Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hikayeler, ilgili, namazla

Namazla İlgili Hikayeler

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Namazla İlgili Hikayeler




NAMAZLA İLGİLİ HİKAYELER

Namaz ne kadar kıymettar ve mühim, hem ne kadar ucuz ve az bir masraf ile kazanılır, hem namazsız adam ne kadar divâne ve zararlı olduğunu iki kere iki dört eder derecesinde kat'î anlamak istersen, şu temsilî hikâyeciğe bak, gör:
Bir zaman, bir büyük hâkim, iki hizmetkârını, herbirisine yirmi dört altın verip, iki ay uzaklıkta, has ve güzel bir çiftliğine ikàmet etmek için gönderiyor Ve onlara emreder ki: "Şu para ile yol ve bilet masrafı yapınız Hem oradaki meskeninize lâzım bâzı şeyleri mübâyaa ediniz Bir günlük mesafede bir istasyon vardır; hem araba, hem gemi, hem şimendifer, hem tayyâre bulunur Sermâyeye göre binilir" İki hizmetkâr ders aldıktan sonra giderler Birisi bahtiyar idi ki, istasyona kadar bir parça para masraf eder Fakat, o masraf içinde, efendisinin hoşuna gidecek öyle güzel bir ticaret elde eder ki, sermâyesi birden bine çıkar Öteki hizmetkâr bedbaht, serseri olduğundan, istasyona kadar yirmi üç altınını sarf eder Kumara mumara verip zâyi eder Birtek altını kalır Arkadaşı ona der: "Yahu, şu liranı bir bilete ver Tâ, bu uzun yolda yayan ve aç kalmayasın Hem bizim efendimiz kerîmdir; belki merhamet eder, ettiğin kusuru affeder Seni de tayyâreye bindirirler Bir günde mahall-i ikàmetimize gideriz Yoksa, iki aylık bir çölde aç, yayan, yalnız gitmeye mecbur olursun" Acaba, şu adam inad edip, o tek lirasını bir defîne anahtarı hükmünde olan bir bilete vermeyip, muvakkat bir lezzet için sefâhete sarf etse; gayet akılsız, zararlı, bedbaht olduğunu en akılsız adam dahi anlamaz mı? İşte ey namazsız adam! Ve ey namazdan hoşlanmayan nefsim! O hâkim ise; Rabbimiz, Hàlıkımızdır O iki hizmetkâr yolcu ise; biri mütedeyyin, namazını şevk ile kılar; diğeri gàfil, namazsız insanlardır O yirmi dört altın ise, yirmi dört saat her gündeki ömürdür O has çiftlik ise, Cennettir O istasyon ise, kabirdir O seyahat ise; kabre, haşre, ebede gidecek beşer yolculuğudur Amele göre, takvâ kuvvetine göre o uzun yolu mütefâvit derecede kat' ederler Bir kısım ehl-i takvâ, berk gibi, bin senelik yolu bir günde keser Bir kısmı da, hayal gibi, elli bin senelik bir mesafeyi bir günde kat' eder Kur'ân-ı Azîmüşşan şu hakikate iki âyetiyle işaret eder O bilet ise namazdır Birtek saat, beş vakit namaza abdestle kâfi gelir Acaba, yirmi üç saatini şu kısacık hayat-ı dünyeviyeye sarf eden ve o uzun hayat-ı ebediyeye birtek saatini sarf etmeyen ne kadar zarar eder, ne kadar nefsine zulmeder, ne kadar hilâf-ı akıl hareket eder! Zîrâ, bin adamın iştirak ettiği bir piyango kumarına yarı malını vermek, akıl kabul ederse -halbuki, kazanç ihtimâli binde birdir- sonra yirmi dörtten bir malını yüzde doksan dokuz ihtimâl ile kazancı musaddak bir hazîne-i ebediyeye vermemek, ne kadar hilâf-ı akıl ve hikmet hareket ettiğini, ne kadar akıldan uzak düştüğünü kendini âkıl zanneden adam anlamaz mı? Halbuki, namazda ruhun ve kalbin ve aklın büyük bir rahatı vardır Hem, cisme de o kadar ağır bir iş değildir Hem, namaz kılanın diğer mübah dünyevî amelleri, güzel bir niyet ile ibâdet hükmünü alır Bu sûrette bütün sermâye-i ömrünü âhirete mal edebilir Fânî ömrünü bir cihette ibkà eder


