Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
feraseti, halife, olarak, rain, ömer

Halife Olarak Ömer (Ra.)'İn Feraseti

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Halife Olarak Ömer (Ra.)'İn Feraseti




Ömer (ra)'ın Feraseti


Feraset, zekâ ve ilhamın karışığıdır Amme işleriyle ilgilenenlerde bulunması gerekli olan bir sıfattır İleri sürülen bir durumda veya davada hükmetmek, için gerekli ve zarurî bilgilerin elde bulunması halinde genel kaide; hâkimin kararını veya hükmünü bilerek ve basiretli bir şekilde çıkarması gerekir Ancak çoğu zaman acil durumlar, hâkime sabır gösterme ferasetini ve bilgi toplama fırsatını tanımaz Bu durumda belki de milletlerin geleceğini tayin eden son söz liderin iyi takdirine ve kendisindeki deneyle dayanır Önceden de belirttiğimiz gibi, feraset, daha sonra tecrübe ve deneyle kazanılmaz Feraset Allah korkusuna, tam anlamıyla sorumluluk hissetme duygusuna, zekâ gücüne ve şeffaflığa istinad eden irsî bir meyildir Şüphesiz ki her tabii meyil antrenmanla ve çalışmakla gelişir Bütün bunlar Ömer b Hattab'da maksimum derecede bulunuyordu

Babası el-Hattab'ın katılığına rağmen, halk arasında kendisine karşı büyük bir saygı duyuluyordu Zeki bir kişi olup Benî Adiyy kabilesinin başında cesaretle ve sabırla savaşırdı Amcası Zeyd b Amr, -işte önemli olan budur- Resulullah'tan önce halkı tevhide çağırmış, putlara tapmayı inkâr etmişti O şöyle söylüyordu:

“Gökten yağmuru yağdıran, yerdeki baklayı yeşerten, hayvanları yaratan Allah'tır Sizler bu hayvanları Allah'tan başkasına kurban edersiniz Vallahi biliyorum ki, yeryüzünde benden başka İbrahim (as)'in dinine tabi olan kimse yoktur

Putlara olan ibadeti terketmeleri için bir şiir okuyunca kavmi kendisine karşı tavır alarak onu Mekke'nin dışına sürgün etmişti Rivayete göre Said b Zeyd b Amr ve Ömer b Hattab (ra) Resulullah'a Zeyd hakkında sorduklarında kendilerine:

“Kıyamet gününde tek başına bir ümmet olarak gelir,” diye haykırmıştı Ömer (ra)'in Müslüman olmasıyla ilgili mütevatir rivayetler, onun Kabe'nin perdeleri altında gizlenip Resul-ü Ekrem'den Kur'an’ı Kerim ayetlerini duyması veya kızkardeşiyle eniştesinin yanında duyduğu ayetlerle kalbinin ateşlendiğini, sağlam cevherini ve asil madenini harekete geçirdiğini, şeytan vesvesesinin, gençlik inadının örttüğü keşfedilmemiş karakterini ortaya çıkardığıdır

Rcsulullah (sav)'ın sahabilerinin sayı fazlalığı, hakiki manada inananların ve nefislerinin şeffaflığına rağmen hakkında feraset işaretleri rivayet edilen sahabiler arasında Ömer b Haltab gibisi yoktur Biz burada yine bazı rivayetler ile yetineceğiz:

1- Umeyr b Veheb'in Resulullah'a karşı suikast plânını ortaya çıkarması:

Safvan b Umeyye ile Umeyr b Veheb el-Cümehi anlaşma yapmış ve buna göre Umeyr'in suikastı gerçekleştirmesi halinde Safvan, Umeyr'e karşılığında bir taahhüt verecekti Umeyr b Veheb bu maksatla Medine'ye gelmişti Ömer (ra) onu görür görmez niyetini anlamış, Resul-ü Ekrem'i uyararak bu menhus plânın gerçekleşmesine engel olmuş, hatta bu hadise Umeyr'in İslâm'a girmesine sebep teşkil etmişti

