Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
için, namaz, namazımızın, neler, olması, yapabiliriz

Namazımızın &Quot;Namaz&Quot; Olması İçin Neler Yapabiliriz?

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Namazımızın &Quot;Namaz&Quot; Olması İçin Neler Yapabiliriz?




Namazımızın 'Namaz' Olması İçin Neler Yapabiliriz?

1-)Namazın özü ve mânâsı nedir?

Namazın özü, Cenâb-ı Hakk’ı tesbîh, ta’zîm ve O’na şükürdür Evet, tesbîh, tekbîr ve hamd, namazın çekirdekleri hükmündedir Ondandır ki, namazdaki bütün hareketlerde ve zikirlerde “Sübhân”, “Elhamdülillah” ve “Allahu Ekber” sözlerinin manaları gizlidir Bediüzzaman Hazretleri’nin de ifade ettiği gibi, iftitah tekbîrinden selam vereceğimiz ana kadar biz, hemen her an söz, hal ve tavırlarımızla ya “Sübhân” deyip Cenâb-ı Hakk’ı takdîs eder, ya “Elhamdülillah” sözüyle hamd ü senâ hislerimizi seslendirir ya da “Allahu Ekber” diyerek O’na ta’zimde bulunuruz Namaza başlarken söylenen tekbîre, ibadete onunla başlandığı için “iftitah tekbîri” dendiği gibi; namaz içinde bazı şeylerin yapılması bu tekbîrle haram kılındığı için ona “tahrim tekbîri” ya da “ihram tekbîri” de denmiştir Aslında bu tekbîr, mâsivaya ait her şeyi kendine haram kılarak harem dairesine adım atma, bütün dünyevîlikleri kapının dışında bırakma ve yalnızca Sultan-ı Kâinat’a teveccühte bulunma adına bir söz vermedir O andan itibaren, namazın bütün dakikalarına, saniyelerine ve saliselerine tesbîh, tahmîd ve tekbîr ruhunu işleme, bir manada bütün bütün namaz kesilme ve adeta namazlaşma ahdi demektir Melekler, bu sözün gereğini yerine getirerek namazını ikâme eden bir âbidin âlem-i misâle yansıyan resmini çizseler, ihtimal ortaya namaz çıkar; o insan ancak mücessem bir namaz kesilmiş olarak resmedilebilir
Namazı hakkıyla ikâme etmek istiyorsanız, tekbîrle beraber mâsivâdan sıyrılmalı ve gönlünüzü sadece O’na açmalısınız Dudaklarınızdan dökülen her kelimeye şuurunuzun mührünü basmalısınız Mesela, “Elhamdülillah” derken, bu sözün ne mana ifade ettiğini iyi bilmeli, onu derinlemesine mülahazaya almalı, “Kimden kime olursa olsun bütün hamd ü senâlar, bütün minnet ve şükürler Allah’a (Tebâreke ve Teâlâ) aittir; bu hakikati ilan benim vazifem, Hâlık-ı Kâinat’ın da hakkıdır” diye gürlemelisiniz Böylece, o söz, Cenâb-ı Allah’a yükselirken üzerine yüklediğiniz o derin manalarla beraber yükselmeli O’nun Rahmân ve Rahîm olduğunu ilan ederken, yine aynı derin duygularla dolmalısınız Namaz sizin için de bir mi’rac olmalı ve siz Rasûl-ü Ekrem (sas) Efendimiz’in Mi’rac’da duyduğu hakikatleri kendi idrak ufkunuzdan duymaya çalışmalısınız Selam verir vermez de huzurun adabına riayet edememiş olma endişesiyle bir kere daha ellerinizi kaldırmalı, yine o mübarek kelimeleri otuz üçer defa tekrarlamalısınız İşte, namazı böyle engin duygu ve düşüncelerle ikâme etmek gerekiyorsa, onu geçiştiremezsiniz

2-)Namazı hissetmek için ne yaptınız?

