Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kıyametin, tehlikeleri, zorlukları

Kıyametin Zorlukları Ve Tehlikeleri

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kıyametin Zorlukları Ve Tehlikeleri




KIYAMETİN ZORLUKLARI VE TEHLİKELERİ

Ey zavallı insan! Dehşeti büyük, zamanı uzun, kahrı çetin, vakti pek yakın olan kıyamet için hazırlık yap!
O günde göklerin yarıldığını, dehşetinden yıldızların param parça olup etrafa dağıldığını, parlaklığıyla göz kamaştıran yıldızların karardığını, güneşin dürülüp atıldığını, dağların yürütüldüğünü, değerli hayvanların başıboş bırakıldığını, vahşî hayvanların bile bir araya toplandıklarını, denizlerin ateş haline geldiğini görürsün
O gün ruhlar bedenlerine geri dönmüş, cehennem olanca ateşiyle kızdırılmış, cennet müminlere yaklaştırılmıştır Dağlar tuz buz edilip kum haline getirilmiş, yeryüzü dağların yok olmasıyla uzamış, dümdüz olmuştur
O gün yeryüzünün şiddetle sarsıldığını, toprağın içinde ne varsa hepsini dışarı attığını, insanların amellerinin karşılığını görmek üzere bölük bölük mahşer meydanına götürüldüklerini görürsün
O gün, Allah Teâlâ’nın hakkında şöyle buyurduğu bir gündür:
“Yeryüzü ve dağlar kaldırılıp birbirine tek çarpışla çarpılıp darmadağın edildiği gündür İşte o zaman olacak olur ve kıyamet kopar Gök (meleklerin inmesi için) yarılır ve artık zayıfladığından çökmeye yüz tutar Melekler göğün etrafındadır O gün Allah’ın (cc) arşını bu meleklerinde üstünde sekiz melek yüklenir (Ey insanlar) O gün (hesap için) huzura alınırsınız; size ait hiçbir sır gizli kalmaz” [color="#800080"]
O gün dağların yürütüldüğü ve her yerin dümdüz olduğunu görürsün O gün yerin altının üstüne geldiği, dağların parçalanıp etrafa saçıldığı bir gündür
O gün insanlar ateşin etrafındaki pervaneler gibi sağa sola saçılır, dağlar etrafa yayılmış renkli yünler gibi atılır
O gün Allah Teâlâ’nın hakkında, “Onu gördüğünüz gün, her emzikli kadın emzirdiği çocuğunu unutur, her gebe kadın çocuğunu düşürür İnsanları da sarhoş bir halde görürsün Oysa onlar sarhoş değillerdir; fakat Allah’ın azabı çok dehşetlidir” [color="#800080"] buyurduğu bir gündür
O gün, “Yer başka bir yer, gökler de (başka gökler) haline getirildiği, (insanların) bir ve Kahhâr (gücüne dayanılmaz) olan Allah’ın huzuruna çıktıkları gündür [color="#800080"]
O gün dağların ufalanıp etrafa savrulduğu, her yerin dümdüz ve bomboş bırakıldığı, hiç bir yerinde, inişin veya yokuşun olmadığı bir gündür
[size="4"]O gün, Allah’ın (cc) hakkında, “Sen dağları görürsün ve yerinde duruyor sanırsın Oysa onlar bulutların yürümesi gibi yürümektedirler” buyurduğu gündür
O gün, “Göğün yarılıp kızarmış yağ renginde gül gibi olduğu” [color="#800080"] zamandır
“İşte o gün insana da cine de (haşirle birlikte halleri zaten belli olduğu için ilk anda) günahı sorulmaz” [url=http://wwwkonakderslericom/admin/editor/fckeditorhtml?InstanceName=bilgi&Toolbar=Defa ult#_ftn6]
O gün isyankârların konuşturulmayacağı bir gündür O gün günahkârlara hiçbir şey sorulmadan alınlarından ve ayaklarından yakalanırlar
O gün herkesin yapmış olduğu iyilikleri de kötülükleri de karşısında hazır halde bulduğu ve yapmış olduğu kötülükleriyle kendi arasında uzun bir mesafenin olmasını isteyeceği bir gündür [color="#800080"]
O gün her insanın dünyadayken yapmış olduğu hayır ve şer cinsinden her şeyi bileceği, âhirete getirdiklerine ve geride bıraktıklarına şahit olacağı bir gündür
O gün dilin tutulup başka organların konuşacağı gündür
O gün genç olanların dahi dehşetten saçlarının ağardığı bir gündür
Bu hususta Resûlullah’ın (sav) bir hadis-i şerifleri vardır Şöyle ki: Hz Ebû Bekir (ra) Peygamber Efendimiz’e, “Ey Allah’ın Resûlü, sizleri yaşlanmış (saçları ağarmış) görüyorum” deyince Resûl-i Ekrem (sav), “Hûd (sûresi) ve onun kardeşleri (olan Vâkıa, Mürselât, Amme yetesâelûn, ve İze’ş-şemsü küvvirat sûreleri) beni yaşlandırdı [color="#800080"] buyurmuştur
Kur’an okurken yaptığı tek şey dilini oynatmaktan ibaret olan Kur’an okuyucusu! Eğer okudukların üzerinde biraz düşünüp mânalarını içine sindirseydin elbette peygamberlerin efendisinin saçlarını ağartan şeyden senin de ödün kopar ondan gereken öğüdü alırdın Kur’an okurken sadece dilinin hareketi ile yetinirsen onun birçok mâna ve meyvesinden mahrum kalırsın
Kıyamet, o günün Kur’an’da zikredilen isimlerinden biridir Allah (cc) onun bazı felâketlerinden ve birçok isminden bahsetmiştir Bundaki hikmet, mânalarının çokluğunun isimlerine yansımasıdır Ancak bundaki maksat isimleri tekrarlamak değil, akıl sahiplerine bir uyarı olmasıdır
Kıyametin isimlerinin her birinin altında bir sır, her bir sıfatının altında garip ve hayret verici mânalar vardır Eğer uyanık akıl sahiplerinden isen onların mânalarını anlamaya gayret göster!

