![]() |
'''İslam Tarihi''' |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() '''İslam Tarihi'''HZ ![]() Muhammed (a ![]() ![]() Muhammed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bütün kaynaklar Muhammed (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Muhammed (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İsa (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Maadd, babası Adnan'ın vefatından sonra, Kâbe hizmetini üzerine almış, ve Mekke Hareminden hiç ayrılmamıştır ![]() Adnan da; babası Üded'in vefatından sonra Kâbe hizmetini üzerine almış, Kâbe'ye meşinden örtü örttürmüş,[7] Mekke Hareminin yıkılan sınır taşlarını da dikmişti ![]() Mekke halkının Kureyş diye anılması, Muhammed (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Muhammed (a ![]() ![]() ![]() "Yüce Allah; İbrahim oğullarından, İsmail'i seçti ![]() İsmail oğullarından, Kinane oğullarını seçti ![]() Kinane oğullarından, Kureyş'i seçti ![]() Kureyş'ten, Hâşim oğullarını seçti ![]() Hâşim oğullarından da, beni seçti ![]() "Ben, Muhammed b ![]() ![]() Yüce Allah; mahlukatı yarattı, ve beni, onların en hayırlı fırkasının içinde bulundurdu! Sonra, onları iki fırkaya ayırdı ve beni, en hayırlı olan fırkanın içinde bulundurdu ![]() Sonra, onları kabilelere ayırdı ve beni, en hayırlı olan kabilenin içinde bulundurdu ![]() Sonra, onları ailelere ayırdı ve beni, onların en hayırlısı içinde bulundurdu ![]() Ben, sizin aile yönünden de en hayırlınızım, nefis yönünden de en hayırlınızım!"[14] "Ben, Âdem oğulları soylarının en hayırlı, en temiz olanlarından, devirden devre, aileden aileye geçe geçe, nihayet, şu içinde bulunduğum aileden vücuda getirildim!"[15] "Ben, Muhammed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ben, tâ Âdem'den babama ve anneme gelip ulaşıncaya kadar, hep nikâh mahsulü olarak meydana geldim, asla zinadan meydana gelmedim! Ben, sizin nefis yönünden de en hayırlınızım, baba soyu yönünden de en hayırlınızım!"[16] Peygamberimiz Muhammed (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zühre; Hâşim oğullarının ataları olan Kilab oğlu Kusayy'ın kardeşi olduğuna göre, Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İbn Sa'd; Ensar bilginlerinden Muhammed b ![]() ![]() ![]() "Peygamber (a ![]() ![]() ![]() ![]() Bunun içindir ki, büyük bilgin İbn Haldun, "Muhammed (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Benim birtakım isimlerim vardır: Ben Muhammed'im! Ben Ahmed'im! Ben Mâhî'yim ki, Yüce Allah, küfrü benimle yok edecektir! Ben Hâşır'ım ki, insanlar, Kıyamet günü benim izimce haşr olunacaklardır! Ben Âkıb'ım ki, benden sonra peygamber yoktur!"[20] "Ben rahmet peygamberiyim!"[21] "Ben savaşlar peygamberiyim!" buyurmuşlardır ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Muhammed: övülmeye layık hasletleri çok olan, Ahmed ise: en çok övülen veya en çok hamd ve şükür eden, ya da, bu hasletlerle anılan zât mânâlarına gelir ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Medine'de bulunan Mekkeli ve Medineli Müslümanlarla Yahudileri ve her iki tarafın müttefiklerini ilgilendiren muameleler hakkında yazdırdığı yazıda Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Ebu Süfyan b ![]() ![]() ![]() ![]() "Demek, sen Muhammed'i hicvettin ha?!" der ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Yâ Ali! Bu, Muhammed Resûlullah'ın, Süheyl b ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Vallahi, biz senin gerçekten peygamber olduğunu tanımış olsaydık, Beytullahı ziyaretten seni alıkoymaz ve seninle çarpışmaya kalkmazdık![31] En iyisi, sen, muahedenameye bizim bildiğimiz şeyi yaz!"dedi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Ya nasıl yazalım?" diye sordu ![]() Süheyl b ![]() "Muhammed b ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Bu da güzeldir ![]() Ben, hem Abdullah'ın oğluyum, hem de Allah'ın Resûlüyüm![36] Vallahi, siz beni yalanlasanız da, ben yine, hiç şüphesiz, Allah'ın Resûlüyüm![37] Kendi ismimi ve babamın ismini yazdırmak, benim peygamberliğimi gidermez!" buyurdu ![]() Hükümdarlara gönderilen İslâmiyete davet mektuplarında da, Muhammed ismi yazılı, Muhammed Resûlullah mührü basılı idi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() İsimlerin çokluğu ise, isim sahibinin şerefinin üstünlüğünü gösterir ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Medineli Ensardan bir zât, doğan oğluna Muhammed ismini koymak istemiş ve bunda bir sakınca olup olmadığını Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Benim ismimi takınınız! Amma, künyemi takmayınız!" buyurmuştur ![]() Hz ![]() "Yâ Rasûlallah! Senden sonra doğacak çocuğuma senin ismini ve künyeni takmamı uygun görür müsün?" diye sormuş; Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Evet!" buyurmuştur ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
'''İslam Tarihi''' |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() '''İslam Tarihi'''Peygamberimiz (a ![]() ![]() Tabiîn bilginlerinin büyüklerinden Saîd b ![]() "Araplar, kendilerinden, Muhammed isminde bir peygamber gönderileceğini, Kitab Ehli olan [Yahudi ve Hıristiyan]larla kâhinlerden işitmişlerdi ![]() 1) Benî Temimlerden Süfyan b ![]() ![]() "Araplar içinde bir peygamber gönderilecek, kendisine Muhammed denilecektir!" dedi ![]() ![]() ![]() ![]() 2) Benî Süleymlerin Zekvan oğullarından[48] Muhammed b ![]() ![]() Ebrehe bu Muhammed b ![]() ![]() ![]() Benî Süleymlerden Muhammedü'l-Cüşemî'ye, Muhammedü'l-Useydî'ye, Muhammedü'l-Fukaymî'ye,[52] Muhammed b ![]() Muhammed b ![]() ![]() Benî Cahcabalardan Muhammed b ![]() ![]() Muhammed b ![]() 10) Evsîlerden Muhammed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Ben, burada dayılarım Adiyy b ![]() ![]() Kafile arkadaşları, yollarına devam edip Mekke'ye geldiler ![]() Abdulmuttalib, onlardan, oğlunun nerede kaldığını sordu ![]() ![]() ![]() ![]() Bunun üzerine, Abdulmuttalib, büyük oğlu Hâris'i acele Medine'ye yolladı ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() Dayıları; Abdullah'ın nasıl hastalandığını, olanca çabalarına rağmen kendisini kurtaramadıklarını ve Nâbiga'nın evine gömdüklerini Hâris'e anlattılar ![]() Haris, acele Mekke'ye dönüp babasına acı haberi verince, Abdulmuttalib de, Abdulmuttalib'in bütün oğulları ve kızları da son derece ağladılar ![]() Hz ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() Hz ![]() ![]() "Artık, Mekke'nin Batha tarafı, Hâşim oğullarından boşaldı ![]() O, ölümün davetine uyarak, evinden örtüler ve kefenler içinde çıkıp kabre gitti! Fakat, ölüm insanlar arasında Hâşim oğlu gibi bir yiğit bulup onun boşluğunu dolduramaz ![]() Bütün dostları ve arkadaşları, onun tabutunu taşımak için üşüşmekte ve elden ele almakta idiler ![]() Ne yazık ki, ecel hiç beklenmedik bir zamanda onu alıp götürdü! Halbuki, o, cömert ve çok merhametli bir insandı ![]() Hz ![]() Hz ![]() Ümmü Eymen (Bereke) adında bir köle kadın, Beş adet deve, Birkaç davar,[64] Bir adet kılıç, Bir miktar gümüş paradan ibaretti ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Riyaziyecilere göre; doğum tarihi şemsî aylardan Nisan ayının yirmisine rastlamış,[69] Mısırlı Mahmud Felekî Paşa da, bunun Milâdî 571 yılı 20 Nisan Pazartesi gününe rastladığını hesapla doğrulamıştır ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Doğum Gecesinde Vuku Bulan Önemli Hadiselerden Bazıları 1 ![]() ![]() Mekke'de, ticaretle uğraşan bir Yahudi Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Ey Kureyş cemaatı! İçinizden, bu gece çocuğu doğan oldu mu?" diye sormuştur ![]() "Vallahi, bilmiyoruz!" dediler ![]() Bunun üzerine, Yahudi: "Ey Kureyş cemaatı! Size söylediğim şeyi ezberleyiniz! Bu gece, bu âhir zaman ümmetinin peygam*beri doğmuştur! Onun iki küreği arasında, üzerinde tüyler bulunan kırmızımtırak bir ben de vardır!" dedi ![]() Meclistekiler, Yahudi'nin sözlerinden hayrette kalarak meclisten dağıldılar ![]() ![]() Bazılarına, aileleri: "Abdullah b ![]() ![]() ![]() Onlar, o günden sonra, Yahudi'nin evine gidip: "Bizim içimizde bir çocuk doğduğunu duydun mu, öğrendin mi?" dediler ![]() Yahudi: "Ben size onun doğduğunu haber verdi ktien sonra mı, yoksa önce mi doğdu?" diye sordu ![]() "Önce doğdu!" dediler ![]() Dileği üzerine, kendisini Hz ![]() ![]() Yahudi, Hz ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Yahudi: "Vallahi, artık İsrail oğullarından peygamberlik gitti![76] Ellerinden Kitap da gitti! Bu, İsrail oğullarının öldürüleceklerine ve bilginlerinin de itibarlarının kalmayacağına verilmiş bir hükümdür! Araplar, peygam*berlikle, büyük bir izzet ve şerefe erecekler![77] Ey Kureyş cemaatı! Sevininiz! Vallahi, siz; haberi doğu*dan batıya kadar ulaşacak bir atilim ve yenme gücüyle güçleneceksiniz!" dedi ![]() 2 ![]() ![]() "Ben, yedi sekiz yaşlarında, duyduklarımı kavrayabilecek, boylu boslu bir çocuktum ![]() Bir gün, Yesrib'de (Medine'de) bir Yahudi'nin köşk üzerinden en yüksek sesle: 'Ey Yahudi cemaatı!' diyerek bağırdığını işittim ![]() Yahudiler, etrafına toplanınca, ona: 'Allah cezanı versin! Ne oldu sana?' dediler ![]() O da: 'Ahmed'in doğumunda doğacak olan yıldızı, bu gece doğdu!1 dedi ![]() İbn İshak: "Hassan b ![]() ![]() 'Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() ![]() Saîd: 'Hassan, altmış yaşında idi ![]() ![]() ![]() ![]() Demek ki, Hassan, o Yahudinin söylediğini yedi yaşında iken işitmiş" demiştir ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Muhammed (a ![]() ![]() ![]() "Doğrusu, biz bunun gibi bir çocuk görmedik!" denilmiştir ![]() Şeytan; hayatında koparacağı dört çığlıktan birisini, bu kutlu doğum gecesinde koparmıştır ![]() İran başkadısı ve din adamı Mubezan, rüyasında; birtakım serkeş develerin bir sürü yürük atları önlerine katarak Dicle ırmağını geçtiklerini, İran topraklarına yayıldıklarını görmüştür ![]() Save gölünün suyu çekilmiştir ![]() Semave vadisini su basmıştır ![]() Kisra'nın sarayından 14 şerefe yıkılmıştır ![]() İranlıların 1000 yıldan beri hiç sönmeden yanan ateşgedeleri sönüvermiştir![86] Peygamberimiz (a ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Bir oğlan torunun doğdu ![]() ![]() Abdulmuttalib, o sırada Kabe'nin yanında, Hicr'de, oğlu, ve kavminden bazı kimselerle birlikte otu*ruyordu ![]() Müjdeci, ona: "Âmine bir oğlan çocuğu doğurdu!" diye haber verince Abdulmuttalib çok sevindi ve hemen ayağa kalkıp yanındakilere birlikte Hz ![]() ![]() Torununa baktı ![]() Hz ![]() ![]() Abdulmuttalib torununu bir kumaş parçasına sarılmış olduğu halde[92] kucağına alıp Kabe'ye girdi ![]() Orada, Allah'a dua ve ihsanından dolayı şükranını arz ettikten sonra, onu annesine gönderdi ![]() Oğlu Ebu Talib'e de: "Bu, benim sana, yanında bulundurup üzerine kanat gereceğin emanetimdir ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Bundan sonra, Süveybe Hatun, oğlu Mesruh ile birlikte, günlerce emzirdi ![]() Süveybe Hatun, daha önce Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunun için, Hz ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Süveybe Hatun; Ebu Leheb'in cariyesi idi ![]() Hz ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Hicretin yedinci yılında, Hayber seferinden dönerken, onun vefat etmiş olduğunu haber alınca "Oğlu Mesruh ne yapıyor?" diye sormuş; "Annesinden önce, o da vefat etti!" denilmişti ![]() Bunun üzerine, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Ayrıca, Mekke mahallelerinden her mahallede develer kesilerek bırakıldı ![]() Onlardan insanların, kurtarın, kuşların yararlanmalarına engel olunmadı ![]() Kureyşliler, ziyafetten sonra: "Ey Abdulmuttalib! Doğumu sebebiyle bize ikramda bulunduğun bu oğluna ne isim taktın?" diye sor*dular ![]() Abdulmuttalib: "Muhammed ismini taktım!" dedi ![]() Kureyşliler: "Ne için, aile halkının, atalarının isimlerinden birini takmaya özen göstermedin de, Muhammed ismi*ni taktın?" diye sordular ![]() Abdulmuttalib: "Gökte Allah'ın, yerde de halkın onu övmelerini istedim!" dedi ![]() Yeni Doğan Çocukların Sütannelere Verilmesi Âdeti Yeni doğan çocuklarını sütannelerine vermek, Kureyş ve diğer Arap eşrafının âdetleri idi ![]() Bu da; kadınların kocalarıyla daha rahat meşgul olmalarını ve çocukların da[103] kırda yaşayan Araplar içinde,[104] özellikle havasının güzelliği, rutubetinin azlığı ve suyunun tatlılığı ile tanınan yerlerde yaşayan şerefli kabileler arasında[105] sağlam vücutlu, sıkı etli, cesaretli yetişmelerini ve düzgün ve pürüzsüz konuşmayı öğrenmelerini sağlamak içindi ![]() Emevî halifelerinden Abdulmelik b ![]() "Velid'i sevmek, bize zarar verdi!" derdi ![]() Velid; annesinin yanından ayrılmadığı için, konuşurken hep gramer hatası yapardı ![]() Kardeşi Süleyman ise, çok düzgün ve pürüzsüz konuşurdu ![]() ![]() Arapça'yı açık, pürüzsüz ve düzgün konuşmayı orada öğrenmişlerdi ![]() Umumiyetle Araplar için tek lügat vardı ![]() ![]() ![]() Benî Sa'd b ![]() ![]() ![]() Benî Sa'd b ![]() ![]() Mekke çevresinde ve Harem içinde oturan kabilelerden sütannesi olanlar, her yıl, iki kez, yaz ve güz mevsimlerinde Mekke'ye gelerek, yeni doğan çocukları-ücretle emzirmek üzere-alıp yurtlarına götürür*lerdi ![]() Sütannesi Halime Hatunun Peygamberimiz (a ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Halime Hatun; Kays b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Halime Hatun; yanında, kocası ve memedeki küçük oğlu ve Benî Sa'd b ![]() ![]() ![]() Halime Hatun der ki: "İçinde bulunduğumuz kuraklık ve kıtlık yılında, hiçbir şeyimiz kalmamıştı ![]() Ben, kır merkebimin üzerinde idim ![]() Yanımızda yaşlı bir devemiz de bulunuyordu ![]() Vallahi, o bize bir damla bile süt vermiyordu ![]() Fakat, biz, bir yağmura kavuşmayı, darlıktan kurtulmayı umup duruyorduk ![]() Üzerinde bulunduğum arık ve zayıf merkebimin yürüyüşünün ağırlığı, arkadaşların canını sıkacak dereceye varmıştı ![]() Nihayet, Mekke'ye varıp, emzirilecek oğlan çocukları aramaya başladık ![]() İçimizde hiçbir kadın yoktu ki, o ona arz ve teklif edilsin de, 'Yetimdir!' denilince onu almaktan kaçın*mış olmasın! Çünkü, bizler, emzireceğimiz çocuğun babasından bahşişe kavuşmayı umuyor, ve onun [Peygamber (a ![]() ![]() 'Yetimdir ![]() ![]() Bunun için, hepimiz, onu emzirmek üzere almak istememiştik ![]() Benimle gelmiş olan kadınlardan, emzirilecek çocuk almayan, benden başka, kalmamıştı ![]() O sırada, Abdulmuttalib, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Halime Hatun der ki: "Abdulmuttalib, benimle karşılaşınca: 'Sen, kimsin?' diye sordu ![]() 'Ben, Benî Sa'd'lardan bir kadınım!' dedim ![]() 'İsmin nedir?' diye sordu ![]() 'Halime' dedim ![]() Abdulmuttalib gülümsedi: 'Ne güzel! Ne güzel! Sa'd ve hilm iki güzel haslettir ki, dünyanın hayrı da, ebediyetin izzet ve şere*fi de bunlardadır ![]() Ey Halime! Benim yanımda yetim bir çocuk vardır ki, onu Benî Sa'd kadınlarına teklif ettim ![]() 'Biz, götüreceğimiz çocuklardan yararlanmayı, onların babalarından ikram görmeyi umuyoruz' diy*erek, almaya yanaşmadılar ![]() Onu emzirmeyi, sen üzerine alır mısın? Belki onun yüzünden saadete, mutluluğa erersin' dedi ![]() Ben de: 'Bana biraz müsaade et de, kocama bir danışayım' dedim ![]() Hemen, kocamın yanına dönüp durumu ona haber verdim [118] ve: 'Mekke'de, bu yetim çocuktan başka, emzirilecek çocuk yoktur! O çocuğu almamızı uygun görür müsün? Ben yurdumuza eli boş dönmemizi hoş bulmuyorum ![]() Vallahi, ben, arkadaşlarım arasında, emzirilecek bir çocuk almadan geri dönmeyi istemiyorum ![]() Vallahi, o yetime gideceğim ![]() ![]() Kocam: 'Bunu yapmanda bir sakınca yok ![]() ![]() Ey Halime![121] Git, al onu!'dedi ![]() Döndüğüm zaman, Abdulmuttalib'i oturmuş, beni bekliyor bir halde buldum ![]() Kendisine: 'Haydi, çocuğu getir!' deyince, yüzünde sevinç belirdi ve beni hemen Âmine'nin evine götürdü ![]() Âmine, bana 'Hoş geldin! Safa geldin!' dedi ![]() ![]() ![]() ![]() Odaya girdiğim zaman, o, sütten daha ak bir yün kumaşa sarılmış, kendisinin altına da yeşil ipek*ten bir sergi serilmişti ![]() Sırtüstü yatırılmış, mışıl mışıl uyuyor, kendisinden misk kokusu geliyordu! Sevimliliğine ve yüzünün güzelliğine hayran oldum ![]() Kendisini uykudan uyandırmaya kıyamadım ![]() Ellerimi göğsünün üstüne yavaşça koyduğum zaman, gülümsedi ve bana bakmak için gözlerini açtı ![]() Hemen, iki gözünün arasından öptüm ve kucağıma aldım ![]() Hz ![]() "Bana, üç gece: 'Oğlunu, Benî Sa'd b ![]() ![]() Halime Hatun: "İşte, bu kucağımdaki çocuğun sütbabası Ebu'z-Züeyb'dir ![]() ![]() Hz ![]() ![]() Halime Hatunun içi son derecede ferahladı, işittiği şeyler kendisini sevindirdi ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
'''İslam Tarihi''' |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() '''İslam Tarihi'''Halime Hatun'un Ailesinin Peygamberimiz (a ![]() ![]() Halime Hatun, hatıralarını anlatmaya devamla derki: "Ben onu, ancak başkasını bulamadığım için almıştım ![]() Binitimin ve yolculuk eşyalarımın yanına döndüğüm ve kucağıma alıp emzirmek istediğim zaman, ona, memelerimden, dilediği kadar süt geldi! O da, onunla birlikte sütkardeşi de, kanasıya emdiler ve uyudular* Halbuki, bundan önce, bizim çocuk, kendisiyle birlikte bizi de hiç uyutmam işti ![]() Kocam, kalkıp o yaşlı ve sütsüz devemizin yanına vardığı zaman, onun da memelerinin sütle dolu olduğunu gördü ![]() Kendisi, ondan, içeceği kadar süt sağıp içti ![]() Kendisiyle birlikte, ben de içtim ![]() Her ikimiz de süte kandık ve doyduk! Bambaşka ve hayırlı bir gece geçirdik ![]() Sabaha çıktığımız zaman, kocam, bana: Vallahi, ey Halime! İyi bil ki, sen mübarek bir çocuk almış bulunuyorsun1 dedi ![]() 'Vallahi, ben de böyle olmasını umuyor ve diliyordum1 dedim ![]() Sonra, hayvanıma bindim ![]() ![]() Haris ise yaşlı devesinin üzerine bindi; Sirer vadisinde yol arkadaşlarına yetiştiler ![]() "Kadınlar 'Ey Halime! Ne yaptın' diye sordular ![]() 'Vallahi, hayır ve bereketi en büyük olan bir çocuğu görüp aldım ![]() 'Yoksa, o kucağındaki, Abdulmuttalib'in oğlu [torunu] mu?' dediler ![]() 'Evet!' dedim ![]() Kadınlarımızdan bazılarının kıskandıklarını gördüm ![]() Vallahi, benim merkebim öyle hızlı gidiyordu ki, hepsinin önüne geçti ![]() Kafiledekilerin merkeplerinden hiçbirisi ona yetişemediler ![]() Nihayet, kadın arkadaşlarım, bana: 'Ey Ebu Züeyb'in kızı! Yazıklar olsun sana! Biraz durup bizi beklesen a? Gelirken üzerine binmiş olduğun merkep bu değil miydi?' diyerek sesleniyorlar; ben de onlara: 'Evet! Vallahi, işte o merkeptir' diyordum ![]() Şaşırıyorlar ve: 'Vallahi, buna şaşılacak birşey olmuş!' diyorlardı ![]() Nihayet, Benî Sa'd yurtlarındaki evlerimize geldik ![]() Ben; Allah'ın yarattığı yerlerden, Benî Sa'd yurdundan daha kurak bir yer bulunduğunu bilmiyorum ![]() Fakat, çocuğu yanımıza getirdiğimizden beri, davarlarımız akşamları karınları tok ve memeleri sütlü olarak dönüyor ve biz de onlardan süt sağıp içiyorduk ![]() Halbuki, hiç kimse, davarlarından sağıp içecek bir damla süt bulamıyordu ![]() Hatta, kavmimizden, çevremizde bulunanlar, çobanlarına: 'Yazıklar olsun size! Ebu Züeyb'in kızının çobanı nerede yayıyor, otlatıyorsa, siz de onunla birlikte yaysanız ya' diyerek çıkışmakta idiler ![]() Fakat, onların davarları akşamlan karınlan aç, memelerinde bir damla bile süt sızmaz bir halde dön*erlerken, bizim davarların karınları tok, memeleri sufle dolu olarak dönerlerdi! Yüce Allah, bize, onun [Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Onun büyüyüp yetişmesi de başka çocuklara benzemiyordu ![]() * Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() Başka çocukların bir aydaki büyümelerini o bir günde