sen de görüyorsun Ama yalnız baş gözünle Kalbini O'na vermiyorsun; kalp gözünü O'nun yoluna dikmiyorsun Sır gözünü aç, iman gözünü kapama İmanın sende emanet gibi duruyor Basiret sahibi olmayan iman, iman değildir Öyle bir göze sahip ol ki, onunla her varlığı görebilesin Dış gözün görmesi bir şey değildir Görmeyişi de önem taşımaz Asıl felâket kalp gözünün kör olmasıdır Allah Teâlâ bir âyet-i kerimede şöyle buyurdu:
“Baş gözleri kör olmamıştı, lâkin sinelerindeki can gözleri görmüyordu(el-Hacc, 22/46)
Dünyalık peşine koşmak yaramaz Hırsla dünyaya sarılan dinini tin –incir- ile değiştirene benzer Sonsuz ve ebedî şeyi, geçici dünya menfaatine değiştirende akıl yoktur Dünyalık insanı nereye kadar götürebilir? İsterse en kıymetli şey olsun, kabir kapısından öteye geçemez Hakiki âleme yolculuk başladığı zaman elinde hiçbiri kalmaz, ne o kalır, ne de bu
İmanın kemale ermediği için darlığa pek dayanamazsın Geçimini temine çalış İnsanlara muhtaç olmayacak kadar dünyalığa er; sonra dinini harcarsın Onlara yüz suyu dökmek sana yakışmaz İmanın kemale erince sana tevekkül gerek Allah'a güven Yine çalış; fakat Allah'a çalışmandan fazla güven Sebeplerin arasından ayrıl Mevlâ'ya güvenle bağlı bir kul kesil Kalbinden manevî yolculuğa başla Bu yolculuk Mevlâ'ya olmalı Bunları yapmaya niyet tutarsan derunundan ülkeler, dükkânlar, tezgâhlar çıkar, gider Yolculuğun ilk adımı atılmadan iş biter Malın bollaşır Saymakla bitiremezsin; ama esas sahibini bildiğin için hiç birine sahip çıkamazsın Yavruların malına sahip olur Arkadaşların sana bakar Senin yapacak kişin kalmaz Sadece ömrün bitmesini beklersin Sanki ruhunu ölüm meleği almıştır Ve kabir yutmuştur Ve yer yarılmış içine girmişsin Ve kader dalgaları bilgi ve marifet denizinde seni çevirmektedir
İşte, bu makama erene sebepler yol gösteremezler; her şey ona zararsız hâle gelir Çünkü sebepler onun yalnız dış yüzüne gelebilir İç âlemine giremez Sebepler, bunu değil, Hak’tan gayri kalanları ezer

Alıntı Yaparak Cevapla

İlahi Armağan -6- Meclis

Eski 08-02-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlahi Armağan -6- Meclis




Ey cemaat! Her hâlde anlattıklarımı yapmaya yanaşmak niyetinde değilsiniz Kalbinizdeki kötülükleri atmaya pek hevesli görünmüyorsunuz Biliyorum, söylediklerimin hepsini yapabilmek, her kişinin kârı değil, az kişinin kârıdır O da binde bir olur Hani, azını da bırakmayın Ne kadar yapsanız, o size kalır Bunu anlatan bir hadîs-i şerifi arz edeceğim Her ne kadar dış mânası ile mevzuumuzun dışında ise de manen sözümüzü teyit eder:
“Dünya dertlerinden gücünüzün yettiği kadar uzak olunuz Biz de, gücünüz yettiği kadar yapmaya çalışın diyoruz Yâni; bu emri yerine getirmeye, kaderinizde varsa dahasını yapabilirsiniz

Alıntı Yaparak Cevapla

İlahi Armağan -6- Meclis

Eski 08-02-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlahi Armağan -6- Meclis




Ey evlat! Dünyalık işlerden iç âlemini almaya güçlü isen durma, yap Gücün yetmiyorsa kalbini Hakk'a bağla O'nun rahmet eteklerine yapış Belki böylece iç âlemine huzur girer, dış varlığın da rahata erer Dünya elemleri seni bırakır gider
Her şeye gücü yeten O'dur Senin neyin var ki? Her şeyi bilen, yine O'dur Senin ne kıymetin var? O'nun kapısına koş, O'ndan iste Temizlenmeyi O'ndan dile O dilerse, Zat’ından gayri her cins varlık vehminden seni temizler Kalbini imanla doldurur Marifet verir, ilim verir Zenginlik de verir Halktan bir şey istetmez Sana yakîn hâli nasip eder Kalbine kendi ülfetini yağdırır Bu kez, cümle duyguların O'nunla olur
Her şeyi O'ndan bekle Başkasını bırak Mahlûk önünde zelil olma Senin gibilere bu yakışmaz O'nun ol O'na ol! Sana bu yakışır O'na dönmekten başka kurtuluş yolu yoktur Bunu böylece bilesin!

Alıntı Yaparak Cevapla

İlahi Armağan -6- Meclis

Eski 08-02-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlahi Armağan -6- Meclis




Ey evlat! Kalbin karışmadığı dilin bilgisi hiçtir Kalbin yaya kaldığı bilgi ile bir adım bile atman kabil olmaz Yol dediğimiz kalp yolculuğudur Yakınlık, sırların birleşmesidir Amel, İslâm esaslarına uyarak yapılan mânâ amelidir Bu yolda bütün duyguların yek düzen hareket etmesi gerektir Allah için amel budur Allah için kullara kolaylık ve uysallık etmelisin Yolumuzun önü de, sonu da budur
Bir kimse ki, nefsini her zaman hesaba çeker, ona hesap yoktur O kimse ki, kullara göstermelik için iş eder, onun kazancı sıfırdır, işler gizli ve riyadan salim olmalıdır Farz olan ibadet dışında kalan her şey, kapalı ve halkın görmeyeceği yerde yapılmalıdır Farzlar bilâkis herkesin gözü önünde yapılmalıdır
Esas yapılması gerekenden geri kalıyorsun Temeli, şüpheli ve düzensiz şeylerle çıkardıktan sonra üst katı yükseltmişsin ne çıkar? Temeli çürük olan binanın üstü, kısa zamanda yıkılır Temeli kuvvetli olursa öbür yanı yeniden de kurulabilir
Yapılacak işlerin aslı tevhiddir, ihlâstır, doğruluktur Tevhid sırrına eremeyen, ihlâsı kendine hâl edinemeyen, yaptığından bir şey beklemesin
Bütün işlerini tevhid ve ihlâsa daya! Sonra binanı yükseltmeye bak Allah'ın kuvvetine sığın Kendi kuvvetini görme Yapıcı el, tevhid elidir Şirk ve nifak eli iş tutamaz
Muvahhid odur ki, kadri ameliyle her an yükselir Münafık böyle değildir


Allah’ım, bizleri münafıklardan uzak kıl Bütün hâlimizde onları bizden ırak eyle “Dünyada iyiyi bize ver Âhiretin de iyiliğini ihsan eyle! Ve bizi ateşten sakla (el-Bakara, 2/201) Âmin!

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.