Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
başlayalım, gelin, işe, namazdan

Gelin İşe Namazdan Başlayalım!..

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gelin İşe Namazdan Başlayalım!..




GELİN İŞE NAMAZDAN BAŞLAYALIM!


Kalıplar Manaları Taşıyıcı Olmalı

İnsanın Rabbiyle münasebetinde asıl olan manadır, özdür, ruhtur Fakat onları taşıyan lafızlardır, şekillerdir, kalıplardır Bundan dolayı mutlaka o lafızlara, kalıplara dikkat edilmeli Esas alınan manayı, mazmunu o kalıpların taşıması lazım Dolayısıyla kalıp ve şekillerin hiçbir manası yok denilemez Zâhirî ahkam onlara bina edilir Ne var ki, namaz vardır namazdan içeri, oruç vardır oruçtan içeri Onun için buyurulur ki "Kad eflehal mü'minûn Ellezîne -Mü'minler kurtuldu O mü'minler ki" İsm-i mevsûlün sılası "hüm fi salâtihim hâşiûn" şeklinde geliyor Yani "Onlar, her zaman namazlarında huşû içindedirler" "Hüm yusallûn - Onlar namaz kılarlar" demiyor Sebata ve devama işaret eden bir kalıp kullanılıyor Yani buyuruluyor ki; ne zaman olursa olsun namazda haşyet yaşayanlardır; huşû arayanlardır kurtulanlar

Bir insanın sadece namazına bakarak onun namazda huşû arayan biri olup olmadığını biz belirleyemeyiz Bu, insanın vicdanı ile Allah arasındadır Dolayısıyla biz kendimizi hüsnü zan etmeye zorlarız Ama bazı kimseler namazlarında, oruçlarında öyle dikkatsizdirler ve iffetleri mevzuunda çarşıda pazarda öyle sulu hareket ederler ki; insan ne kadar hüsnü zan ederse etsin, şahit olduğu hareket hakkında olumlu düşünceyi İslami çerçevede bir yere koyamaz Mesela; hemen tekbir alır, sen daha Fâtiha'nın yarısına gelmeden rükua varır Burada kendini ne kadar zorlarsan zorla ona namaz kıldı diyemezsin Mesela, rükuda hakkını vere vere, kelimeleri güzelce telaffuz ederek bazı fukahaya göre bir kere "Sübhâne rabbiyel azîm" demeli Çok hızlı söylüyorsa manası yoktur onun Bazı fukahaya göre ise onu en az üç defa söylemeli Onun için rükuda ve secdede lâakal üç defa yavaş yavaş, kelimeleri tam telaffuz ederek bu tesbihi söylemeliyiz Daha az söylüyorsak başkalarını hüsnü zanlarında zorlamış oluruz Böylece bazı kalıplar, bizim onunla eda etmeye çalıştığımız mana, muhteva ve mazmunu taşıyıcı olmaz Dolayısıyla hakkımızda hüsnü zan edenler vehme ve kuruntuya hüsnü zan etmiş olur

Çok kimselerin hızlı hızlı okuduğu Fâtiha Kur'an değildir Çünkü Kur'an öyle inmemiştir Böyle alelacele okunan Fâtiha ile kılınan namaz namaz değildir Bir nefeste, o nefes bitmeden sureyi sona erdirme telaşıyla, soluğun tıkandığı yerde hızlıca ve can havliyle alınan ara nefeslerle okunan Kuran'la kıraat farzı yerine gelmiş olmaz Lafızlar manaların kalıbıdır ama kalıp manaya uygun olması lazım Bast-ı zaman olabilir o ayrı Birisi bana demişti ki; "Hakkını vere vere okuyarak beş dakikada kırk veya doksan rekat kıldım"Âdet-i ilahi açısından bu her zaman olmaz Bir kere müyesser olan da caka yapıyorum diye onu söylerse bir daha ona da müyesser olmaz