büyüyor, başka çocukların bir yıldaki büyümelerini o bir ayda büyüyordu![130] Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Üç aylık olunca, ayağa kalkıp day duruyordu! Dört aylık olunca, duvara tutunup yürüyordu! Beş aylık olunca, bir yere tutunmadan yürüyebiliyordu! Altı ayı tamamlayınca, yürümeyi hızlandırmıştı ![]() Yedi aylık iken, konuşuyor, her tarafa gidip geliyordu ![]() Sekiz aylık iken, konuşuyor, konuşulanı anlıyordu ![]() Dokuz aylık iken, açık ve düzgün konuşmaya başlamıştı ![]() On aylık iken, çocuklarla ok atıyordun [131] Peygamberimiz (a ![]() ![]() Halime Hatun der ki: "İki yıl geçince, onu sütten kestim ![]() Kendisi, iki yılı doldurduğu zaman, oldukça iri ve gösterişli bir çocuk olmuştu ![]() ![]() Habeş Hıristiyanlarının Peygamberimiz (a ![]() ![]() Sütannesi Halime Hatun, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Hıristiyanlar, Halime Hatuna nereye gittiğini sordular ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kırmızılık hakkında: "Gözlerinden bir şikâyeti, hastalığı var mı?" diye sordular ![]() Halime Hatun: "Hayır! Bu kırmızılık gözlerinden hiç ayrılmaz" dedi ![]() Hıristiyanlar "Biz, bunu kralımıza, ülkemize götüreceğiz ![]() ![]() ![]() Hıristiyanlar, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Halime Hatun, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() Halime Hatun der ki: "Âmine'ye: 'Oğulcuğumu, iyice büyüyünceye kadar benim yanımda bıraksan iyi olur ![]() ![]() Bu hususta o kadar ısrar ettim ki, nihayet, Âmine onu yanımızda bırakmaya razı oldu, [146] ve: 'Oğlumla birlikte yurduna dön! Ben de onun Mekke vebasına tutulmasından korkuyorum ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() Halime Hatun; yurtlarına uğrayan bir Yahudi cemaatına: "Siz, bu oğlum hakkında bana birşey söylemeyecek misiniz?" deyip, Hz ![]() "Ben ona hamile iken şöyle şöyle, onu doğurduğumda şöyle, rüyada da şöyle gördüm" diyerek görülenleri anlatınca, Yahudiler birbirlerine: "Onu öldürünüz" dediler ![]() Halime Hatuna da: "O, yetim midir?" diye sordular ![]() Halime Hatun: "Hayır! Şu, onun babasıdır ![]() ![]() Yahudiler "Eğer yetim olsaydı, onu muhakkak öldürürdük" dediler ![]() Halime Hatun, Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Az kalsın emanetimi harap edecektim!" dedi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() Sütannesi Halime Hatun yemin ederek der ki: " ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 'Üzerlerinde ak elbise bulunan iki adam, o Kureyşî kardeşimi tutup yere yatırdılar, kendisinin kamını yardılar! Şimdi, onun içini karıştırıyorlar' dedi ![]() Ben ve babası, hemen ona doğru vardık ![]() Kendisini, ayakta ve yüzü sararmış bir halde bulduk ![]() Ben, hemen tutup onu bağrıma bastım ![]() ![]() 'Sana ne oldu yavrucuğum?' diye sorduk ![]() 'Üzerlerinde ak elbise bulunan iki adam gelip beni yatırdılar, kamımı yardılar ![]() ![]() Birlikte, çadırımıza döndük ![]() Sütbabası Haris: 'Ey Halime! Ben, bu çocuğun başına bir felaket gelmesinden korkuyorum! Sen, başına bir felaket gelmeden önce, onu hemen ailesine götürüp teslim et!' dedi ![]() Bu hadise, bazı kaynaklara göre, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Ben, Sa'd b ![]() ![]() ![]() ![]() Beni tutup karnımı yardılar ![]() Kalbimi çıkardılar ![]() ![]() Kalbimin içinden, kara, pıhtılaşmış bir kan parçası çıkarıp attılar ![]() Sonra, kalbimi, karnımı, o karla iyice yıkayıp temizlediler ![]() Sonra da, onlardan birisi, arkadaşına: 'Onu, ümmetinden on kişi ile tart!' dedi ![]() Beni onlarla tarttı ![]() Ben onlardan ağır geldim ![]() 'Onu ümmetinden yüz kişi ile tart!' dedi ![]() Beni onlarla tarttı ![]() Ben yine onlardan ağır geldim ![]() 'Onu ümmetinden bin kişi ile tart!' dedi ![]() Beni onlarla tarttı ![]() Ben onlardan da ağır geldim ![]() Bunun üzerine: 'Artık onu tartmayı bırak! Vallahi, onu bütün ümmeti ile tartacak olsan, yine de o ağır gelir' dedi ![]() Halime Hatunun Peygamberimiz (a ![]() ![]() Sütannesi Halime Hatun; Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Halime Hatun, bunu şöyle anlatır: "Hayvanıma bindim ![]() ![]() Mekke'ye giriş kapılarından büyük kapıya kadar vardım ![]() Orada toplanmış bir cemaat bulunuyordu ![]() İhtiyacımı gidermek ve üstümü başımı düzeltmek için, sütoğlumu orada bırakıp ayrıldım ![]() Şiddetli bir gürültü işitip döndüğüm zaman, kendisini orada göremedim ![]() 'Ey insanlar cemaatı! Çocuk nerede?1 diye sordum ![]() 'Hangi çocuk?' dediler ![]() 'Muhammed b ![]() ![]() ![]() 'Allah'ın, onu büyütmek sebebiyle yüzümü güldüreceği, ev halkımı zengin kılacağı, açlığımı gidere*ceği ve onu annesine götürüp teslim ederek emanetimden çıkaracağım, sevincime ve umduğuma kavuşacağım sırada, önümden kaptılar kaçtılar! Lât ve Uzzaya andolsun ki, onu göremeyecek olursam, kendimi şu dağın tepesinden atacağım, parçalanacağım!' dedim ![]() 'Biz, birşey görmedik' dediler ![]() Beni ye'se düşürdükleri zaman, elimi başıma koyup: 'Vah Muhammed'ciğim! Vah oğulcuğum!' diyerek ağlamaya başladım ![]() Kadınları ve erkekleri, ağıtımla ağlattım ![]() Orada bulunan halk da, benimle birlikte feryad ederek ağlaştılar, yanıp yakıldılar ![]() ![]() ![]() 'Başına mutluluk mu, yoksa yaramazlık mı geldi?' diye sordu ![]() 'Belki de, yaramazlığın en büyüğü!' dedim ![]() Maksadımı hemen anladı ![]() 'Belki de, oğlum senin yanından kaybolmuştur' dedi ![]() 'Evet![159] Bu gece, Muhammed'i getirmiştim ![]() ![]() ![]() ![]() Abdulmuttalib kızdı ve hemen kılıcını sıyırdı ![]() Kızdığı zaman, hiç kimse onun kızgınlığını durduramazdı ![]() Bana: 'Ey Halime! Sen otur!' dedikten sonra, Safa tepeciğine çıktı ![]() 'Yâ Âl-i Galib!'* diyerek seslendi ![]() Bütün Kureyşliler toplanıp geldiler: 'Ey Hâris'in babası! Ne haber var?[164] Söyle, sana icabet edelim?' dediler ![]() Abdulmuttalib: 'Oğlum Muhammed kayboldu!' dedi ![]() Kureyşliler: 'Sen hayvanına atla! Biz de seninle birlikte hayvanlarımıza atlayalım ![]() ![]() Abdulmuttalib hemen hayvanına bindi ![]() Öteki Kureyşîler de hayvanlarına bindiler ![]() Mekke'nin yukarı tarafına vardılar ![]() ![]() ![]() ![]() 'Yâ Rab! Kavmimin hepsi toplandı ise de, Muhammed bulunamadı!1 diyerek Allah'tan yardım dile*di ![]() Havadan, bir seslenicinin: 'Ey cemaat! Feryad etmeyiniz! Hiç şüphesiz, Muhammed'in Rabbi vardır ![]() ![]() Abdulmuttalib: 'Ey seslenici! Bize, onun nerede bulunduğunu da haber ver!1 dedi ![]() 'O, Tihame vadisinde, sağdaki ağacın yanındadır' diye haber verdi ![]() Abdulmuttalib, hemen o tarafa doğru gitti ![]() Yolun bir kısmında Varaka b ![]() ![]() ![]() O sırada, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Abdulmuttalib, ona: 'Ey çocuk! Sen kimsin?' diye sordu ![]() 'Ben, Muhammed b ![]() ![]() 'Canım sana feda olsun! Ben, senin deden Abdulmuttalib'im' dedi ![]() ![]() Hemen, hayvanının önüne bindirip Mekke'ye getirdi ![]() Boynuna bindirip Kabe'yi yedi kere tavaf ve onu her türlü tehlike ve kötülükten koruması için Allah'a dua etti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Duhâ sûresinin: "Seni (çocukluğunda) kaybolmuş bulup da yolunu doğrultmadı mı?" mealli 7 ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
'''İslam Tarihi''' |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() '''İslam Tarihi'''Bir Kâhinin Peygamberimiz Üzerindeki Teşhisi ve Korkunç Teklifi Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Ey Kureyş cemaatı! Şu çocuğu öldürünüz! Çünkü, o sizi bölecek, öldürecek!" dedi ![]() Abdulmuttalib, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() Halime Hatun der ki: "Sütoğlumu annesine götürdüğümüz zaman: 'Onu ne diye getirdin ey sütannesi? Halbuki, yanında kalması için ne kadar ısrar etmiş durmuştun?' dedi ![]() 'Allah oğlumu büyüttü ![]() ![]() ![]() ![]() 'Sen bu halde değildin ![]() ![]() Kendisine herşeyi haber vermedikçe beni bırakmadı, ve: 'Yoksa, sen ona şeytanın musallat olduğundan mı korktun?' dedi ![]() 'Evet' dedim ![]() 'Hayır! Vallahi, şeytan için, ona musallat olmaya, sataşmaya asla yol yoktur ![]() ![]() ![]() 'Evet! Bildir1 dedim ![]() 'Ben ona hamile olduğum zaman, Şam topraklarından Busra'nın köşklerini[178] bana aydınlatıp gösteren bir nurun benden çıktığını gördüm ![]() Ona hamileliğimde de, vallahi, bana hamilelikten daha hafif, daha kolay gelen birşey görmedim ![]() Doğurduğum zaman, o, başka çocukların yere düştükleri gibi düşmeyip, ellerini yere dayamış, başını semaya kaldırmış olarak doğmuştur ![]() Şimdi, sen onu bana bırakıp doğruca yurduna gidebilirsin artık' dedi ![]() Mekkelilere Ziyafet Çekilişi ve Halime Hatunun İkramlara Gark Edilişi Halime Hatun der ki: "Kureyşliler ve sair halk sakinleştikleri zaman, Abdulmuttalib, yirmi deve[180] ve ayrıca, davar ve sığır da kestirip Mekke halkına yemek yedirdi ![]() Fakirlere sadaka olarak da, 50 ratl[182] altın dağıttı ![]() Sonra da, benim için hazırlanacak herşeyi en güzel bir şekilde hazırlatıp beni yurduma döndürdü ![]() Ben, yurduma, tarif edemeyeceğim her dünyalık hayırla döndüm! Muhammed, dedesinin yanında kaldı ![]() Abdulmuttalib'e, onun bütün haberlerini anlattım ![]() Abdulmuttalib onu bağrına basıp ağladı ![]() 'Ey Halime! Hiç şüphesiz, bu oğlum için büyük bir hal ve şan vardır ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Benim annem, annem! Benim annem!" der, kendisine candan sevgi ve saygı gösterir, omuz atkısını yere serip onu oturtur, [185] bir dileği varsa hemen yerine getirirdi ![]() Halime Hatun, bir gün, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Halime Hatunu konukladılar ve ağırladılar ![]() Halime Hatun; yurtlarında hüküm süren kuraklık ve kıtlıktan, hayvanlarının kırıldığından dert yandı ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Onun, geride kimlerinin kaldığını da sorup bilgi aldı ![]() Bu sütannenin kardeşine elbise giydirilmesini, bir deveye bindirilmesini, kendisine ayrıca 200 dirhem gümüş para da verilmesini emretti ![]() Kadıncağız sevinerek yurduna dönerken: "Sen, küçük iken de, büyüdükten sonra da ne güzel kefil olunansın, bakılansın!" demekte idi ![]() Hevazin temsilcileri içinde Medine'ye gelen ve Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Yâ Rasûlallah! Biz seni süt emer olarak gördük ![]() Biz seni sütten kesilmiş olarak gördük ![]() Biz seni genç iken de gördük ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Rivayete göre; Hz ![]() ![]() ![]() Zaten, Hz ![]() ![]() Kendisinin aynı maksatla, kayınpederi Abdulmuttalib ve dadı Ümmü Eymen'le birlikte Medine'ye git*tiği de rivayet edilir ![]() Neccar oğullarının dayılıkları, Abdulmuttalib'in dayısı olmalarından dolayı idi ![]() Hâşim b ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() Konuklar; Medine'deki dayılarının evinde bir ay oturdular ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Nitekim, Medine'ye hicret edip geldiği zaman, Adiyy b ![]() "Çocukluğumda, bu köşkün damında Ensar kızlarından Enise ile oynardım ![]() ![]() Nâbiga'nın evine bakınca da: "Oraya da, beni annem konuk olarak indirmişti ![]() Babam Abdullah b ![]() ![]() Suda yüzmeyi de, Adiyy b ![]() ![]() Yahudilerden birtakım kimseler, yanıma gelirler, bana bakar dururlardı ![]() Bir gün, Yahudilerden bir adam da, bana dikkatli dikkatli bakıp durduktan sonra, dönüp gitti ![]() 'Ey çocuk! Senin ismin nedir?' diye sordu ![]() 'Ahmed!' dedim ![]() Sırtıma bakınca: 'Bu, bu ümmetin peygamberidir!' dedi ![]() Dayılarım da durumu anneme anlatınca, annem benim hayatım hakkında korkmaya başladı ![]() Mekke'ye dönmek üzere, Medine'den acele yola çıktık ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Bir gün, gündüzün ortalandığı sırada, Medine Yahudilerinden iki kişi gelip: 'Ahmed'i yanımıza çıkar da, bir bakalım?' dediler ![]() Kendisini onların yanına çıkardım ![]() ![]() Onlardan birisi diğerine: 'Bu, bu ümmetin peygamberidir ![]() ![]() ![]() Ben, ondan bu hususta işittiğim sözlerin hepsini ezberlemişimdir ![]() Hz ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() Başucunda duran ciğerparesinin yüzüne baktı ![]() Sonra da, ona şöyle hitap etti: "Ey çekilen dehşetli ölüm okundan, Allah'ın lutfu ve yardımı ile yüz deve karşılığında kurtulan zâtın oğlu! Allah, seni mübarek ve devamlı kılsın! Eğer rüyada gördüklerim doğru çıkarsa, sen celâl ve ikram Sahibi tarafından Âdem oğullarına helâl ve haramı bildirmek üzere gönderileceksin! Allah, seni, milletlerle birlikte devam edip gelen putlardan, putperestlikten de esirgeyecek, alıkoya*caktır! Her canlı varlık ölür ![]() Her yeni eskir ![]() Her yaşlanan, kocayan, zeval bulur, yok olur ![]() Ben de öleceğim ![]() Fakat, temelli anılacağım ![]() Çünkü temiz bir oğul doğurmuş, arkamda hayırlı bir andaç bırakmış bulunuyorum ![]() Hz ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() Ebv'a; Mekke ile Medine arasında bir köy olup[215] Medine'ye Mekke'den daha yakındır ![]() Medine'ye 23 mil,[217] yani beş günlük uzaklıktadır ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() Mekke'den binip gelmiş oldukları iki deveden[219] birisine bindi ![]() ![]() ![]() ![]() Dünyada böylece babasız ve annesiz kalan Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Duhâ sûresinin 6 ![]() "Rabbin, seni yetim bulup da barındırmadı mı?" buyurularak bu gerçek hatırlatılır ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eymen, Huneyn gazasında şehit olmuştur ![]() Ümmü Eymen; Ubeyd'den sonra, Zeyd b ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Bu, benim ev halkımdan sağ kalanıdır!" buyururdu ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Abdulmuttalib Dedenin Peygamberimiz (a ![]() ![]() Abdulmuttalib Dede; babasız ve anasız kalan torununu yanına alıp şefkatle bağrına bastı ![]() Oğullarından hiçbirine göstermediği şefkati ona gösterdi ![]() ![]() Abdulmuttalib Dedenin; uyurken veya odasında yalnız iken, yanına hiç kimse giremez,[234] Kabe'nin Hicr'inde serili minderine de, kendisinden başkası oturamazdı ![]() Fakat, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Kabe'nin gölgesinde serili minderin üzerine-babalarına tazim ve saygılarından dolayı-oğullarından hiçbiri oturmaz, çevresinde dururlarken; Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Amcalarının, kendisini minderden çekmek için tuttuklarını gördüğü zaman, Abdulmuttalib: "Bırakınız oğlumu![237] Vallahi, onun büyük bir hal ve şanı vardır!" der, minderinin üzerinde yanına oturtup sırtını eliyle sıvazlar, o ne yapsa hoşuna giderdi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Abdulmuttalib: "Oğlum ne için ağlıyor?" diye sordu ![]() "Mindere oturma isteğine engel olundu!" dediler ![]() Abdulmuttalib: "Bırakınız oğlumu! Minderin üzerine otursun! Herhalde o, kendisinde bir şeref duyuyor ![]() ![]() Abdulmuttalib Dede bu sevgili torununu yanına almadıkça yemek yemez; "Oğlumu yanıma getiriniz!" der, yanına getirtirdi ![]() Yemeği getirildiği zaman da onu yanına alır, bazan da dizine oturtup yemeğin en nefisini hep ona yedirir,[242] o gelmedikçe yemeklere el sürmez, onun gelmesini bekler, sırtını sıvazlar, başını ve ağzını öper, sözleri ve hareketleri hep hoşuna giderdi ![]() Edep ve terbiyesine de çok dikkat ederdi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
'''İslam Tarihi''' |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() '''İslam Tarihi'''Yemen Hükümdarı Seyf b ![]() ![]() ![]() Seyf b ![]() ![]() ![]() Abdulmuttalib ve arkadaşları, hükümdarı, hükümdar selâmıyla* selamladılar ![]() Abdulmuttalib, temsilci olarak hükümdarın önünde, ayakta durdu ![]() Konuşmak için, hükümdardan izin istedi ![]() Seyf b ![]() "Eğer krallar önünde konuşabilir kişilerden isen, sana izin verilmiştir ![]() ![]() Abdulmuttalib; Seyf b ![]() ![]() "Ey hükümdar! Bizler, Allah'ın dokunulmaz kıldığı Harem'inin halkı ve Beyt'inin (Kabe'sinin) hadim*leri olup, zaferini tebrik heyetiyiz; ziyaretçi heyet değiliz!" dedi ![]() Hükümdar Seyf: "Ey konuşan kişi! Sen kimsin?" diye sordu ![]() Abdulmuttalib: "Ben, Abdulmuttalib b ![]() ![]() Hükümdar: "Demek, sen kızkardeşimizin oğlusun ha!" dedi* Abdulmuttalib: "Evet!" deyince, hükümdar: "Yakınıma gel!" dedi ![]() Yaklaşınca, hem ona, hem arkadaşlarına:[252] "Demek, sizler, Kureyşü'l-Ebâtıh'sınız?" dedi ![]() "Evet!" diye cevap verdiler ![]() Hükümdar: "Hoş geldiniz, safa geldiniz! Sizler, yanında emniyet ve huzur bulacağınız, bol bol ihsanlar veren bir kralın yanına geldiniz! Kral ilk konuşmanızdaki sözlerinizi dinledi ve akraba olduğunuzu anladı, ziyaret vesilenizi kabul etti ![]() ![]() ![]() Orada bir ay oturdular ![]() Hükümdar, bir gün, Abdulmuttalib'e haber salıp:[259] "Arkadaşlarının arasından bir tek sen benim yanıma gel!" dedi ![]() Abdulmuttalib, hükümdarın huzuruna vardığı zaman, onu yalnız bir halde buldu ![]() ![]() Hükümdar Abdulmuttalib'i yanına yaklaştırdı, tahtında onunla birlikte oturdu ![]() "Merhaba! Hoş geldin, safa geldin!" dedikten sonra;[261] "Ey Abdulmuttalib! Ben sana bildiğim bir işin sırrını emanet edeceğim ki, o sırrı, senin yerinde başkası olsaydı, açmazdım! Fakat, ben, onun madenini sende gördüm ![]() Bunun için, onu sana açıklayacağım! Yüce Allah bu hususta izin verinceye kadar, bu sır senin yanında masun ve mahfuz kalsın! Şüphesiz ki, Allah emrini yerine getirir ![]() Ben, gizli Kitab'da, kendimize tahsis edip başkasına kapalı tuttuğumuz ilimde; yaşamanın şerefi, ölmenin fazileti bulunan, genellikle bütün insanları ve heyet arkadaşlarını, özellikle de seni ilgilendiren çok büyük, çok şanlı bir haber buldum!" dedi ![]() Abdulmuttalib: "Ey hükümdar! Bütün göçebe halkı ardarda sana feda olsun! Nedir o büyük ve şanlı haber?" diye sordu ![]() Hükümdar: "Tihâme bölgesinde bir çocuk doğacak ![]() ![]() Abdulmuttalib: "Zât-ı Devletinden, lanet ve nefreti mucip haller sâdır olmasın!" diyerek onu hükümdar selam ve duasıyla selamlayıp: "Eğer hükümdarlık makamının heybetini, ululuğunu göz önünde tutmak zorunluluğu olmasaydı, sevincimi arttıracak beşareti biraz daha açıklamak lütfunda da bulunmalarını kendilerinden dilerdim!" dedi ![]() Bunun üzerine, hükümdar "Bu zaman, onun doğacağı zamandır ![]() Hatta, belki de doğmuştur! Onun ismi Muhammed; babası ve annesi ölmüş olacak! Kendisinin bakımını, dedesi ve amcası üzerlerine alacak! Allah, onu apaçık tebligat yapan peygamber gönderecek! Bizden, ona Ensar (yardımcılar) yapacak! Dostlarını onlarla aziz, düşmanlarını da onlarla zelil kılacak! O, arzın en kıymetli yerlerini fethedecek! Onun doğumu ile, ateşgede sönecek! Bir olan Rahmân'a ibadet edilecek! Küfür ve taşkınlıklar yasaklanacak! Putlar kırılacak! Şeytan recmolunacak, taşlanacak! Onun sözü hak ile bâtıl arasını ayırıcı, hükmü sırf adalet, tam ve dosdoğru hüküm olacak! O daima iyiliği buyuracak ve işleyecek, kötülükten de sakındıracak ve onları ortadan kaldıracaktır!" dedi ![]() Abdulmuttalib: "Ömrün uzun, saltanatın sürekli, şan ve şerefin yüce olsun! Acaba hükümdar bu hususta beni sevindirecek bazı açıklamalar daha yapmak lutfunda bulunurlar mı?" dedi ![]() Hükümdar Seyf: "Örtülerle örtülü Beytullah'a, mucizelere ve semavî kitablara andolsun ki, ey Abdulmuttalib! Hiç hilaf yok, muhakkak ki sen onun atasısın!" deyince, Abdulmuttalib sevincinden yere kapandı ![]() Hükümdar: "Başını yerden kaldır! Kalbin ferahladı ![]() ![]() Sana, anlattıklarımdan, idrak ettiğin, kavuştuğun birşey var mı?" dedi ![]() Abdulmuttalib: "Evet ey hükümdar! Benim çok sevgili, üzerine titrediğim bir oğlum vardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunun üzerine, hükümdar Seyf: "Onun hakkında sana söylediklerim, senin söylediğin gibidir ![]() Oğlunu iyi koru! Onun hakkında