Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dakikalar, secdeli

Secdeli Dakikalar...

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Secdeli Dakikalar...









Yine hicran ile yaralı gönlüm Yine matemdeyim, günahlara dadandım Her dakikasında bir pişmanlık sarıyor beni Oysa istemiyordum gözlerimle görmeyi, kulaklarımla işitmeyi ve yüreğimle hissetmeyi günah olanı Yenik düştüm Bir çuval gibi yerlere serdi beni nefis Beni yıktı Bir taraftan nefse mağlup olmanın verdiği eziklik diğer taraftan Allah'ın azabının dehşeti sarıyor yüreğimi Söz vermiştim önceki mi'racımda Bir daha olmayacak demiştim

Cezbeden cazibelerin peşinde sürüklenmeyeceğim diye kıyama durmuştum, Rabbimin huzurunda Bir köşede çöküp oturdum İki dizimi karnıma gömdüm Boynumu büktüm utanıyordum Her şey benim hizmetim için yaratılmışken, doğru yolu bulayım diye Peygamber ve onunla beraber bir kitap gönderilmişken, huzur içinde bir yaşam sürmenin, dünya ve ahirette mutlu olmanın formülü elimdeyken ben günaha bulaşıp nankörlük etmiştim

Belki bazılarının gözünde işlediğim günah o kadar önemli değildir Oldukça büyük ve ağır günahlar işleyenler vardı Hayır! Kendimi aldatmamalıyım

Bu benim için bir teselli kaynağı olamaz Ben bunu dahi işlememeliydim Yürek kırmak, yapılması gereken bir vazifeyi yapmamak günah olarak yeter Bir mü'minin işine koşmamak, onun sıkıntısını gidermeye çalışmamak günah olarak yeter

Her şey anlamsız gelmeye başladı benim için Göğümün yıldızları tıpır tıpır dökülüyordu Güneş, yaydığı ağını topladı Her şey ve her yer karardı birden Sonra her yer ve her şey yeniden aydınlandı Ümidin yüreğimde yeniden çimlendiğini hissettim

Bir mecnun gibi suya koştum Arınmaya, yıkanmaya koştum Çeşmenin başına ulaştığımda dilim tutulur gibi oldu Bildiğim duaları okumaya başladım Allah'ım! Seni hatırlamak bile rahatlatıcı Arınmak ve dayanmak Tevekkül Duygularımın coşkun denizler gibi sahile vurduğunu fark ettim

Titrek bir dokunuşla çeşmeyi açtım ve ellerimi soğuk suyun sıcak iç dünyasına uzattım Yüreğime saplanan hançeri sökmeye çalıştığımı düşündüm Yüreğimde izi kalacak olan hançeri Bütün azalarımı suyun arıtıcı kollarına bıraktım Elimden ve yüzümden yere damlayan sular, erimiş maden gibi düştüğü yeri yakıyor gibiydi

Buğulu gözlerimle baktım semaya Her şey ne kadar da güzeldi Annemden doğduğum ilk gün gibi hissettim kendimi O kadar hafif ve o kadar endişesiz Yüreğim huzurla dolmuştu

Önce amacımı tespit etmeye çalıştım Bu işteki niyetim neydi? Ben ne yapmak istiyordum? Nereye yöneliyor, kimden medet umuyordum? Kendisinden af ve mağfiret dileyeceğim merci, buna kadir miydi? Bana yardım edebilecek miydi? Günahlarıma keffaret olması adına kılacağım namazdan nasıl haberdar olacaktı? Görecek miydi, işitecek miydi? Yönelişimde gireceğim tavır nasıl olmalıydı? Ve daha nice sorulara yanıt bulmalıydım önce Önce her soruya verebileceğim cevabım olmalıydı

Seccademin sınırlarından içeri girdiğimde mescidin kapısından içeri girdiğimi hissettim Şimdi iki ayağımla seccademin üstünde ve kıyamdaydım İki elimin avuç içiyle kıbleye yönelerek Rabbimi ta'zim ettim

Düşüncelerim buhar olup uçtu Kutsal beldede Ka'be-i Muazzama'nın hemen yanındaydım Ka'be'yi karşıma aldım Öyle olmalıydım ki cenneti ve cehennemi görebilmeli, sıratın üzerinde yürüdüğümü aklımdan hiç çıkarmamalıydım Hislerim bu potada yoğunlaşarak beni sırlı dünyalara taşıdı Bir kuş kadar hafif, bir dağ kadar sağlam yerine oturmuş halimle nefsimin esaretinden kurtulabilmenin mücadelesini veriyordum Ne anlamlı bir manzaraydı Hata yaptığını bilen bir kula tevbe ne de yakışıyordu Namaz sadece iadesi gereken bir borç değil, aynı zamanda bir tevbe saatiydi Bu tarzda yaklaşılsa mevzuya, namaz hak ettiği konuma gelirdi

