![]() |
Tehlikeli Teslîmiyet... |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Tehlikeli Teslîmiyet...İnsanoğlu, hayatın virajlarında ya teslîmiyete karar verir, ya da teslîmiyetsizliğe ![]() Tıpkı toprak üzerindeki bitkiler gibi ![]() Görüyoruz: Her ekilen fidan, ağaç olmuyor ![]() de sımsıkı o anneye sarılıp inkişaf ediyor, gelişiyor, gelişiyor ve muazzam bir ağaca dönüşüyor ![]() Niçin? Çünkü ekilen fidanın biri; üzerine konan kargaların iğvâsına ve kuru odun derdinde olan güvelerin kışkırtıcı telkinlerine aldanıyor da toprağa karşı üstünlük derdine düşüyor ve velînimeti olan o şefkatli anneyle kavgaya girişiyor: İnsanoğlu, hayatın virajlarında ya teslîmiyete karar verir, ya da teslîmiyetsizliğe ![]() Tıpkı toprak üzerindeki bitkiler gibi ![]() Görüyoruz: Her ekilen fidan, ağaç olmuyor ![]() de sımsıkı o anneye sarılıp inkişaf ediyor, gelişiyor, gelişiyor ve muazzam bir ağaca dönüşüyor ![]() Niçin? Çünkü ekilen fidanın biri; üzerine konan kargaların iğvâsına ve kuru odun derdinde olan güvelerin kışkırtıcı telkinlerine aldanıyor da toprağa karşı üstünlük derdine düşüyor ve velînimeti olan o şefkatli anneyle kavgaya girişiyor: ?Ey toprak; ben yukarılara çıkmak istiyorum, sen ise beni yerin dibine doğru çekiyorsun! Bırak artık yakamı! ?Olur mu ey fidan? Ben sana sadece iyilik yapıyorum ![]() ?Olmaz olsun böyle iyilik ![]() ![]() ?Haksızlık etme ![]() ![]() ediyorum, meyve olacak gıdalar sunuyorum ![]() ![]() ?Hadi oradan, bu bahçede nice fidanlar senin yüzünden perişan oldu ![]() beni de onlara benzeteceksin, ama ben fırsat vermeyeceğim ![]() ![]() ![]() ?Yanılıyorsun ey taze fidan! Tecrübesizliğe kurban gideceksin ![]() ![]() ?Hiç de değil ![]() ![]() ![]() dostlarım beni yalnız bırakmaz ![]() ?Ey fidan, anlamıyorsun ![]() ![]() oduna döndürür seni ![]() ![]() Dağa-taşa çarpa çarpa vücudunu paramparça eder ![]() ?Hayır! Kıskandığın için böyle söylüyorsun! ?Niye kıskanayım ey fidan? ?Onlar tepede sen ayak altındasın da ondan ![]() ![]() ?Âh kör fidan! Ben; sadece mütevâzıyım, değersiz değil ![]() bilir ki; Allah bana, güneşe de havaya da vermediği hazineler nasip etti ![]() de benim mahsulümsün, havanın ve güneşin değil ![]() ?Onlar bana senden daha sevimli ![]() ?Ben daha fazla hizmetkârım ![]() ?Ama her şeyimle sana teslim olmamı istiyorsun? ?Senin için bu ![]() ![]() ?İyi ya işte, bana hizmet etsinler diye havaya ve güneşe teslim olacağım ![]() teslîmiyet güzel, ben de o güzellikten nasibimi almış olurum elbette ![]() ?Fakat sonunda pişman olacağın bir teslîmiyet olur bu! ?Dedim ya kıskanıyorsun diye, hakikaten haset ediyorsun sen ![]() ?Ey fidan, senin ilmin henüz irfana dönmemiş de kavrayamıyorsun! ?Bir de hâline bakmadan beni küçük görüyorsun ha! Bıkmadın mı? Seni ayaklarımın altında çiğnediğim