![]() |
Namazların Birleştirilmesi |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Namazların BirleştirilmesiNAMAZLARIN BİRLEŞTİRİLMESİ Yusuf Özcan Hanefiler dışında üç mezhebe göre, seferî kimsenin öğle ile ikindi namazlarını ve akşam ile yatsı namazlarını öne alıp birleştirme (cem’i takdim) veya sona alıp birleştirme (cem’i te’hir) suretiyle birlikte kılması caizdir ![]() ![]() Bu konuyu burada, Şafiî mezhebine ağırlık vererek açıklayalım ![]() Namazları Birleştirmenin Delili Muaz b ![]() ![]() ![]() ![]() Namazları Birleştirme Sebebi Şafiî, Malikî ve Hanbelî mezheblerine göre, seferîlik halinde -konaklama vakitleri dahil- iki namazın birleştirilmesi caizdir, ama fazileti daha çok olan uygulama değildir ![]() a) Namaz hususunda sıkıntı ve zorluk çeken hastalar; b) Abdest tutamayan özürlü kişiler; c) Namazları vaktinde kılmayı pek güçleştiren yoğun ve özel, zorunlu bir meşguliyet içinde bulunan kimseler de namazları birleştirebilirler ![]() Hanefîlere göre ise, namazların birleştirilerek kılınması ancak iki yerde caiz ve sünnet görülmüştür: a) Hac yapanların arefe günü, Arafatta öğle ile ikindiyi öğle vaktinde cem’i takdimle kılmak, b) Aynı günün akşamı Müzdelife’de akşam ile yatsıyı yatsı vaktinde, cem’i tehirle kılmak ![]() ![]() Namazları Birleştirme Şartları Şafiîlere göre cem’i takdimin, yani öğle ve ikindiyi öğle vaktinde, akşam ve yatsıyı da akşam vaktinde birleştirmenin şartları şunlardır: 1- Niyetlenmek: Yani ilk namazın başlangıcında veya selam öncesi, iki namazı birleştirmeye niyetlenmiş olmak ![]() 2- Tertibe uymak: Yani önce birinci vaktin namazını kılmak ![]() 3- Arayı açmamak: İki farz namazın arası, başka herhangi bir işle açılmamalıdır ![]() ![]() ![]() ![]() 4- Seferîliğin devamı: İkinci namaza başlayıncaya kadar seferîliğin (müsafirliğin) sürmesi şarttır ![]() ![]() ![]() ![]() Cem’i te’hirin, yani öğle ve ikindiyi ikindi vakti, akşam ve yatsıyı da yatsı vaktinde birleştirmenin şartları da şöyle: 1- Niyet etmek: Bu niyet, birinci namazın vakti çıkmadan, onu erteleyip ikinciyle birleştirmeye karar vermiş olmaktır ![]() 2- Seferîliğin sürmesi: İkinci namazı da kılıp tamamlayıncaya (Hanbelilerde ikinci namaz vaktine) kadar seferîlik halinin ve mazeretin devamı şarttır ![]() Cem’i tehirde tertibe uymak veya arayı açmadan kılmak, sünnet ise de şart değildir ![]() ![]() Bu şartlara ve Şafiîlerde namazı bozan -azıcık necaset gibi- bazı hususlara da dikkat eden Hanefîler de, zorunlu hallerde mezheb taklidiyle namazları birleştirebilirler ![]() Hanefîlerde İkindi Vakti Şafiî, Malikî ve Hanbelî mezheblerinde ve Hanefî müctehidlerinden İmam Muhammed ve İmam Ebû Yusuf’a göre ikindi vakti; bir cismin gölgesinin öğle anındaki zeval gölgesi haricinde, kendi boyunun bir misli uzamasıyla girmiş olmaktadır ![]() ![]() ![]() Bunlardan birinci vakte, birinci ikindi manasında “asr-ı evvel”, ikincisine de ikinci ikindi manasında “asr-ı sânî” denir ![]() Hanefî âlimleri bu vakitlerin ikisini de geçerli saymışlardır ![]() ![]() Asr-ı evvel ile asr-ı sânî arasında kısa günlerde en az otuzbeş dakika, uzun yaz günlerinde 60-65 dakikalık fark vardır ![]() ![]() Şu halde bir kimse herhangi bir mazeretle, daha öğle namazını kılamadan asr-ı evvel vakti girmiş olsa, bundan en az yarım saat, uzun günlerde bir saat sonrasına kadar öğle namazını edâ olarak kılabilir ![]() ![]() ![]() Takvimlerdeki öğle-ikindi arası dakikaların dörtte biri daha ilâve edilince, hemen hemen asr-ı sânîye denk gelir ![]() |
![]() |
![]() |
|