Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bağlamında, hakları, hutbesi, insan, veda

Veda Hutbesi Bağlamında İnsan Hakları

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Veda Hutbesi Bağlamında İnsan Hakları




VEDA HUTBESİ BAĞLAMINDA İNSAN HAKLARI

Hak kelimesi muhtelif mânalarda Kur an da pek çok ayette geçmekte ve genelde doğru, adalete uygun ve gerçek söz anlamında veya insanın yerine getirmesi gerekli olan hak /görev manasında kullanılmaktadır Akrabaya, yoksula, yolcuya hakkını ver [1][1] şeklindeki ayetler bu hakkın konusunu ve içeriğini belirlemektedir

Hak Kelimsi; a) Doğru olan, b) Vehbi hak, c) Kesbi hak, d) Görev, e) Yetki vb anlamlara gelir

İnsanlar doğuşta eşit şartlarda olmasa da eşit haklara sahip olarak doğarlar Vehbi/tabii hak

Veda Hutbesi hem ahlaki ve de hukuki bakımdan tam anlamı ile insan hakları bildirgesidir Veda hutbesinde daha ziyade doğuştan her insanın sahip olduğu tabii haklara işaret edildiğini görmekteyiz:

"Bugünleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl mübarek bir şehir ise, canlarınız, mallarınız, namuslarınız da öyle mukaddestir, Rabbinize kavuşacağınız güne kadar her türlü tecâvüzden korunmuştur [2][2] Tabii hak

Ekmeğe basan ve ekmeği tekmeleyen bir insan göremezsiniz ama insanı tekmeleyeni çok gördük(Üstün Dökmen) Oysa insanın canları da mukaddestir ve her türlü haksız saldırıya karşı dokunulmazlığı vardır Peygamberimiz sadece cahiliye devri batıl inanç ve davranışları ayağının altına alıyor:

"Dikkat ediniz, Cahiliyeden kalma bütün adetler kaldırılmıştır, ayağımın altındadır Cahiliye devrinde güdülen kan davaları da tamamen kaldırılmıştır Kaldırdığım ilk kan davası Haris in oğlu İyas bin Rabia'nın kan davasıdır [3][3]

"Cahiliyeden kalma faizin her çeşidi kaldırılmıştır İlk kaldırdığım faiz de Abdulmutallib'in oğlu (amcam) Abbas'ın faizidir [4][4] Faizde hem Allah hakkı hem de kul hakkı vardır Faiz enflasyona yol açtığı için kamu hakkına da yol açar

"Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim Siz kadınları, Allah ın emaneti olarak aldınız ve onların namusunu kendinize Allah ın emriyle helal kıldınız Sizin kadınlar üzerindeki hakkınız; yatağınızı hiç kimseye çiğnetmemeleri, hoşlanmadığınız kimseleri izniniz olmadıkça evlerinize almamalarıdır [5][5] Eşimiz evimize hoşlanmadığımız birini almış olsa bile evire çevire dövmemiz gerekmez Bu durum bazı yörelerimizde cinayet için haklı gerekse kabul edilir Eğer bir fuhuş söz konusu ise, cezasını da adalete bırakmaz gerekir

Yüce Allah ın güzel isimlerinden biri olan hak kelimesinin çoğulu olan hukukun gayesi, hakların kime âit olduğunun belirlenmesi, hakların korunması ve haklara yapılan tecavüzün, zorbalıkların ortadan kaldırılmasıdır Dolayısıyla insanın kanı akıtılmaz, canına kıyılmaz, dini inancına, namusuna, toprağına, mesleğine, meskenine ve cinsiyetine dokunulmaz İslam dininin gerçekleştirmeyi hedeflediği beş temel husus, insanlar arası ilişkilerin tamamını kapsar Bu hususlar temel ve tabii haklar kapsamındadır

İnsan, eşref-i mahluktur[6][6] Yeryüzünde insanların aradığı ve gerçekleşmesini isteği en önde gelen değerlerin başında adâlet ve eşitlik ilkesi gelmektedir[7][7] İslâm da fertler arasında ırk, renk, soy, sop, makam, mevki, fakirlik, zenginlik, şan, şöhret gibi hususlarda üstünlük yoktur[8][8] Hz Peygamber, kanun önünde herkesi bir tarağın dişleri gibi eşit olarak değerlendirmiştir[9][9]

