![]() |
Cemaat Olmanın Nimet Ve İmtıhanları |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Cemaat Olmanın Nimet Ve İmtıhanlarıCEMAAT OLMANIN NİMET VE İMTIHANLARI İnsanoğlu yaratılışı gereğince eşrefi mahluk olmasına karşın muhtaç varlık ![]() Bu durum büyüyüp geliştiğinde,bir fert olarak ayakları üstüne durmaya başladığında sona ermiyor ![]() ![]() ![]() ![]() Bu nedenle insanoğlu alıp başını,ıssız dağ başlarında yalnızlığının kuytularında yaşama şansına sahip değildir ![]() ![]() ![]() ![]() İlk insandan itibaren topluluklar halinde yaşamış,tarihleri ve birikimleri birbirlerine yaslanarak oluşturmuştur ![]() ![]() ![]() İnsanoğlunun bir arada yaşama ihtiyacıyla birlikte, bütün topluluklarda fertlerin itaat etmek zorunda olduğu ve itaat etmedikleri taktirde çeşitli yaptırımların uygulandığı “sosyal düzen kuralları” hep olageldi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnsanoğlunun, Adem (a ![]() ![]() ![]() ![]() İşte o son uyarıcı Hz ![]() ![]() ![]() ![]() “Ey iman edenler! Allah’tan O’na yaraşır şekilde korkun ve ancak Müslümanlar olarak can verin ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bilinmelidir ki Allah’u Teala Müslümanlara, yasaklanmış şeylerden ittika edip sakınmalarını emredince, bütün tâat ve hayırların aslı durumunda olan şeyi, yani Allah'ın ipine sımsıkı sarılmayı emretmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hakka ve hakikate ulaşmanın bir çok yolu vardır; ancak bir yol var ki bütün yolların en emniyetlisi, en sevimlisi ve en verimlisidir ![]() ![]() Kim istemez şerefli, edepli, terbiyeli, sevgili bir Müslüman olmayı? Kim arzulamaz Yüce Mevla’nın sevgi ve rızasına ulaşmayı? Kim dilemez Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Öyleyse Allah için birbirlerini sevenlerin oluşturdukları bir cemaate olmayı arzulamalıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() CEMAAT OLMAK FARZDIR İşte yukarıda sayılan sebeplerden dolayıdır ki Müslümanların Allah yolunda birlik sağlayıp cemaat olmaları farz-ı ayındır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bilinmelidir ki,İslam tevhid dinidir ve bizden tevhid (Allah rızası etrafında birlik) istemektedir ![]() ![]() ![]() Dinimiz ancak cemaatle yaşanır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Müslüman’ın Allah yolunda takva için birlik olmaları farz-ı ayndır demiştik ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Öyleyse,hiçbir Müslüman: “Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve sadıklarla beraber olun ![]() ![]() Akıllı bir insan, Yüce Allah’ın: “O gün (Allah için birbirini seven ve bu uğurda kenetleşen) muttakiler hariç, bütün dostlar birbirinin azılı düşmanı olur“ [853] uyarısını hafife alıp kafir ve fasıklardan dost seçemez ![]() Cenab-ı Allah, ayrılığı, bozgunculuğu ve çekişmeyi de yasaklamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Başka bir ayet-i kerimede Rabbimiz, müminlerin nasıl birlik halinde olmalarına işaret ederek şöyle buyuruyor: “Allah kendi yolunda, kenetlenmiş bir yapı gibi saf bağlayarak savaşanları sever ![]() Rasulullah (s ![]() ![]() “Sizin cemaat halinde olmanız gerekir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Abdullah b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu delillerden sonra “Ben kendi başıma, yalnızca dinimi, imanımı koruyabilirim” demek tehlikelidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunun içindir ki, toplumlarını (cemaatlerini) yitiren veya perişan edenler muhakkak perişan olurlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Alimlerden