Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bitirme, çıkma, fası, hakkında, ile, namazdan, selam

(Selam İle Namazdan Çıkma (Bitirme) Hakkında) Fası

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

(Selam İle Namazdan Çıkma (Bitirme) Hakkında) Fası




(SELAM İLE NAMAZDAN ÇIKMA (BİTİRME) HAKKINDA) FASILA
Sonra da kul selam vererek namazı bitirir Sonra da tıpkı haccda tahlil (bitirme) ile çıktığı gibi namazda da kişi namazını tahlil ile çıkar Bu tahlili de imamın duası ile hayırın aslı ve esası olan selam ile arkasında olan kılar Arkasında olan da tıpkı imamın tahlil ettiği gibi tahlil de bulunur İşte bunda ona ve namaz kılanlarla beraber selam ile bir dua mevcuttur Sonra da bu bütün mnamaz kılanlara meşru kılınmıştır Tek başına kılsa da Namaz için bundan daha güzel tahlil yoktur Tıpkı tekbirin namazın başlangıcı için daha güzel bir başlangıç olmadığı gibi Nitekim namazın tahrimi (başlangıcı) Rabb Teala’yı tüm kemalatı ile esbatı için toplayıp tekbir getirmektir Onu tüm nakıs ve ayıplarda da tenzih etmektir Onu bununla tek ve has kılmak Dolayısı ile O’na tazim göstermek ve yüceltmek
Dolayısı ile tekbir; namazın fiillerini, söz ve hallerini tafsilatlı olarak içermektedir Namaz başından sonunda: “Allahu Ekber” sözü ile medmundur Hangi başlangıç (tahrim), ihlas ve tevhidi içeren bu tahrimden daha güzeldir? Bu, tahlil (namazı bitiriş) mümin kardeşlerine ihsanı içermektedir Namaz ihlas ile başlamakta (açılmakta), ihsan ile de bitmektedir