Yahudilerden sakın! Çünkü, Yahudiler ona düşmandırlar! Fakat, Allah onlara bu hususta yol ve fırsat vermeyecektir ![]() Yanındaki heyet arkadaşlarından, yalnız sana açmış olduğum şeyleri, onlara da dürülü tut! Sakın açayım deme! Sizde bulunacak reisliği, onların ve oğullarının da kıskanıp onun başına gaileler çıkarmayacak*larından emin değilim ![]() Eğer onun peygamber olarak gönderileceğinden önce ölmeyeceğimi bilseydim, süvarilerim ve piyadelerimle birlikte gider,[268] Yesrib'i (Medine'yi) hicret yurdu,[269] devletime başkent yapardım ![270] Ben, Nâtık Kitab'da ve Sabık İlimde buldum ki: Yesrib onun hicret ve nusret yurdu,[271] işinin muhkemleşeceği, kabrinin ve yardımcılarının bulunacağı yer olacaktır![272] Ne olurdu, onu âfet ve belalardan ben koruya idim!" dedi ![]() Hükümdar; Kureyş heyetinden her bir delegeye onar köle, onar cariye,[273] yüzer deve,[274] beşer ratl (ntl) altın, onar ratl gümüş,[275] Yemen elbiselerinden ikişer kat elbise, içi anberle doldurulmuş birer kutu; Abdulmuttalib'e ise, bunlardan onar kat verilmesini emretti ve ona: "Bir yıl geçince, onun (Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Abdulmuttalib, heyet arkadaşlarına, sık sık:[277] "Ey Kureyş cemaatı! İçinizden hiç kimse hükümdarın bana olan bol ihsanına gıpta da, kıskançlık da etmesin! Hükümdarın bütün bu ihsanı, bana ve benden sonra soyumdan geleceklere olacak şeref ve izzetin yanında, çok az kalacaktır!" derdi ![]() Kendisine: "Bu, ne zaman olacak?" dediklerinde de:[278] "Bir zaman sonra zuhur edecek, açığa çıkacak;[279] dediğim şey[280] bilinecektir!" derdi ![]() Seyf b ![]() ![]() ![]() ![]() Müdlic Oğullarının Peygamberimiz (a ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Orada, Müdlic oğullarından bir cemaat, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Kendisinin iki ayağına baktılar ve izini izlediler ![]() O sırada, Abdulmuttalib'le karşılaşıp kucaklaştılar ![]() Abdulmuttalib'e: "Bu çocuk senin neslinden midir?" diye sordular ![]() Abdulmuttalib: "Oğlumdur" dedi ![]() Müdlic oğulları: "Onu iyi koru! Çünkü, biz, Makam'daki ayak izine bununkinden daha çok benzeyenini görmedik" dediler ![]() Abdulmuttalib, oğlu Ebu Talib'e: "Bak! Bunlar ne söylüyorlar? İşit!" dedi ![]() Bunun için, Ebu Talib, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Müdlic oğulları; kıyafet, alâmet ve ayak izlerinden anlamaktaki maharetleriyle tanınırlardı ![]() Makam-ı İbrahim, üzerinde İbrahim (a ![]() ![]() ![]() Necran Uskufunun[290] Peygamberimiz (a ![]() ![]() Abdulmuttalib, bir gün, Kabe'nin yanında, Hicr'de oturuyor, kendisinin dostu olan Necran uskufu da yanında bulunuyordu ![]() Uskuf, söz arasında: "İsmail oğullarından gelecek olan son peygamberin sıfatını kitablarda bulduk ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "İşte o, budur! Bu çocuk senin neslinden midir?" dedi ![]() Abdulmuttalib: "Oğlumdur" dedi ![]() Uskuf: "Biz onun babasını kitablarda sağ bulmadık!?" dedi ![]() Abdulmuttalib: "O, benim oğlumun oğludur! Bu daha doğmadan, annesi buna hamile iken, babası vefat etmişti" deyince, uskuf: "Şimdi doğrusunu söyledin!" dedi ![]() Abdulmuttalib, oğullarına: "Kardeşinizin oğlunu iyi koruyunuz! Onun hakkında söylenilen şeyi işitmiyor musunuz?" dedi ![]() Abdulmuttalib Dedenin Peygamberimiz (a ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() Abdulmuttalib birdenbire başucuma dikildi ![]() 'Ey Bereke!' dedi ![]() 'Buyur!' dedim ![]() 'Oğlumu nerede buldum, biliyor musun?' dedi ![]() 'Bilmiyorum!' dedim ![]() 'Oğlumdan gaflet etme![295] Onu sidre ağacının yakınında, çocukların yanında buldum ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() Kindir b ![]() ![]() ![]() "Cahiliye devrinde yaptığım hacda,[300] Beytullah'ı tavaf ettiğim sırada, bir adam gördüm ki,[301] hem Beytullah'ı tavaf ediyor,[302] hem de: 'Ey Rabbim! Muhammed'i bana geri çevir!1 diyerekyalvanyordu ![]() 'Kim bu?' diye sordum ![]() 'Abdulmuttalib b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 'Muhammed, bunun neslinden midir?' diye sordum ![]() 'Oğlunun oğludur ve o, kendisine insanların en sevgilisidir ![]() Kendisinin pek çok develeri vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aradan çok geçmeden,[309] daha bulunduğum yerden ayrılmadan,[310] torunu[311] peygamber[312] Muhammed (a ![]() ![]() ![]() Abdulmuttalib onu kucaklayıp bağrına bastı ![]() 'Yavrucuğum![316] Ben sana öyle üzüldüm ki, ben hiçbir şeye bunun kadar üzülmem isimdir ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
'''İslam Tarihi''' |
![]() |
![]() |
#6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() '''İslam Tarihi'''Abdulmuttalib Dedenin Yağmur Duası İçin Peygamberimiz (a ![]() ![]() Mahreme b ![]() ![]() "Ardarda gelen kuraklık ve kıtlık yılları,[322] Kureyşîlerin bütün malvarlıklarını alıp götürmüş;[323] yer*leri,[324] süt veren memeleri,[325] vücudun derilerini kurutmuş,[326] zayıflatmış, kemikleri inceltmişti ![]() Ben, uyurken[328] veya uyuklarken,[329] birisinin: 'Ey Kureyş cemaatı! İçinizden gönderilecek olan o peygamberin zuhuru zamanı bu zamandır![330] Zuhur zamanının gölgesi üzerinize düşmüştür![331] Size, o, hayırlı yağmurlar, bolluk ve ucuzluklar getirecektir ![]() Bakınız: İçinizde, soyca en üstününüz ve şerefliniz; uzun boylu, iri kemikli, ak tenli, iki kaşının arası birbirine yakın, kirpikleri ve saçı uzun, yanakları düz, bumu ince ve yüksekçe olan zât ve oğulları çıksın ![]() İçinizden, her kabileden de birer adam çıksın ![]() Onlar, yıkansınlar, güzel koku sürünsünler ![]() ![]() Sonra, Ebu Kubeys dağının tepesine çıksınlar ![]() Vasıfları anlatılan zât ileri geçip dua etsin ![]() Oradaki cemaat da, 'Âmin!' desinler ![]() Yağmura kavuşursunuz!1 diyerek bağırdığını işittim ![]() Sabaha çıkınca, rüyamı anlattım ![]() Baktılar da, bu sıfatlan Abdulmuttalib'in sıfatına uygun buldular ![]() 'Bu, ancak ve ancak, Şeybetü'l-hamd'dir! Bu, Şeybetü'l-hamd [Abdulmuttalib]'dir!' dediler ![]() Mekke'de böyle demeyen hiç kimse kalmadı ![]() Hep Abdulmuttalib'in üzerinde ve başında toplandılar ![]() Her kabileden birer adam çıkıp emrolunanları yaptılar ![]() Sonra da, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Abdulmuttalib Dede, o zaman yedi yaşında bulunan Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Abdulmuttalib Dede, yanında Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Cemaat da Abdulmuttalib'in iki yanında sıralandılar ![]() Abdulmuttalib, cemaatın önüne geçti ![]() Ellerini kaldırdı ![]() 'Ey ihtiyaçları karşılayan, sıkıntıları kaldırıp ferahlatan Allah'ım! Herşeyi öğretilmeden bilen, her nimeti istenilmeden, esirgemeden veren Sensin![344] Bunlar, Senin erkek kulların[345] ve erkek kullarının oğullarıdır ![]() Şunlar da, Senin kadın kulların[347] ve kadın kullarının kızları[348] ve onların oğulları di r ![]() Senin Harem'inin yanında barınıyorlar ![]() Ardarda gelen kuraklık yıllarının davarları, develeri yok ettiğinden, Sana şikâyetleniyorlar![351] Bizler, bildiğin şeye, musibete uğramış bulunuyoruz ![]() Ardarda gelen şu kuraklık yılları develeri, davarları alıp götürdü, yok etti ![]() Allah'ım! Duamızı kabul buyur![353] Üzerimizdeki kıtlığı gider! Bize, bolluk ve ucuzluk getirecek yağmuru acele yağdır!' diyerek dua etti ![]() Kâbe'ye,[355] Kabe'nin Rabbine[356] andolsun ki; daha bulundukları yerden ayrılmamışlardı ki,[357] gök yarılıp suyunu boşaltmaya başlamış,[358] Mekke vadisi sel sularıyla dolmuştu ![]() Kureyş'in yaşlılarından ve ulularından Abdullah b ![]() ![]() ![]() !Henîen leke Ebe'l-Bathâ=Ey Mekke halkının atası! Senin içindir, senin sayendedir bu ihsan![360] Sen, Mekkelilere hayat bahşettin!' dediklerini işittim ve kendisini böyle kutladıklarını gördüm ![]() Rukayka (Rukayye) Hatunun da, söylediği dört beyitlik manzumesinde, Yüce Allah'ın kendilerine Abdulmuttalib sayesinde yağmur ihsan ettiğini açıkladığı görülürse de;[362] Gerek Ebu Talib'in Kureyş müşriklerine karşı Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Abdulmuttalib Dedenin Vefatı Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Abdulmuttalib Dede, öleceğini anlayınca, kızlarını başına topladı ![]() "Vefatımdan sonra, hakkımda söyleyeceğiniz mersiyeleri, ölmeden, bir dinleyeyim bakayım!" dedi ![]() Bunun üzerine, kızları, söyledikleri birer şiirle babalarına ağıt yaktılar ![]() Yakıp dinlettikleri ağıtlarda onun üstün soylu, güçlü, boylu boslu, açık alınlı, güzel yüzlü, doğru sözlü, iyi huylu, cesaretli, adaletli, cömert, iyiliksever, saygıya ve boyun eğilmeye değer, şerefli, şanlı, her fazilet kendisinde toplanan, boşluğu doldurulamayacak olan, temelli kalmak şeref ve şanla olacak olsa kendisi dünyada temelli kalabilecek olan bir zât olduğunu dile getirdiler ![]() Abdulmuttalib Dede vefat edince, Kureyşliler onun cesedini, hürmeten su ile ve sidr ağacının yaprağı ile yıkadılar ki, o zamana kadar Kureyşlilerden hiçbir kimsenin ölüsü sidrle yıkanmış değildi ![]() Kendisi; kefen olarak, Yemen hüllesinden, bin miskal altın değerinde iki kat hülleye sarıldı ![]() ![]() Kureyşîler, besledikleri derin sevgi ve saygılarından dolayı, onun cenazesini günlerce eller üzerinde taşıdılar ![]() Abdulmuttalib Dede; Hacun kabristanına,[373] dedelerinden Kusayy'ın yanına gömüldü ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "O gün, Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() ![]() "Abdulmuttalib'in ölümünü hatırlayabiliyor musunuz?" diye sorulduğu zaman, Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Evet! O zaman ben sekiz yaşlarında idim!" buyurmuştur ![]() Abdulmuttalib Dedenin arkasından ağlandığı kadar, hiç kimseye ağlanmam ıştır ![]() Mekke çarşısı onun ölümünden dolayı günlerce açılmamış, kapalı tutulmuştur ![]() Kureyşîler; Ka'bb ![]() ![]() Sonra da, Abdulmuttalib'in ölümünü tarih edindiler ![]() Kureyşîler, Abdulmuttalib'e "İkinci İbrahim" derlerdi ![]() Kendisi ahirete, ahiret ceza ve mükâfatına inanır; "Vallahi, şu dünyanın arkasında bir dünya daha vardır ki, iyilik edenler orada iyiliklerinin mükâfatını görecekler, kötülük edenler de orada kötülüklerinin cezasını çekeceklerdir!" derdi ![]() Beytullah'ı çok çok tavaf eder,[383] Haram olan ayların dokunulmazlığını son derecede gözetir, hac mevsiminde hacılara mallarının en iyisinden infakta bulunurdu ![]() Konukları ağırlardı ![]() Dağ başlarında da, vahşi hayvanların, kurtların, kuşların karınlarını doyururdu ![]() Kaybolan Zemzem kuyusunu ortaya çıkardıktan sonra, kuyunun başına yaptığı havuza Zemzem doldurup, Mekke halkına ve hacılara Zemzem suyu içirirdi ![]() Ayrıca, develerinin sütünü balla karıştırarak hacılara ikram ettiği gibi, kuru üzüm satın alıp Zemzemle hoşaf yaparak içirdiği de olurdu ![]() Abdulmuttalib Dede, Kureyşîlerin hâkimlerindendi ![]() İçki içmezdi ![]() İçkiyi ve zinayı yasaklamıştı ![]() Zina yapanı, kamçılatarak cezalandırırdı ![]() Oğullarına, ahlâkî faziletleri emir ve tavsiye ederdi ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
'''İslam Tarihi''' |
![]() |
![]() |
#7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() '''İslam Tarihi'''Ebu Talib'in Peygamberimiz (a ![]() ![]() Abdulmuttalib Dede, ölüm döşeğine düşünce, bütün oğullarını başına topladı ![]() ![]() ![]() ![]() Zübeyr ile Ebu Talib; Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu iki amca; Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Kur'a, Ebu Talib Amcaya çıktı ![]() Ebu Talib Amca; Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Ebu Talib'in; Arafat hizasındaki Ürene vadisinde bulunan,[393] arada sırada sütü sağılıp Mekke'ye getirilen birkaç deveden başka malı yok,[394] aile efradı ise çoktu ![]() ![]() Ebu Talib; yoksulluğuna rağmen, Kureyşîlerin seyyidi, ulu kişisi idi ![]() Kendisinin sözü dinlenir, emirlerine karşı gelmekten, aykırı hareket etmekten sakınılırdı ![]() Babası Abdulmuttalib gibi, o da ağzına içki koymazdı ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Onu yanına almadıkça uyumaz,[400] bir yere giderse onu da yanında götürürdü ![]() Onun üzerine düştüğü kadar, hiçbir şeyin üzerine düşmezdi![401] İstirahati için kendisine serilen mindere onun gelip oturmasından sevinç duyar: "Rebia'nın İlâhına yemin ederim ki, kardeşimin oğlu için pek büyük bir şeref vardır!" derdi ![]() Hazırlanan bir yemeği,[403] Ebu Talib'in aile efradı, toplu veya münferid olarak yedikleri zaman, doymazlardı ![]() Fakat, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() "Durunuz! Sizin gibi, oğlum da gelsin, hazır olsun!" der, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ebu Talib: "Sen, hiç şüphesiz, mübareksin!" derdi ![]() Sofraya, bir tek kişinin içeceği bir kapla konulan sütten[407] Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Günlerinin çoğunda,[410] sabahleyin,[411] biraz Zemzem içer, kendisine yiyecek vermek istediğimiz zaman: İstemem! Ben tokum" derdi ![]() Amcasının çocukları sofraya konulan şeye hemen uzandıkları halde, o uzanmaz, onun yenme zamanını beklerdi ![]() Bunun için, Ebu Talib'in ona ayrı sofra kurdurduğu da olurdu ![]() Ebu Talib'in çocukları, sabahleyin yataklarından gözleri çapaklı, yüzleri asık halde kalktıkları halde; o, parlak yüzlü, sürmeli gözlü olarak sabaha çıkardı ![]() Fâtıma Hatunun Peygamberimiz (a ![]() ![]() Ebu Talib Amcanın zevcesi Fâtıma Hatun; faziletli,[415] iyi halli bir kadındı ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Fâtıma Hatun vefat ettiği zaman Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() "Biz, senin buna yaptığın şeyi başkasına yaptığını hiç görmedik!?" dedikleri zaman: "Ebu Talib'den sonra, bu kadıncağız kadar bana iyilik eden hiçbir kimse yoktur! Âhirette Cennet elbiselerinden elbise giymesi için, ona gömleğimi sardırdım ![]() Kabre ısınması için de, oraya kendisiyle birlikte uzandım!" buyurmuştur ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "O, beni doğuran annemden sonra, annemdi ![]() Kendisinin çocukları aç durur, suratlarını asarlarken, o önce benim karnımı doyurur, saçımı tarar ve gülyağlarıyla yağlardı ![]() O, benim annemdi! [424] Cebrail ((a ![]() ![]() 'Bu kadın, Cennetliklerdendir!1 diye bana haber verdi" buyurmuş[425] ve: "Allah seni yarlıgasın ve hayırla mükâfatlandırsın! Allah sana rahmet etsin ey annem! Sen, benim annemden sonra, annemdin! Kendin aç durur, beni doyururdun! Kendin çıplak durur, beni giydirirdin! En nefis nimetlerden kendi nefsini alıkor, bana tattırırdın! Bunu da, ancak Allah'ın rızasını ve ahiret yurdunu umarak yapardın! Allah ki, diriltendir, öldürendir, hiç ölmeyen diridir O! Yâ Allah! Annem Fâtıma binti Esed'i af ve mağfiret et! Ona hüccet ve delilini anlat! Girdiği yeri genişlet! Ben peygamberinin ve benden önceki peygamberlerinin hakkı için, duamı kabul buyur ey mer*hametlilerin en merhametlisi olan Allah!" diyerek, onun hakkında dua etmiştir ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Ezd-i Şenue'li Âif’in Peygamberimiz (a ![]() ![]() Ezd-i Şenue kabilesine mensup bir âif vardı ![]() Iyafet; kuşları "Kışt!" diye azarlayarak kişileyip, onların isimlerinden, seslerinden, iniş ve geçiş*lerinden uğurluluk veya uğursuzluk çıkarmaya çalışmak demektir ki, bu, Arapların çoğu zaman yapageldikleri âdetlerindendi ![]() Âif de, kıyafet, alâmet ve izlerden anlayan, gelecek hakkında kehânette bulunan, kuşun uçması gibi şeylerden hüküm çıkaran falcı demektir ![]() Ezd-i Şenue'li Âif Mekke'ye geldiği zaman, Kureyşîler oğullarını ona götürür, fallarına baktırırlardı ![]() Ebu Talib de, o zaman çocukluk çağında bulunan Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Yanıma getirsenize o çocuğu!" dedi durdu ![]() Ebu Talib, onun böyle Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Âifin "Yazıklar olsun size! Demin görmüş olduğum çocuğu yanıma getirsenize! Vallahi, ileride onun şanı büyük olacaktır!" deyip durduğu sırada, Ebu Talib, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Başını kaldırıp baktığı zaman, bir adamın diğer bir adama: "Bu o mudur?" diye sorduğunu gördü ![]() Sorulan adam: "Evet!" dedi ![]() Ne yüzleri, ne de giyinişleri hiçbir kimseninkine benzemeyen bu adamlar, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Onlardan birisi, arkadaşına: "Yatır onu!" dedi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Onlardan biri, öbür arkadaşına: "Yar onun göğsünü!" dedi ![]() O da, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Göğsü ne kanadı, ne de ağrıdı ![]() Yine, biri öbürüne: "Kin ve kıskançlığı çıkar içinden!" dedi ![]() O da, pıhtılaşmış kan gibi birşey çıkarıp attı ![]() Yine, biri öbürüne: "Rahmet ve re'fet doldur!" dedi ![]() Bundan sonra, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Yola çıkılacağı sırada, bütün erkek ve kız kardeşleri, Ebu Talib'i uğurlamaya gelmişlerdi ![]() Ebu Talib'in, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() "Sen de benimle birlikte gidermişin?" diye sordu ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Bu yaştaki bir çocuk, hastalıklara uğratılmak için, yemesi içmesi bol bir yere götürülmez!" dediler ![]() Bunun üzerine, Ebu Talib Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ebu Talib: "Ey kardeşimin oğlu! Sana ne oldu? Herhalde, seni geride bıraktığım için ağlıyorsun?" dedi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Evet!" dedi[437] ve Ebu Talib'in devesinin yularından tutup: "Benim ne babam var, ne annem!" dedi ![]() Ebu Talib rikkate geldi: "Vallahi, seni yanımda götüreceğim! Hiçbir zaman, ne o benden ayrılacak, ne de ben ondan ayrıla*cağım!" dedi ve Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Kureyş ticaret kervanı, Şam topraklarından Busra'da konakladı ![]() Busra'da Rahip Bahîra ile Buluşulması Busra'da, Rahip Bahîra diye anılan bir rahip, bir de, onun içinde barındığı manastırı vardı ![]() ![]() ![]() Çünkü, burada; büyükten büyüğe geçerek gelen bir kitap vardı ki, bu manastırda o güne kadar gelip geçmiş rahiplerden, bu kitabdan yararlanmayan, bilgi almayan yoktu ![]() ![]() Kendisi Teyma Yahudilerinden ve Yahudi âlimlerinden olup,[442] İsa (a ![]() ![]() ![]() ![]() Rahip Bahîra'nın Kervan Halkına Ziyafet Çekişi Kureyş ticaret kervanları daha önceki yıllarda defalarca gelip uğradıkları halde Rahip Bahîra onlar*la hiç konuşmaz, ilgilenmezken, bu yıl, manastırının yakınında konakladıkları zaman, onlar için birçok yemekler yaptırmıştı ![]() Bu da, kendisinin manastırında oturduğu yerden, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Rivayete göre; Bahîra manastırda bulunduğu sırada, kafile ilerlerken bir bulutun kervandakiler arasında Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bahîra bütün bunları görünce manastırından indi, ve: "Ey Kureyş cemaatı! Ben sizin için, yemek yaptım ![]() Sizin küçük büyük, köle hür, olanlarınızın yemekte hazır bulunmanızı arzu ediyorum!" diye haber gönderdi ![]() Yemek için geldikleri zaman, Kureyşîlerden birisi: "Vallahi, ey Bahîra! Senin bugün şaşılacak bir halin var! Biz sana çok kere uğrardık da, bize böyle birşey yapmazdın ![]() ![]() Rahip Bahîra: "Doğru söyledin! Siz konuksunuz, ağırlanmaya layıksınız ![]() ![]() Hepsi gelip sofra başında toplanmış, yalnızca Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Bahîra, gelenlere birer birer bakıp bildiği ve kitabda bulduğu sıfatlan hiçbirinde göremediği için: "Ey Kureyş cemaatı! Sizden, bu yemekte hazır bulunmayan, geride kalan bir kimse var mı?" diye sordu ![]() Kureyşîler "Ey Bahîra! Senin yemeğine gelmesi gerekenlerden, bir çocuktan başka, kimse geride kalmadı! O çocuk da aramızda yaşça cemaatın en küçüğü olup, ağırlıkların yanında