birisi demiştir ki: “Allah için kurulan bir cemaatle birlikte iken başa gelecek keder ve sıkıntı, ayrı iken elde edilecek rahat ve huzurundan daha hayırlıdır ![]() Bilinmelidir ki,Allah için oluşmuş bir cemaat, ince kristal cam gibidir; eğer onu dikkatlice korumaz ve sakınılmazsa, bir çok afetle yüz yüze gelinir, kırılır, bozulur ![]() ![]() Zira,cemaat Allah yolunda Allah için bir rehberin etrafında toplanıp emanetleri taşımaktır ![]() CEMAAT OLMANIN GETİRİLERİ İslam, cemaat dinidir, cemaatle yaşanır ![]() ![]() ![]() ![]() Vicdani duygularla birlikte, beraber yaşama isteği, cemaat ruhu insanda oluşmaya başlayınca,onu kibirden,bencillikten,dar görüşlülükten çıkarır ve o nispette sosyalleştirir ![]() ![]() ![]() Fakat yüce bir duyguyla bu sevgi ve korku biraz yükselip de bir başkasını da kendisi gibi ve kendisine eşit bir değerde görmeye,onun iyiliğine sevinip,zararına da kendisi zarar görüyormuş gibi üzüntü duymaya başlarsa,onda cemaat ruhu oluşmaya başlamış demektir ![]() İnsanın bu "toplum halinde yaşama" ihtiyacını en doyurucu bir şekilde din giderebildiğinden, cemaatler din sayesinde ortaya çıkmış ve dine özgü gruplar olarak kabul edilmişlerdir ![]() Prensibi samimiyet, sadakat ve ihlas olan bu cemaatin yegane başarı sırrı, kardeşlik ışığındaki birlik-beraberlik şuurudur' ![]() ![]() ![]() "Allah yolunda hepsi birbirine kenetlenmiş, yekpare ve müstahkem bir bina gibi, saf bağlayarak mücadele edenleri sever ![]() ![]() Allah’ın Resulü(s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Müslümanları böyle gören müberra dinimiz, elbette toplumun huzuru, ahengi ve sosyal gelişmenin gerçekleşebilmesi; yalnız muayyen bazı fertlerin değil, bütün bir toplumun maddî refahı ve saadeti için müminlere, kişisel vazifeler yanında içtimai ödevler de yükler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cenab-ı Hakk: " ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır ![]() Zira Allah Teala:“Hepiniz birden Allah'ın ipine sımsıkı sarılın, sakın ayrılıp bölünmeyin ![]() ![]() Ancak ferdin yalnız başına bu düzeye gelmesi zordur ![]() ![]() ![]() Allah'ın insanlıktan yana uzanan ipi,düzen ve disiplini gerektirir;fer*t bu disiplin içinde toplumun kopmaz bir parçası haline getirir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() O halde Allah'ı bilmek ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bilinmelidir ki,cemaat mensupları rastgele, tesadüfen veya alelade şartların bir araya getirdiği,yaptıklarını bilmeyen, hangi şartlar altında bir araya geldiğinden habersiz ve şuursuz kimseler değillerdir ![]() ![]() ![]() Bir topluluğun cemaat adını alabilmesi için, o topluluğun belli bir fikir etrafında, belli bir hedefe gitmek üzere bir araya gelmesi, belli ilkelere bağlı olması ve başlarında cemaat ile özdeşleşmiş, aynı amaca bağlı yetkin bir imamın (önderin) bulunması gerekir ![]() İşte böyle bir oluşumun içindeki birliktelik insanın Rabb’ine karşı görevlerinin çoğalmasına ve safileşmesine sebep olur ![]() Dini öğrenmek, öğretmek, yaşamak yaymak tek başına olacak bir iş değilse,insanın terbiyesi de ayrı bir farzdır ve bu da tek başına mümkün değildir ![]() ![]() Öyleyse cemaat olmak sadece kuru kuruya bir beraberlik düşüncesi değildir ![]() ![]() ![]() Onun içindir ki Allah’ın Resulü(s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Abdullah b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Şüphesiz cemaat hablullahtır ![]() ![]() ![]() Hal böyle iken cemaat olmanın sıkıntıları ve zorlukları da mevcuttur ![]() ![]() Şu bilinmelidir ki, cemaat içinde