Alıntı Yaparak Cevapla

(Selam İle Namazdan Çıkma (Bitirme) Hakkında) Fası

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

(Selam İle Namazdan Çıkma (Bitirme) Hakkında) Fası




Namazı kamil kılanlar şöyle demiştir: “İşte namaz bu yönle ve bu tertib üzere koyulmuştur Maksatlarından zikrettiklerinizde bunun hasıl olması mümkün değildir Öyle ki; bu da miktarı ve hakikatından ancak, tamalanması, kemal kılınması ve doğruca kılınması hakkında -ki bu Resulullah’ın (sav)”da yapmış olduğudur- az bir parçadır Zikrettiklerimizin, imamın ve uyanların isteklerine dönecek hafif tutma ve kısa yapma ile beraber husule gelecek mecal ve bu namazı özel olarak kılmak isteyene şüphesiz uzun bir ziyade (artırma) gerekmektedir Dar vakitli bir namaza gelecek olursak bunda bu tevakkuf etmez
Namazı veciz kılmak ile ilgili delil getirmenize gelince, beyan ettiğimiz gibi Nebi (sav) namazını vecizli kılardı Bunda O’nun (ruhunu) Allah (cc) kabz edene dek de devam etmiştir Bundan başkası elbetteki caiz değildir Sabah namazında muavizeteyni okumasına gelince, işte bunu O (sav) hadiste açık olarak geldiği üzere seferde iken okumuşutur297 Misafir olana, seferin zorluğundan dolayı namazı kısaltması mübah ya da vacibtir O’nun için namazın rukünlerini tahfif ile kılması mübahtır Bilmez misiniz ki Nebi (sav) mukim ile kılması mübahtır Bilmez misiniz ki Nebi (sav) mukim iken sabah namazında yüz ayeti okumuştur298 Sabah namazında “Tekvir” suresini okumasına gelince;299 eğer bunda seferde iken; bunda size bir delil yoktur Şayet mukim iken okumuşsa, kendisinden burada altmış ayetin yüz ayete dek okuduğu rivayet olunup hikaye edilmiştir300 Aynı zamanda “Kaf” suresini ve başkalarını da okuduğu rivayet edilmiştir301 Çünkü Nebi (sav) namaza başlardı ve kendisi uzatmayı isterdi Ancak çocuk vs’nin ağlamasından ötürü namazı hafif tutmak zorunda kalırdı Ruku ve secdede tesbihi üç defa yapması ile ilgili hadise gelince302 bu sabit değildir Nitekim hilafına dair sahih hadisler vardır Hadiste geçen: “Sa’diy” meçhul birisi olup kendisi ve hali bilinmemektedir
(297) Sf: 163’de geçti
(298) Sf: 152’de geçti
(299) Müslim: (456) namazda: Sabah namazındaki kıraat babında ve: (475) de imama uymak ve ondan sonra amel babında; Ebu Davud, Nesei, ibni Mace bunu Amr bin Haris (ra)’in hadisinden rivayet ettiler
(300) Sf: 163’de geçmiştir
(301)Sf: 153’de geçti
(302) Sf: 161’de geçti
Şüphesiz Enes (ra) şöyle demiştir: “Muhakkak ki Ömer bin Abdilaziz, insanlar arasında en çok namazı Resulullah’ın (sav) namazına benzeyen kimse idi Onun ruku ve secdesinin miktarı da on tesbihat miktarı kadar idiEnes bunu Sa’diy’den, O da babası ya da amcasından bilmektedir Tabii ki şayet sabit ise Öyleyse Nebi (sav) ile birlikte tam on sene namaz kılmış kişinin ilmi ile sadece tek namazı ya da az bir bölüm namazı beraberce kılanın ilmi nerede? Çünkü Sa’diyin amcası ya da babası Resulullah’a (sav) mülazame ile devam eden meşhur sahabelerden değildirler Mesela Enes, Berra bin Azib Ebu Said el-Hudri, Abdullah bin Ömer, Zeyd bin Sabit ve başka sahabeler gibi Nebi (sav) namazının miktarını, sıfatını rivayet edenlerden değildirler
Aynı zamanda; rukudan sonra ta ki insanlar: “Her halde unuttu” deyinceye dek nasıl da ayakta (uzun bir müddet) olarak durmuştur Kendisi üç tane tesbihatta bulunduğu halde ve kat kat kıyamda taktir etmiş olduğunu da söyledikleri halde? Aynı şekilde iki secde arasında insanlar: “Herhalde vehmetti” deyinceye dek oturması da böylecedir Şüphesiz onun ruku ve secdesi, ruku ve iki secde arası oturmasından -ta ki bunları uzatmasını kerih görmenize ve sizden bu konuda iyice aşırıya kaçmanıza dek- sonra kıyamı mislince idi İkisinin uzatılmasıyla da namaz batıl olmuş oldu Şüphesiz ki Berra bin Azib, Nebi (sav)’in ruku ve secdesinin kıyamı gibi olduğuna şahitlik etmiştir Bunun da üç tane tesbihat çekecek miktarda (kısa) olması da imkansızdır Belki kendileri bir arız durumdan dolayı hafif tutmuş olabilir Buna da Sadiy’in amcası ya da babası şahit olmuş olabilir ve böylece haber vermiş olabilir