geride kaldı" dediler ![]() Bahîra: "Yapmayınız! Onu da çağırınız! Bu yemekte, sizinle birlikte, o da bulunsun!" dedi ![]() Ticaret kafilesinde Kureyşîlerden bir zât "Lât ve Uzzâ'ya andolsun ki; aramızdan, Abdullah b ![]() ![]() ![]() ![]() Rahip Bahîra'nın Peygamberimiz (a ![]() ![]() Rahip Bahîrâ; Peygamberim z (a ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Cemaat yemeklerini yiyerek dağıldıkları zaman, Bahîra, Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Ey çocuk! Ben sana bazı şeyler soracağım ![]() ![]() Bahîrâ; Lât ve Uzzâ adına yemin ettiklerini, and içtiklerini Kureyşilerden işittiği için, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Lât ve Uzzâ adına yemin vererek bana birşey sorma! Vallahi, ben, hiçbir şeyden, onlardan nefret ettiğim kadar nefret etmem!" dedi ![]() Bahîra: "Öyle ise, Allah aşkına, sana soracağım şeyler hakkında bana cevap ver!" dedi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Bana istediğini sor!" dedi ![]() Bunun üzerine, Bahîra; Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Bahîra, en sonunda, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() İki omuzu arasındaki peygamberlik hâteminin de, bildiği şekilde, yerli yerinde bulunduğunu gördü ![]() Rahip Bahîra, sorularını sorup bitirdikten sonra, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() "Bu çocuk senin neslinden midir?" diye sordu ![]() Ebu Talib: "Oğlumdur" dedi ![]() Bahîrâ: "O, senin oğlun değildir! Bu çocuğun babasının sağ olması uygun değildir!" dedi ![]() Ebu Talib: "O, benim kardeşimin oğludur!" dedi ![]() Bahîra: "Babasına ne oldu?" diye sordu ![]() Ebu Talib: "Annesi buna hamile iken, babası öldü!" dedi ![]() Bahîra: "Doğru söyledin!" dedi ![]() "Annesi ne oldu?" diye sordu ![]() Ebu Talib: "Öldü!" dedi ![]() Bahîra: "Doğru söyledin![447] Kardeşinin oğlunu hemen memleketine geri çevir! Yahudilerin ona zarar vermelerinden sakın! Vallahi, Yahudiler onu görüp de benim onda bulunduğunu anladığım şeylerin onda bulunduğunu anlayacak olurlarsa, muhakkak onu öldürmeye kalkışırlar! Senin kardeşinin oğlunun çok büyük bir hal ve şanı olacaktır! Sen, onu memleketine götürmekte acele et![448] Biz, onun son peygamber olacağını kitablarımızda ve atalarımızdan bize yapılan rivayetlerde bulmuş uzdur![449] Bu hususta bizden ahd ve mîsaklarda alınmıştır!" dedi ![]() Ebu Talib: "Sizden bu mîsakları kim aldı ola?" deyince, Bahîra gülümsedi, sonra da: "Yüce Allah, onu İsa b ![]() ![]() Sen, eğlenip kalmayı azalt da, onu memleketine ve doğum yerine hemen döndür!" dedi[450] ve: "Sen onun üzerine titrersin, değil mi?" diye sordu ![]() Ebu Talib: "Evet!" dedi ![]() Bahîra: "Vallahi, onu Şam'a götürecek olursan, artık kendisini hiçbir zaman ev halkına kavuşturamazsın! Muhakkak onu öldürmeye kalkarlar! Onlar buna düşmandırlar![451] Kardeşinin oğlunu, sakın Yahudilerin bulunduğu oralara kadar götüreyim deme! Çünkü, Yahudiler düşmanlık ehlidirler ![]() Bu çocuk, bu ümmetin peygamberi olacaktır! Kendisi, Araplardandır ![]() Halbuki Yahudiler gelecek peygamberin İsrail oğullarından olmasını isterler, bu çocuğu kıskanırlar ![]() Sen, kardeşinin oğlu hakkında onlardan sakın ![]() İyi bil ki, ben sana karşı üzerime düşen öğüt vazifesini yerine getirmiş bulunuyorum" dedi ![]() Busra'da Üç Yahudinin Peygamberimiz (a ![]() ![]() Rivayet edildiğine göne; Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Bunu Rahip Bahîra ile de konuşmaya gelip, konuştular ![]() Bu Yahudiler; Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Rahip Bahîra onları böyle birşeye girişmekten en şiddetli bir nehy ile nehyetti ![]() Kendilerine, Allah'ı hatırlattı ![]() Kitabda, gelecek peygamberin zikrini ve sıfatını bulduklarını, onu öldürmek isteseler de öldüremeyeceklerini anlattı ![]() "Siz de, onun sıfatını, Kitabda bulamadınız mı?" diye sordu ![]() "Evet! Bulduk" dediler ![]() Bahîra: "O halde, onu öldürmeye, sizin için yol ve imkân yoktur!" dedi ![]() Bunun üzerine, onlar Bahîrâ'nın söylediği sözlerin doğruluğuna kanaat getirerek Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Ebu Talib de, Rahip Bahîra'nın tavsiyesi üzerine, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
'''İslam Tarihi''' |
![]() |
![]() |
#8 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() '''İslam Tarihi'''Bir Açıklama İbn İshak'ın (doğumu: 85, ölümü: 151 Hicrî) son zamanlarda bulunup 1401/1982 yılında yayınlanan Kitâbu'l-Mübtedâ ve'l-meb'as ve'l-megâzî'sinin metninde Ebu Talib'in bu seyahat hakkında söylediği 12, 18 ve 13 beyitlik üç manzumesinin bulunduğu ve bunlarda Mekke'den yola çıkışları, Busra'da Rahip Bahîra tarafından ağırlanışları ve isimleri de açıklanan üç Yahudi tarafından Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Bu manzumeler; Bey ha kî tarafından da (doğumu: 384, ölümü: 458 Hicrî), İbn Asâkir tarafından da (ölümü: 571 Hicrî), 5 üheylî tarafın dan da (doğumu: 508, ölümü: 581 Hicrî) bilinmekte idi ![]() Hatta, İbn Asâkir, bunlardan 12 ve 18 beyitlik olanlarını kitabına[468]; Süheylî de 18 beyitlik olanının başından 9 beytini Ravdu'l-ünüf'üne[469] kaydetmiştir ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() Peygamberimiz Muhammed (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nitekim, Yahudi âlimlerinden iken Müslüman olan Abdullah b ![]() "Ben, Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() "Ey Selam'ın oğlu! Bu, nasıl tanıma?" diye sormuştu ![]() Abdullah b ![]() "Ben, Muhammed ((a ![]() ![]() ![]() Kendisinin peygamber olduğunda hiç şüphe etmem [475] Çünkü, onun Allah tarafından gönderilen peygamber olduğu, na't ve vasıfları Kitabımızda bulun*makta dir ![]() Kendi oğlum üzerinde ise böyle kesin bir şehadeti yapamam![477] Çünkü, onun anası[478] kadının ne yaptığını bilemem ![]() Ne bileyim, belki de ihanet etmiş olabilir!" dedi ![]() Bunun üzerine, Hz ![]() "Ey Selam'ın oğlu! Allah seni hakka isabet ettirmiş!" dedi[481] ve onun başını öptü ![]() Daha Önceki Peygamberlerden Peygamberimiz (a ![]() ![]() Yüce Allah; daha önceki peygamberlerden de, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Kadı lyaz der ki: "Yüce Allah, o mîsakı, vahiy ile almıştır ![]() ![]() ![]() Deniliyor ki: Yüce Allah, bunu kendi kavimlerine de haber vermeleri ve onların kendilerinden sonra gelecek kavimlerine de aynen bildirmeleri hususunda da kesin söz almıştır ![]() Atâ b ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() "Evet! Vallahi, Kur'ân'daki 'Ey Peygamber! Şüphe yok ki, Biz seni şahit, müjdeleyici ve korkutucu olarak gönderdik!'[485] âyetindeki bazı sıfatlar ile, Tevrat'ta da tavsif buyru I muştur ![]() 'Ey Peygamber! Biz seni şahit, müjdeleyici, korkutucu, ümmîler için de koruyucu olmak üzere gön*derdik ![]() Sen, benim kulumsun, peygamberim sin ![]() Ben, sana Mütevekkil ismini verdim ![]() O, ne kötü huyludur, ne katı kalbi idi r; ne de çarşılarda, pazarlarda bağırır, çağırır ![]() O, kötülüğü kötülükle de karşılamaz, fakat affeder, bağışlar ![]() Doğru yoldan sapan milleti Lâ ilahe illallah [Allah'tan başka ilah yoktur!] diyerek doğrultmadıkça, kör gözleri, sağır kulakları, kapalı gönülleri açmadıkça, Allah onun ruhunu almayacaktır!'"[486] Atâ b ![]() ![]() ![]() "Onun doğum yeri Mekke, hicret yurdu Taybe (Medine) olacak, kendisi Şam ülkesine hükmede*cektir ![]() Onun ümmeti de, bollukta ve darlıkta, her yerde Allah'a hamd ederler; her yüksek yerde tekbir getirirler ![]() Güneşin seyrini izleyip, vakitleri gelince, nerede olursa olsun, namazlarını kılarlar ![]() Bellerine fota bağlarlar ![]() Kollarını yıkarlar (abdest alırlar) ![]() Ezanlarının sesleri, geceleyin, gök boşluğunda an uğultusu gibi uğuldar!" dediğini açıklamıştır ![]() Abdullah b ![]() "Tevrafta, Resûlullah (a ![]() ![]() "Tevrat'ta, onun n a'ti: 'Muhammed b ![]() Kendisi ne kötü söz söyler, ne de çarşılarda bağırır çağınr ![]() Kötülüğü kötülükle karşılamaz, fakat affeder, bağışlar ![]() Onun ümmeti de, bollukta, darlıkta, her yerde, Allah'a hamd ederler ![]() ![]() Kollarını yıkarlar (abdest alırlar) ![]() Bellerine fota bağlarlar ![]() Savaşta saf oldukları gibi, namazlarında saf olurlar ![]() Mescidlerinde, an uğultusu gibi, uğuldarlar ![]() Ezanlarının sesleri, gök boşluğunda duyulur!1 diye yazılı bulduk" demiştir ![]() Kur'ân-ı Kerîm'e göre; Musa (a ![]() ![]() ![]() ![]() "Muhammed, Allah'ın Resûlüdür ![]() Onunla birlikte olanlar (Ashab da), kâfirlere karşı çok sert, kendi aralarında ise çok merhametlidirler ![]() Onların, rükû ve secde ederek; Allah'tan, lütuf ve rızasını istediklerini görürsün ![]() Onların yüzlerinde, secdelerin izinden dolayı, nuranîlik vardır ![]() Bu, onların Tevrat'taki vasıflarıdır ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() "Birzaman, Meryem oğlu İsa: 'Ey İsrail oğulları! Ben size, Allah'ın gönderdiği peygamberiyim! Benden önceki Tevrafı tasdik edici, benden sonra gelecek peygamberi de-ki, ismi Ahmed'dir-müjdeleyici olarak geldim" demişti ![]() İbn İshak'ın (85-151 Hicrî) bildirdiğine göre; İsa (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nitekim, İsa (a ![]() ![]() "Rab tarafından çıkıp gelecek olan o Münhamenna, Rab tarafından çıkıp gelecek olan o Rûhu'l-Kudüs gelmiş olsaydı, o bana şehadet ederdi ![]() Siz de, şehadet edersiniz ![]() Çünkü, öteden beri benimle birlikte bulunuyorsunuz ![]() Ben, bunları size söyledim ki, şüpheye düşmeyesiniz ve sürçmeyesiniz!" demiştir ![]() Münhamenna, Süryanice Muhammed demektir ![]() ![]() Ebu'l-Ferec İbn Cevzî'nin (540-597 Hicrî), İbn Kuteybe'den (213-276 Hicrî) nakline göre: İsa (a ![]() ![]() "Ben gidersem, size Faraklit, Rûhu'l-Hak gelecektir! O, kendiliğinden söz söylemeyecek, ancak kendisine ne söylenirse onu söyleyecektir ![]() O, bana şehadet edecektir ![]() Siz de şehadet edersiniz ![]() Çünkü, siz halktan daha önce benimle birlikte bulunuyorsunuz ![]() Ben gitmezsem, Faraklit size gelmez!" demiştir ![]() Gerek Baraklitus, gerek Faraklit sözü Periclotas şekline sokulup Yuhanna İncilinde Teselli Edici diye tercüme edilmiştir ![]() Şüphesiz ki, İsa (a ![]() ![]() ![]() ![]() İsimleri tercüme etmek Ehl-i Kitab âlimlerince âdet olduğundan, İsa (a ![]() ![]() ![]() Bir papaz tarafından yazılıp Hicrî 1268 yılında Kalküta'da bastırılan bir broşürde; Faraklit olarak Arapçalaştırılan ismin İncil'in Yunanca nüshasında Paraklitus şeklinde mi, yoksa Piraklütüs şeklinde mi geçtiği incelenerek, birinci şekle göre ismin Teselli ve Yardım Edici, Vekil mânâlarına geldiği ifade ve ikin*ci şekle göre ise, Muhammed ve Ahmed mânâlarına gelebileceği itiraf edilmiş ve Müslümanların bu şekli iltizam ettikleri ileri sürülmüştür ![]() Halbuki, iki kelime arasında şekil ve telaffuz bakımından pek az bir fark vardır ![]() Yunan harfleri, birbirlerine benzerler ![]() Bazı İncil nüshalarındaki Piraklütüs, belki de, yazıcıların hatası yüzünden Paraklitus olmuştur ![]() Kur'ân-ı Kerîm'e göre Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Markos İncilinde bu hususta şöyle denilmiş olduğu görülür: "Ve dedi: Allah'ın melekûtu böyledir ![]() ![]() Gece gündüz uyuyup kalkar, tohum biter ve büyür ![]() ![]() Toprak, kendiliğinden, önce otu, sonra başağı, sonra başakta dolu taneyi verir ![]() Mahsul kemale erdiği zaman, hemen orağı salar ![]() Çünkü, hasat zamanı gelmiştir ![]() İsrail Oğullarının Gelmesini Bekledikleri Üç Peygamber Yuhannâ'nın İncil menkıbesine göre, Yahudiler üç peygamberin gelmesini beklemekte idiler: İlki: tekrar geleceğini sandıkları İlya, İkincisi: Mesîh İsa (a ![]() ![]() Üçüncüsü: Herkesin bildiği, kendisi sadece "O Peygamber" diye anılan peygamberdi ![]() Yahudiler, Yahya (a ![]() ![]() "Sen kimsin?" diye sordukları zaman, o: "Ben, Mesîh değilim!" dedi ![]() Yahudiler "Öyle ise, sen nesin? İlya mısın?" dediler ![]() Yahya (a ![]() ![]() "Değilim!" dedi ![]() Bunun üzerine, Yahudiler "Sen, O Peygamber misin?" diye sordular ![]() Yahya (a ![]() ![]() "Hayır!" dedi ![]() Yahudiler "Öyle ise, sen kimsin? Kendin hakkında, ne diyorsun?" dediler ![]() Yahya (a ![]() ![]() "Ben, İşaya Peygamberin dediği gibi: 'Rabbın yolunu düzeltiniz!1 diye çölde bağıranın sesiyim! Aranızda biri duruyor da, siz onu bilmiyorsunuz ![]() Benden sonra gelen odur! Ben, onun çarığının bağını çözmeye lâyık değilim!" dedi ![]() İsa (a ![]() ![]() ![]() ![]() "Eğer kabul etmek isterseniz, gelecek olan İlya, budur!" demiş;[497] gelecek olan Mesîh'in de İsa (a ![]() ![]() ![]() Geleceği müjdelenenlerden üçüncüsü olan ve kendisi sadece "O Peygamber" diye anılan[500] son peygamberin gelmesi ise, İsa (a ![]() ![]() ![]() Nitekim, Medineli putperest Evs ve Hazrec kabilelerinin ne zaman Medineli Yahudilerle aralan açıl*sa, Yahudiler onlara: "Bir peygamber, hemen gönderilmek, gelmek üzeredir! Onun geleceği zamanın gölgesi düştü ![]() O peygamber gelince, biz ona tâbi olacak; İrem ve Âd kavimleri gibi, sizi öldürüp kökünüzü kazıy*acağız!" derlerdi ![]() Rahip Bahîra'nın da dediği gibi, Yahudiler gelmesini bekledikleri son peygamberin İsrail oğulların*dan olmasını arzu etmekte idiler ![]() Peygamberimiz Muhammed (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İbn İshak'ın Abdullah b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz Muhammed (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ebu Yâsir b ![]() ![]() "Bu, geleceği beklenilen O Peygamber midir?" diye sormuş, Huyey b ![]() "Evet! Vallahi, odur!" demişti ![]() Ebu Yâsir "Bunun o olduğunu iyice anladın ve tesbit ettin mi?" diye sormuş, Huyey b ![]() "Evet!" demiştir ![]() Ebu Yâsir "O halde, ona karşı kalbinde ne var?" diye sormuş, Huyey b ![]() "Vallahi, sağ oldukça, ona hep düşmanlık besleyip duracağım!" demiştir ![]() Medineli Yahudilerin; Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Vaktâ ki, onlara, Allah katından, yanlarındakini tasdik edici, doğrulayıcı bir Kitab geldi ki, onlar daha önce, kâfirlere karşı, Allah'tan böyle bir fetih ve yardım istiyorlardı ![]() ![]() ![]() Yüce Allah, Peygamberimiz Muhammed (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Onlar (İsrail oğulları) için, kardeşleri arasından, senin gibi bir peygamber çıkaracağım, ve sözleri*mi onun ağzına koyacağım, ve ona emredeceğim herşeyi onlara söyleyecek ve vâki olacak ki, Benim ismimle söyleyeceği sözlerimi dinlemeyecek olan adamdan, Ben arayacağım!"[506] İsrail oğullarının kardeşlerinden maksadın, İsmail (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İbrahim (a ![]() ![]() ![]() ![]() "Ey Rabbimiz! Bizden sâdır olan şu hizmeti kabul buyur! Şüphe yok ki, herşeyi işiten, herşeyi bilen Sensin Sen! Ey Rabbimiz! Bizi, Sana teslimiyette sabit kıl! Soyumuzdan da, yalnız Sana boyun eğen Müslüman bir ümmet yetiştir! Ey Rabbimiz! Onların içinden de, kendilerine Senin âyetlerini okuyacak, onlara Kitabı ve Hikmeti öğretecek, onları iyice temizleyecek bir peygamber de gönder ![]() ![]() ![]() "İçinizde, kendinizden bir peygamber gönderdik ki, size âyetlerimizi okuyor, sizi tertemiz yapıyor, size Kitabı ve Hikmeti öğretiyor, bilmediğiniz şeyleri size bildiriyor"[509] buyurularak Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
'''İslam Tarihi''' |
![]() |
![]() |
#9 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() '''İslam Tarihi'''Peygamberimiz (a ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Ebu Talib bu koruyuculuğunu ve kollayıcılığını hayatının sonuna kadar devam ettirdi ![]() Yüce Allah; Peygamberimiz (a ![]() ![]() şereflendireceği için, onu Cahiliye devrinin kötülüklerinden hiçbirine bulaştırmadı ![]() 1 ![]() ![]() ![]() ![]() 'Sen, hiç puta taptın mı? ' diye soruldu ![]() 'Hayır!' buyurdu ![]() 'Sen, hiç içki içtin mi?' diye sordular ![]() 'Hayır! Ben, daha Kitab ve imanın ne olduğunu bilmezken bile, Kureyşîlerin küfür üzerinde bulun*duklarını bilmekten uzak kalmamı sırrıdır' buyurdu ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Öyle bir zamanımı biliyorum ki; Kureyş çocuklarıyla birlikte, bir oyun oynamak üzere, bir yerden bir yere taş taşıyorduk ![]() Her birimiz, fotasını sıyırıp boynuna dolamış, taşı onun üzerinde taşıyordu ![]() Ben de, onlarla birlikte böyle yapıp gelir giderken, kendisini görmediğim birisi bana ağrıtıcı bir yum*ruk indirip: 'Bağla fotanı beline!' dedi ![]() Ben de, hemen, fotamı belime bağladım ![]() Arkadaşlarımın arasında, yalnız ben, fotalı olduğum halde boynumda taş taşıdım ![]() 2 ![]() ![]() ![]() ![]() taş taşıyordu ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() "Kardeşimin oğlu! Şu fotanı çözsen, omuzlarının üzerine alsan da, taşıyacağın taşla gitsene!" demişti ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() İşte ondan sonra, kendisi hiçbir vakit çıplak görülmemiştir ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Kureyş müşrikleri, tazim için, Buvâne putunun yanında, yılda bir gün toplanırlar, geceye kadar onun yanında saç kestirmek, iti kafa girmek, kurban kesmek suretiyle tören yaparlardı ![]() Ebu Talib de, Kureyş kavmi ile birlikte bu bayram için hazırlanmış ve Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() Halaları: 'İlahlarımızdan yüz çevirmek demek olan bu davranışından dolayı, senin bir felakete uğramandan korkuyoruz!' diyerek o kadar ısrar ettiler, o kadar üzerine düştüler ki, Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() Allah'ın dilediği kadar bir müddet orada gaip olup görünmedi ![]() Sonra, korkudan benzi sararmış bir halde dönüp yanımıza geldi ![]() Halaları: 'Senin başına ne felaket geldi?' diye sordular ![]() 'Bana cin dokunmasından korkuyorum!' dedi ![]() Halaları: 'Allah, seni şeytanla mübtelâ kılmaz! Sende, iyi haslet ve meziyetler var ![]() Söyle bakalım, görmüş olduğun şey nedir?' dediler ![]() Resûlullah: 'Ben, bu putun yanına yaklaşınca, beyaz ve uzun boylu bir adam peyda olup, bana 'Ey Muhammedi Gerine dön! Sakın ona el sürme!1 diyerek bağırıyordu!' dedi ![]() Artık, kendisine peygamberlik gelinceye kadar, onların bayramına ve törenine katılmadı ![]() 5 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Ben, Cahiliye devri insanlarının işledikleri birşeyi işlemeye iki kere teşebbüs etmiş isem de, Yüce Allah, işlemek istediğim şeyle benim arama girip, beni ondan alıkoydu ![]() Bundan sonra, Yüce Allah beni peygamberlikle şereflendirinceye kadar hiçbir kötü şeye teşebbüs etmedim !"