olmanın bu zorlukları ve bütün sıkıntılarına rağmen Allah için cemaat olmak, yalnızlıktan hayırlıdır ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cemaat Olmanın Nimet Ve İmtıhanları |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Cemaat Olmanın Nimet Ve İmtıhanlarıHİZMET VE ŞEYTANIN ALDATMASI Dünyevî çıkar ve hesaplarımıza uymasa da bütün müminleri kardeş bilip onlara kalbimizde değer, meclisimizde yer vermemiz icap etmektedir ![]() ![]() Bütün alemlere rahmet olarak gönderilmiş Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnsanın cevheri, insanlarla birlik ve hizmet içinde ortaya çıkar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hizmet ne kadar kıymetliyse onu gereğince yapmak ve muhafaza etmekte o kadar zordur ![]() ![]() Allah Resulü (s ![]() ![]() İmam Beyhaki’nin rivayetinde Allah’ın Resulü(s ![]() ![]() “Hiç şüphesiz şeytan cemaatten ayrılan kimseyle beraberdir ![]() ![]() İslam cemaatinden ayrılanın durumu şöyle anlatılmaktadır: “Kim (Kur’an ve sünnet üzere giden) cemaatten bir karış ayrılırsa; boynundan İslam bağını çıkarmış olur ![]() “Kurdun, sürüden ayrılan koyunu kaptığı gibi, şeytan da (cemaatten ayrılan) insanı kapar ![]() ![]() ![]() Onun içindirki,Tek kalanı kurt kapar sözü,yalnız başına kalan insan için söylenmiştir ![]() Evet, bir kimse yaptığı işlerde Allah rızasını hedefe alır, Hakk yolunda kendisine tabi ve talebe olduğu kimseye özü ve sözüyle samimice davranır ve bu uğurda beraber olduğu cemaate sımsıkı sarılırsa, onun kalbinde şeytan taht kuramaz ![]() ![]() ![]() Resulullah(s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mü’min, Allah yolundaki kardeşleriyle kuvvetlenir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu yüce dine birlik hâlinde sahip çıkmayanların, düşmanların oyununa gelip dinden çıkma tehlikesi vardır ![]() ![]() ![]() ![]() Bilinmelidir ki,hizmet eden bir salike nefis ve şeytanın verdiği vesveseler,onun kazanacağı büyük nimetlere perde olur ![]() Cüneyd-i Bağdâdî'nin talebelerinden biri şeytanın vesvesesine kapılıp; "Artık ben kemâle geldim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() üç defâ Lâ havle oku ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İşte görüldüğü gibi hizmet ehli olan kimselere,nefis ve şeytanın vesvesesi, fısıldamaları ile onu hizmetin dışına itme ve alacağı manevi hazzı engelleme girişimleri mevcuttur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() HİZMET KARDEŞLİĞİ Allah yolunda edebe uygun hizmet eden her meşrebi ve hizmet grubunu kardeş bilmeli ve onları sevmeli ve hayırla anmalıdır ![]() Üstad Bediuzzaman Said-i Nursi(rah ![]() “Bir mümine kin ve düşmanlık beslemek, belli belirsiz bir suçundan dolayı onu mahkum etmek hayat-ı şahsiye nazarında dahi zulümdür ![]() Birincisi: Eğer içinde bulunduğun mesleğin (meşrebin) ve sahip olduğun fikirlerin hak ise, bu durumda: “Mesleğim (meşrebim) haktır veya daha güzeldir” demeye hakkın var ![]() ![]() Üstad (rah ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bugün Müslümanların içine düştükleri hastalıkların başında cemaat şuurundan mahrumiyet gelmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Unutulmamalıdır ki,Her insan meşrebine ve yaratılışına uygun hareket eder ![]() ![]() ![]() Hak yolcusu kör bir taassuba düşüp, muhabbet adına diğer mürşitleri, salihleri ve hak yolcularını inkar etmemeli, basit görmemelidir ![]() ![]() Hanefi mezhebi üzere amel ve ibadet eden bir Müslüman, mezhebinin fetvalarının en isabetli olduğunu söyleyebilir ![]() ![]() ![]() Nakşibendî meşrebine göre seyr