2- Öldürme cinayetinin ferasetle keşfedilmesi:

Ömer (ra)'e tüysüz bir delikanlının yol üzerine atılmış cesedini getirdiler Katil ise belli değildi Bu olay Ömer (ra)'e çok ağır geldi Aradan bir sene geçtikten sonra yine aynı yerde terk edilmiş yeni doğan bir bebek bulundu Çocuk Ömer b Haltab'a getirildiğinde:

“Maktulün (öldürülenin) katilini buldum,” dedi Ruhunun berraklığı sayesinde iki olayın arasındaki ilişkiyi idrak etmeyi başardı Tarih kitaplarının ayrıntılı açıklamalarına göre, çocuğun annesinin delikanlıyı öldüren katil olduğu te'kid edilmektedir

3- Rivayetlere göre Ömer (ra), dağdan inen bir A'rabiyi göstererek "Bu adam çocuğundan darbe yemiş ve onun hakkında şiir yazmıştır Şayet isterse size dinleteyim" der Durumun gerçekten de onun dediği gibi olduğu anlaşılır

4- Yahya b Said'in rivayetine göre, Ömer b Hattab bir adama şöyle sordu:

“Adın ne?”

“Cemre

“Kimin oğlusun?”

“Şihab'ın oğluyum

“Kimlerdensin?”

“El-Hurka'dan

“Ondan sonra kimlerdensin?”

“Benî Dıram'dan

“Nerede oturuyorsun?”

“El-Harre'de”

“Neresinde?”

“Zâtu lezâ harrebinde

“Belki ailen (ehlin) yandı

Ve hakikat dediği gibi ortaya çıktı

5- Buharî'nin Abdullah b Ömer'den rivayet ettiğine göre, Abdullah (ra) der ki: "Ne zaman Ömer, ben şunun şöyle olacağını sanıyorum dediyse hep zannettiği gibi olmuştur"

Bir gün Ömer (ra), otururken yanından yakışıklı bir adam geçtiğinde Ömer, "Yanılmıyorsam bu adam, cahiliyet dinine tabidir veya onların kâhinlerindendir" dedi Ömer (ra)'in feraseti onun gerçek olduğunu bir daha isbatladı

6- Ömer (ra), Mugîre (ra)'yi Irak'taki görevinden alıp yerine Cübeyr b Mut'im'ı tayin etmek istedi Cübeyr'den bu haberi gizlemesini ve yolculuğa hazırlanmasını istedi Cübeyr gerekeni en iyi şekilde yaptı Diğer taraftan Mugîre bir kadına Cübeyr'in eşine entrika çevirmesini istedi Bu kadın haber toplamada meşhur idi Öyle ki "hasat toplayan" tabiriyle ün kazanmıştı Kadın evine gittiğinde eşinin onun yolculuğu için hazırlıklar yaptığım gördü "Eşin nereye gidiyor?" diye sorduğunda eşi "Umreye gidiyor" diye cevap verdi Hasat toplayan:

“O senden gerçeği sakladı Senin onun nezdinde değerin olmuş olsaydı, işini sana söylerdi,” dedi

Cübeyr evine gelinceye kadar eşi sinirli bir şekilde onu bekledi Geldiğinde Cübeyr, durumu eşine açıkladı Eşi de hasat toplayana olayı nakletti Mugîre Ömer (ra)'e gidip öğrendiklerini açıklayarak şöyle dedi:

“Emirü'l-mü'mininin Cübeyr'i tayin etmesi görüşünü Allah mübarek kılsın” Ömer sırrına bağlı kalmasına şaşmadığı gibi sanki onu işitiyormuşcasına:

“Ya Mugîre! Ben senin için böyle ve böyle yaptım” (Yani senden gizli Cübeyr'i senin yerine tayin edecektim) Ve Cübeyr'in tayininden vazgeçti

7- Ömer (ra)'in feraseti hakkındaki rivayetlerin en garibi, Sariye'yi "El Cebel" diye çağırmasıdır Ömer (ra) cuma günü Medine'de hutbe okuyordu Hutbesine herhangi bir başlangıç yapmadan şunları söyledi:

“Ya Sariye b Hısn el-Cebel, el-Cebel (el-Cebel - dağ)”

Halk birbirine bakmış, kimse bir şey anlamamıştı Namaz kılındıktan sonra Ali b Ebi Talib, "Senin o söylediğin neydi?" diye sorar Ömer (ra) şunları söyler:

“Aklıma müşriklerin kardeşlerimizi hezimete uğrattığı ve bir geçitten geçtikleri geldi Şayet geçidi geçmeyip dağa tırmanırlarsa düşmanı bulup muzaffer olacaklardı, geçide girerlerse helak olacaklardı

Bu söz halkın arasında yayıldı Bir ay sonra Beşir (ra) kendilerinin aynı gün ve aynı saatte dağı geçecekleri sırada Ömer (ra)'in sesine benzeyen bir sesin kendilerine şöyle söylediğini belirtti:

“Ya Sariye b Hısn, el-Cebel, el-Cebel

Biz geçidi geçmeyip dağa yöneldik Allah bize zaferi nasip kıldı

Sayın Abbas Mahmud el-Akkad, "Abkariyye Ömer" adlı eserinde bu olayı şöyle yorumlamaktadır:

"Akil, ilim ve yaygın olan tecrübelere istinat ederek bu olayı kabul etmeme gibi bir sonuca varmaya hiç gerek yoktur Çünkü akıl buna mani değildir Çağın psikiyatri uzmanları bu ve benzeri olayların nefyine ittifak etmemişlerdir Bunlardan bazıları "Telepati"yi kullanarak hiçbir dine inanmayan dinsizler olmalarına rağmen, müşahedelerini kaydetmişlerdir Bu sahada geçen olayı nakletmemizin sebebi, Ömer (ra)'in çağdaştan arasında; gaipteki sırların keşfiyle gerek feraseti gerek tahminlerinin hakikati, gerek önsezisiyle gerekse ileri görüşüyle meşhur olmasıdır ki, bütün bunlar güçlü bir kişinin nitelikleridir Eşine az rastlanan bu insanın niteliğini etüd eden çağın alimleri bu nitelik hakkında birçok yorum yapmışlar, mukayeseli etüdler halinde anlatmışlardır

Ömer (ra), gerek askerî komutanların gerek bölge valilerinin ve gerekse devletin önemli işlerini ilgilendiren görüşlerini ileri sürmekte şahısların seçilmesindeki bu niteliğiyle ne kadar büyük menfaatler ve faydalar sağlamıştır Zamanının büyük bir kısmını Medine'de geçirmesine rağmen, ordu komutanları ve bölge valileri onunla müşavere etmeden herhangi bir iş yapmıyorlardı Onun bütün ileri görüşlülüklerinde hayır vardı Bu eşi az bulunan bir durumdu Hatta Ömer (ra)'den başka bir şahsiyette bulunması mümkün değildi

Ömer (ra), Amr b As, Muaviye b Ebi Süfyan, Mugîre b Şu'be ve diğerleri gibi deha bayrağı olan dahilerle iç içe olmasına rağmen, onlardan hiçbiri bir kere olsun, Hz Ömer'i aldatmayı başaramadıkları gibi, ciddiyetinden en ufak bir şekilde bile saptıramamışlardır Arapların en büyük dahilerinden Mugıre b Şu'be ve Amr b As arasında geçen konuşmadan bunun hakikatini görmekteyiz Mugîre b Şu'be Amr b As'a şöyle der:

“Sen mi yaptıklarınla Ömer'in senden öğrendiğini söylemek istiyorsun? Vallahi onun rahmetinden başka kimseyi bıraktığını görmedim Bu kişi her kim olursa olsun, vallahi Ömer kandırılmayacak kadar” Bu sebeple Ömer (ra), kendisini şöyle nitelendirdi:

“Ben hilekâr (kandıran) değilim, ancak hile de beni aldatamaz” [26]