yetmedi mi? ?Ben seni başımda taşımasam; sende ne ayak kalır, ne kol, bunu unutma! ?Göreceğiz ![]() ![]() ?Yine de bana mecbursun ![]() ![]() ?Mecbur olan sensin ![]() ![]() rahatsın, görmüyor musun? ?Ey fidan! Kendini âlim de sanmaya başladın, ama ne kadar cahilsin ![]() bağrım ateş dolu ![]() ![]() bir kıvılcıma dayanamayacak kadar âcizsin ![]() ![]() Tutmuş, beni ateşten koruduğunu zannediyorsun ![]() olmasa, acaba o ateşten nasıl korunacaksın? ?Ben korunurum! ?Ateşe teslim olarak mı? ?Orası bana kalmış! ?Peki, sana kalsın bakalım ![]() İşlerin iyice sarpa sardığını gören yaşlı ve tecrübeli bir çınar ağacı devreye girdi: ?Ey fidan! Kendine gel ![]() ![]() ![]() ![]() bizden eser kalmaz ![]() ![]() ?Ey çınar! Öyle eski lâflarla araya girme! Siz güneşle ve havayla dost olmayı bilemediniz de bu hâldesiniz ![]() düştüler ![]() ?Yaşın küçük, aklın bir karış havada senin ![]() ?Değişen zamanın uzay nesliyiz biz ![]() ![]() ?Yanlış hayallerden hakikat doğmaz ![]() ![]() ?Hepiniz göreceksiniz ![]() ![]() ?Sınırsız fikre tamam da; tutarsızlıklar, fikir değil ki! ?Ey çınar! Görmüyor musun, ben bu topraktan bıktım, sıkıldım iyice ![]() ?Biz topraktan bıkamayız ey fidan! O bize can ![]() ![]() ![]() ?Bana hiç de öyle gelmiyor ![]() ?Tâ geçmişten beri değişmeyen bu kaderi hiç okumadın mı? ?Ben değiştireceğim! ?Vah zavallı! Her şeyi olduğu gibi kaderi de ancak sahibi değiştirir, bilmez misin? Senin aklın buna kalkışırsa, sadece kendini yakmaya yeter ![]() ?Ey çınar! Havanın ve güneşin bana verdiği sözleri bilmediğin için öyle konuşabilirsin ![]() Üzerimdeki kuşlar bile benim haklı olduğumu söylüyorlar ![]() ?Söyleyen kuşa bak, kara karganın teki ![]() ?Böcekler de söylüyor ama ![]() ?Söyleyen böcek de güvenin teki ![]() ![]() ?Ey çınar, köhnedin tabiî ![]() ![]() ?Ey ahmak! Hâlâ anlamıyorsun ![]() yeni sürgünlerle toprak beni başında taç eder ![]() ![]() Kendi mürüvvetini bile göremeden mahvolup ziyan olursun ![]() toprağına teslim ol ![]() ![]() ![]() ?Ey çınar! Sen delisin deli ![]() ![]() altına alabildiğim bir varlığa göstermem ![]() havaya teslim olurum ben ![]() ![]() ![]() ?Sen; toprağın tevâzuuna aldanıp da, onu ayağının altına aldığını zannet bakalım ![]() kim nerede olur, görürsün ![]() ![]() ![]() Fidan dudak büktü ![]() ![]() alacağı ders ve nasip kalmamıştı ![]() ![]() Çok geçmedi ![]() Topraktan gelen su koridorları, musluk kapatınca; fidan, sararıp solmaya başladı ![]() Köklerinin ucu, sonuna kadar ağzını açsa da; toprak ana, fidan istemediği için bir lokma bile vermez oldu ![]() gibi darbe üstüne darbe indirdi ![]() fırtına tokadıyla, gafil ve tecrübesiz fidanı olduğu gibi yere yapıştırdı ![]() topraktan kopmuş, tutunacak hiçbir dayanağı kalmamıştı ![]() Son nefesini verirken, hâline ağlayacak bir damla gözyaşı bile yoktu içinde ![]() hicran içinde fısıldadı: ?Ey fidan, ne oldu onca lâkırdılar ve hayaller! Niye vaktinde bu hakikate inanmadın? Şimdi de aynı şeyleri söylesene! Fidan, o son demde bir an gurur yapıp aynı şeyleri söylemeyi düşündü ![]() başına gelen bir oduncunun vurduğu ilk balta ile sadece; ?