[521] İki kere yapmaya teşebbüs edip alıkonulduğum şey de şu idi: "Bir gece, Mekke'nin yukarı taraflarında, Kureyş'ten bir veya birkaç gençle birlikte kendi koyun*larımızı otlatıyordum ![]() Arkadaşıma: 'Eğer koyunuma bakarsan, ben de, diğer gençler gibi, Mekke'ye gidip gece konuşmalarına katılayım' dedim ![]() Arkadaşım: 'Olur ![]() ![]() Ben, bu arzumu yerine getirmek üzere, yola çıktım ![]() Mekke evlerinden ilk evin yanına vardığım zaman, defler, düdüklerle ıslık çalındığını işittim ![]() 'Nedir bu?' diye sordum ![]() 'Filan erkek, filanca kadınla evleniyor!' dediler ![]() Hemen, oturup onlara bakmaya başladım ![]() Derken, Yüce Allah kulaklarımı tıkadı, uyuyakaldım ![]() Beni ancak güneşin sıcaklığı uyandırabildi! Hemen, dönüp arkadaşımın yanına geldim ![]() 'Ne yaptın?' diye sordu ![]() 'Hiçbir şey yapmadım!' dedim ![]() ![]() Başka bir gece, yine, arkadaşıma aynı şekilde ricada bulundum ![]() 'Olur ![]() ![]() Yola çıkıp Mekke'ye geldiğimde, şu geçen gece Mekke'ye geldiğim zaman işittiğimin aynısını işit*tim ![]() Hemen, oraya çöküp bakmaya başladım ![]() Derken, Yüce Allah kulaklarımı tıkadı ![]() Vallahi, beni ancak güneşin sıcaklığı uyandırabildi! Uyanınca, hemen, arkadaşımın yanına döndüm ![]() ![]() Bundan sonra, Yüce Allah beni peygamberlikle şereflendirinceye kadar hiçbir kötü şeye teşebbüs etmedim ![]() 6 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İbn İshak (85-151 Hicrî) der ki: Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() Yüce Allah, bütün iyi haslet ve meziyetleri onda toplamıştı ![]() Bunun için; kendisi, kavmi arasında 'el-Emîn' adıyla anılırdı ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Âs b ![]() Abduddar, Manzum, Cuman, Sehm ve Adiyy b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İşin kötüye gittiğini gören[531] ve çaresizlik içinde kalan adam[532] güneşin doğmak üzere olduğu ve Kureyş ileri gelenlerinin de Kabe'nin çevresinde küme küme oturdukları bir sırada, Ebu Kubeys dağına çıkarak "Ey Fihr hanedanı!" diye bağıra bağıra okuduğu şiirinde, uğradığı zulmü ve haksızlığı açıklayıp yardım dileğinde bulununca;[533] orada hemen kalkıp temaslara başlamak suretiyle ilk harekete geçen ve bu yolda daha başkalarını da harekete geçiren zât, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Kureyş kabilelerinden: Hâşim b ![]() Muttalib b ![]() Zühre b ![]() Teym b ![]() Haris b ![]() ![]() Durumu aralarında konuştular, ne şekilde hareket edileceğini sözbirliğiyle belirlediler ![]() Bu hususta andlaşmaya, birbirlerini davet ettiler ![]() Yaşlılığı dolayısıyla[536] Abdullah b ![]() ![]() Abdullah b ![]() ![]() "Mekkelilerden ve Mekkeliler dışında, Mekke'ye girecek olan sair insanlardan, Mekke'de zulme ve haksızlığa uğramış bir kimse bırakmamak;[539] mazlumun hakkı geri alınıncaya kadar zalime karşı mazlumla birlikte hareket etmek" üzere ahidleştiler ve akidleştiler ![]() Denizlerin bir kıl parçasını ıslatacak kadar suyu bulundukça, Hira ve Sebîr dağı yerlerinde durduğu ve üzerlerinde dağ tekeleri yayıldığı müddetçe, ahid ve akidlerine bağlı kalacaklarına and içtiler ![]() Geçmiş zamanlarda, Cürhüm kabilesinden: Fadl b ![]() Fadl b ![]() Fadl b ![]() ![]() Zalime karşı mazluma yardım etmek;[545] zayıfın hakkını güçlüden, yabancının hakkını yerliden almak; adaleti aralarında hâkim kılmak üzere, andlaşmışlardı ![]() Kureyşliler, şekil ve mahiyeti itibarıyla eskisine pek benzeyen bu yeni teşebbüse de; "Fadl adlı kişi*lerin andı" anlamına gelen "Hılfü'l-fudûl" adını verdiler ![]() Hılfü'l-fudûl'ün ilk işi; Âs b ![]() ![]() ![]() O sırada; Has'am kabilesinden bir adam, umre veya hac yapmak maksadıyla, kızını yanına alarak Mekke'ye gelmişti ![]() Has'amî'nin Katul diye anılan kızı, herkesin kadınından güzeldi ![]() Mekke eşrafından Nübeyh b ![]() ![]() Has'amî: "Bu adamı bulup benim yanıma getirecek bir kimse yok mu?" diyerek feryad etti durdu ![]() Kendisine: "Git de, derdini Hılfü'l-fudûl'e anlat!" denildi ![]() Bunun üzerine, Has'amî, hemen Kabe'nin yanına dikilip: "Yâ Hılfe'l-fudûl! Yetiş imdadıma!" diyerek bağırmaya başlayınca, kılıçlarını sıyırıp her taraftan boyunlarını uzatarak Has'a-mî'nin yanına yetişenler: "İşte, sana yardıma geldik ![]() ![]() Has'amî: "Nübeyh, kızım hakkında bana zulmetti: kızımı elimden zorla çekip aldı!" dedi ![]() Hılfü'l-fudûl ashabı, hemen Has'amî'yiyanlarına alarak Nübeyh'in evine gittiler, kapısının önüne dik*ildiler ![]() Nübeyh yanlarına çıkınca, kendisine: "Yazıklar olsun sana! Sen de biliyorsun ki, biz, bu hususta akid yapmışızdır! Haydi, tez getir kadını!" dediler ![]() Nübeyh: "Emrinizi yerine getireyim! Fakat, bir gece olsun, ondan yararlanmama müsaade ediniz!" dedi ![]() HıIfü'l-fudûl ashabı: "Hayır! Vallahi, sana süt sağım zamanı kadar bile müsaade edilemez!" dediler ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
'''İslam Tarihi''' |
![]() |
![]() |
#10 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() '''İslam Tarihi'''Peygamberimiz (a ![]() ![]() Güvenilir ravilerin Abdullah b ![]() ![]() ![]() "Şu Makam sahibine[553] iz bakımından[554] hangimizin daha çok benzediğini bize haber ver?" dediler ![]() İbrahim (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kabe'nin yapısı sona erinceye kadar bu iskele taş, köşelerde dolaştırılmış durmuştu ![]() İşte, İbrahim (a ![]() ![]() ![]() Kur'ân-ı Kerîm'de de: "Şüphesiz ki, âlimler için feyizli ve aynı hidayet olmak üzere konulan İlk Beyt (Mâbed), elbette ki Mekke'de olandır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İbrahim (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kâhin kadın, Kureyşîlerin isteklerine karşı: "Eğer, siz şu ince milli yerin üzerine bir yaygı serer, sonra da onun üzerinde yürür geçerseniz, ben size istediğinizi haber veririm" dedi ![]() ![]() Kâhin kadın; Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Bu iz; Makam'dakine, benzerlikte en yakınınızdır!" dedi ![]() Bundan, yirmi yıl[563] veya yirmi yıla yakın[564], ya da Allah'ın dilediği kadar[565] bir müddet geçtikten sonra, Yüce Allah, Muhammed (a ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() Kureyşliler; öteden beri ticaretle uğraşırlardı ![]() Ticaretle uğraşmayanların ise, ellerinde hiçbir şeyleri bulunmazdı ![]() Peygamberimiz Muhammed (a ![]() ![]() ![]() ![]() Giderken, önlerine gerilen puğur deveyi uysallaştırmak, gelirken de kafilenin önüne düşerek onları sel sularıyla dolup taşan geçitsiz vadiden selametle geçirmek gibi halleri görüldü ![]() Bu hadiseler, ayrıntılı olarak şöyle anlatılır Ticaret kafilesi giderken bir vadiye uğramışlardı ki, erkek, puğur bir deve oradan kimseyi geçirmemekte idi ![]() Kafile, geri dönmek istedikleri zaman, Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Ben onun hakkından gelirim!" diyerek kafilenin önüne düştü ![]() Puğur deve Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Seferlerinden dönüşlerinde de, su ile dolup taşan bir vadiye rastlamışlar ve duraklamışlardı ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mekke'ye gelip bunları anlattıkları zaman, halk "Bu gencin hal ve şanı, büyük olacak!" demeye başladılar ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Cüreş, Yemen'in Mekke tarafına düşen birinci iklimde 65 boylam 17 enlem derecesinde bulunan sancaklarından, büyük ve geniş şehirlerinden idi ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hubaşe, Arapların pazar yerlerinden bir yer olup,[574] Yemen'de idi ve Mekke'ye altı günlük bir mesafede idi ![]() Orada, her yıl Recep ayında,[575] üç gün[576] veya sekiz gün pazar kurulur,[577] alışveriş yapılırdı ![]() Bu sefer; Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Oradan, Tihâme kumaşı satın alıp Mekke'ye getirmişler, Hakîm b ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Ben, Hatice'den daha hayırlı patron görmedim ![]() ![]() ![]() Ebu Talib Amca, bir gün Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Ey kardeşimin oğlu! Ben, malsız bir adamım ![]() Zamanın, üzerimize çöken sıkıntısı, son dereceyi buldu ![]() Kıtlık ve mücadele yıllan, bizde ne sermaye bıraktı, ne de ticaret! İşte, kavminin ticaret kervanı Şam'a gitmeye hazırlanmış bulunuyor ![]() ![]() Kendisinin, senin gibi güvenilir, temiz ve vefakâr bir insana çok ihtiyacı vardır ![]() ![]() Yine de, gidip dileğini ona arzedecek olursan, herhalde, hemen kabul eder ![]() Temizliğin sebebiyle, seni başkasına üstün tutar, sanırım ![]() Gerçi, ben senin Şam taraflarına gitmeni istemiyor ve sana Yahudilerden bir zarar gelmesinden korkuyorum, ama bundan başka bir fikir, bir çare de bulamıyorum" dedi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Belki de, o (Hz ![]() ![]() Ebu Talib Amca: "Ben, onun, senden başkasını vazifelendireceğinden de endişe ediyorum ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Amcacığım! Sen, nasıl istiyorsan, öyle yap!" dedi ![]() Hz ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() "Ben, seni, Şam'a göndereceğim ticaret mallan üzerinde göndermek için çağırdım ![]() Senin doğru sözlü, son derecede gücenilir, güzel huylu olduğunu biliyorum ![]() Sana, kavminden hiçbir kimseye vermediğim ücretin birkaç katını vereceğim!" dedi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Hemen, amcası Ebu Talib'le buluşup, durumu ona anlattı ![]() Ebu Talib: "Bu, Allah'ın sana gönderdiği bir nzıktır ![]() Ey kardeşimin oğlu! Bana erişen habere göre, Hatice filan adamı iki erkek genç deve vermek üzere tutmuş ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Sen nasıl istersen öyle olsun!" dedi ![]() Bunun üzerine, Ebu Talib, hemen Hz ![]() "Ey Hatice! Sen, Muhammed'i tuttun mu? Haber aldığıma göre, filan zât, iki erkek genç deve ver*mek üzere tutmuşsun ![]() Biz, Muhammed için, dört erkek ve genç deveden başkasına razı değiliz!" dedi ![]() Hz ![]() "Sen bunu bize uzak ve düşman olan bir kimse için bile dilemiş olsaydın, yine kabul ederdik ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
'''İslam Tarihi''' |
![]() |
![]() |
#11 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() '''İslam Tarihi'''Ticaret İçin Mekke'den Yola Çıkış Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() Hicaz ile Şam arasında Hz ![]() ![]() O sırada, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Meysere; hem kendi hayatından, hem bu develerin durumundan korktu ![]() Koşarak, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Develerin ayaklarının altını ve kemiklerini eliyle oğuşturduktan sonra, yanlarından ayrıldı ![]() Develer, koşmaya başladılar ve böğürerek kafilenin önüne geçtiler ![]() Huzeyme, bunu görünce, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Rahip Nastura'nın Peygamberimiz (a ![]() ![]() Ticaret kervanı, Şam topraklarından Busra'ya varıp erişti ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Manastırda oturan rahibin adı Nastur (Nastura) idi ![]() ![]() Savmaa'sından (manastırından) başını Meysere'ye doğru çıkarıp:[611] "Ey Meysere![612] Şu ağacın altına inmiş olan zât kimdir?" diye sordu ![]() Meysere: "Bu, Kurey silerden, Harem halkından bir zâttır!" dedi ![]() Rahip: "Şimdiye kadar, bu ağacın altına peygamberden başkası inmemiştir!" dedi ![]() "Şu saatte inen de, ancak peygamberdir!" demek istedi ![]() "Kendisinin, gözlerinde biraz kırmızılık var mı?" diye sordu ![]() Meysere: "Vardır ve gözlerinden hiç ayrılmaz!" dedi ![]() Nastura: "İşte, odur ![]() ![]() Meysere; Rahip Nastura'nın bu sözlerini de aklında tuttu ![]() Denildiğine göre, Hz ![]() ![]() ![]() ![]() Busra Çarşısında Satılacakların Satılıp Satın Alınacakların Satın Alınıp Büyük Bir Kazanç Sağlanması Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Sattıkları mallardan, o güne kadar hiç kazanamadıkları bir kazanç sağladılar ![]() Meysere: "Ey Muhammedi Hatice için kırk yıl ticaret yapsaydık, senin yüzünden elde ettiğimiz şu kazançtan daha fazla bir kazanç sağlayamazdık!" dedi ![]() Busra Pazarında Bir Yahudi'nin Peygamberimiz Hakkındaki Teşhisi Busra pazarında satılan mal üzerinde Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Ben, şimdiye kadar, onlar adına hiç yemin etmemişimdir! Onların yanından da, yüzümü çevirerek geçerim!" deyince, Yahudi: "Yerinde olan söz, senin söylediğin sözdür!" dedi ve tenhada Meysere'nin yanına varıp: "Ey Meysere! Bu zât, vallahi, peygamberdir! Varlığım Kudret Elinde bulunan Allah'a yemin ederim ki, o, muhakkak, âlimlerimizin kitaplarında sıfatlarını buldukları peygamberdir!" dedi ![]() Meysere, bunu da aklında tuttu ![]() Busra'dan Mekke'ye Dönüş Ticaret kervanı, Mekke'ye dönmek üzere, Busra'dan ayrıldı ![]() Meysere; öğle sıcağının şiddetlendiği sıralarda, devesinin üzerinde giderken, iki meleğin Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Bunu da aklında tuttu ![]() Yüce Allah, Meysere'nin kalbinde, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ticaret kervanı, Merruz-Zahran'da bulunduğu sırada, Meysere: "Ey Muhammedi Sen, benden önce Hatice'ye git! Senin yüzünden Yüce Allah'ın ona neler yaptığını haber ver de, seni o da anlasın!" dedi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Hepsi de, hayret içinde kaldılar ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Malların satışından ne kadar kazanç sağladıklarını ona haber verdi ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() Meysere'nin Peygamberimiz Hakkındaki Bilgileri Hz ![]() Meysere, Rahip Nastura'nın, Peygamberimiz (a ![]() ![]() Mal satışı sırasında Peygamberimiz (a ![]() ![]() İki meleğin, Peygamberimiz (a ![]() ![]() Gider ve gelirken gördükleri şeyleri;[629] Yorulan iki deveyi nasıl yürütüp hızlandırdığınızı[630] Eminliğini, temizliğini, uğurluluk ve bereketliliğini, Kitab Ehli olanların onun hakkında neler söylediklerinizi[631] Kendisiyle yemek yediği zaman doyduğunu ve artan yemeğin ise hiç yenilmemiş gibi olduğunu ![]() ![]() Meysere; Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() "Eğer o Yahudi'nin söylediği doğru ise, geleceği haber verilen O Peygamber, ancak budur!" demişti ![]() Hz ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Varaka b ![]() ![]() ![]() ![]() Varaka b ![]() ![]() "Ey H atice! Eğer bu söylediklerin doğru ise, hiç şüphesiz, Muhammed bu ümmetin peygamberi olacaktır! Ben, zaten, gelmesi beklenen peygamberin bu ümmetten çıkacağını biliyorum ![]() ![]() ![]() Hz ![]() Rivayete göne, Mekkeli[636] Kureyş[637] kadınları, Recep ayında,[638] bayramda[639] Mescid-i Haram'da[640] toplanarak tünen yapanlar,[641] bu bayrama gelip katılmaktan kendilerini hiçbir şey alıkoymazdı ![]() "Ey Teymâ kadınları,[647] ey Kureyş kadınları topluluğu! Çok sürmez, aranızda,[648] yakında yur*dunuzda Ahmed ismiyle anılan[649] peygamber zuhur edecek,[650] gönderilecektir![651] Sizden hangi kadın ona zevce olabilirse, hemen olsun!" deyince, bütün kadınlar adama taş atmışlar, hakaret etmişler, ağır sözler söylemişlerdi ![]() Hz ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
'''İslam Tarihi''' |
![]() |
![]() |
#12 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() '''İslam Tarihi'''[1] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [2] İbn Kuteybe, Maârif, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [3] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [4] İbn Sa'd ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [5] Buhârî, Sahîh, c ![]() ![]() ![]() [6] Yâkubî, Târîh, c ![]() ![]() ![]() [7] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() ![]() [8] Yâkubî, Târîh, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [9] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [10] Hacc: 78 ![]() [11] Bakara: 129, 151 ![]() [12] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [13] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [14] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [15] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [16] Hâkim, M ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [17] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() [18] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [19] İbn Haldun ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [20] Malik, Muvatta, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [21] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [22] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [23] Âl-i İmrân: 144, Ahzâb: 40, Muhammed: 2, Feth: 29 ![]() [24] Saf: 6 ![]() [25] Râgıb, Müfredâtü'l-Kur'ân, s ![]() ![]() [26] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() [27] Müslim, Sahîh, c ![]() ![]() ![]() [28] İbn İshak, İbn Hişam, Sıre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [29] Ebu Yûsuf, Kitâbu'l-harac, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [30] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() [31] Abdurrezzak, Musannef, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [32] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [33] Ebu Yûsuf, Kitâbu'l-harac, s ![]() ![]() [34] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [35] Ebu Yûsuf, Kitâbu'l-harac, s ![]() ![]() [36] Ebu Ubeyd, Kitâbu'l-emvâl , s ![]() ![]() ![]() ![]() [37] Abdurrezzak, Musannef, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [38] Yâkubî, Târîh, c ![]() ![]() ![]() [39] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [40] Kastalânî, Mevâhibu'l-ledünniye, c ![]() ![]() ![]() [41] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [42] Ebu'l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c ![]() ![]() ![]() [43] Abdurrezzak, Musannef, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [44] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [45] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() [46] İbn Habib, Kitâbu'l-muhabber, s ![]() ![]() [47] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() [48] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [49] İbn Habib, Kitâbu'l-muhabber, s ![]() ![]() [50] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [51] Taberî, Tefsîr, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [52] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [53] İbn Habib, Kitâbu'l-muhabber, s ![]() ![]() ![]() ![]() [54] İbn Habib, Kitâbu'l-muhabber, s ![]() ![]() [55] İbn Habib, Kitâbu'l-muhabber, s ![]() ![]() ![]() ![]() [56] İbn Sa'd ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [57] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() [58] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [59] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [60] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [61] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [62] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [63] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [64] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [65] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [66] İbn İshak, İbn Hişam , Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [67] Zehebî, Târîhu'l-İslâm, s ![]() ![]() ![]() ![]() [68] Taberî, Târîh, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [69] Süheyli, Ravdu'l-ünüf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [70] Mahmud Felekf Paşa'dan naklen Şiblî, Sîretü'n-Nebî, c ![]() ![]() ![]() [71] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() [72] Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [73] Hâkim, Müstedrek, c ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [74] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [75] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [76] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [77] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [78] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [79] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [80] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [81] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [82] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [83] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [84] Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() [85] Süheyli, Ravdu'l-ünüf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [86] Taberî, Târîh, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [87] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [88] İbn İshak, İbn Hişam , Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [89] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [90] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [91] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [92] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() [93] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [94] Ebu Muaym, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [95] Yâkubî, Târih, c ![]() ![]() ![]() [96] Diyarbekri, Hamis, c ![]() ![]() ![]() ![]() [97] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [98] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [99] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [100] Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [101] Ebu Muaym, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() [102] Beyhakî, Delâil ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [103] Süheyli, Ravdu'l-ünüf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [104] Süheylî, Ravdu'l-ünüf, c ![]() ![]() ![]() [105] Diyarbekrî, Hamîs, c ![]() ![]() ![]() [106] Süheylî, Ravdu'l-ünüf, c ![]() ![]() ![]() [107] İbn Abdi Rabbih, Ikdu'l-ferîd, c ![]() ![]() ![]() [108] Diyarbekrî, Hamîs, c ![]() ![]() ![]() [109] Diyarbekrî, Hamîs, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [110] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [111] İbn İshak, İbn Hişam, Sine, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [112] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [113] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [114] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [115] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [116] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [117] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [118] Halebî, İnsânu'l-uyûn, c ![]() ![]() ![]() [119] İbn Sa'd Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [120] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [121] Halebî, İnsânu'l-uyûn, c ![]() ![]() ![]() [122] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [123] Halebî, İnsânu'l-uyûn, c ![]() ![]() ![]() [124] Kastalânî, Mevâhibu'l-ledünniye, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [125] İbn Sa'd ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [126] Süheyli, Ravdu'l-ünüf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [127] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [128] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [129] M ![]() ![]() [130] İbn Asâkir, Târîh, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [131] Maâricü'n-nübüvve'den naklen Diyarbekrî, Hamîs, c ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [132] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [133] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [134] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [135] Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() [136] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [137] Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [138] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [139] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [140] Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [141] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [142] Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() [143] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [144] Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [145] Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [146] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [147] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [148] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [149] İbn Sa'd Tabakât ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [150] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [151] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [152] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [153] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [154] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [155] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [156] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [157] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre,c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [158] Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [159] Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() [160] İbn İshak, İbn Hisam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [161] Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() [162] Diyarbekrî, Hamis, c ![]() ![]() ![]() * Cahiliye devrinde davet parolası böyle idi ![]() ![]() ![]() ![]() [163] Ebu'l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [164] Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [165] Diyarbekrî, Hamis, c ![]() ![]() ![]() [166] Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [167] Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [168] Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [169] Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [170] Beyhakî, Delâil, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [171] Beyhakî, Delâil, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [172] Beyhakî, Delâil, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [173] Beyhakî, Delâil, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [174] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [175] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [176] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [177] İbn Sa'd, Tabakât, 11, s ![]() ![]() M ![]() ![]() [178] "Busra'nın köşkleri" yerine "Busra'daki develerin boyunlarını" rivayeti de vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [179] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [180] Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() [181] Bevhakf, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [182] Ratl veya ntl, 1 2 ukıyye'dir, 1 ukıyye de 40 dirhemdir, (Firuzâbâdi, Kâmûsu'l-muhit, c ![]() ![]() ![]() [183] Diyarbekrî, Hamis, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [184] Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [185] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [186] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [187] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [188] Belâzuıî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() [189] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [190] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() [191] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [192] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [193] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [194] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [195] İbn Esîr, Kâmil, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [196] Yakut, Mu'cemu'l-büldân, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [197] Belâzurî, E nsâbu'l -e şrâf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [198] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre ![]() ![]() ![]() [199] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, 1, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [200] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [201] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [202] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [203] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [204] Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [205] Ebu Nuaym , Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [206] Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() [207] Ebu Nuaym , Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [208] Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [209] İbn İshak, İbnHişam, Sîre ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [210] Halebî, İnsânu'l-uyûn, c ![]() ![]() ![]() [211] Ebu Nuaym'dan naklen Suyûtî, Hasâisü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [212] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [213] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [214] Yâkubî, Tânh, c ![]() ![]() ![]() [215] İbn İshak, İbnHişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [216] Süheyli, Ravdu'l-ünüf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [217] Yakut, Mu'cemu'l-büldân, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [218] Semhûdf, Vefâü'l-vefâ, c ![]() ![]() ![]() [219] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [220] İbn Abdilberr, İstiâb, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [221] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [222] Zemahserf, Keşşaf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [223] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [224] İbn Abdilberr, İstiâb, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [225] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [226] İbn AJodilberr, İstiâb, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [227] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() M ![]() ![]() [228] İbn Sa'd Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [229] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [230] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [231] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [232] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [233] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [234] Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() [235] Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() ![]() [236] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [237] İbn İshak, İbn Hişam , Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [238] İbn İshak, İbn Hişam , Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [239] Ezraki, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [240] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [241] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [242] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [243] Belâzurî, Ensâbu'l-esrâf, c ![]() ![]() ![]() [244] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [245] İbn Kuteybe, Kitâbu'l-maârif, s ![]() ![]() [246] İbn Abdi Rabbih, Ikdu'l-Ferîd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [247] Ebu Nuaym, Delâil, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() * Hükümdar Selamı: "En'im sabâhan= Sabahlar hayrolsun! Ebeytellânet=Zât-ı Devletinden, lanet ve nefreti mucib haller sâdır olmasın!" demekten ibaretti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [248] Ebu'l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [249] İbn Abdi Rabbih, Ikdu'l-Ferîd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [250] Ebu Nuaym, Delâil, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [251] İbn Abdi Rabbih, Ikdul-Ferîd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() * Abdulmuttalib1 in annesi Sel m a Hatun, Hazrecfl erdendi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [252] İbn Abdi Rabbih, Ikdu'l-Ferîd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [253] Ebu'l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c ![]() ![]() ![]() [254] İbn Abdi Rabbih, Ikdu'l-Ferîd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [255] Ebu'l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c ![]() ![]() ![]() [256] Ebu Nuaym, Delâil ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [257] Ebu Nuaym, Delâil, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [258] Ebu'l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c ![]() ![]() ![]() [259] İbn Abdi Rabbih, Ikdu'l-Ferîd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [260] Ebu'l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c ![]() ![]() ![]() [261] Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() [262] İbn Abdi Rabbih, Ikdu'l-Ferîd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [263] İbn Abdi Rabbih, Ikdu'l-Ferîd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [264] İbn Abdi Rabbih, Ikdu'l-Ferîd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [265] İbn Abdi Rabbih, Ikdu'l-Ferîd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [266] Ebu Nuaym, Delâil, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [267] İbn Abdi Rabbih, Ikdu'l-Ferîd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [268] İbn Abdi Rabbih, Ikdu'l-Ferîd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [269] İbn Abdi Rabbih, Ikdu'l-Ferîd, c ![]() ![]() ![]() [270] Ebu Nuaym, Delâil, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [271] İbn Abdi Rabbih, Ikdu'l-Ferîd, c ![]() ![]() ![]() [272] Ebu Nuaym, Delâil, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [273] İbn Abdi Rabbih, Ikdu'l-Ferîd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [274] Ebu Nuaym, Delâil, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [275] Ebu Nuaym, Delâil, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [276] İbn Abdi Rabbih, Ikdu'l-Ferîd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [277] Ebu Nuaym, Delâil, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [278] İbn Abdi Rabbih, Ikdu'l-Ferîd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [279] İbn Abd Rabbih, Ikd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [280] Beyhakî, Delâil ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [281] Beyhakî, Delâil, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [282] İbn Abdi Rabbih, Ikdu'l-Ferîd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [283] İbn Kuteybe, Kitâbu'l-maârif, s ![]() ![]() M ![]() ![]() [284] Redm: Mekke'de Bent Cumahlara ait mahalledir (Yakut, Mu'cemu'l-büldân, c ![]() ![]() ![]() [285] Ebu Nuaym, Delâil ,c ![]() ![]() ![]() [286] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [287] Diyarbekrî, Hamiş, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [288] Ezrakî, Nıbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [289] Al-i İmrân: 97 ![]() M ![]() ![]() [290] Uskuf ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [291] Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [292] İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [293] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [294] İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [295] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [296] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [297] İbn Sa'd, Tabakât, d , s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [298] İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [299] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [300] Buhârî, Târîhu'l-kebfr, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [301] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [302] Beyhakî, Delâil, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [303] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [304] Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [305] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [306] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [307] Beyhakî, Delâil, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [308] İbn Abdilberr, İstiâb, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [309] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [310] Beyhakî, Delâil, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [311] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [312] Beyhakî, Delâil, c ![]() ![]() ![]() [313] Beyhakî, Delâil, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [314] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [315] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [316] İbn Abdilberr, İstiâb, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [317] İbn Abdilberr, İstiâb, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [318] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [319] Buhârî, Târîhu'l-kebfr, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [320] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [321] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [322] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [323] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [324] Süheyli, c ![]() ![]() ![]() [325] Ebu'l-Ferec İbn Cevzî, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
'''İslam Tarihi''' |
![]() |
![]() |
#13 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() '''İslam Tarihi'''[326] Beyhakî, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [327] Beyhakî, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [328] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [329] Beyhakî, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [330] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [331] Ebu'l-Ferec, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [332] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [333] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [334] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [335] Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [336] Yâkubî, Târîh, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [337] Yâkubî, Târîh, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [338] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [339] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [340] Süheyli, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [341] Yâkubî, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [342] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [343] İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c ![]() ![]() ![]() [344] Yâkubî, t 2, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [345] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [346] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() [347] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [348] İbn Sa'd, c ![]() ![]() [349] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() [350] Yâkubî, t 2, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [351] Beyhakî, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [352] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [353] Yâkubî, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [354] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [355] Beyhakî, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [356] İbn Esîr, c ![]() ![]() ![]() [357] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [358] Yâkubî, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [359] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [360] Beyhakî,c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [361] Beyhakî, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [362] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [363] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() [364] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() [365] M ![]() ![]() [366] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [367] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [368] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [369] İbn İshak, İ bn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [370] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [371] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre,c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [372] Yâkubî, Târih, c ![]() ![]() ![]() [373] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [374] Halebî, İnsânu'l-uyûn, 11, s ![]() ![]() [375] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [376] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [377] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [378] Halebî, İnsânu'l-uyûn, c ![]() ![]() ![]() [379] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [380] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() [381] Yâkubî, Târih, t 2, s ![]() ![]() [382] Şehristânf, el-Milel ve'n-nihâl, c ![]() ![]() ![]() [383] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() [384] Yâkubî, Târih, c ![]() ![]() ![]() ![]() [385] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [386] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre ![]() ![]() ![]() ![]() [387] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() [388] İbn Habib, K itâbu 'l-muhabber, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [389] İbn Habib, Kitâbu'l-muhabber, s ![]() ![]() ![]() ![]() [390] Ahmed Zeynî Dahlan, Sîretü'n-nebî, c ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [391] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [392] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [393] Ebu Nuaym, Delâil, c ![]() ![]() ![]() ![]() [394] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [395] Süheyli, Ravdu'l-ünüf, c ![]() ![]() ![]() [396] Yâkubî, Târih, t 1 ![]() ![]() ![]() [397] Halebî, İnsânu'l-uyûn, c ![]() ![]() ![]() [398] Ebu Nuaym Delâil, c ![]() ![]() ![]() [399] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [400] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [401] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [402] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [403] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [404] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [405] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [406] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [407] Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [408] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [409] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [410] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() [411] Suyûtî, Hasâisü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() [412] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [413] Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [414] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [415] Yâkubî, Târih, c ![]() ![]() ![]() [416] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [417] Hâkim, Müsiedrek, c ![]() ![]() ![]() [418] Hâkim , Müstedrek, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [419] Yâkubî, Târih, c ![]() ![]() ![]() [420] Hâkim, Müstedrek, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [421] Hâkim, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [422] Hâkim, Müstedrek, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [423] İbn Abdilberr, İstiâb, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [424] Yâkubî, Târih, c ![]() ![]() ![]() [425] Hâkim, Müstedrek, c ![]() ![]() ![]() ![]() [426] Heysemî, Mecmau'z-zevâid, c ![]() ![]() [427] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [428] İbn İshak, İbn Hişam , Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [429] İbn Esîr, Nihaye, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [430] Firuzâbâdi, Kâmûsu'l-muhit, c ![]() ![]() ![]() [431] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [432] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [433] İ bn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [434] Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvvE, c ![]() ![]() ![]() [435] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() [436] Belâzurî, Ensâb, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [437] Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() [438] İbn İshak, Kitâbu'l-mübtedâ ve'l-meb'as, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [439] M ![]() ![]() [440] İbn İshak, Kitâbu'l-mübtedâ ve'l-meb'as, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [441] Mes'ûdf, Murûcu'z-zeheb, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [442] Süheyif, Ravdu'l-ünüf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [443] Mes'ûdf ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [444] M ![]() ![]() [445] M ![]() ![]() [446] İbn İshak, Kitâbu'l-mübtedâ ve'l-meb'as, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [447] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [448] İbn İshak, Kitâbu'l-mübtedâ ve'l-meb'as, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [449] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [450] Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() [451] Abdurrezzak, Musannef, c ![]() ![]() ![]() [452] İbn Sa'd, Tabakatü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() [453] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [454] İbn İshak, Kitâbu'l-mübtedâ ye'l-meb'as, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [455] Ebu Muaym, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [456] İbn İshak, Kitâbu'l-mübtedâ ve'l-meb'as, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [457] İbn İshak, Kitâbu'l-mübtedâ ve'l-meb'as, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [458] İbn İshak, Kitâbu'l-mübtedâ ve'l-meb'as, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [459] İbn İshak, Kitâbu'l-mübtedâ ye'l-meb'as, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [460] Ebu Muaym, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [461] Ebu Muaym, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() [462] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [463] İbn İshak, Kitâbu'l-mübtedâ ve'l-meb'as, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [464] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [465] İbn İshak, Kitâbu'l-mübtedâ ve'l-meb'as, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [466] İbn İshak, Kitâbu'l-mübtedâ ve'l-meb'as, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [467] İbn İshak, Kitâbu'l-mübtedâ ve'l-meb'as, c ![]() ![]() ![]() [468] Târîh, c ![]() ![]() ![]() [469] c ![]() ![]() ![]() [470] M ![]() ![]() [471] A'râf 157 ![]() [472] Bakara: 146 ![]() [473] Vâhidi, Esbâbü'n-nüzûl, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [474] Vâhidi, Esbâbü'n-nüzûl, s ![]() ![]() ![]() ![]() [475] Zemahşerî, Keşşaf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [476] Hâzin, Tefsîr, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [477] Vâhidi, Esbâbü'n-nüzûl, s ![]() ![]() [478] Zemahşerî, Keşşaf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [479] Vâhidi, Esbâbü'n-nüzûl, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [480] Zemahşerî, Keşşaf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [481] Vâhidi, Esbâbü'n-nüzûl, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [482] Zemahşerî, Keşşaf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [483] Al-i İmrân: 81 ![]() [484] Kadı lyaz, eş-Şifâ, c ![]() ![]() ![]() [485] Ahzâb: 35 ![]() [486] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [487] Dârimî, Sünen, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [488] Feth: 29 ![]() [489] Saf 6 [490] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() [491] Ebu'l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c ![]() ![]() ![]() [492] Yuhanna İncili, bab: 14, fıkra: 16; bab: 15, fıkra: 26; bab: 16, fıkra: 7 ![]() [493] Rahmetullah, İihâru'l-hak, Türkçe terceme, c ![]() ![]() ![]() [494] Feth: 29 ![]() [495] Markos İncili, bab: 4, fıkra: 26-29 ![]() M ![]() ![]() [496] Yuhanna İncili, bab: 1, fıkra: 1 9-27 ![]() [497] Matta İncili, bab: 11 , fıkra: 14-15 ![]() [498] Matta İncili, bab: 2, fıkra: 1-5, [499] Matta İncili, bab: 11, fıkra: 1-6 ![]() [500] Yuhanna İncili, bab: 1, fıkra: 21-25 ![]() [501] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [502] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() [503] İbn İshak, İbn Hişam , Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [504] Bakara: 89 ![]() [505] Müzzemmil: 15 ![]() [506] Eski Ahid, Tesniye, bab: 18, fıkra: 18-19 ![]() [507] Mâverdf, A'lâmi'n-nübüvvıe, s ![]() ![]() [508] Bakara: 127-129 ![]() [509] Bakara: 151 ![]() [510] M ![]() ![]() [511] İbn Haldun, Târih, c ![]() ![]() ![]() ![]() [512] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() [513] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [514] İbn İshak, İbn Hişam , Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [515] Suyûtî, Hasâisü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [516] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [517] Buhârî, Sahih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [518] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [519] İbn İshak, Kitâbu'l-mübtedâ ve'l-meb'as, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [520] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [521] İbn İshak, Kitâbu'l-mübtedâ ve'l-meb'as, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [522] İbn İ shak, K itâbu1 l-m übtedâ ve'l-m eb'a s, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [523] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() [524] İbn İshak, İbn Hisam, Sîre ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [525] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [526] İbn Esîr, Kâmil, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [527] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [528] Süheyli, Ravdu'l-ünüf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [529] Mes'ûdf, Murûcu'z-zeheb, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [530] Ebu'l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c ![]() ![]() ![]() [531] Süheyli, Ravdu'l-ünüf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [532] Mes'ûdf, Murûcu'z-zeheb, c ![]() ![]() ![]() [533] Mes'ûdf, Murûc, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [534] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [535] Mes'ûdf, Murûcu'z-zeheb, c ![]() ![]() ![]() [536] İbn Esîr, Kâmil, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [537] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [538] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [539] İbn Esîr, Kâmil, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [540] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [541] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [542] Süheyli, Ravd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [543] İbn Esîr, Nihâye, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [544] Süheyli, Ravdu'l-ünüf, c ![]() ![]() ![]() [545] Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c ![]() ![]() ![]() [546] İbn Esîr, Nihâye, c ![]() ![]() ![]() [547] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [548] Süheyli, Ravdu'l-ünüf, c ![]() ![]() ![]() ![]() [549] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [550] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [551] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [552] İbn Mâce, Sünen, c ![]() ![]() ![]() [553] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [554] İbn Mâce, Sünen, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [555] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [556] Bakara: 1 27 ![]() [557] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [558] Buhârî, Sahîh, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [559] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [560] Âl-iİmrân: 96-97 ![]() [561] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() [562] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [563] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [564] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [565] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [566] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [567] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() [568] Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [569] Ebu'l-Fenec İbn Cevzî, el-Vefâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [570] Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c ![]() ![]() ![]() [571] Ebu'l-Fenec İbn Cevzî, el-Vefâ, c ![]() ![]() ![]() [572] Hâkim, Müstednek, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [573] Yakut, Mu'cemu'l-büldân, c ![]() ![]() ![]() [574] Abdurrezzak, Musannef, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [575] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [576] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [577] Zübeyr b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [578] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [579] Zübeyr b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [580] Abdurrezzak, Musannef, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [581] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [582] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() [583] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [584] Ebu Nuaym, De lâi lü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [585] İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [586] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() [587] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [588] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [589] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [590] Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [591] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre,c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [592] Ebu Nuaym, Delâil, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [593] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [594] Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [595] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [596] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [597] İbn İshak, İtan Hişam, Sîre, c 1, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [598] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [599] İbn Esfr, Usdu'l-gâbe, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [600] İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [601] İbn Hacer, el-İsâbe, c ![]() ![]() ![]() [602] Halebî, İnsânu'l-uyûn, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [603] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [604] Diyarbekrî, Târîhu'l-hamîs, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [605] Ebu'l-Ferec, el-Vefa, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [606] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [607] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [608] Halebî, İnsânu'l-uyûn, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [609] İbn Sa'd, Tabak âtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [610] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [611] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre,c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [612] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [613] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [614] Süheyif, Ravdu'l-ünüf, c ![]() ![]() ![]() [615] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [616] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [617] İbn Hacer, el-İsâbe, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [618] İbn İshak, İbn Hişam, SiYe ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [619] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [620] HalebUnsânu'l-uyun, t 1, s ![]() ![]() M ![]() ![]() [621] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [622] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [623] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [624] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [625] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [626] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [627] İbn İshak, İbn Hişam , Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [628] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [629] İbn İshak, İbn Hişam , Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [630] Halebî, İnsânu'l-uyûn, c ![]() ![]() ![]() [631] Belâiurf, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() [632] İbn Habib, Kitâbu'l-muhabber, s ![]() ![]() ![]() ![]() [633] Halebî, İnsânu'l-uyûn, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [634] İbn Habib, Kitâbu'l-muhabber ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [635] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [636] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [637] Halebî, İnsânu'l-uyûn, d , s ![]() ![]() ![]() ![]() [638] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [639] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [640] Halebî, İnsânu'l-uyûn, c ![]() ![]() ![]() [641] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [642] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [643] Halebî, İnsânu'l-uyÛn, c ![]() ![]() ![]() [644] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() [645] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [646] Halebî, İnsânu'l-uyün, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [647] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() [648] Halebî, İnsânu'l-uyûn, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [649] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [650] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [651] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [652] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [653] Zürkânî, Mevâhibu'l-ledünniye Şerhi, c ![]() ![]() ![]() [654] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [655] Halebî, İnsânu'l-uyûn, c ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
'''İslam Tarihi''' |
![]() |
![]() |