u süluk yapan ve kalbini ıslaha çalışan bir mürit, bu yolun ve önündeki mürşidinin kendi hastalığı için en güzel bir ilaç olduğunu, ancak diğer hak tarikatların da güzel olduğunu bilmelidir ![]() Bir Kâdirî meşrep mürit de, yolunun kendi adına en güzel, mürşidinin en kamil olduğunu, ancak diğer tarik ve meşreplerin de hak ve güzel olduğunu bilmeli ve söylemelidir ![]() ![]() ![]() ![]() Bilinmelidir ki, İslam dairesindeki cemaatlerin, cemiyetlerin, mezhep ve meşreplerin farklı bir çok usul ve prensipleri varsa da, hedefleri tektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Üstad Bediuzzaman Said-i Nursi(rah ![]() İnatlaşmak ve taraf tutmak içtimai hayat için zararlıdır ![]() 1-Hadis-i şerifte:“Ümmetimin ihtilafı(aynı konudaki değişik görüşleri)rahmettir,” [882] buyurulmuştur ![]() Bu hadis ihtilafı övüyor ![]() ![]() 2-Hem taraf tutmak, zulme uğrayan avam halkı, zalim kimselerin şerrinden kurtarıyor ![]() 3-Bir de fikirlerin çarpışmasından ve akılların farklı görüşlerinden hakikat ortaya çıkar ![]() ![]() Birinci söz için deriz ki: Hadisteki ihtilaf, müspet yani olumlu ve zararsız ihtilaftır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İkinci söz için deriz ki: Tarafgirlik eğer Hak namına olursa, haklılara sığınak olabilir ![]() ![]() ![]() ![]() Üçüncü söz için deriz ki: Hak namına, hakikat hesabına olan fikirlerin çarpışması rahmet olur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Elhasıl; sevgi Allah adına, buğz Allah için ve hüküm Allah’a ait kılınarak hareket edilmezse, nifak ve ayrılık her yanı sarar ![]() ![]() [848]-Al-i İmran suresi ayet-102-103 [849]-Fahreddin Er-Razi, Tefsir-i Kebir Mefâtihu’l-Gayb,VI,514 [850]-Taberânî,el-Vasît,VII,17 ![]() ![]() ![]() [851]-Al-i İmran suresi ayet-102-103 [852]-Tevbe suresi ayet-119 [853]-Zuhruf suresi ayet-67 [854]-Al-i İmran suresi ayet-105 [855]-Saf suresi ayet-4 [856]-Tirmizi, Fiten, 7; Ahmed Müsned, I, 18; Hakim, Müstedrek, I, 114; İbnu’l-Cevzî, Telbisu İblis, 7 [857]-Teberî, Camiu’l-Beyan, IV, 32 [858]-Tirmizi,Fiten,7;Aynı konuda rivayet için bkz:Taberani,el-Mu’cemu’l-Kebir,XII,342,(Had:13623);XVII, 239 [859]-Elmalı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili,II,405-406 [860]-el-Mekki,Kutu’l-Kulub,IV,398 [861]-Saf suresi ayet-4 [862]-Buhari,Salât,88,Mezâlim,5;Müslim,Birr,65;Tirmiz î,B irr,18;Nesâî,Zekât,67 [863]-Maide suresi ayet-2 [864]-Haşr suresi ayet-9 [865]-Müslim,İmân,93;İbn Mace,Mukaddime,9;Hanbel,el-Müsned,I,167,II,477;Hatib,Târîhu Bağdat,IV,58 [866]-Aclûnî,Keşfu'l-Hafa,472 [867]-Al-i İmran suresi ayet-103 [868]-Ahmed,Müsned,IV,287-375 Suyuti,Camiu’s-Sağir,III,279,Hadîs No:3398 [869]-Celal Yıldırım, İlmin Işığında Asrın Kur’an Tefsiri,II,1018 ![]() [870]-Nesai,bab:6; Ebu Cafer Muhammed b ![]() [871]-İmam Kurtubi, el-Camiu li-Ahkami’l-Kur’an,IV,311 [872]-Tabaranî, el-Mu’cemü’l-Vasît, No: 6023; İbnu Ebi’d-Dünya, Kitabu Kazai’l-Hâce, Had ![]() [873]-Hadisin tamamı şöyledir: “İman yetmiş küsür kısımdır ![]() ![]() ![]() ![]() [874]-Beyhaki, Şuabu’l-İman,VI,66,(No:7512) ![]() [875]-Ahmed,Müsned,V,180;Ebu Davud,Sünnet,27,(No:3758);Hakim,Müstedrek,I,117 [876]-Ahmed,Müsned,V,180;Ebu Davud,Sünnet,27,(No:3758);Hâkim,Müstedrek,I,117 [877]-Tirmizi,Fiten,7 [878]-Heyet,İslam Alimleri Ansiklopedisi,III,123-124 [879]-A’raf suresi ayet-17 [880]-Said Nursî, Mektubat,22 ![]() ![]() [881]-Şaranî, el-Envâru’l-Kudsiyye,II,95 ![]() [882]-Suyuti, el-Camiu’s-Sağır, No: 288; Ali el- Muttakî, Kenzu’l-Umal, No: 28686 [883]-Said Nursî, Mektubat,22 ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|