Âh, eyvah! diyebildi ![]() Kendini kaybetti ![]() içinde sıçradı, sıçradı, sıçradı ![]() ![]() pişmanlığın yalazları, bir yandan da sobanın alevleri olmak üzere; iki ateşin ortasında yana yana kül oldu ![]() ![]() bile bir arada tutmadı ![]() ![]() Yaşlı çınarın gözleri yaşardı: ?Toprak ana! Nankörlerin ne hâle geldiğini bir kere daha gördüm ![]() Benim teslîmiyetim; ne havaya, ne güneşe ![]() ![]() ![]() ![]() O sırada eğitim bülbülü de, ötelerden uçtu geldi, çınarın dalına kondu: Ey gören gözler, ey işiten kulaklar! Teslîmiyet bahsinde her zaman büyük imtihanlar yaşanır ![]() Şeytâniyet ve nefsâniyet, bu hususta daima bütün maharetini sergiler ![]() cambazlık ve ustalık gösterir ![]() Teslîmiyet göster! diyerek bile insana âdeta yalvarır ![]() ![]() telkinde bulunur ![]() Niçin? Sağdan yaklaşmaktan daha beter bir tuzağa düşürmek için ![]() Çünkü o tuzakta; Şeytan da, nefis de, sanki tevbe etmiş iki derviş ısrarıyla hareket ederler ![]() ısrarlı teslîmiyet servisine itiraz etmek, imkânsız hâle gelir ![]() Bir de idrak; Teslîmiyet hususunda şeytan ve nefsin yelken indirmelerini, bir zafer kabul eder ![]() onların da şiddetle teslîmiyet taraftarı olmalarını ise; kaçırılmaz bir fırsat olarak görür ![]() Hâliyle râm olur ![]() Tam bu noktada, tabiri caizse, dananın kuyruğu kopar ![]() Çünkü çaresiz bir av gibi tuzağa yakalanmıştır ![]() ![]() mel?unun ters oyunlarına mağlûp düşmüştür ![]() Teslîmiyet zannettiği şeyin, sinsi bir şeytânî isyandan başka bir şey olmadığını görememiştir ![]() rûhunu da perişan etmiştir ![]() Buna rağmen gafil dili; «Bütün bunlar başıma hep teslîmiyet yüzünden geldi!» diye feryat etmektedir ![]() İşte; Bu tehlikeli teslîmiyetin anahtarını şeytan ve nefsin kullandığını görmek gerek ![]() derviş kılığı uzatılsa da, netice nefret kapısına çıkmaktadır ![]() ![]() Özellikle üzerinde durulması gerekenlerden bazıları şöyle: ?Benim aklıma yatarsa tamam ![]() ?Bu bana gelmez ![]() ?Ben böyleyim ![]() Bunlara benzer bütün davranışlar ve ifadeler, aynı kategoride yer alır ![]() teslîmiyet hususunda tek parantezleri, nefsin ve şeytanın onayladığı tehlikeli teslîmiyet ![]() Onayın şeytana ait olduğu her teslîmiyet, ancak isyandır ![]() ![]() Doğru olan; Kendi nefsimizin ve şeytanın değil, ancak teslim olunacak merciin onayladığı teslîmiyettir ![]() huzurlu olur ![]() ![]() Yani gerçek merciin istediği teslîmiyet, ağaç köklerinin toprağa gömülmesi hakikatinden ibarettir ![]() bereket, inkişaf, menfaat