Alıntı Yaparak Cevapla

(Selam İle Namazdan Çıkma (Bitirme) Hakkında) Fası

Eski 08-02-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

(Selam İle Namazdan Çıkma (Bitirme) Hakkında) Fası




Resulullah (sav), kişinin namazını uzatmasını onun fıkıhlı olduğuna hükmetmiştir Nitekim bu hüküm az fıkıhlı olma hükmünden elbetteki daha evla olandır Öyle ki Resulullah’ın (sav) hükmü hak olan bir hükümdür Onun hükmüne ters olan hüküm zalim ve batıl olan hükümdür Müslim: “Sahih”inde Ammar bin Yasir’den gelen bir hadiste, Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Kişinin namazını uzatması ve hutbesini kısa tutması onun fıkhına dair bir alamettir Dolayısı ile namazı uzatın hutbeyi kısa tutun”304 had iste geçen, “meinne” alamet demektir Namazın hırsızlarına göre ise; muhakkak ki burada acele etmek fıkhın alametinden olup, hırsız namazın ruku, secde ve rukunlerini çaldığı zaman (eksik yaptığı zaman) bu alamet onun daha fıkıhlı ve de faziletli olduğunu göstermektedir
(304) Müslim: 869 Cuma’da: Namazın ve hutbenin tahfifi babında; Ebu Davud: 1106 Namazda: Hutbeleri kısa tutma babında rivayet ettiler
Sahihi ibni Hibban’da, sünen-i Nesei’de, Abdullah bin Ebu Evfa’dan kendisi şöyle demiştir: “Rasulullah (sav) zikri çokca yapar, boş şeyleri azaltır, (yapmaz), namazı uzatır, hutbeyi de kısa tutardı İhtiyacını gidermek içinde dul ve miskinlerle beraber yürümeyi de istinaf etmezdi305 İşte bu O’nun fiilidir İşte bu, insanların toplanmaya da geldikleri cuma namazının misli gibi olduğu kavlidir Kendisi (sav) burada iken: Cuma suresini ve münafikun suresinin tamamını okurlardı306 Gerçekten bir cumada son üç ayetinden kısalttığı yoktur Maalesef bazı insanlar bunu da sünnet sanmışlardır İki suresininde sonlarını kısaltıp cuma da okumaktadırlar Gerçekten tamamını da okumamaktadırlar
(305) Nesei: 3/108, 109 Cuma’da: Hutbenin taksirinde müstehab olanlar babında; Darimi: 1/35 Resulullah’ın (sav) tevazusu babında: Hakim, Abdullah bin Evfa (ra) hadisinden sahih isnadlı rivayet etmiştir
(306) Müslim: 877 Cuma’da: Cuma namazında okunanlar babında; Ebu Davud: 1124 namazda: Cuma namazında neler okunur babında: Tirmizi: 519 Namaz’da: Cuma namazının kıraati babında rivayet ettiler
Aynı zamanda Nebi (sav) cuma günün sabah namazında: “Tenzil; Secde” suresini ve; “hel eta alal insani” suresini okumuştur307 Bunları da yavaş ve seri olmadan normal bir okuyuş ile iki rekatta hepsini okumuşlardır Malesef bunu da yine bazı imamlar bozmuş, bu sureyi ya da öbür sureyi kısaltarak okumuş ya da iki sureden birisini iki rekatta kılmışlardır bu iki suresinin hepsini okuyanlarda bu sureleri çok hızlı okumaktadırlar Bu da imam için mekruhtur Bunların hepsi Nebi (sav)’in getiridiklerinden firar etmektir
(307) Müslim: 879 Cuma’da: Cuma günü neler okunur babında; Ebu Davud: 1074 namazda: Cuma günü sabah namazında neler okunur babında: Tirmizi: 520 Namaz’da: Cuma günü sabah namazında neler okunur babında: Nesei: 2/159 İftitah’da: Cuma günü sabah namazında ne okunur babında rivayet ettiler
Şayet onların adet ettikleri ya da oluşturduklarına muhalif bir bir sahih hadis gelse onlar: “Bu mensuh ya da icmaya terstir” deyivirirler Onlara göre bunu ayarlamak onların sözlerine terstir Şayet namazı uzatma ile ilgili hadisler mensuh ise Resulullah’ın (sav) ashabı bir defa buna daha iyi bilirlerdi Bununla amel etmeyeni bununla delil getirmişlerse o zaman bununla -bunu daha iyi bilen- ümmet de amel etmezdi Onlar da raşid halifelerdir
İşte, bu ümmetin sadiki ve şeyhul İslam (Ebu Bekir (ra)) sabah namazında “Bakara”yı okurlardı308 Hem de başından sonuna kadar Arkasında yaşlı, çocuk ve ihtiyaç sahibi kimseler bulunduğu halde Nitekim kendisine:
“Ey Resulullah’ın halifesi!Güneş daha neredeyse doğuyordu!” dediklerinde O (ra):
“Şayet güneş doğsaydı bizleri gafillerden bulmazdı” diye buyurmuştur Onun bu istikametinden diğer halife Ömer bin Hattab’a gitmiştir Kendileri de sabah namazında: “Nahl, Yusuf, Hud, Yunus, Beni İsrail vs sureleri okurlardı309
(309) Sf: 159’da geçti