Ve yine bu sebeple Ömer (ra), sahabiler arasında İslâm anayasasının [27]kuruluşuna en fazla sebep olan ve buna en lâyık kişidir Siyer kitaplarında onun sözlerine muvafakati ile nazil olan ayetlerin örnekleri çoktur Yani Ömer (ra), bu hükümlerin inmesine sebep olmuştur Bunlardan bazıları aşağıdadır:

a- Makam-ı İbrahim'in musalla olarak kabul edilmesi

b- Peygamber Aleyhisselâm'ın eşleri hakkında nazil olan hicab ayeti

c- İçkinin haram kılındığına dair ayet

d- Münafıkların cenaze namazlarının kılınmaması ve cenazelerinin kaldırılmasıyla ilgili daha önce bahsettiğimiz ayet

e- İsti'zan ayetinin nazil olması

"Ey inananlar, ellerinizin altında bulunan (köleler, hizmetçiler ve sizden henüz erginliğe ermemiş (çocuk)lar, üç vakitte, (odalarınıza girebilmek için) izin istesinler: Sabah namazından önce, öğleden sonra elbisenizi çıkar(ıp) yakacağınız vakit ve yatsı namazından sonr”' [28]

f- Ezan konusu Bugünkü ezan şeklinin Ömer (ra)'in gördüğü rüyanın neticesi olduğu herkesçe bilinmektedir Resul-ü Ekrem efendimiz, onun gördüğü rüyayı onaylamıştır

g- Allah'ın kelâmı olan şu ayet nazil olunca:

"Çoğu önceki ümmetlerden, birazı da sonrakilerden (Muhammed ümmetinden) olan bu mutlu insanlar"[29] Ömer (ra) ağlamış ve şöyle söylemiştir:

“Ya Resulallah! "Birazı da sonrakilerden" buyuruluyor Resulullah'a inandık ve onu doğruladık, biraz olan bizlerden kim kurtulur?”

Allah (cc) tarafından şu ayet nazil oldu:

"(Bu sağcıların) birçoğu önceki (ümmet)lerdendir" Birçoğu da sonrakilerden" [30]

Resulullah'ın hayatındaki bu onaylar, daha sonra büyük İslâm yasa koyucusunun doğuşu izniydi Vahiy kesilip şartlar değiştiğinde O, Resulullah'ın zamanındaki problemlere benzemeyen mes'elelerle karşı karşıya gelmişti Bu konuyu "Ömer ve yasama organı" başlığı altında arzedeceğiz







[26] Abbas Mahmud el-Akkad, zikrettiğim eserinde bu konuda şunları söyler:

“İşte bu takdire lâyık olan deha ile ayıplamalara lâyık deha arasındaki kesin sınırın ayırımıdır Başka bir ifadeyle, doğru anlamak ile çirkin kötülük arasındaki farktır Zekâ vardır, insan tabiatındakı kötülükleri bildiğinden kuşku duyulur Bunun aksine zekâ vardır ki, kötü hisler besle*diğinden kuşkuludur Bu iki zekâ arasındaki fark çok büyüktür Bu fark iyilikle kötülük, takdi*re değer ile ayıplanmaya lâyık arasındaki fark gibidir Birinci zekâ iyi kavramadır, ikinci zekâ adı ahlâktır Ömer, birinci anlamdaki zekâ sahibi olup kandırmaktan veya başkası tarafından kandırılmaktan masun idi İşte bu onda eksik olmayan yön olup en yüksek mertebeyi teşkil eder

[27] İslâm anayasasının başlıca kaynakları şunlardır:

I Asıl kaynaklar:

a) Kur'an-ı Kerim,

b) Peygamber'in sünneti,

c) İcma',

d) Kıyas

II Tabi olan kaynaklar:

a) İslâm'dan önceki anayasalar, (semavî kitaplar),

b) Sed el-Zeraîi,

c) Sahabilerin sözleri,

d) El-İstihsan,

e) El-İstishab,

f) Örf

[28] Nur: 24/58

[29] Vakıa: 56/13-14

[30] Vakıa: 56/39-40



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.