Prof. Dr. Sinsi
|
Hz. Musa (A.S)
Hz MUSA (a s)
Allah Teala'nın, dört büyük kitaptan biri olan Tevrat'ı verdiği ve yeryüzünde dinini tebliğ edip, hakim kılması için gönderdiği Ulu'l-Azm peygamberlerden biri Hz İbrahim (a s)'in soyundan olup, İsrailoğullarının akidelerini islah etmek ve onları Allah Teala'nın dilediği nizama kavuşturmakla görevlendirilmişti Küfürle mücadelesi Kur'an-ı Kerim'de uzun uzun anlatılmaktadır
Hz Adem (a s)'den, Rasulullah (s a s)'e kadar pek çok peygamber gelmiştir Bu peygamberler, gönderildikleri kavimleri, Allah Teala'ya iman etmeye çağırmışlar; bu yolda kafirlerle savaşmışlar, yaşadıkları diyarlardan çıkarılmışlar; ezilmişler, hor görülmüşler ve hatta öldürülmüşlerdir
Musa (a s) da, Allah Teala tarafından İsrailoğulları'na gönderilmiş bir rasul idi O da tıpkı kendisinden önce gönderilmiş olan peygamberler gibi kavmini Allah'a iman etmeye çağırdı Kavmine zulmeden ve ilahlık iddiasında bulunan Firavun'a karşı tevhid yolunda mücahede etti Bu uğurda, bütün peygamberlerin karşısına çıkan güçlükler, onun da karşısına çıktı Doğup büyüdüğü diyardan çıkarıldı, kafirler tarafından öldürülmek gayesiyle kovalandı Allah Teala Kur'an-ı Kerim'de bir ayette Hz Musa (a s)'dan şöyle bahsediyor: "Kur'an'da Musa'yı da an Çünkü o ihlas sahibi idi ve İsrailoğulları'na gönderilmiş bir peygamber idi" (Meryem, 19/51)
Hz Musa (a s)'nın Firavun ile olan kıssası, Kur'an'ın bazı sürelerinde çeşitli üsluplarda ve teferruatlı olarak anlatılmıştır Firavun ve ordusunun Kızıldeniz'de boğulmaları olayından sonra, İsrailoğullan ile ilgili kıssasına da genişçe yer verilmiştir
Musa (a s)'nın Firavun ile olan mücadelesi, bir şahsın bir kralla, bir peygamberin sadece büyük bir zorba ile olan mücadelesinden ibaret değildir Bilakis bu hak ile batıl'ın çatışması, Rahman'ın ordusu ile şeytanın ordusunun kaçınılmaz savaşıdır Aslında hak ile batıl arasındaki bu savaş, insanoğlunun yaratılışından, insanları ıslah etmek üzere nebîler ve rasullerin hayat sahnesine çıkmasından beri devam edegelmektedir
Sapıklık ve batıl, daima iblis ve onun ordusu tarafından temsil edilmiş, imana, tevhide, peygamberliğe, kısaca Hakka sürekli meydan okumuştur Fakat kazanan daima Hak olmuştur Allah Teala şöyle buyuruyor: "Muhakkak ki Biz peygamberlerimizi ve iman edenleri hem dünya hayatında, hem de meleklerin Şahid olacağı günde muzaffer kılacağız" (el-Mü'min, 40/51)
Hz Musa (a s)'da gönderildiği kavmi cehalet ve sapıklık içerisinde buldu Onları Hakka davet etti, yurdundan çıkarıldı, savaştı ve sonunda Allah Teala'nın izniyle kazandı
Hz Musa (a s)'nın Nesebi, Doğumu ve Hayatı
Musa (a s)'nın babası, İmran'dır Onun babası Yahser, onun da babası Kahes'dir Nesebi Yakub (a s)'a ulaşır;
ki, onun babası Hz İshak (a s), onun da babası Hz İbrahim (a s)'dir Musa (a s)'nın yanında gördüğümüz Harun (a s) onun kardeşidir Allah Teala, Musa (a s)'yı Firavun'a, imana davet için gönderdiğinde, Hz Harun (a s)'u da ona yardımcı olarak seçmiş ve görevlendirmişti Hz Musa (a s) Allah Teala'ya şöyle dua ederek, kardeşi Harun (a s)'u kendisine yardımcı yapmasını istemişti: "Bir de bana ehlimden bir vezir, (yardımcı) ver Kardeşim Harun'u (ver)" (Taha, 20/29-30)