Kıyametin Diğer İsimleri:
Yevmü’l-Kıyâmet: Her şeyin ayağa kalkıp ilâhî huzura geldiği gün
Yevmü’l-Hasret: Hasret günü
Yevmü’n-Nedâmet: Pişmanlık günü
Yevmü’l-Muhâsebe: Hesaba çekilme günü
Yevmü’l-Müsâele: Sorgulanma günü
Yevmü’l-Müsâbaka: Herkesin gideceği yere götürülme günü
Yevmü’l-Münâkaşa: Her şeyin hesabının bir bir tetkik edileceği gün
Yevmü’l-Münâfese: Salih kişilerin derecelerine çıkmak için yarıştığı gün
Yevmü’z-Zelzele: Deprem ve sallantı günü
Yevmü’d-Demdeme: Azap günü
Yevmü’s-Sâika: Yerde ve gökte ne varsa hepsinin ölüm günü
Yevmü’l-Vâkıa: En büyük olayın meydana geldiği olay günü
Yevmü’l-Kâria: Azabın ve felâketin kapıyı çaldığı gün
Yevmü’r-Râcife: Sûr’a ilk kez üfürüldüğü gün
Yevmü’r-Râdife: Sûr’a aradan geçen kırk yıldan sonra ikinci kez üfürülmesinin günü
Yevmü’l-Gâşiye: İnsanların üzerini kıyametin felâketinin kuşattığı gün
Yevmü’d-Dâhiye: Felâketin iniş günü
Yevmü’l-Âzife: An be an yaklaşan gün
Yevmü’l-Hâkka: Muhakkak gerçekleşecek olan gün
Yevmü’t-Tâmme: Felâketin ortalığı bürüdüğü gün
Yevmü’s-Sâhha: Gürültü ve haykırış günü
Yevmü’t-Telâkî: Buluşma günü
Yevmü’l-Firâk: Sevgililerin birbirinden ayrılma günü
Yevmü’l-Mesâk: Mahşere sevk edilme günü
Yevmü’l-Kısâs: Her canlının birbirinden hakkını alma (kısas) günü
Yevmü’t-Tenâd: Istıraptan ötürü herkesin birbirine yardım çığlıkları atacağı gün
Yevmü’l-Hisâb: Hesap günü
Yevmü’l-Meâb: Asıl vatana; cennet ya da cehenneme dönüş günü
Yevmü’l-Azâb: Azap günü
Yevmü’l-Firar: Anne baba, çoluk çocuk hulâsa tüm aile fertlerinin dahi birbirinden kaçacağı gün
Yevmü’l-Karar: Ya cennete ya da cehenneme gidileceğinin kesinleşeceği gün
Yevmü’l-Likâ: Herkesin rabbine kavuşacağı gün
Yevmü’l-Bekâ: Ebediyet günü
Yevmü’l-Kazâ: Hüküm günü
Yevmü’l-Cezâ: Amellerin karşılığının verileceği gün
Yevmü’l-Belâ: İmtihan günü
Yevmü’l-Bükâ: Ağlama günü
Yevmü’l-Haşr: Dirilme ve toplanma günü
Yevmü’l-Vaîd: Günahların cezasının verilme günü
Yevmü’l-Arz: Amellerin Allah’a arzedilme günü
Yevmü’l-Vezn: Amellerin mizan adlı terazide tartılma günü
Yevmü’l-Hak: Her şeyin hakikatinin ortaya çıktığı gün
Yevmü’l-Hüküm: Allah Teâlâ’nın kulları hakkındaki hükmünü verdiği gün