#14 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() '''İslam Tarihi'''PEYGAMBERİMİZ (A ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() İki kere evlenmiş ve dul kalmıştı ![]() Nefise binti Münye (Ümeyye) der ki: "Hatice binti Huveylid, b ![]() ![]() ![]() ![]() Yüce Allah; onu, bu m eziyeti eriyle birlikte, daha da şereflendirmeyi ve hayra erdirmeyi diledi ![]() Hatice, o zaman, Kureyş kadınlarının soy sopça en seçkin ve üstünü, şerefçe en büyüğü, mal bakımından da en zengini idi ![]() Bunun için, kavminin her erkeği, elinden gelse, onunla evlenmeye can atar, onunla evlenebilmek için servetini saçardı ![]() Muhammed ((a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ona: 'Ey Muhammedi Seni evlenmekten alıkoyan nedir?' diye sordum ![]() 'Elimde param yok! Ben nasıl evlenebilirim?' dedi ![]() 'Eğer sana evlenme masrafı sağlansa da, sen cemale, mala, şerefe, denkliğe davet olunsan, ica*bet etmez misin?' diye sordum ![]() 'Kim bu kadın?' dedi ![]() 'Hatice'dir!' dedim ![]() 'Bu, sence, benim için nasıl olabilir?1 dedi ![]() 'Orası, bana düşen bir vazifedir1 dedim ![]() 'O halde, ben de senin dediğini yaparım!' dedi ![]() Hemen gidip durumu Hatice'ye bildirdim ![]() Hz ![]() ![]() ![]() "Ey amcamın oğlu! Akrabam olduğun kavminin arasında şerefli, emniyetli, güzel huylu ve doğru sözlü olduğun için seninle evlenmeyi arzu etmiş bulunuyorum ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Ebu Talib, durumu iyice öğrenmek üzere, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() "Ey Ebu Talib! Amcamın yanına var da, kardeşinin oğlu Muhammed b ![]() ![]() Ebu Talib, o zaman Mudar'ların başkanları olan Hâşim oğullarından on kişilik bir toplulukla, Hz ![]() ![]() Gidenler arasında Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() Dünürlük ve Nikâh Töreni Dünürlük ve nikâh töreninde Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Amr b ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() "Amcan Ebu Talib'e söyle de, şu mecliste beni sana, amcamdan istesin!" dedi ![]() Ebu Talib hemen ayağa kalkıp şöyle konuştu: "Hamd olsun Allah'a ki, bizi, İbrahim'in zürriyetinden, İsmail'in neslinden,[15] Maad'in mâdeninden ve Mudar'ın aslından yarattı ![]() Bize; hac ve ziyaret edilecek bir beyt (Mabed), içinde emniyet ve huzura kavuşulacak bir Harem ihsan etti ![]() Bizi; Beyt'inin bakıcısı ve Harem'inin yöneticisi kıldı ![]() Bizi; böylece, halkın hâkimi ve başkanı yaptı ![]() İçinde bulunduğumuz beldemizi, bize bereketli kıldı ![]() İmdi, kardeşimin oğlu Muhammed b ![]() ![]() ![]() Malı az olsa da, mal dediğin nedir ki? Tez geçici bir gölgedir; alınır verilir iğreti birşeydir![23] Muhammed'in, Abdulmuttalib ve Hâşim gibi şanlı ataların torunu olduğunu bilirsiniz ![]() Kendisi, şimdi, kızınız[25] Hatice binti Huveylid'le evlenmeyi arzu etmektedir ![]() Aynı şekilde,[27] Hatice de, onunla evlenmeyi istemektedir ![]() Hatice'ye, kendi malımdan, mehir olarak ne vermemi istersiniz?[29] Vallahi, bundan sonra, onun (yeğenimin) haberi büyük, hal ve şanı ulu olacaktır!" dedi ![]() Ebu Talib konuşmasını tamamlayınca, Hz ![]() ![]() "Allah'a hamd olsun ki, bizi de, anlattığın gibi yarattı ![]() Saydığın fazl ve şereflerle de, mümtaz kıldı ![]() Biz de, Arapların ulu kişisi ve başkanıyız ![]() Siz de, böylesiniz ![]() Ne Araplar sizin faziletinizi inkâr, ne de insanlardan hiçbiri sizin iftihar ettiğiniz şeyleri, şerefinizi red eder ![]() Biz de, sizinle hısımlık kurmayı ve şereflenmeyi arzu ediyoruz ![]() Ey Kureyş cemaatı! Şahit olunuz ki; ben, Hatice binti Huveylid'i, dörtyüz dinar mehirle Muhammed b ![]() ![]() Ebu Talib: "Ben, Hatice'nin amcasının da konuşmasını istiyorum!" dedi ![]() Bunun üzerine, Amr b ![]() "Ey Kureyş cemaatı! Siz şahit olunuz ki; ben de, Hatice binti Huveylid'i, Muhammed b ![]() ![]() Hazır bulunan Kureyş uluları, buna şahit oldular ![]() Hz ![]() ![]() Sanıldığına göre; develer, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Bir ukıyye 40 dirhemdir;[36] bir neş de, yarım ukıyye, yani 20 dirhemdir ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Düğün Şenliği ve Velime Cemiyeti Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Ey Muhammedi Nereye gidiyorsun? Amcan Ebu Talib'e uğra da, senin develerinden bir veya iki deve kessin ve halka yemek yedirsin!" dedi ![]() ![]() ![]() ![]() Bu ziyafet, Peygamberimiz Aleyhiselamın verdiği ilk velime ziyafeti idi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Evlenme Tarihi ve Eşlerin Yaşları Evlenme tarihi; Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kutlu Evlenmenin Yapıldığı Ev Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eve girilince, kapının sol tarafında[44] bir arşın bir karış çapında birtaş vardı ![]() Hz ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Medine'ye hicret ettiği zaman, bu evi, amcası Ebu Talib'in oğlu Akîl zaptetti ![]() Muaviye b ![]() ![]() Zeyd b ![]() Zeyd b ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Bu köle benim olsaydı, muhakkak, onu hemen azad ederdim!" demişti ![]() ![]() "Haydi, o senin olsun!" diyerek Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Daha sonra, Peygamberimiz onu evlad edinmişti ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Yüce Allah'ın Hz ![]() ![]() ![]() ![]() Ebu Talib Amcanın aile efradı kalabalıktı ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() "EyAbbas! Biliyorsun ki, kardeşin Ebu Talib'in aile efradı çok kalabalıktır ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() "Olur!" dedi ![]() İkisi birden kalkıp Ebu Talib'in yanına vardılar ![]() "Halkın içinde kıvrandığı kıtlık ve açlık sıkıntısı ortadan kalkıncaya kadar, biz senin aile efradından bir kısmını yanımıza alıp geçim yükünü hafifletmek istiyoruz!" dediler ![]() "Akîl'i, Talib'i bana bırakınız da, istediğinizi yapınız!" dedi ![]() Bunun üzerine, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüce Allah, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() Peygamberimiz Aleyhisseiamın bütün çocuklarının doğum ebesi, Safiyye binti Abdulmuttalib'in cariyesi Selma Hatundu ![]() Selma Hatun, Hz ![]() ![]() Peygamberimiz Aleyhisseiamın, İslâm devrinde Hz ![]() ![]() Hz ![]() O da vefat ettikten sonra, Kureyş müşriklerinden Âs b ![]() "Bırakınız onu! O, ebter, nesli devam etmeyecek bir adamdır! Ölünce, anılmaz olur![55] Siz de, artık ondan rahata kavuşursunuz!" dedi ![]() Bunun üzerine, Yüce Allah, Kevser sûresini indirdi ![]() Peygamberimiz Aleyhisseiamın oğlu Hz ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz Aleyhisseiamın, Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() Bu da, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() O sırada, Hz ![]() ![]() "Ben, senden yaşlıyım!" diyordu ![]() Hz ![]() "Ey Fâtıma! Sen, Kureyşlilerin Kabe'yi yeniden yaptıkları ve Peygamber Aleyhisseiamın da otuz beş yaşında bulunduğu sırada doğdun ![]() ![]() Kâbe'nin Kureyşliler Tarafından Yeniden Yapılışı Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ne tavanı vardı, ne de duvarları örülürken çamur kullanılmıştı ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Kureyşîler Kabe'yi yeniden yapmadan önce de, Kabe, taşlarla, çamursuz olarak, taşlar üstüste dizilmek suretiyle yapılmış bulunuyordu ![]() Bir kadının Kabe Hareminde buhurdanlıkta öd ağacı yaktığı sırada buhurdanlıktan sıçrayan bir kıvıl*cımdan, Kabe'nin kat kat olan örtüsü tutuşup tamamen yanmış,[74] bu yüzden, duvarlar da her taraftan gevşeyip çatlamış bulunuyordu ![]() Mekkelilerce Arim selleri diye anılan ve ardarda gelen sellerden çok daha büyük,[76] iki dağ arasını dolduran,[77] Mekke'nin yukarı tarafından gelen[78] birsel de Kabe'nin içerisine girerek duvarları büsbütün çatlatın iş,[79] Kabe yıkılacak diye,[80] Kureyşîleri son derece korkutmuştu ![]() Kabe'deki kuyunun içinde saklanagelirken[82] çalınan[83] birtakım zinet eşyasıyla, altından yapılmış, üzeri incili ve cevherli geyik heykelleri,[84] Huzaa kabilesinden Müleyh b ![]() ![]() Bunun için, Kureyşîler; Kabe'nin duvarlarını onarıp sağlamlaştırmak ve üzerine de tavan çatmak istiyorlar,[85] fakat, onu yıkmaya kalkar1arsa[86] azaba uğrayabileceklerinden de[87] korkuyorlar,[88] Kabe'nin işini aralarında istişare ediyorlar,[89] kararsızlık içinde bulunuyorlardı ![]() Cidde Sahilinde Parçalanan Gemi Enkazının Kâbe İçin Satın Alınışı Ficar kavgasından onbeş yıl sonra,[91] Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Geminin yükü, ak, yumuşak düz taş ile, kereste ve demir gibi inşaat malzemeleri idi ![]() Bunları, Rum kralı, Habeşe'de[103] Farsların yıktı ki arı, [104] yeniden yapılacak kilise için, Mimar Bakom'la birlikte,[105] Mısır'dan, Kulzum denizi yolu ile göndermişti ![]() Rum tüccan, Kureyşîlere adam salıp, İbrahim (a ![]() ![]() ![]() Kureyşîler geminin parçalandığını işitince,[108] Velid b ![]() ![]() Kendileriyle birlikte Mekke'ye gelmesi için, Bakom'la konuştular ![]() Gemi tayfalarının da, Mekke'ye girip, yanlarında bulunan metalarını onda bir vergi ödemeksizin satabileceklerini bildirdiler ![]() Halbuki, Araplardan, Rumların memleketlerine giren tüccarlardan onda bir vergi alındığı gibi; Rum tüccarlarından Mekke'ye girenlerden de onda bir vergi alınırdı ![]() Bakom, Kureyşîlerle birlikte Mekke'ye geldi ![]() Kureyşîler, satin alıp getirdikleri gemi tahtalarıyla Kabe'yi tavanlatmak için hazırlandılar ![]() Mekke'de Kıbti (Mısırlı) bir marangoz da bulunuyordu ![]() Kureyşîler: "Rabbimizin Beyt'ini, şu geminin enkazıyla yeniden yapsak!" dediler ![]() Kabe'yi yıkıp yeniden yapmak hususunda görüş birliğine vardılar ![]() Bu hususta yardı m laştılar ve bağışlarda bulundular ![]() Kâbe Duvarlarının Yıkım ve Yapım İşlerinin Kur'a ile Bölüşülmesi Kureyşliler; Kabe'nin duvarlarının yıkım ve yapım işinde de ihtilafa düştüler ![]() ![]() ![]() ![]() Abdi Menaf ve Zühre oğullarına, Kabe'nin cephe ve kapı tarafı, Abduddar, Esed ve Adiyy oğullarına, Kabe'nin Şam cephesi (Hatîm ve Hicr tarafı), Teym ve Mahzum oğullarına, Kabe'nin Yemen cephesi, Sehm, Cuman ve Âmir oğullarına, Kabe'nin Yemen cephesiyle Hacerü'l-Esved köşesi arası düştü ![]() Her kabile; Kabe'nin kendilerine düşen yerleri için taş toplamaya ve taşımaya başladılar ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
'''İslam Tarihi''' |
![]() |
![]() |
#15 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() '''İslam Tarihi'''Kâbe'nin Üzerinde Güneşleyen Korkunç Yılan ve Âkıbeti Kabe'nin içinde bulunan ve Kabe'ye yapılan bağışlar içine konulagelen kuyuya, bir müddetten beri, bir yılan gelip yerleşmişti ![]() Çok kara, kamı ak,[126] başı oğlak başı gibi olan[127] bu büyük ve korkunç[128] yılan, her gün çıkıp Kabe duvarının üzerinde güneşler; Kabe'ye hiç kimseyi yaklaştırın az di ![]() Bir kimse ona yaklaşacağı zaman hemen kuyruğunun yanından başını kaldırır, ağzını açar, korkunç sesler çıkarmaya başlardı ![]() Bunun için, Kureyşîler ona yaklaşmaktan ürperirler, korkarlardı ![]() Bu yılan, yine, her gün yaptığı gibi, Kabe'nin duvarları üzerinde güneşleniyordu ![]() Kureyşîler, Makam-ı İbrahim'in yanında toplanarak: "Ey Allah! Eğer Beyt'inin yıkılıp yeniden yapılmasına razı isen, onu tamamlattır ve şu yılan uğraşısını da üzerimizden kaldır![130] Ey Rabbimiz! Biz, Senin Beyt'ini şereflendirmek ve süslemek istiyoruz ![]() Sen, razı isen, bunu yaptır ![]() Razı değilsen, Sen, istediğini yap!" diyerek dua ettiler ![]() O sırada, gökten, bir çığlık işittiler ![]() Yüce Allah tarafından; [132] sırtı kara, karnı ak, ayakları sarı, kartaldan daha büyük [133] bir kuşun salındığı görüldü ![]() Bu kuş, birden, yılanın üzerine inerek, başına batırdığı tırnaklarıyla onu hemen kapıp havalandı! Yılanı, kuyruğu sallana sallana Küçük Ecyad'a,[135] Hacun'a doğru[136] götürdü ![]() ![]() Yer, onu yuttu ![]() Bunun üzerine, Kureyşliler: "Yapmak istediğimiz işten Allah'ın razı olduğunu ümit ediyoruz ![]() Yanımızda, yardımından yararlanacağımız bir iş adamı da var, elimizde kereste de var! Yüce Allah, yılan belâsını da başımızdan def etti!" dediler ![]() Kureyşliler; Kabe'nin kendilerine düşen taraflarını yıkıp yeniden yapmaya karar verdikleri zaman, Ebu Vehb b ![]() ![]() ![]() ![]() Ebu Vehb: "Ey Kureyş cemaatı! Kabe'nin yapısına, kazancınızın temiz ve helal olmayanını sokmayınız! Ona, ne fahişe başlığı, ne faiz parası, ne de herhangi bir kimseden haksız olarak alınmış olan para sokulmasın!" dedi ![]() Kureyşliler, Kabe'yi yıkmaktan çok korkmakta ve çekinmekte idiler ![]() Velid b ![]() "Sizin Kabe'yi yıkmaktaki gayeniz nedir? İyilik mi, yoksa kötülük müdür?" diye sordu ![]() "Elbette, iyiliktir!" dediler ![]() Velid b ![]() "Ey kavmim! Siz, Kabe'yi yıkmakla onu ıslah etmek istiyor değil misiniz?" diye sordu ![]() "Evet! Islah etmek istiyoruz!" dediler ![]() Bunun üzerine, Velid b ![]() "Yüce Allah, ıslah edicileri helak etmez![143] Fakat, siz, Rabbinizin Beyt'inin onarımına, mallarınızın temiz ve helal olanından başkasını sok*mayınız! Ona, faizden, kumardan, fahişe başlığından elde edilen parayı sokmayınız! Beytullah'ı, mallarınızın kötü olanından uzak tutunuz! Çünkü, Allah, malın temiz ve helal olanından başkasını kabul etmez!" dedi ![]() Kureyşliler, yapılan tavsiyenin gereğini yerine getirdiler ![]() "O halde, yıkmak için onun üzerine kim çıkacak?[146] Onu yıkmaya, ilk önce kim başlayacak?" dediler ![]() Velid b ![]() "Onun üzerine ben çıkacak, onu ben yıkacağım![148] Sizin, onu yıkmaya ilk başlayanınız ben olacağım![149] Ben, çok yaşlanmış bir kimseyim ![]() ![]() ![]() Eline bir külünk alarak [151] Beytullah'ın üzerine çıktı, ve bir taşı yıkarken ayağının altındaki taş şid*detle deprenince, [152] Velid b ![]() "Ey Allah! Biz, Senin dininden çıkmış, sapmış değiliz! [153] Bizim ıslah etmekten, [154] hayırdan [155] başka gayemiz yoktur!" diyerek, [156] Kabe'nin iki rüknü arasındaki kısmından[157] elindeki külünkle taş taş kaldırıp akşama kadar yıkma işine devam etti ![]() Halk, o gece, yıkma işine girişmeyip beklediler ![]() "Akşam olunca, azap inmesinden korkarız!" dediler ![]() Akşamleyin, Velid b ![]() ![]() O geceyi de beklediler ve: "Bakalım, Velid'in başına birfelâket gelirse biz Kabe'den hiçbirtaş yıkmayız ve yıktıklarımızı da iade eder, eski haline getiririz ![]() Eğer onun başına birfelâket gelmezse, yaptığımız işten Allah'ın razı olduğunu anlarız ve hemen yıkmaya girişiriz!" dediler ![]() Kureyş halkı, ertesi günü, sabahleyin Velid b ![]() ![]() İbrahim (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Temelde, yeşil, birbirleriyle kaynaşmış, deve sırtı gibi taşlarla karşılaştılar; [162] ki, her biri, otuz kişinin bile kaldıramayacağı kadar ağır ve iri idi ![]() Yıkım işine katılan Kureyşlilerden birisi* elindeki külünkün ucunu iki taştan birisini ayırmak için aralarına sokup zorladığı zaman, taş kımıldamış, Mekke sarsılmaya başlamıştı! Bunun üzerine, yıkım işine orada son verdiler ![]() Taş kımıldatılınca, altından, gözleri kamaştıracak derecede bir şimşeğin çaktığı da rivayet edilir ![]() Kureyşîler "Sakın, bu taşı kımıldatmayınız ve hizasını da bozmayınız!" dediler ![]() Kımıldatılan taşın, Âdem (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kâbe Yıkılırken Bulunan Taşlar ve Üzerindeki Yazılar Kureyşliler Kabe'yi yapmak üzene yıktıkları zaman, üzerleri yazılı bazı taşlar bulmuşlardı ![]() İbn İshak'ın rivayetine göre, taşlardan, Rükün'de bulunanın üzerindeki Süryanice yazıda ne denildiğini, Yahudilerden birisi gelip onu okuyuncaya kadar, anlayamadılar ![]() Yemen'den gelen Yahudi âlimine, doğru okuyup kendilerine doğrusunu söylemesi için, yemin ettirdiler ![]() Yahudî âliminin bildirdiğine göre ![]() "Ben, Bekke (Mekke)'nin Sahibi olan Allah'ım! Onu, göklerle yeri yarattığım, Güneş'e ve Ay'a şekil verdiğim gün yarattım! Onu, masum yedi melek ile de, kuşattım ![]() Mekke'nin iki dağı* ortadan kalkmadıkça, o da ortadan kalkmayacaktır! Bekke (Mekke) ahalisine, su ve süt bereketli kılınmıştır ![]() Rivayete göre, Hicr'e gömülmüş bulunan bir taşın üzerinde de: "Bu belde ahalisi için, suya ve süte bereket ihsan edilmiştir ![]() ![]() Ezrakî'nin rivayetine göre, Beytullah olan Kabe yıkıldığı ve İbrahim (a ![]() ![]() ![]() Yazıda şöyle deniliyordu: "Ben, Bekke (Mekke)'nin Sahibi olan Allah'ım! Göklerle yeri, Güneş'le Ay'ı yarattığım gün, ve şu iki dağı meydana getirdiğim gün, onu Harem ve dokunulmaz kıldım ve masum yedi melek ile de, kuşattım ![]() İbn İshak'ın rivayetine göre, Makam-ı İbrahim'de bulunan taşın üzerindeki yazıda da, şöyle deniliy*ordu: "Mekke! Haram ve dokunulmaz şehir! Ona, rızık üç yoldan gelir ![]() Mekke'nin haram ve dokunulmazlığı, oralının ilkinden başkasına hıll ve helal kılınmamıştır!"[174] Ma'merb ![]() Kureyşliler, Kabe'yi yıkıp yeniden yaptıkları sırada, Makam-ı İbrahim'de, üç yüzü olan ve her yüzünde yazı bulunan bir taş buldular ![]() Taşın birinci yüzündeki yazıda: "Ben, Bekke (Mekke)'nin Sahibi Allah'ım! Güneş'le Ay'ı yapıp çattığım gün, onu da yapıp çattım ve masum yedi melekle de, kuşattım ![]() ![]() Taşın ikinci yüzündeki yazıda: "Ben, Bekke (Mekke)'nin Sahibi olan Allah'ım! Rahm'i yarattım ![]() O, Benim ismimden ayrılmıştır ![]() Kim onu birleştirirse, ben de onu birleştiririm! Kim onu koparırsa, ben de onu koparırım!" Taşın, üçüncü yüzündeki yazıda da: "Ben Bekke (Mekke)'nin Sahibi olan Allah'ım! Hayrı ve şerri yarattım ![]() İki eli hayırda olana ne mutlu! Vay iki eli serde olan kimseye!" deniliyordu ![]() Kâbe'nin Kuyusunda Bulunan Madenî Levhalardaki Yazılar Kureyşliler; Kabe'yi yıkıp yeniden yaptıkları sırada, Kabe'nin içindeki kuyuda da, deve kuşu yumur*tası büyüklüğünde iki adet sarı maden bulmuşlardı ![]() Onlardan birisinin üzerinde: "Bu, Allah'ın, Haram ve dokunulmaz Beyt'idir! Allah, onun ahalisini ibadetle rızıklandırmıştır ![]() İkinci madenin üzerinde de: "Arap kabilesinden filan oğullarının Allah için hac yaptıklarının beratıdır!" diye yazılı idi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Ey insanlar! Şüphe yok ki, Allah, göklerle yeri, Güneş'le Ay'ı yarattığı gün, Mekke'yi de haram ve dokunulmaz kılmıştır ![]() Burası, Allah'ın haram ve dokunulmaz kıldığı bir bölgedir ![]() Kıyamet gününe kadar da, haram ve dokunulmaz olarak kalacaktır ![]() Mekke'yi haram ve dokunulmaz kılan Allah'tır ![]() Onu, insanlar haram ve dokunulmaz ki İmamı şiardır ![]() Allah'a ve âhiret gününe inanan kimseye, Mekke Hareminde kan dökmek, ağaç kesmek, helal olmaz! [181] Mekke'de kan dökmek benden önce hiçbir kimse için helal olmadığı gibi, benden sonra da hiçbir kimse için helal olmayacaktır! Bana da, ancak gündüzün belli bir saatinde helal kılınmıştır; [182] ki, bu da, Mekkelilerin ilahî gazabı hak etmiş olmalarından ileri gelmiştir ![]() Şüphe yok ki, Fil'i Mekke'ye girmekten alıkoyan, tutan Allah'tır ![]() Mekkeliler üzerine, Resûlullah ile mü'minler de, ancak bir kez salınmışlardır ![]() İyi biliniz ki: Şu saatte Mekke benim için bile haramdır ![]() Mekke'nin bugünkü haramlığı, dünkü haramlığı haline dönmüştür ![]() Kâbe'nin Planında Kısaltma ve Daraltma Yapılışının Sebebi Kureyşîler, Beytullah'ı yıkıp yeniden yapacaklan zaman; toplanan bağışlarla sağlanan yapı malzemesinin yetersizliği yüzünden, Beytullah'ın Hicr tarafındaki eski temelini dışarıda bırakıp duvarı biraz içeriden çekmek suretiyle, kısaltmak ve daraltmak zorunda kaldılar ![]() Kabe'nin eski temeline göre: Şam tarafından dışarıda bırakılan ve Kabe'ye dahil bulunan Hicr kıs-mının[188] eni altı arşın, [189] veya altı arşın bir karış,[190] ya da yedi arşın[191] veya yedi arşına yakın olup; [192] Kureyşliler inşaattan artacak malzemelerle eski temel üzerinden çektirecekleri yanm daire duvarla, hem burasının Kabe'ye dahil bulunduğunu belirlemek, hem de, tavanın bu duvarın dışından yapılmasını sağlamak istediler ![]() Kabe'nin kapısı, İbrahim (a ![]() ![]() ![]() Kureyşliler; Beytullah'ı yeniden yapmaya kalktıkları zaman,[195] Ebu Huzeyfe b ![]() "Ey kavmim! [196] Kabe'nin kapısını yerden yüksek yapınız ![]() ![]() Ona, ancak sizin istediğiniz kimse girsin! İstemediğiniz kimse girmek isterse, aşağı itiveriniz!" dedi, öyle yaptılar ![]() Bunun için, Kureyşliler, Kabe'nin kapısını dört arşın bir karış yüksekten koydular ![]() Kabe'nin içinden zeminini de, bu yüksekliğe kadar, toprakla doldurdular ![]() Hz ![]() "Ben, Beytullah'ın içine girip orada namaz kılmayı arzu ederdim ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() 'Beytullah'a girmek istediğin zaman, Hicr'de namaz kıl! Muhakkak ki, orası Beytullahtan bir parçadır ![]() Fakat, senin kavmin Kabe'yi yaptıkları zaman, kısalttılar da, orayı Beytullahtan çıkardılar' buyur-du ![]() 'Yâ Rasûlallah! Sen onu İbrahim'in temelleri üzerine çevirsen ya?' dedim ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() 'Eğer kavmin Cahiliye devrinden ve küfürden yeni kurtulmuş olmasaydı, Kabe'nin birikmiş malını Allah için harcarda, kapısını yerden yapar, Hicr'de bırakılmış olan kısmını ona katardım ![]() Kabe'ye, doğu ve batı tarafından da, yer seviyesinde iki kapı koyardım ![]() Oradan girerler, şuradan çıkarlardı' buyurdu ![]() 'Kavminin, Kabe kapısını ne için yükseğe kaldırdığını da bilir misin?' diye sordu ![]() ![]() 'Bunu, kavmin, istediklerini içeri almak, istemediklerine engel olmak için yaptılar ![]() Güya, Kabe'nin şerefini gözetmek üzere, dilediklerinden başka kimse oraya girmesin diye, merdi*venini yükselttiler ![]() Kabe'ye girmesini istemedikleri bir kimseyi, merdivenden çıkmakta serbest bırakırlar, kapıya kadar çıkıp tam içeri gireceği sırada ise merdivenden aşağı itiveririerdi de, adamcağız düşer giderdi!' buyur-du"[210] Amr b ![]() "Ben, Kureyşlilerin Cahiliye devrinde Beytullah'ı, Pazartesi ve Perşembe günleri açtığını gördüm ![]() Kabe'nin kapıcıları, kapısının önüne otururlardı ![]() Kabe'ye girmesini istemedikleri bir kimse merdivenden yukarı doğru çıkınca, onu hemen itip aşağı düşürürlerdi ![]() Bazan, düşürülen adamın sakatlandığı, öldüğü de olurdu ![]() |
![]() |
![]() |
|