Namazda Huşû ve Hudû

Namazda "iç tâdil-i erkân" sözü çok kullanılmamıştır Bu huşû ve hudû ile alakalı Huşû ve hudû, namazın mazmununa bağlı meseleyi götürmektir Rica ederim, namazda huşû ile alakalı bu kadar tahşidât-ı çok bulmayın İman ve namaz ikiz kardeştir; şu kadar var ki, iman az önce doğdu Üstad namazın beş vakte tahsisini anlattığı yerde onun manasının ne olduğunu da açıklıyor Muhyiddin İbn Arabi Fütühat-ı Mekkiye'de namazın manasıyla alakalı şeyler ortaya koyuyor Şah Veliyyullah Dehlevî namazla alakalı bir kısım hususlar söyleyip onun ehemmiyetine dikkat çekiyor Ben onun için bazı arkadaşlara rica ettim; ne olur arkadaşlardan bir kaçı doğru dürüst namaz kılsalar da örnek olsalar Yoksa bu işin içinde olan kimseler arasında dahi -hakîkî manasıyla- namaz kılınmıyor Beş vakit yatılıyor kalkılıyor ama namaz kılınmıyor

Ayrıca, "feveylün lilmusallîn" de anlatılan sadece sehiv meselesi değildir Namazla alakalı o kadar çok eksiğimiz var ki Mesela; "fe izâ kamû kamû küsâlâ - Namaza kalktıkları zaman tembel tembel kalkarlar" bunlardan birisi Hadislerde insanın o türlü namazı insanî davranışın dışında addediliyor Namaz bir insanî davranıştır Fakat o çizgi içinde kalınmadığı zaman yapılan hareketler hayvanî hareketlere benzetiliyor Mesela, imamdan önce rükua giden kimse için "İster misiniz Allah rükudan kalkarken suretlerinizi eşek suretine çevirsin!" deniliyor Demek ki imamdan evvel harekete geçme meselesi kulluk çizgisinden çıkma manasına geliyor "Herhangi biriniz secdeye gittiği zaman horozun daneyi gagaladığı gibi yapmasın" deniliyor Bakın o bir hayvan davranışı: Alnını yere vurup kaldırma bir hayvan davranışı Allah (celle celâlühü) O'na karşı yapılan ubudiyette bizi insanî davranışa çağırıyor "Köpek gibi ellerini yere sermesin" deniliyor Oturmadan secdeye, secdeden rükûya, rükûdan kıyama kadar davranışların hayvan davranışlarından farklı olmasına dikkat çekiliyor Allah Rasulü (sallallahu aleyhi ve sellem) bu mübarek sözleriyle bizi bir insanî davranış mecmuasına çağırıyor Evet, huşû ve hudû ancak o kalıplarla ifade edilir "Ben huşû ve hudû içindeyim" dediğin zaman hayvanî kalıpları aşman gerekir Allah'ın huşû ve hudû atiyyesini ancak o atiyyeyi taşıyabilecek matiyyesi götürebilir

Namazın İnkişafı

Bir de namazın ruhu, manası hemen inkişaf etmeyebilir Kendisinde namazın ruhu inkişaf eden bir insan en tatlı bir işle meşgulken fırlayıp namaza durmak ister ve namazdan zevk alır Her zaman olmasa bile çok defa der ki: "Keşke dünya hiç bitmese ve ben hep ayakta dursam böyle" Ama bunun inkişaf etmesi için insana bazen yirmi, bazen otuz, bazen kırk sene lazımdır Kırk sene kemerbeste-i ubudiyet içinde o kapıda durursun ve namaz ancak o zaman inkişaf eder Namazın mahiyeti inkişaf ederse ne olur: sen o zamana kadar hep bir altın namaz damarını aramak için madende toz-toprak içinde dolaşmıştın, fakat ısrar ettin Bu damardan oraya gidiliyor dedin Bu damar, o damar; bu damar, o damar dedin ve birgün kendini o hazine içinde buldun O ana kadar o çalışmaların hepsi altın olur mu olmaz mı?