Yevmü’l-Fasl: Her davanın sonuçlanacağı gün
Yevmü’l-Cem: Gelmiş geçmiş bütün mahlûkatın bir araya toplanacağı gün
Yevmü’l-Ba’s: Ruhların bedenlerine geri iade edileceği gün
Yevmü’l-Feth: Hiçbir şeyin gizliliğinin kalmayacağı gün
Yevmü’l-Hızy: Yapılan kötülüklerin ve çirkinliklerin açıklanmasından dolayı insanların utandıkları gün
Yevmün Azîm: Büyük gün
Yevmün Akîm: Hayır ve hasenatın az oluşundan ötürü insanlara faydası az dokunan kısır gün
Yevmün Asîr: Zor gün
Yevmü’d-Dîn: Hesap günü
Yevmü’l-Yakîn: Her şeyin hakikatinin açığa çıkacağı gün
Yevmü’n-Nüşûr: Bedenlerin kabirlerinden kalkıp mahşere yayılma günü
Yevmü’l-Masîr: Dönüşün Allah’a olduğu gün
Yevmü’n-Nefha: Sûr’un üfürülüş günü
Yevmü’s-Sayha: Çığlık günü (Zira Allah Teâlâ İsrâfil’e birinci üfleyişinde Sûr’u uzunca bir müddet üflemesini emreder)
Yevmü’r-Recfe: Dağların ve ovaların su gibi aktığı sarsıntı günü
Yevmü’r-Rucce: Toprağın içinde ne var ne yok hepsini dışarı attığı deprem günü
Yevmü’z-Zecre: Kovalanma ve azarlanma günü (Günü melekler o gün günahkârları ve isyankârları azarlarlar)
Yevmü’s-Sekrat: Dehşetinden akılların durduğu sarhoşluk günü
Yevmü’l-Fez’a: Büyük korku ve dehşet günü
Yevmü’l-Cez’a: Ümitsizlik ve sabırsızlık günü
Yevmü’l-Müntehâ: Sonuç günü
Yevmü’l-Me’vâ: Cennete ya da cehenneme gidiş günü
Yevmü’l-Mîkât: Sözleşme günü
Yevmü’l-Mîâd: Buluşma günü
Yevmü’l-Ğalak: Kimilerin sevindiği, kimilerin de üzüldüğü gün
Yevmü’l- Mirsâd: Bekleyiş günü
Yevmü’l-Arak: Terleme günü
Yevmü’l-İftikâr: Bir yardımcıya ve şefaatçiye ihtiyaç duyulduğu fakirlik günü
Yevmü’l-İnkidâr: Yıldızların söndüğü gün
Yevmü’l-İntişâr: Yıldızların saçılıp döküldüğü gün
Yevmü’l-İnşikâk: Gökyüzünün yarıldığı gün
Yevmü’l-Vukûf: İnsanların oturmalarına izin verilmeden kırk yıl ayakta bekletildikleri gün
Yevmü’l-Hurûc: Kabirlerden çıkış günü
Yevmü’l-Hulûd: Ebedîyen kalınacak yerin belli olduğu gün
Yevmü’t-Teğâbün: Aldanışların ortaya çıktığı gün
Yevmün Abûs: Şiddetli gün
Yevmün Ma’lûm: Bilinen gün
Yevmün Mev’ûd: Olacağı Allah (cc) tarafından vaad edilen gün
Yevmün Meşhûd: Evvel ahir herkesin şahit olacağı gün

