08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Baskı Ve Zorlama Yok, Teşvik Var..
Namaz kılmayan ve bunu da bilinçli şekilde yapan birine "Namaz kıl!" denmemeli -Allah muhafaza buyursun- bu tehlikeli bir telkin olabilir Çünkü baskı ve zorlama, dinimizin tebliğ usulüne aykırı metotlardır
Esasen, namaz kılmayana, öncelikle ona namazı kıldıracak ruh kazandırılmalı; sonra da enaniyetine dokundurmadan onu namaza uyarabilecek fikirleri hâvi kitaplar verilmeli veya onu namazla içli-dışlı çevrelere götürmeli Evet, öyle bir muhite götürmeli ki, oradaki kendi seviyesinde olan insanlar, genciyle, ihtiyarıyla, vakti gelince hemen kalksın Allah'ın huzurunda kıyam dursun, rükû ve secdeye kapansınlar Genel manzara ve ortam onu secde etmeye çekmeli Böylece o, içine girdiği havadan müteessir olacak ve kimsenin doğrudan telkiniyle değil de kendi içinden gelen bir sâikle namaza başlayacaktır
Bir insanın beynine vuruyor gibi "Namaz kıl!" denildiği an, "Kılmıyorum, namaz da neymiş!" diyebilir Keza, oruç ve diğer ibadetler için de aynı şeyler geçerlidir Bir insan kendi eşine bile "Başını kapa!" dediği zaman, onun isyanına sebebiyet verecek bir ortamda bunu söylememelidir Yani insan, en yakınından en uzağına, bu türden yanlış usullerle arkadaşlarını isyana itmemelidir
Aynı şekilde fukaha, vefat etmek üzere olan bir kişiye, onu zorlayarak "Lâ ilâhe illallah"ı telkin etmeyi uygun görmemişlerdir Çünkü o, "Lâ ilâhe illallah"a zorlandığında o andaki ruh haleti içinde konuşmadan, telkinden çok sıkılarak "Demiyorum!" dediği takdirde ve son sözü de bu olduğunda bu söz kalpte ma'kes bulursa -el'iyâzu billah- o insanın ebedi hayatı mahvolabilir Burada yapılması gereken şey, onu rahatsız etmeyecek şekilde yanında kısık sesle "Lâ ilâhe illallah Muhammedün Resûlullah " demektir Şayet, bundan da rahatsız oluyorsa, bunu da söylememek lazımdır
Bir insanı namaza alıştırmak için ayrı şekiller ve formüller vardır Önemli olan onu incitmeden, dudaklarına bal kaymak sürüyor gibi onun gönlüne istediğimiz şeyi tatlılıkla ilham edebilmektir Mübelliğe ve mürşide düşen vazife onu çok iyi tanıyıp reaksiyona sebebiyet vermeyecek şekilde telkinde bulunmaktır Dahası bu konuda kim daha müessir olacaksa o götürülmeli ve o anlatmalıdır Ayrıca ders hangi pozisyonda verilmesi gerekiyorsa mutlak o pozisyonun hazırlanması ve ona göre verilmesi lazımdır Herhangi bir kimseye tokmak gibi tepesine vurarak hakkı anlattığınız zaman, reaksiyon gösterebilir Bize düşen Rabb'imizin yoluna insanları hikmetle, güzel nasihatle davet etmek ve onlara hakikatleri en güzel ve en vakur üslupla anlatmaktır
(Bu metinler Muhterem Hocamız'ın 70'li yıllarda cami cemaatinin sorularına verdikleri cevaplardan derlenmiştir )
19 Aralık 2008, Cuma
Fethullah Gülen
|
|
|