Alıntı Yaparak Cevapla

(Selam İle Namazdan Çıkma (Bitirme) Hakkında) Fası

Eski 08-02-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

(Selam İle Namazdan Çıkma (Bitirme) Hakkında) Fası




Az önce geçen Abdullah bin Ömer’in hadisinde, Resulullah (sav)’in namazı hafif kılmak ile emrettiklerini kendilerine de: “Es-Saffat” suresi ile kıldırdıklarını belirtmiştir310 İşte O’nun yaptığı emrettiği şeydir Nitekim önceden, rukudan kalkıp itidalli durduğu vakitte ki rukunde (okuduğu) zikir ve dualar ile ilgili hikaye geçmişti Kendileri (sav) öyle uzatırdı ki arkasında olan: “Her halde daldı” deyiverir idi311
(310) Sf: 169’da geçmiş idi
(311) Sf: 148’de geçti
Yine bu konuda geçen Ebu Said’in rivayet ettiği hadis mevcuttur Kendisinin dediğine göre; Resulullah (sav) öğle namazını kıldırmak için (mescide) girerdi Birisi de ihtiyacını gidermek için, “beki” denilen yere gidip hacetini giderirdi Ehline uğrayıp abdest alırdı Sonra da:Mescide dönerdi Resulullah’a (sav) da ilk rekatte kavuşurdu312
(312) Müslim: 454 Namaz bölümünde: Öğle namazının kıraati babında rivayet etti Bu hadiste geçmiş idi
Dolayısı ile bunda ona uymayı haram ya da mekruh sayan kişi ne kadar da şaşılacak bir söyleyişte bulunmuş! Bizler de: “Asla!Nebi (sav)’yi hak ile gönderene yemin olsun ki, muhakkak bu konuda ona uymak Allah’ın (cc) rızalığını ve Rasul’ünün rızalığını kazanmak demektir Şüphesi ki bunu terk etmek namazı terk etmektir” diyoruz Said bin Abdurrahman bin Ebi Umya’nın ve Suheyl bin Ebi Umame’nin Enes bin Malik’in yanına geldiği ile ilgili hadise gelecek olursak; kendisi hafif bir namazı kılmakta idi Sanki seferi namaz gibi: Kendisi: “İşte bu Resulullah’ın (sav) namazıdır”313 demiştir İşte bu ibni Ebu’l Amya’nın tek olarak rivayet ettiği olup meçhul birisine benzetmektedir Sahih hadisler Enes (ra)’dan gelmektedir Nitekim hepsi bunlara çelişmektedir Dolayısı ile bunu Enes nasıl söyleyebilir? Kendisi: “En çok Ömer bin Abdulaziz’in namazını Resulullah’ın (sav) namazına benzediğini ön görmüştür Kendisi onar onar tesbihatı çekerdi”314Enes rukudan başını insanlar: “Herhaldeki unuttu” demelerine dek kaldırıverirdi Aynı şekilde iki secde arasında da315
(313) Sf: 161’de geçti
(314) Sf: 148’de geçti
(315) Müslim: 472, Namaz’da: Namazın rukunlerinin itidalli olması babında rivayet etti
Kendisi: “Resulullah’ın (sav) namazını size kıldıracağında ben aşırıya kaçmıyorum” demiş ve onlar namazları zai ettiklerinden dolayı da ağlamıştır316
(316) Buhari: 2/11, Namazın vakitleri bölümünde: Namazı vaktinden zai etmek babında rivayet etti
Öyleyse açık olup senedlemride bir yanlışlık, zayıflık bulunmayan, delil olmalarında da bir şüphe olmayan sahih hadisler nasıl olur da az önce geçen ibni Ebi’l-Amya hadisi ile red edilebilir? Şayet ibni Ebi’l-Amya’nın hadisi sahih olmuş olsa -ki bu gerçekten sahihlikten pek uzak olan bir hadistir- o zaman bu hadisin Resulullah’ın (sav) ratib (tertib edilien) sünnetlerden bir namazın olduğuna haml edilir Mesela; sabahın, akşamın, yatsının sünnetleri ve tahiyyetül mescid namazı gibi vs yoksa bu Resulullah’ın (sav) ashabına devamlı olarak kıldırdığı (farz) namazlar değildir Buna haml edilemez Bu da bu hadisin batıllığını kesmekte, diğer açık sahih olan hadisleri de red etmek manasına gelmektedir Şüphe yok ki Resulullah (sav) sabah namazının sünnetini hafif tutarlardı Hatta müminlerin annesi Aişe (ra): “Acaba Ummu’l Kuran-ı (fatihayı) orada okur muydu?” bile derdi317
(317) Buhari: 3/38 Teheccüd bölümünde: Sabahın ilk sünnetinde okunacaklar babında: Müslim: 724 ve 92 Misafirin namazı bölümünde; sabahın ilk iki rekatlık sünnetinin müstehaplığı babında; Muvatta: 1/127 gece namazında sabahın ilk iki rekatlık sünnetinde rivayet ettiler
Nebi (sav) seferde iken namazı kısa tutardı Ta ki bazen de sabah namazı da muavizeteyni okurdu318 Çocuğun ağlamasından dolayı da namazı hafif tutardı319 Dolayısı ile sünnet olan hafiflemek için hafif, uzatmak için uzun tutmaktır Ortasını tutturmak galib olandır
(318) Sf: 163’de geçti
(319) Sf: 147’de tahrici geçti