Rükua vardım Ellerimi dizlerime ***ürerek bir süre tesbihat yaptım Ben buydum işte Aciz kulun biri Beni yoktan var edip, kulluk için yeryüzüne gönderene karşı girdiğim bu yarıştan boynu bükük ve mahcup olarak çıktım Yanıldım Hata ettim Allah ululanmadığı zaman nefis ve şeytan ululanmıştır Allah ile nefis ve şeytan arasında ululanacak, ta'zim edilecek yegane güç Allah'tır

Secdede daha yakınım Rahman'a Şimdi her güzel olan hissi yaşıyorum Hoşnutluk, şefkat ve merhamet adına, sevgi adına ne varsa Doyumsuz bir ilişki Kul ile Rabbi arasında kopuksuz bir diyalog Şimdi ne meramınız varsa anlatın Açıklayın hisleriniziDökün içinizi sahibinize Şimdi isteyin Rabbinizden Dünya ve ahiret adına Konuşun duygu dünyanızın sevdalı kelimeleriyle Sevda adına dizilmiş mısralarla yalvarın Göz yaşlarınızdan boncuklar dizin gözlerinizin önünde oluşmuş ince çizgilere Bir dilekçe ulaştırmak istiyorsanız o makama, ekte göz yaşlarınız bulunsun, sizi temize çıkaracak Gönlünüzdeki paklığı, gün ışığına vuracak göz yaşlarınızla süsleyin yalvarış dakikalarını

Her mi'racınızda seccadenizi ıslatacak göz yaşlarınız olsun Çünkü günahlarınız yıkanacak

Secdeli dakikalar hiç bitmesin Beyin yapısıyla kainata meydan okuyan insanın "pes" dediği ve yüce yaratıcısına boyun eğip, başını yere koyduğu anlar Düşüncesini kendisine borçlu olduğu Rabbine karşı bu sevimli eylemi, belki de onu affettirip yüceltecek

Ellerimi semaya kaldırıp dualarda bulunuyorum Dua; yalvarış seslerinden derin mana içeren şiirler Dua yakarış Hali arz ve pişmanlık belirten sözler Hücrelerime kadar hissetmeliyim Duyurmalıyım eylemime ait sloganlarımı Benimle beraber bütün azalarım pişmanlığımı, perişanlığımı iletmeli Ellerimle arz ediyorum Sadece bir isteme şekli değil el açma Halimi arz ediyorum avuçlarımı semaya dikip, sonuna kadar açarak Birkaç damla gözyaşımı avuçlarımda sunuyorum Şimdi ellerim daha münevver Daha arı ve berrak

Sessizliğimde gizlediğim mana da ne? Neden sadece hıçkırıklar yükseliyor bu şen dakikalarda Neden kalbim daha hızlı çarpıyor?

Neden gözlerim kızarmış? Neden dudaklarım içine kilitlenmiş? Neden, yanaklarımda parıltılar? Kurumuş dudaklarımdan çıkan her sessiz kelime, hedefine nasıl ulaşıyor?

Neden diye sorduğum soruların hepsinin de cevabı bende Ben, avuçlarımı semaya tutarken, secdeli dakikalar yaşarken, boyun büküp el bağlamış kıyamdayken hep affedilmeyi ve razı olunmayı düşündüm Duygularım bu yoğun ortamın çölünde daha sıcak yaktı yüreğimi Göz yaşlarım daha coşkundu, daha parlaktı ve daha sevgi doluydu

Arşı titreten sesler işitiyordum İçimde kıyametler kopuyordu Korkuyordum Ya dilekçem reddedilirse? diye İçten yalvarıyordumSuçumu kabul ediyordum Ama pişmandım Henüz ölmüş de değildim Dünya defterim dürülmemişti Ben bunca yalvarış seslerini iletiyordum makama Ben halimi arz ederek af diliyordum Rahman'dan ümit kesilmezdi Belki de bağışlanacaktım Hayatımın bundan sonrası çok önemliydi Tevbemde samimi olup olmadığım ortaya çıkacaktı Safiyetimi korumalı, aynı hali her an yaşamalıydım

Secdeli dakikalar hiç bitmesin Dua için semaya diktiğimiz eller inmesin Secdemiz, seccademiz ve göz yaşlarımızın aydınlığında güzel günler temennisiyle


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.