Ayet-i kerimede "Ve tebettel ileyhi tebtilâ" buyuruluyor Fiil tefâul babında olduğu için bir zorlama ifade ediyor Ve başlangıçta Hazreti Peygamberimize böyle hitap ediliyor Ama Efendimiz zamanla o hale geliyor ki, "Sizin yeme içme ve cinsî münasebete karşı duyduğunuz arzuyu ben namaza karşı duyuyorum" diyor Aynen öyle de bu hususta gereğince ısrarlı olsan ve sabretsen, namazın mana peçesinin senin içinde açılmasını beklesen, sonunda sana deseler ki "cennette sofralar hazırlanmış"; sen, "Namazımı kılayım ondan sonra Namazımı feda edemem ben" diyecek hale gelirsin Azrail aleyhisselam gelse "Müsâde edersen vakti giren namazımı kılayım, kaçmasın Ondan sonra ne yapıyorsan yap" dersin Öyle bir ruh haleti hasıl olur ki; ölecek bile olsan namazını eda etmeye çalışırsın Namazlaşırsın artık Hazreti Hubeyb'in şehid edilmeden önce bütün teklifleri geri çevirip sadece namaz kılmak istemesini de bu şekilde anlayabiliriz; artık namaz onun ruhuna mal olmuştur


Namaz Koridoru

Namazı vaktinde kılmak çok önemlidir; ilk vaktinde kılmak evlâdır Bütün fakihler, muhaddisler, müfessirler bu noktaya dikkat çekerler Bununla beraber, siz hayatınızı öyle standart hale getirmişsinizdir ki; kerahet vaktine girmeden namazlara belli vakitler tahsis edersiniz Namazı ve ona bağlı ibadetleri huzur-u kalb ile edâ etmek için o vakti kollarsınız Ezanın ezan, kâmetin kâmet olması lazımdır Onların duaları var Bunların hepsi adım adım konsantrasyon adına çok şeyler ifade eder Bir sofranın bile bir adabı vardır Önce ne konacak sonra ne konacak bir usulu bir adabı vardır Yemekten tam lezzet almak için bunlara uyulur Namaz mâide-i semâviyesinin tadını çıkarmak için de onlara uymak lazım

Namaz Allah ile senin arandaki bir alış-veriştir Seni Allah'a o kadar hızlı ve o kadar yakın hale getirecek namazdan başka bir şey yoktur Bir kere başta nazarî planda senin zihninde o asıl kıymetine ulaşmalıdır Yani; henüz tatmamışsın, duymamışsın, hissetmemişsindir ama nazarî planda "bu, budur" demen lazım Çünkü sendeki arayış duygusunu bu kabullenme meydana getirecektir Arayış duygusunu tetikleyecek, ona start verecek şey budur Böyle bir duygun yoksa, namazın içinde buna ulaşma düşüncen yoksa, neyi hedefleyeceksin ki sen onda? "Rabbim bana burada O'na kul olma fırsatı veriyor Ben şimdi kemâl-i edeble, kemerbeste-i ubudiyet içinde bu taabbüdî işi O'na bir arzedeyim O ne kadar büyük, ben ne kadar küçüğüm; O ne kadar sonsuz, ben ne kadar sıfırım işte ona göre ben bunu edâ edeyim Kulluğumu ifade etme fırsatıdır bu, küçüklüğümü haykırma fırsatı, azametini ilan etme fırsatı" Evet, önce bu duyguyla dopdolu olmak lazım

Huzurun iki manası var: Birincisi, zevk-i ruhânîye erme İnsan "keşke olsa" diye düşünebilir ama bana göre ona da talip olmamak lazım Huzur, senin küçüklüğün, sıfırlığın ve hiçliğinle beraber kabul buyurulman huzur anını ve huzurda kendini ifade etme imkanını elde etmen İşte bu huzura bağlı olarak O'nun huzuruna talip oluyoruz