Alıntı Yaparak Cevapla

(Selam İle Namazdan Çıkma (Bitirme) Hakkında) Fası

Eski 08-02-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

(Selam İle Namazdan Çıkma (Bitirme) Hakkında) Fası




Enes’in inkar etmiş olduğu, hafif tutmaya ihtiyacı olduğu halde kişinin kendisine hafif tutmamasıdır Bu da bir teşdid örneğidir Şüphe yok ki bu Nebi (sav)’nin sünnetine ve getirdiklerine terstir Muaz’ın hadisine ve: “Sen fitneci misin Ya Muaz!” dediği hadise gelince, bu kelime ile sadece, namazı çaldığı konusu çıkarılması gerekir Hadisin başını ve sonunu bilmemektedirler Dolayısı ile Muaz’ın şu kıssasını dinle: Cabir bin Abdullah’dan dedi ki: “Bir adam iki tane su kabı ile namaza geldi Geceden bir bölüm idi Muazı’da namaz kıldıran görünce iki kabı da bırakıverdi Muaz’a yöneldi ve o Bakara ya da Nisa surelerini okumakta idi Adam sonra gitti ve Muaz’ın kendisi hakkında bir şeyler söylediğini duydu Direk Resulullah’ın (sav) yanına onu Muaz’ı şikayet için gitti Bunun üzerine Resulullah (sav)Muaz’a: “Sen fitneci misin Ey Muaz?” ya da: “Sen fitne çıkaran mısın?” demiştir, üç defa
Dolayısı ile sen: “Sebbihis me Rabbekel Ala”yı, okusaydın ya!Çünkü senin arkanda yaşlı, zayıf ve ihtiyaç sahibi kimseler durmaktadır diye buyurdular320 Buhari ve Müslim rivayet etmiştir Lafzı ise Buhari’nindir
(320) Tahrici sf: 162’de geçti
“İmamı Ahmed’in Müsned’inde ise Enes bin Malik’in rivayet ettiği hadiste kendisi şöyle demiştir: “Muaz bin Cebel bir topluluğa imam olmuştu Bu arada Huzam girdi ve kendisi hurmalıklarını sulamak istiyordu Toplukla birlikte mescide girdi Muaz’ın namazı uzattığını görünce namaza durmadı Hurmalıklarını sulamaya gitti Muaz namazı bitirince durumu ona anlattılar O da: “Bu münafıktır, kendisinin hurmalıklarını sulaması namazından daha mı acıdır ki?” dedi (Ravi devamla) dedi ki: “Huzam Nebi (sav)’in yanına geldi Muaz da onun yanında idi Kendi: “Ey Allah’ın Nebisi!Ben kendime ait olan hurmalıklarımı sulamayı sadece kast etim Mescide toplulukla (cemaatle) beraber namaz kılmak için girdim O namazı uzatınca bende namazın namazı bırakıp (çıktım) ve hurmalıklarıma gittim O da beni münafık sanmış” dedi Bunun üzerine Nebi (sav) Muaz’a dönüp: “Sen fitneci misin? Namazı fazla uzatma onlara!“Sebbihis me Rabbikel Ala” ve “Eş-Şemsi ve Duha’ha”yı vsleri oku” diye buyurdular321
(321) Ahmed: 3/124 Bu sahih bir hadistir
Muaz bin Rifae El-Ensari, O da Süleym’den rivayete göre şöyle demiştir: “Beni Seleme’den bir adam Resulullah’a (sav) gelip: “Ey Allah’ın Resulü!Muhakkak Muaz bin Cebel bize, biz uyuduğumuz zaman gelir Bizim de işlerimiz gündüz vakti olmaktadır Kendisi namaza diye nida etmektedir Biz de namaza gideriz Kendisi de namazı bizlere (oldukça) uzatmaktadır” dedi Bunun üzerine Resulullah (sav): “Ya Muaz bin Cebel!Fitne çıkaran olma! Ya benimle beraber namaz kılarsın ya da kavmine namazı hafif tutarsın” diye buyurdular Sonra da:
“Ey Süleym!Kuran ile birlikte başka neyi okuyorsun?” diye buyurdu O da:
“Ben Allah’dan (cc)Cennet’i istiyor, Cehennem’den de O’na sığınıyorum Allah’a yemin olsun ki senin ve Muaz’ın dendenesi (vızıltısı) gibi daha güzel var mıdır?” dedi Bunun üzerine Rasulullah (sav):
“Benim ve Muaz’ın (dua ettiğimiz zamanki) vızıltımızın, Allah’dan (cc) Cennet’i dilemek, Cehennnem’den de korumasını istemek olduğunu da anlarsın?!” diye buyurdular Süleym: “İnşallah Uhuda hazırlanıyorlardı O da (Süleym) savaşa çıktı Kendisi de şehitler kervanına katılanlardan idi Allah rahmet etsin322 Bunu İmam Ahmed rivayet etmiştir