ve faydadan başka bir şey değildir ![]() da safâ doludur ![]() ![]() Hakikî teslîmiyet budur ![]() Bu teslîmiyet; Hakk?adır ![]() ![]() ![]() Bu teslîmiyet, doğruyadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu teslîmiyet, iki cihanda da huzûrun kapısıdır ![]() ![]() Bu teslîmiyet, insanları, dünyaya kölelikten kurtarır, göklere sultan eder ![]() Bu teslîmiyet, olgunlaştırır ![]() Bu teslîmiyet, basîreti artırır ![]() onlara aldanıştan muhafaza eder ![]() Anlatılır: İblis, bir gün oldukça yaşlı ve sâdık bir derviş hüviyetine girer ve gencecik bir velî olan Cüneyd-i Bağdâdî Hazretleri?ne gelir ![]() ?Efendim, yaşım geçti ama mürîdiniz olup himmetinizle yol almak isterim ![]() ![]() ![]() ?Bu yol çilelidir ![]() ?Olsun efendim; bilirim ki çile, kalbin gıdasıdır ![]() ?Pişmek gerek ![]() ![]() ![]() ?Olsun efendim; bilirim ki, olgunluğun başka yolu yoktur ![]() ?Bazen tahammül etmek imkânsızlaşır ![]() ![]() ?Olsun efendim, kurban olurum ![]() ?Peki öyleyse ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hazret?ten bu şekilde izin koparan iblis, dergâha kapak atar ![]() edip Cüneyd-i Bağdâdî Hazretleri?ne onun gençliğinden ve gûyâ toyluğundan da istifade ederek iğvâda bulunabilmek ![]() ![]() Otuz yıl uğraşır ![]() Fakat nafile ![]() Küçücük bir vesveseye bile bulaştıramaz mübârek velîyi ![]() gibi çalışmaktan başka bir şey yapamamıştır ![]() ![]() ![]() kalmıştır ![]() ?Madem ey Cüneyd, sana vesvese veremedim ![]() sokarak, senin hakkında sû-i zanlar üretir, sana buğzettiririm ![]() ![]() O akşam işe başlar ![]() Karanlıkta Cüneyd Hazretleri?ne refâkatçi olur ![]() üstlenmiştir ![]() vaziyetinde ![]() yürümeye başlar ![]() eziyet edercesine hizmet ettiriyormuş intibâını verir ![]() uzaktan bakan bir şahsa kendini iyice acındırır ![]() veriştirmeye: ?Şu Cüneyd Hazretleri?ne de bak! Gûyâ Allah dostu! Yazık, yanındaki zavallı ihtiyara nasıl da zulmediyor ![]() düşecek yahu ![]() ![]() perişan edercesine çalıştır, kendin de saltanatlı saltanatlı yürü! Oh be, ne âlâ! Adamın içi daha kaynayacaktı ki Cüneyd Hazretleri; bir mü?minin kalbi çamurlanmasın, temiz kalsın diye adımlarını ona çevirdi ![]() ?Efendi, yanımdakinin bir mel?ûn-i meşhûr ve iblîs-i makhûr olduğunu söylesem, yine aynı şekilde düşünür müsün? Adam henüz bir şey demeden iblis, elindeki feneri fırlattığı gibi otuz metre geri kaçtı: ?Benim iblis olduğumu ne zaman anladın? ?Mürid olmaya geldiğin an ![]() ![]() ![]() İşte; ne güzel bir basîret nümûnesi! Hakk?a doğru teslîmiyetin bereketi ![]() Allah katında mahrum ve mahcup etmeyen ne güzel bir ahlâk olgunluğu ![]() Aynı nasibe erenler, ebediyyen bahtiyar ![]() ![]() ![]() Teslîmiyetin tehlikesindeki nasipsizler ise heyhaat ![]() ![]() ![]() Yazar M ![]() |
![]() |
![]() |
|