İslâm, hürriyeti insan hayatının anlamını gerçekleştiren bir unsur olarak görmektedir Din, vicdan ve ibâdet hürriyeti, insanın temel hak ve hürriyetlerinin en önemlilerindendir[10][10] İktisadî hak ve hürriyetler, İslâm ın kabul ettiği diğer hürriyetleri tamamlayan hususlar olarak kabul edilmektedir

İslam da insan hakları sadece kanunla belirlenmiş olmayıp, özellikle ahlaki boyut insanı tüm varlıklara karşı sorumlu görür Dolayısıyla insan, yaptığı her davranışın mutlaka karşılığını göreceğinin şuuru içinde yaşamalıdır[11][11] Sadece kanunlarla hak korunamaz Hesap verme şuuru, vicdan, ilkeli tutum, sevgi ve saygı duyguları hakkın korunması ve gerçekleşmesinde çok önemli bir yer tutar Peygamberimiz(sas) insana saygı konusunda din ve millet farkı gözetmezdi

Hz Peygamber, insanın dirisine değer verdiği gibi

ölüsüne de değer vermiştir Bir gün ashabıyla otururken yanlarından bir Yahudi cenazesinin geçtiğini fark edince hürmeten ayağa kalkmıştır Yanındakiler bu durumu yadırgamış olmalılar ki, Ya Rasûlallah, bu bir Yahudi cenazesidir deyince Hz Peygamber, O insan değil midir? cevabını ermiştir[12][12]

Hz Peygamber (as), hüküm verirken hiç kimseye iltimas, imtiyaz ve ayrıcalık tanımamış; zengin, fakir, soylu, asil herkese aynı mesâfede davranmıştır Suç işlemiş soylu bir kabilenin kızı ile ilgili imtiyaz talebine Peygamberimiz sert çıkmış, Vallahi, kızım Fatıma da olsa gereğini yaparım sizden öncekiler bu şekilde haktan ayrıldıkları için helak oldular buyurmuşlardır

Hakkın gerçekleşmesi için çaba sarf etmek hepimizin görevidir Her konuda hakkaniyete riayet etmeli, aleyhimize de olsa hakkaniyete uygun olan kararlara saygı duymalı, bir konudaki kızgınlığımız bizi haktan ayırmamalı, şahsımız ve dostlarımız aleyhine bile olsa şahitliği Allah için ve hakka uygun bir şekilde yapmalıyız

Bir çok konuda olduğu gibi maalesef hak hukuk konusunda da benciliz İnsanlar, hak deyince sadece kendi hakkını düşünüyor Kendi hakkımızı elde edince, mutlu olabiliriz ama başkalarının hakkına da saygı gösterdiğimiz sürece ancak güven içinde yaşayabiliriz İstikamet konusunda da insanların çoğu kendi istikametini tek hak yol olarak görüyor Bediuzzaman, Ben haktanım demek hakkındır ama hak benim demek hakkın değildir diyor Hak ve hakikat insanlığın ortak değeridir Hak konusunda tekelci yaklaşım hiç kimsenin hakkı değildir

(Bu vaaz metninin hazırlanmasında, Din İşlYükKurUzm ZKoç Bey in, İnsan Hakları ve Veda Hutbesi başlıklı vaaz projesinden yararlanılmıştır)

(MArif YÜKSEL, Divriği Müftüsü,

Merkez Kültür Camii, 07122007 Cuma)

[1][1] İsra, 17/26; Rum, 30/38

[2][2] Buhari, Hac, 132, c2, s191

[3][3] Müslim, Hac 19 (HNo:1218), c1, s889

[4][4] Müslim, Hac 19, c1, s889

[5][5] Müslim, Hac 19, c1, s889

[6][6] İsrâ, 17/70; Tîn, 95/4 -5

[7][7] Hud, 11/18; Şûra, 42/40; Mâide, 5/8

[8][8] Bkz Tevbe, 9/24 25; Kehf, 18/28,32 43; Taha, 20/131; Kasas, 28/76 82; Sebe, 34/35; Abese, 80/1 12; Hucurât, 49/13

[9][9] Ahmed b Hanbel, Müsned, cV, s 411; Ebû Dâvûd, Edeb, 111, (HNo:5116), c5, s339

[10][10] Bakara, 2/256; Yunus, 10/99, Kehf, 18/29

[11][11] Necm, 53/39 41

[12][12] Buhari, Cenaiz, 50, c2, s87

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.