Alıntı Yaparak Cevapla

(Selam İle Namazdan Çıkma (Bitirme) Hakkında) Fası

Eski 08-02-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

(Selam İle Namazdan Çıkma (Bitirme) Hakkında) Fası




(322) Ahmed: 5/74 senedinde meçhul bir ravi vardır
Şayet: “Ahmed bin Hanbel, Bureyde hadisinden rivayetle; Muaz bin Cebel’in, ashabına yatsı namazını;“iğterebetis saatı” suresiyle namazı kıldırdığını, bir adamın da namazı bitirmeden kalkıp tek başına namaz kıldığını sonra da gittiğini, Muaz’ında ona şiddetlice ağır bir söz (münafık) dediğini, o adamında Resulullah’a (sav) gelip, itirazda bulunduğunu: “Ben hurmalıklarımla çalışmayı kast etmiştim Susuz kaldıklarından korktum” demesi üzerine Resulullah’ın (sav): “Eş-Şemsi ve Duha ha” ile ve diğerlerle namazı kıldın”323 demesi ile ilgili hadise gelecek olursak buna: “Bu Muaz’ın kıssası tekrar etmiştir cevabını vermek gerçekten doğrudan uzak olan bir cevabtır Çünkü Muaz Allah’ın (cc) dini hakkında, Resulullah’ın (sav) O’nu nehy edip sonra da ona dönmesi hususunda fakih kimse idi Bu cevapta en iyi olan açıklama onun ilk rekatta okuduğudur Dedi ki: Bakarayı işitmiştir ve; “igterebetis- saah” ile kıldırmıştır” demiştir “Sahihayn’da” rivayete göre: “Kendisi Bakara suresini okumuştur”Bazı ravilerde şüpheye girmiş ve “Bakara ve Nisa sureleri” demişlerdir
“İgterebetis-Saah” suresini okuması ile ilgili kıssa da “sahih” adlı eserde zikr olunmamıştır324 Nitekim “sahih”de olan bundan; sıhhat hususunda daha evladır Cabir (ra) hadisi ezberlemiş ve: “Muaz Nebi (sav) ile beraber yatsıyı kıldı Sonra da kavmine gitti, onlara imamlık yaptı Bakara suresini okumakla başladı” dedi ve kıssayı zikretti325 İşte Cabir onun bunu bir defa yaptığını ve Bakara’yı okuduğunu haber vermiştir Şüphe etmemiştir Bu hadiste; “Sahihayn”da geçip sıhhatinde ittifak edilmiştir Allah (cc) en iyisini bilir
(323) Ahmed: 5/355 hadis sahihtir
(324) Ahmed: “Müsnedin’de”: 5/355 Büreyde hadisinden (ra) Hadis sahih bir hadistir
(325) Buhari: 2/162-166 Cemaatle namaz bölümünde: İmam namazı uzatsa, kişide ihtiyacı olsa çıksa ve namaz kılsa babında ve: 10/429’da Edeb bölümünde: Bunu diyeni tevilinden dolayı küfür olarak görmeyenler babında: Müslim: (465) Namaz’da: Yatsı namazındaki kıraat babında rivayet ettiler