Kıyametin Diğer Özellikleri ve Sıfatları
Olacağı hususunda şek ve şüphe bulunmayan gün
Gizliliklerin ortaya döküldüğü gün
Kimsenin kimseye bir faydası dokunmadığı gün
Korkudan gözlerin dışarıya fırladığı gün
Dostun dosta hiçbir faydasının olmadığı gün
Hiç kimsenin başkası için bir şey yapamadığı gün
Günahkârların itile kakıla ateşe atılacakları gün
Günahkârların ateşe yüz üstü sürülerek götürüldükleri gün
Yüzlerin ateşte evirilip çevrildiği gün
Babanın evlâdı, evlâdın da babası adına bir şey ödeyemeyeceği gün
Kişinin kardeşinden, annesinden ve babasından kaçtığı gün
Kâfirlerin konuşamayacağı ve mazeretlerini beyan etmelerine de izin verilmeyeceği gün
Allah katında dönüşü olmayan gün
İnsanların kabirlerinden çıkıp meydana çıkacakları gün
Günahkârların ateşe atılacakları gün
Malın ve çoluk çocuğun fayda vermediği gün
Zalimlere mazeretlerinin fayda vermediği, lânete ve kötü yurda (cehenneme) müstahak oldukları gün
O gün bütün özürler ve mazeretler geri çevrilir; bütün gizlilikler açığa çıkarılır; saklı, sırlı ne varsa hepsi ortaya dökülür
O gün gözlerin korktuğu, seslerin kesildiği, sağa sola bakmaların azaldığı, hakikati ve hikmeti bilinmeyen işlerin açıklandığı, günahların görüldüğü gündür
O gün kullar (lehinde ya da aleyhindeki) şahitleriyle birlikte rablerinin huzuruna çıkarılır Gençler yaşlanır, yaşlıların akılları başından gider
İşte o gün amel terazileri yerlerine konur, amel defterleri açılır, cehennem ortaya (görülebilecek bir yere) çıkarılır ve sıcak suları iyice kaynatılır, ateş iyiden iyiye yaklaştırılır Kâfirler büsbütün ümitsizliğe düşer Cehennem ateşi körüklenmeye başlanır Artık diller tutulur ve kulun âzaları konuşmaya başlar
Ey insan! Seni pek kerim olan rabbine karşı oyalayan ve aldatan şey nedir? Sen kapıları kapadın, perdeleri çektin ve insanlardan gizli günahlar işledin Sen ne yaptın? Bu halini Allah’tan nasıl gizleyeceksin? Azaların senin aleyhine şahitlik yaptığında ne yapacaksın?
Gerçekten biz gafil kullara yazıklar olsun! Yazıklar olsun bizlere ki, yüce Allah bizlere peygamberlerin efendisini gönderdi, beraberinde Kur’ân-ı Kerîm’i indirdi ve onunla bize kıyametin sıfatlarını anlattı, bize gaflette olduğumuzu bildirdi Ancak biz zikredilen bunca ayete rağmen bir türlü uyanamadık İşte bu uyarılardan birisi:
“İnsanların hesaba çekilecekleri gün yaklaştı Hal böyle iken onlar, gaflet içinde yüz çevirdiler Rablerinden kendilerine ne zaman yeni bir ihtar gelse, onlar bunu, hep alaya alarak kalpleri oyuna, eğlenceye dalarak dinlemişlerdir[color="#800080"]
Allah (cc) bizleri kıyametin yakın oluşuyla uyararak şöyle buyurdu:
[size="4"]“Kıyamet yaklaştı ve ay yarıldı”
“Doğrusu onlar, o azabı (ihtimalden) uzak görüyorlar Biz ise onu yakın görmekteyiz [url=http://wwwkonakderslericom/admin/editor/fckeditorhtml?InstanceName=bilgi&Toolbar=Defa ult#_ftn11]
[size="4"]“Ne bilirsin, belki onun zamanı yakındır