Hz Musa (a s), Mısır'ın çok zor günler yaşadığı bir dönemde doğdu Bu sırada, ilahlık iddialarında bulunarak haddi aşan Firavun, İsrailoğulları halkına dayanılamayacak eziyetlerde bulunuyor, bu insanları zulümle kasıp kavuruyordu İsrailoğulları, Kıpt kavminin muamelelerinden ve krallarının ağır baskılarından bıkmışlardı Mısır'da yaşamanın bir tadı kalmadığını biliyor ve dedelerinin yurdu olan Kenan illerine gitmek istiyorlardı Ama onlardan her işinde istifade eden Firavun, yakalarını bir türlü bırakmak istemiyordu Onlara zulmün en akla gelmeyecek olanını yaptı Nitekim Kur'an-ı Kerim'de; "Biz sana Musa ve Firavun'un mühim haberlerinden, iman edecek bir kavim için, gerçek olarak okuyacağız Çünkü Firavun o yerde (Mısır'da) başkaldırmış ve ahalisini parçalara bölüp, kendisine bağlamıştı (el-Kasas, 28/3-4) buyuruluyor
Firavun, saltanatı sırasında İsrailoğullarına çok kötü eziyetlerde bulundu; onları köle yaptı, en çirkin ve adî işlerde çalıştırdı Allah Teala, İsrailoğullarını bu sıkıntıdan, azgın Firavun'un şerrinden, zulüm ve taşkınlıklarından kurtarmak için Hz Musa (a s)'yı gönderdi
Sa'lebî, Kısas-ı Enbiya'sında İmam Suddî'den; Firavun'un bir rüya gördüğünü, korkup kederlendiğini naklediyor Rüyasında Kudüs tarafından gelen bir ateş gördü Bu ateş, Mısır'a kadar uzanıp, Firavun'un evlerini yaktı Fakat sadece Kıpti'lere zarar verdi, İsrailoğulları ise kurtuldular Uyanınca hemen kahin ve müneccimlerden rüyayı tabir etmelerini istedi Onlar dediler ki; "İsrailoğulları içinden bir çocuk dünyaya gelecek, Mısırlıların helakına ve senin krallığının yok olmasına sebep olacak Doğacağı zaman da iyice yaklaştı "
Bu haber üzerine telaşlanan Firavun, İsrailoğulların'dan doğan bütün erkek çocukların öldürülmesini emretti Kur'an-ı Kerim'de bu olay şöyle anlatılıyor: "Firavun, memleketin başına geçti ve halkı fırkalara ayırdı İçlerinden bir topluluğu güçsüz bularak onların oğullarını boğazlıyor, kadınları sağ bırakıyordu Çünkü o bozguncunun biriydi" (el-Kasas 28/4)
İsrailoğulları arasında iş yapabilecek insanların azalması üzerine Kıptîlerin ileri gelenleri Firavun'a giderek, "Eğer böyle öldürmeye devam ederseniz, ileride bizim işlerimizi yapacak kimse bulamayacağız" dediler Firavun da erkek çocukların bir sene öldürülmesini, bir sene de öldürülmemesini emretti Erkek çocukların öldürülmediği sene Harun (a s) doğdu Öldürüldükleri sene ise Musa (a s)  
Musa (a s) doğunca, annesi çok üzüldü Allah Teala ona korkmamasını, üzülmemesini vahyetti Kalbine bir rahatlık verdi Bu, Kur'an'da şöyle anlatılıyor: "Musa'nın annesine: "Çocuğu emzir, başına geleceklerden korktuğun zaman onu suya (Nil'e) bırak Korkma, üzülme Biz şüphesiz onu sana döndüreceğiz ve peygamber yapacağız" diye bildirmiştik" (el-Kasas, 28/7)
Musa (a s)'nın annesi de ilham edileni yaptı ve yavrusunu bir muhafaza içerisinde suya bıraktı Ablasına da, "Onu izle" dedi Musa (a s)'yı taşıyan sandık, Allah'ın izniyle dalgalarla sürüklenerek, Firavun'un sarayına ulaştı Yıkanmakta olan cariyeler, sandığı bulup Firavun'un karısınna götürdüler Allah Teala, Firavun'un karısı Asiye'nin kalbine bu çocuğun sevgisini koydu Firavun çocuğu görünce öldürmek istedi Ancak Asiye, çocuğu kendisine vermesini istedi Çünkü hiç çocukları olmuyordu Kur'an-ı Kerim, bunu şöyle anlatıyor: "Firavun'un karısı;
Benim de senin'de gözün aydın olsun! Onu öldürmeyiniz, belki bize faydalı olur, yahut onu oğul ediniriz" dedi Aslında işin farkında değillerdi" (el-Kasas, 28/9)
Hz Musa (a s) acıkınca onu emzirmek icab etti Fakat o kimseden süt emmek istemiyordu Allah Teala, bunu şöyle zikrediyor: "Önceden, süt annelerinin memesini kabul etmemesini sağladık Musa'nın ablası; "size, sizin adınıza ona bakacak, iyi davranacak bir ev halkını tavsiye edeyim mi?" dedi Böylece onu, annesinin gözü aydın olsun diye, ona geri çevirdik Fakat çoğu bilmezler" (el-Kasas, 28/12-13)
|