Prof. Dr. Sinsi
|
Adil Bir İnsan Olmak
انَّ اللّهَ يَأْمُرُكُمْ أَن تُؤدُّواْ الأَمَانَاتِ إِلَى أَهْلِهَا وَإِذَا حَكَمْتُم بَيْنَ النَّاسِ أَن تَحْكُمُواْ بِالْعَدْلِ إِنَّ اللّهَ نِعِمَّا يَعِظُكُم بِهِ إِنَّ اللّهَ كَانَ سَمِيعًا بَصِيرًا
ADİL BİR İNSAN OLMAK*
Muhterem Müslümanlar!
Adalet, “adl” kökünden olup zulüm etmemek, her hak sahibine hakkını vermek anlamlarına gelmektedir Adalet: Düzenli ve dengeli davranmak, her şeyin hakkını vermek, demektir İslam Dini'nde adalet: Kültür, bilgi, mevki, cinsiyet, ırk, dil ve din farkı gözet*meden insanlara, insan olmaları yönünden eşit davranmak ve haklarını vermek demektir Bunun yanında adalet, haksızlık yapanları anlayacak dilde terbiye etmek, bir şeyi en uygun yere koymak, bir hakkı yerine getirmek, düzenli ve dengeli olmak manalarını da ifade eder
İslam Dini, insanlara, kültürleri, bilgileri, makamları, cinsiyetleri, ırkları, dil ve dinleri ne olursa olsun eşit davranmayı ve haklarını vermeyi tavsiye etmektedir Kur’an-ı Kerim’de adaletle ilgili olarak şöyle buyrulmaktadır: [b]“Allah size, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adalete uygun tarzda hüküm vermenizi emreder  ” [b]“Ey iman edenler! Haktan yana olup var gücünüzle ve bütün işlerinizde adaleti gerçekleştirin Allah için şahitlik eden insanlar olun Bu hükmünüz ve şahitliğiniz isterse bizzat kendiniz, anneniz, babanız ve yakın akrabalarınız aleyhinde olsun İsterse onlar zengin veya fakir bulunsun; çünkü Allah her ikisine de sizden daha yakındır Onun için, sakın nefsinizin arzusuna uyarak adaletten ayrılmayın!  ” buyrulmaktadır
Aziz Müslümanlar:
Peygamberimiz (sav)’in, ada*leti uygulaması ile ilgili şöyle örnek bir olay yaşanmıştır Bir gün Kureyş kabilesinden asil bir kadın hırsızlık yapmıştı Kadını affetmesi için, sahabeden peygamberimizin çok sevdiği Üsâme’yi Peygamberimize aracı gönderdiler Bu duruma kızan ve üzülen Hz Peygamber (s a v ) şöyle buyurdular: “Nasıl oluyor da bazı kimseler, Allah’ın kanunu karşısında aracı olmaya
[b]kalkışıyorlar Sizden öncekilerin mahvolmasının sebebi şudur: İçlerinden asil, ileri gelen birisi hırsızlık yapınca, onu serbest bırakıyor, zayıf ve fakir bir kimse hırsızlık yapınca, onu cezalandırıyorlardı Allah’a yemin ederim ki Muhammed’in kızı Fatıma hırsızlık yapsaydı, onun da cezasını verirdim ”
Görüldüğü üzere, Hz Peygamber, adalet konusunda aracı olmak isteyenleri çok yakını da olsa sert bir şekilde reddetmiş, mahkemeye şikâyet ulaşınca suçluya layık olduğu cezasını vermekte en ufak bir tereddüt göstermemiştir
Aziz Müminler!
Anne-babalar, evlatlar arasında, gerek sevgi göstermede, gerekse maddi yardım ve bağışlarda adaletli olmalıdırlar Nitekim bu hususta da Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur: “Allah'tan sakının, çocuklarınız arasında âdil olun!”[b]
İdareciler yönettiği insanlar arasında, Anneler-babalar çocuklarına adil olmalıdır Herkes bulunduğu makamda adil olmalıdır
Bakınız İlim ve irfan sahipleri, adaletle ilgili neler söylemişlerdir:
-Adalet, kutup yıldızı gibi yerinde durur Geri kalan her şey onun çevresinde döner
-Adalet dünyadan kalkarsa, insan hayatına değer verecek bir şey kalmaz
-Kılıcın yapamadığını adalet yapar
-Kötülüğü adaletle, iyiliği de iyilikle karşıla
-Haksız olanlar, adaleti zulüm sanırlar
Muhterem Müminler!
Kurban Bayramını idrak ettiğimiz bu mübarek günde Yeryüzüne Hak ve Adaletin hâkim olmasını Cenab-ı Allah'tan diler Bayramınızı tebrik ederim
[url=http://www ebediyyen biz/#_ftnref1] Buhârî, Hudûd 12, Müslim, Hudûd, 8-9
[url=http://www ebediyyen biz/#_ftnref2] Müslim, Hibat,13/3
Hazırlayan: Hutbe Komisyonu
[1] Nisa 4/58
[url=http://www ebediyyen biz/#_ftnref2] Nisa 4/135
|