Evet, bunca izahattan sonra; Kur’an okumaktaki en güzel gayemiz, onunla amel etmek, kıyametin mânalarını, vasıflarını ve isimlerini düşünerek gerekli tedbirleri almak ve o günün tehlikelerinden kurtulmak için hazırlıklar yapmak olmalıdır
Bunda aksi bir gaflet içine düşmekten yüce Allah’a sığınırız


[url=http://wwwkonakderslericom/admin/editor/fckeditorhtml?InstanceName=bilgi&Toolbar=Defa ult#_ftnref1] Hakka 69/14–18

[url=http://wwwkonakderslericom/admin/editor/fckeditorhtml?InstanceName=bilgi&Toolbar=Defa ult#_ftnref2] Hac 22/2

[url=http://wwwkonakderslericom/admin/editor/fckeditorhtml?InstanceName=bilgi&Toolbar=Defa ult#_ftnref3] İbrahim 14/48

[url=http://wwwkonakderslericom/admin/editor/fckeditorhtml?InstanceName=bilgi&Toolbar=Defa ult#_ftnref4] Neml 27/88

[url=http://wwwkonakderslericom/admin/editor/fckeditorhtml?InstanceName=bilgi&Toolbar=Defa ult#_ftnref5] Rahmân 55/37

[url=http://wwwkonakderslericom/admin/editor/fckeditorhtml?InstanceName=bilgi&Toolbar=Defa ult#_ftnref6] Rahmân 55/39

[url=http://wwwkonakderslericom/admin/editor/fckeditorhtml?InstanceName=bilgi&Toolbar=Defa ult#_ftnref7] Bkz: Âl-i İmrâm 3/30

[url=http://wwwkonakderslericom/admin/editor/fckeditorhtml?InstanceName=bilgi&Toolbar=Defa ult#_ftnref8] Tirmizî, Tefsîr, 56; Şemâil, nr 41; Hâkim, el-Müstedrek, 2/343, 476; Beğavî, Şerhu’s-Sünne, nr 4175; İbn Hacer, el-Metâlibu’l-Aliyye, nr 3650; Beyhakî, Delâilü’n-Nübüve, 1/358;

[url=http://wwwkonakderslericom/admin/editor/fckeditorhtml?InstanceName=bilgi&Toolbar=Defa ult#_ftnref9] Enbiyâ 21/1–2

[url=http://wwwkonakderslericom/admin/editor/fckeditorhtml?InstanceName=bilgi&Toolbar=Defa ult#_ftnref10] Kamer 54/1

[url=http://wwwkonakderslericom/admin/editor/fckeditorhtml?InstanceName=bilgi&Toolbar=Defa ult#_ftnref11] Meâric 70/6–7

[url=http://wwwkonakderslericom/admin/editor/fckeditorhtml?InstanceName=bilgi&Toolbar=Defa ult#_ftnref12] Ahzâb 33/63

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.