Namaz kılmak ve büyük günahları işlememek ne derece hakiki bir vazife-i insaniye ve ne kadar fıtrî, münâsip bir netice-i hilkat-i beşeriye olduğunu görmek istersen, şu temsilî hikâyeciğe bak, dinle:
Seferberlikte, bir taburda, biri muallem vazifeperver, diğeri acemi nefisperver iki asker beraber bulunuyordu Vazifeperver nefer tâlime ve cihâda dikkat eder, erzak ve tâyinâtını hiç düşünmezdi Çünkü anlamış ki, onu beslemek ve cihazâtını vermek, hasta olsa tedâvi etmek, hattâ indelhâce lokmayı ağzına koymaya kadar devletin vazifesidir Ve onun asıl vazifesi tâlim ve cihaddır Fakat, bâzı erzak ve cihazât işlerinde işler: Kazan kaynatır, karavanayı yıkar, getirir Ona sorulsa, "Ne yapıyorsun?" "Devletin angaryasını çekiyorum," der Demiyor, "Nafakam için çalışıyorum" Diğer şikemperver ve acemi nefer ise, tâlime ve harbe dikkat etmezdi "O devlet işidir Bana ne!" derdi Dâim nafakasını düşünüp, onun peşinde dolaşır, taburu terk eder, çarşıya gider, alış veriş ederdi Bir gün, muallem arkadaşı ona dedi:"Birâder, asıl vazifen tâlim ve muharebedir Sen onun için buraya getirilmişsin Padişaha itimat et O seni aç bırakmaz O, onun vazifesidir Hem sen âciz ve fakirsin, her yerde kendini beslettiremezsin Hem mücâhede ve seferberlik zamanıdır Hem sana, 'âsidir' der, ceza verirler "Evet, iki vazife peşimizde görünüyor: Biri padişahın vazifesidir, bâzan biz onun angaryasını çekeriz ki, bizi beslemektir; diğeri bizim vazifemizdir, padişah bize teshîlât ile yardım eder ki, tâlim ve harptir" Acaba o serseri nefer, o mücâhid mualleme kulak vermezse, ne kadar tehlikede kalır, anlarsın! İşte, ey tenbel nefsim! O dalgalı meydan-ı harb, bu dağdağalı dünya hayatıdır O taburlara taksim edilen ordu ise cemiyet-i beşeriyedir Ve o tabur ise şu asrın cemaat-i İslâmiyesidir O iki nefer ise, biri ferâiz-i diniyesini bilen ve işleyen ve kebâiri terk ve günahları işlememek için nefis ve şeytanla mücâhede eden müttakî Müslümandır Diğeri, Rezzâk-ı Hakikiyi ittiham etmek derecesinde derd-i maîşete dalıp, ferâizi terk ve maîşet yolunda rast gelen günahları işleyen fâsık-ı hasîrdir Ve o tâlim ve tâlimât ise-başta namaz-ibâdettir Ve o harb ise; nefis ve hevâ, cin ve ins şeytanlarına karşı mücâhede edip günahlardan ve ahlâk-ı rezîleden, kalb ve ruhunu, helâket-i ebediyeden kurtarmaktır Ve o iki vazife ise; birisi hayatı verip beslemektir, diğeri hayatı verene ve besleyene perestiş edip yalvarmaktır, Ona tevekkül edip emniyet etmektir Evet, en parlak bir mu'cize-i san'at-ı Samedâniye ve bir hârika-i hikmet-i Rabbâniye olan hayatı kim vermiş, yapmış ise; rızıkla o hayatı besleyen ve idâme eden de odur Ondan başka olmaz! Delil mi istersin? En zayıf, en aptal hayvan en iyi beslenir-meyve kurtları ve balıklar gibi En âciz, en nâzik mahlûk, en iyi rızkı o yer-çocuklar ve yavrular gibi Evet, vâsıta-i rızk-ı helâl, iktidar ve ihtiyar ile olmadığını, belki acz ve zaaf ile olduğunu anlamak için balıklar ile tilkileri, yavrular ile canavarları, ağaçlar ile hayvanları muvâzene etmek kâfidir Demek, derd-i maîşet için namazını terk eden, o nefere benzer ki, tâlimi ve siperini bırakıp çarşıda dilencilik eder Fakat namazını kıldıktan sonra, Cenâb-ı Rezzâk-ı Kerîmin matbaha-i rahmetinden tâyinâtını aramak; başkalara bâr olmamak için bizzat gitmek güzeldir, mertliktir O dahi bir ibâdettir Hem, insan ibâdet için halk olunduğunu, fıtratı ve cihazât-ı mâneviyesi gösteriyor Zîrâ, hayat-ı dünyeviyesine lâzım olan amel ve iktidar cihetinde en ednâ bir serçe kuşuna yetişmez Fakat, hayat-ı mâneviye ve uhreviyesine lâzım olan ilim ve iftikàr ile tazarrû ve ibâdet cihetinde hayvanâtın sultanı ve kumandanı hükmündedir Demek ey nefsim! Eğer hayat-ı dünyeviyeyi gàye-i maksad yapsan ve ona dâim çalışsan, en ednâ bir serçe kuşunun bir neferi hükmünde olursun Eğer hayat-ı uhreviyeyi gàye-i maksad yapsan ve şu hayatı dahi ona vesîle ve mezraa etsen ve ona göre çalışsan, o vakit hayvanâtın büyük bir kumandanı hükmünde ve şu dünyada Cenâb-ı Hakkın nazlı ve niyazdar bir abdi, mükerrem ve muhterem bir misafiri olursun İşte sana iki yol İstediğini intihab edebilirsin Hidâyet ve tevfîkı Erhamü'r-Râhimînden iste
Ümit Karaaslan

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.