İman ve namaz aynı döl yatağında neş’et etmişlerdir; namaz, imanın ikiz kardeşidir İman, dinin ve diyanetin nazarî yanını teşkil eder; o nazarî yanın takviye edilmesi ve tabiatın bir derinliği haline getirilmesi ise ancak başta namaz olmak üzere diğer ibadetlerle mümkün olur Bu itibarla da, denebilir ki; namaz pratik imandır, iman da nazarî bir namazdır Dini yalnızca bir vicdanî kabulden ibaret görenler ve ibadet ü tâatı devreden çıkaranlar, mesleklerini din kategorisi içinde mütalaa ettikleri halde hiç farkına varmadan şirke girmekten kurtulamamışlardır Evet, dinin direği namazdır Namaz, mü’minin günde en az beş defa içine girip temizlendiği sonsuzluğa doğru akıp giden bir tövbe ırmağı ve arınma kurnasıdır O, savaş meydanında mücadelenin kızıştığı en tehlikeli anlarda bile hakkı verilmesi gereken çok önemli bir vazife, emin bir sığınak, mühim bir kurbet vesilesi ve en kısa bir vuslat yoludur Namazın bu hususiyetlerinden dolayıdır ki, Asr-ı saadetten günümüze kadar Hak dostları onu hayatlarının merkezine koymuş ve farzları ikâme etmekle yetinmeyerek her gün yüzlerce rek’at nafile kılmayı itiyad haline getirmişlerdir


3-)Rükû insana tevazuyu öğretir

Namaz, insan için bir karakter eğitimidir Namazla birçok şeyi öğreniriz İşte bunlardan biri rükûdur Rükû bize alçak gönüllü olmayı, hataları bir daha tekrar etmeme kararlığını hatırlatır

Rükû insana tevazuyu öğretir Rükû insanın ‘toprak’ gibi olmayı öğrenmesinin ilk basamağıdır İnsanlar toprağın üzerine bastığı halde toprak öylesine mütevazı ve fedakârdır ki; daima bütün varlıkları doyurmaya ve ikrama devam etmektedir

Kötü duygu ve düşünceleri olumlu yöne ve hakiki olana secde ettirme haline nefsi kurban etme denilir ki bu durum da en yoğun şekilde hak olan Allah’a teslim olma O’nunla bütünleşerek doğru duygu, düşünce ve karakter özelliklerini seçme kararını aldığımız secde halinde yaşanır

Secde noktasında Allah’a yakınlaşma, dünyadan tamamen uzaklaşıp, Allah’tan başka her şeyi gönülden çıkarmakla mümkün olur Niyazi Mısrî, “Vasl-ı Hak’ı isteyen cân u cihanı terk eder” diyerek Allah için dünyayı ve canı aşmanın önemini vurgulamıştır Kıyamda hatalarını fark eden, rükûda hatalarından dolayı pişman olup gözyaşı döken, hatalarını bir daha tekrar etmeme kararı veren insan secdede Allah’ın isimleriyle yakınlığı ve bütünlüğü yakalayabilecektir “Secde et ve yaklaş” Başka bir ifadeyle namaz kılan insan, secde noktasında Allah’a en yakın olduğu bir durumu tecrübe etmektedir Kur’an-ı Kerim’de ‘secde et ve yaklaş’ buyurularak, bedenlerimizin secde etmesi canı da Hakk’a yaklaştırmaktadır Bu yakınlaşma, kalbin Hakk’a secdesi miktarıdır

Merdivenin basamakları gibi kıyam, rukû ve secde insanın içindeki olumsuz duygu düşünce ve arzuları “RAB” ismiyle terbiye ederek karakter gelişimine hizmet ederler Her basamakta ayrı bir karakter eğitimi söz konusudur Kalbini hakiki olana rukû ve secde ettirme halini yaşayan bir kişinin namazı, kendisini çirkin fiillerden ve akla sağduyuya aykırı olan her türlü şeyden alıkoyacaktır





Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.