Şeytanın Namaz Hırsızlığı

Namazda sağa sola bakmaya şeytanın namazdan hırsızlaması denilir Yani; o, namazı tamamen çalamıyor da ondan bir kısmı hırsızlıyor Erkânı çalamıyor Son kozunu nazarları çalma ile kullanıyor "Sağa baktırabilir miyim, sola baktırabilir miyim" diye çabalıyor

Mevzumuz kalıplar-manalardı Elfaz ve kalıplar, mana ve muhtevayı taşımalı diyorduk Sen bana desen ki "Ben üç metrelik mekanda atımı bir koşturdum, bir koşturdum neredeyse çatlayacaktı!" Yapma yâhû! Üç metrelik yerde at koşturulmaz Şimdi namazı öyle hareketlerle eda ediyorsun ve diyorsun ki "Bunun içine huşuu sıkıştırdım, huduu sıkıştırdım" Yapma yâhû! Bu hareketlerin içine huşû, hudû sıkışmaz

Var mısınız namazdan başlayalım işe! Üstadımız ne kadar edepli insan Ne diyor bakın: "İnşaallah tam ihlasa mazhar olursunuz Beni de tam ihlasa sokarsınız" Ben de onun gibi diyorum: "İnşaallah tam namaz kılarsınız Bana da tam namaz kılmanın adab ve erkanını talim edersiniz" O zaman kim kimin arkasına takılırsa kurtulur Gelin hep beraber kurtulmaya karar verelim

Namazdan hiçbir şey çaldırmamak lazım O bir emanettir Şeytan ne bakmadan çalsın, ne yatmadan kalkmadan çalsın, ne şundan ne de bundan Tam tekmil namaz emanetinin emini insanlar olarak; hakikat-ı namaz misalî mahiyetiyle neden ibaretse ona uygun şekilde namazı edâ etmeli Mesela, ben namazı ebedi yolculukta refik olacak, gökçek yüzlü, boyu posu, edası endamıyla hiçbir tarafı tenkit edilemeyecek uhrevi bir misalî vücuda sahip görüyorum Şimdi bir yerde şeytanın hırsızlığına mani olamazsanız, o onun bir kulağına vurur, bir burnuna vurur, bir dudağına vurur Bir yandan kolunu götürür, bir yandan ayağını o hale getirir ki onun misâlî vücudu ahirette size ne der bilemiyorum Mutlaka diyeceği şeyler vardır "Allah hayrınızı versin beni zayi ettiniz" mi der, "beni berbat ettiniz" mi der, bir şey der mutlaka Fakat orada rahatsızlık yaşamamak için sizin burada namaza rahatsızlık vermemeniz ve hırsız elinin ona uzanmasına mani olmanız gerekir Hiçbir yerinden bir şey çalınmamalı Bütün kalbiniz, hissiyatınız ve letâifinizle Allah'a müteveccih olmalısınız Mebdedekilerin o meseleyi duyarak yapması zor Yalan olur "duydum" derse Fakat Allah bir gün o kapıyı aralar Hele siz dişinizi sıkın; en önemli, en müsait vaktinizi ona verin ve zorlayın kendinizi İnşaallah, bir gün gelir onu güzel edâ etme imkanı doğar

İhtimal, hâkikat-ı salata ulaşmak için bazıları her gece bin rekat namaz kılıyordu Üstadın ilk talebeleri özene özene namaz kılıyordu Ben gerçekten namaz kılan insanlar gördüm Bir kaç yüz rekat kılan çoktu, sayılamayacak kadar Bu millet namaz kılmayı unuttu Camiler şekillere bağlı kaldı O halılar gözyaşına hasrettir şimdi Seccadeler temiz alınlara hasrettir

Namaz ibadetin kalbidir Namazın her rüknünün kendine göre bir kıymeti vardır Ama onun en kıymetli parçası alnın yere konması halidir, secdedir "Kulun Allah'a en yakın olduğu yer secdedir" buyurulur Namaz secde ile taçlanır


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.