Alıntı Yaparak Cevapla

(Selam İle Namazdan Çıkma (Bitirme) Hakkında) Fası

Eski 08-02-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

(Selam İle Namazdan Çıkma (Bitirme) Hakkında) Fası




Bununla da ortaya çıktı ki; derine dalmak, aşırıya kaçmak (bu konuda) ve teşditli olmak Nebi (sav)’in nehy etmiş olduğu olup, bu Resulullah’ın (sav) getirdiklerine, ashabının ve yolda ilerleyenlerin yapmış olduklarına terstir O’nun yaptıklarına uymak ve kendisinden sonra raşid halifelere muvafat etmek tabi olmanın özüdür Nitekim bunlardan yüz çeviren ve cahillik yapan bunları bilmediğinden yapmaktadır Aynı zamanda yanlışta derinleşmek, aşırıya gitmek O’nun (sav) getirdiklerine terstir Getirdiklerine tecavüz etmek ve ifrata kaçmak demektir Bunun tersi de zai etmek, bunda tefride kaçmak ve kılmaktır İşte bu ikiside (ifrat-tefrid) hata olup sıratı mustekimden sapma demektir Kuvvetli metoddan çıkış demektir Allah’ın (cc) dini ifrat ile tefrit arasındadır
Ali bin Ebi Talib (ra) dedi ki: “İnsanların en hayırlısı kendisine yüksek gelen ve alçak gelen şeylerde orta yolu, tarzı alan kişidir “Bunu, ibni Mübarek Muhammed bin Talha’dan, O da Ali’den zikretmiştir İbni Aişe şöyle demiştir: “Yüce Allah (cc) kulları için bir şeyi emrettiği zaman muhakkak ki onda şeytanın iki tane fonksiyonu (vesvesesi) bulunmaktadır Ya aşırılığı (ifratı) ya da azlığı (tefriti) sokar” Bazı Selef alimleri dedi ki: “Allah’ın (cc) dini ifrat ve tefrit arasındaki (orta yoldur) “Şüphesiz ki yüce Allah (cc) kitabının bazı yerlerinde iki taifenin (ifrat-tefrit) arasında bulunan vasat (orta yol) ehlini övmüştür ve şöyle buyurmuştur:
“Ve onlar ki, mallarını infak ettiklerinde israf da etmezler, cimrilik de etmezler Bunun arasında orta bir yol tutarlar” (Furkan: 25/67)
Bir ayette de şöyle buyurmuştur:
(Zincire vurulmuş esirler gibi) elini boynuna bağlanmış kılma (cimri olma) Onu büsbütün de açma (israf da etme) Yoksa sonra kınanmış, yaptığına pişman olur kalırsın” (İsra: 17/29)
Başka bir ayet de şöyledir:
“Akrabaya, hakkını ver, yoksula da, yolda kalmışa da Ama saçıp savurma!” (İsra: 17/26)
Böylece de akrabaya, hakkını ver, yoksula da, yolda kalmışa -tutma yönünden- onların haklarına inhiraf etmeyi men etmiştir Savurma yönünden de saçıp savurmayı da yasak etmiştir Nitekim Allah’ın (cc) rızalığı ifrat ve tefrit arasında bulunmakladır Bu yüzden de bu ümmet ümmetlerin vasatı (ortası)dır Kıblesi de iki tane inhiraf olmuş (sapıtmış) kıblenin ortasında bulunan bir kıbledir Nitekim orta olan her zaman kendi etrafını korumaktadır İkisin de ihlal etmek daha çabuk olmaktadır Tıpkı şairin dediği gibi:
“Hadiseleri kapsayan korunmuş bir orta yol oldu
Öyle ki (kendi) tarafı da oluşmuş oldu
Muhakkak ki Rabb Teala’nın şeriatı ve taktiri tüm işlerin hayırlı olanının ortası olduğunda ittifak etmişlerdir Onların: “Sahabelerin, Resulullah’ın (sav) sesini, kıraatini sevmeleri, onun namazı uzattığı ihtimalini vermektedir Bununla da bir zorluk görmemekteydiler Allah’ın (cc) bana verdiği ömrüm hakkı için diyorum ki, durum gerçekten de zikrettikleri gibidir Bilakis sahabelerin, Nebi (sav)’yi sevmeleri, onların nefislerini ve mallarını onun önünde bezl etmeye taşımıştır Hatta onun kerim olan nefsiyle onların nefislerinin korunması da söz konusu husule gelmektedir Kendileri onun önünde ölüme gitmiş, seven de sevilenin rızalığına ilerlemiştir Allah’ın (cc) bana verdiği ömrüm hakkı için derim ki; ondan sonra kıyamet gününe dek ona tabi olma durumu, onların hiç bir kınayıcının kınamasından korkmadan onun sünnetlerine tabi olmalarını sağlamaktadır Onlar aynı zamanda hiçbir azarlayıcının azarlamasından da imtina etmezler Nitekim onlar Nebi (sav)’nin getirdiklerine ve ona tabi olmayı üstlenmişler, kimsenin kınamasını aldırış etmemişler kimseden çekinmemişler, cahillerle mücadele etmişlerdir Nitekim o cahillerde Resulullah’ın (sav)’in sünnetine bedel (karşılık) olarak kendi adamlarının görüşlerine uymakta, onlara sımsıkı sarılmakta, bir defa da olsa yollarından şaşmazlar Kuran ve sünnetin nasslarında buna arz etmekle, sultana ordunun arz edilişi gibi bir (tavır) takınmaktadırlar Onlara muvafık (denk) olanı kabul ederler Muhalif gelenleri ise birçok tevil türleriyle red edercesine bir yol izlerler Bazen: “Bunun zahiri metruktur” demişler, bazen de: “Bu sözün kim tarafından söyleneceği meçhuldür” demişler, bazen de: “Bu mensuhtur”, bazen de: “Bizim tabi olmuş eserimiz bunlardan daha ilimlidir” demişlerdir, onlara muhalif gelenler de, onun sahih hadimsleri olup, onların muhalefet ettiklerini göstermektedir Böylece de bu fırkanın tabi olması zor gibi olmuş, onun (sav) sünnetine yaklaşmak hususunda, onlar dönüp dolaşıp (yan çizmekte)dir Onların gözlerinden kerim olan şahısları kaçacak olsa onun görüşlerinin dosdoğru hidayet üzerinde olduğuna da şahitlikten çekinmezler


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.