Cehennemliklerin Yiyecekleri Ve Zakkum

CEHENNEMLİKLERİN YİYECEKLERİ VE ZAKKUM



Sonra onların zakkum[1] olan yiyeceklerini bir düşün! Bu hususta Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyrulur:

“Sonra siz ey sapıklar, yalancılar! Elbette bir ağaçtan, zakkum ağacından yiyeceksiniz Karınlarınızı onunla dolduracaksınız Üstüne de kaynar sudan içeceksin Hem de susamış develerin suya saldırışı gibi içeceksiniz” [2]

“O, cehennemin dibinde bitip yetişen bir ağaçtır Tomurcukları sanki şeytanların başları gibidir (Cehennemdekiler) ondan yerler ve karınlarını doldururlar Sonra zakkum yemeğinin üzerine onlar için kaynar su ile karıştırılmış bir içecek vardır Sonra onların dönüşü kesinlikle cehenneme olacaktır” [3]

“(Sonra o cehennemlikler) kızgın bir ateşe girecekler ve son derece kaynar bir sudan içirileceklerdir Onlar için zehirli dikenlerden başka bir yiyecek yoktur O ne yiyeni besler ne de açlığını giderir” [4]

“Hiç şüphesiz bizim nezdimizde (onlar için hazırlanmış) boyunduruklar, yakıcı bir ateş, boğazdan geçmeyen bir yiyecek ve elem verici bir azap vardır” [5]

İbn Abbâs’ın rivayet ettiği bir hadiste Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:

“Şayet zakkum ağacından (onun suyundan) bir damla dünya denizlerine düşseydi bütün insanların yaşamlarını alt üst ederdi Peki ya, yiyecekleri zakkum olanların hali nice olur?” [6]

Enes’in (ra) rivayet ettiği bir hadiste de Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:

“Allah Teâlâ’nın sizi teşvik ettiği şeye yönelin Ardında azap, ceza ve cehennem gibi tehlikelerin bulunduğu ve sizi sakındırıp korkuttuğu şeylerden de sakının Zira cennetten (onun nimetlerinden) bir parça dünyalıklarınıza düşseydi onları sizin için güzel ve hoş ederdi Cehennemden bir parça düşseydi o da dünyalıklarınızı çirkinleştirir, mahvederdi” [7]

Ebü’d-Derdâ’nın rivayet ettiği bir hadiste Allah Resûlü (sav) şöyle buyurmuştur:

“Bir zaman sonra cehennem ehli öyle acıkır ki açlıkları çektikleri azaba denk gelir

Kendilerine yiyecek verilmesi için yalvarırlar Onlara sivri dikenli, acı ve zehirli, ne besleyen ve ne de doyuran bir bitki getirilir

Ardından tekrar bir yiyecek getirilmesi için yalvarırlar, bu sefer de boğazda takılıp kalan bir yiyecek verilir Cehennem halkı bunun üzerine, dünyada boğazlarına bir yiyecek takıldığı zaman onu suyla geçirdiklerini hatırlarlar ve su getirilmesi için yalvarırlar

Onlara kancalarla tutturulmuş demir kazanlarda kaynar sular getirilir Kızgın demir kazanlar içmeleri için yüzlerine doğru yaklaştırıldığında yüzleri kavrulur, buruş buruş olur

Kaynar su midelerine vardığında da bütün organlarını/

paramparça eder Bunun üzerine herkes birbirine,

“Rabbinize dua edin, bizden bir gün olsun azabı hafifletsin! derler

(Bunun üzerine bekçiler Peygamberiniz size açık açık deliller getirmedim mi? diye sorarlar, onlar da, ‘Getirdi’ cevabını verirler

(Bekçiler O halde kendiniz yalvarın, derler Hâlbuki kâfirlerin yalvarması boşunadır” [8]

Bu sefer birbirlerine,

—O halde Mâlik’i (cehennem bekçilerinin reisini) çağırın, derler ve Mâlik’i çağırırlar Ona,

“Ey Mâlik! Rabbimiz işimizi bitirsin (bizi öldürüp yok etsin)! diye seslenirler Mâlîk de, Siz hep böyle kalacaksınız! diye cevap verir” [9]

Hadisin ravilerinden biri olan A’meş der ki: “Cehennemliklerle Mâlik’in bu konuşması arasında tam bin yıl olduğunu işittim”

(Hadis-i şerif şöyle devam eder

Sonra cehennemlikler birbirlerine,

—Haydi, rabbimize dua edelim, zira ondan daha hayırlısı yoktur, derler ve:

“Rabbimiz! Azgınlığımız bizi aldattı, biz hak yoldan sapan bir grup idik Rabbimiz! Bizi buradan çıkar Eğer bir daha (ettiklerimize) dönersek, artık belli ki biz zalim insanlarız” [10] (âyetinde geçtiği şekilde dua ederler) Bunun üzerine Allah (cc):

“Orada alçaldıkça alçalın! Benimle konuşmayın artık!”[11] buyurur

İşte o zaman kâfirler kendilerine gelebilecek her hayırdan ümitlerini keserler Hüsran içinde ahlanıp vahlanırlar, helâk olup gitmeyi isterler” [12]

Ebû Ümâme el-Bâhilî (ra) anlatıyor:

Resûlullah (sav), “Ardından da (o kâfire) cehennem vardır; kendisine irinli su içirilecektir” [13] âyetinin açıklamasında şöyle buyurdu:

“O kimseye irinli su yaklaştırıldığında (kokusu ve harareti bu adamın) yüzünü kızartır, yakar Başının derisi soyulur yere düşer İçtiğinde de midesi parçalanır, öyle ki makatından çıkar Nitekim Allah Teâlâ, ‘(O cennetliklerin durumu) hiç, ateşte ebedî kalan ve bağırsakları parça parça edecek kaynar su içirilen kimselerin durumu gibi olur mu?’ ‘…imdat dileyecek olsalar imdatlarına, erimiş maden gibi yüzleri haşlayan bir su ile cevap verilir’ buyurur” [14]

İşte bunlar, cehennemliklerin acıkıp susadıklarında yiyip içtikleri şeylerdir



[1] Zakkum cehennemde bir ağaçtır Pis ve acıdır Tadı ve kokusu çok kötüdür

[2] Vâkıa 56/51–55

[3] Sâffât 37/64–68

[4] Gâşiye 88/4–8

[5] Müzzemmil, 73/12–13

[6] Tirmizî, Sıfatü Cehennem, 4; Hâkim, el-Müstedrek, 2/294; Heysemî, Mevâridü’z-Zem’ân, nr 2611; Taberânî, el-Mu’cemü’l-Kebîr, 13/68; Hatib Tebrizî, Mişkât, nr 5683;

[7] Beyhakî, el-Ba’s ve’n-Nüşûr, nr 599; Münzirî, et-Terğîb ve’t-Terhîb, nr 5354

[8] Gâfir 40/49–50

[9] Zuhruf 43/77

[10] Müminûn 23/106–107

[11] Müminûn 23/108

[12] Tirmizî, Sıfatü Cehennem, 4; Beyhakî, el-Ba’s ve’n-Nüşûr, nr 600; Münzirî, et-Terğîb ve’t-Terhîb, nr 5407

[13] İbrahim 14/16

[14] Tirmizî, Sıfatü Cehennem, 4; Ahmed b Hanbel, el-Müsned, 5/265; Hâkim, el-Müstedrek, 2/351; Münzirî, et-Terğîb ve’t-Terhîb, nr 5402; Taberânî, el-Mu’cemü’l-Kebîr, nr 7460;