![]() |
Hiç Miracınız Var Mı? |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Hiç Miracınız Var Mı?Hiç Miracınız var mı? Rastladıkça sorardı bir arkadaşım bana: -Miraca çıktın mı? Acaba çıkmış mıydım? Yani bir namazda Mirac duygusu yaşamış mıydım? Koltuğumun altına alıp, Mahşer'de Rabbimin huzuruna güvenle taşıyacağım bir vakit namazım var mıydı? Namaz kaygısı yüreğimi hoplatıyor ![]() Hele şu Mirac günlerinde ![]() ![]() ![]() Allah Rasulü - sallallahü aleyhi ve sellem- o yüceliklere çıkmış, ve oradan Namazla dönmüş ![]() Böylece Namaz ile Mirac arasında derin bir akrabalık doğmuş ![]() Sanki Namaz mü'minin Miracı olmuş ![]() İslam, insanın Rabbi ile yakınlığını bilinç - idrak haline getirmeyi öngörüyor ![]() "Kulluk" bilincinin - idrakinin böyle olduğu takdirde diri yaşanacağını düşünüyor ![]() ![]() ![]() Tüm ibadetler bu seyrü seferin güne, haftaya, aya, yıla yayılan safhaları ![]() ![]() ![]() Bu ibadetlerle, "Her an"da yaşanan "Huzur Hali"ne ulaşıyor insan: O'nun huzurundasın ![]() O seni görüyor ![]() ![]() ![]() Bu idrak durup dururken kazanılmıyor ![]() ![]() Namazlar, oruçlar, haclar, zekatlar kalbi yoğuran beraberlik temrinleri ![]() Namaza durdunuz: Huzurda mısınız? Abdestinizi abdest gibi aldınız mı, yani yüreğinizdeki manevi kirlerden arınma cehdi gösterdiniz mi, sonra maddi her türlü kirden arındınız mı, sonra Huzura çıkma vaktinin heyecanını yaşadınız mı, sonra yönler içinde savruluşlardan kurtulup, O'na yöneldiniz mi, ve sonra bütün bu hazırlık eylemlerini getirip, "İşte huzurdayım Rabbim" gibi bir kalbi yoğunlaşma, niyet duruluğu yaşadınız mı? "Allahüekber! " Tüm engelleri O'nun için aştınız ve geldiniz, yüreğinizden bir sada koptu, tüm yücelikler O'nun yüceliği yanında silinip gitti, bir iman, bir karar anıt gibi dikildi içinize: "Allahüekber! " Huzurdasınız ![]() ![]() kalbinizde tarif edilmez bir Kabe kavseyn heyecanı ![]() ![]() ![]() meleklerin bile kanadı bu yüceye çıkmak için yetmemiş, onlar bile geride kalmış ![]() Böyle bir namazınız var mı? Namazlarınızdan kaygı duyuyor musunuz? Kendinizi "Veylün lil musallin" kapsamı içinde hissetme tedirginliğine düştüğünüz oluyor mu? Namazlarınızda sık sık "sehv" alemlerine savrulduğunuz için ![]() ![]() ![]() ![]() Okumaya başladınız ![]() ![]() Alemlerin Rabbini tefekkür ettiniz, tüm övgüleri O'na tahsis ettiniz, O'nun Rahman ve Rahim ismi şeriflerine sığındınız, Din Gün'ünü hatırladınız, "El hükmü yevmeizin lillah" dediniz, o hüküm anında mutluluk yaşamayı düşlediniz, sonra döndünüz, ibadetlerinize baktınız, bir ikrar geçti içinizden "Ancak ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sonra dua kelimelerinden yardım dilediniz, "İhdina! Bize yol göster!" sırat-ı müstakim için, in'am edilen insanların yolu için, gazaba uğrayanların ve sapkınların olmayan yol için ![]() ![]() ![]() Kıyamları, kıraatleri, rükuları, secdeleri nasıl yaşıyorsunuz? Secdede bir Rabbani yakınlık hissediyor musunuz? Namazdan çıkınca nasılsınız? Namazdan çıkınca hayatınız nasıl? Miraca tutkun - sevdalı bir namaz ![]() -Mirac'a çıktınız mı? -Mirac iklimini yüreğinize taşıyan bir namaz kıldınız mı? Ben derim ki, insanın böyle, hiç olmazsa bir vakit bir namazı olmalı ![]() Onu koltuğunun altına alıp, Rabbinin huzuruna varabilmeli, "İşte Rabbim, diyebilmeli, çok namaz kıldım, ama işte bu namazım bütün yarasına beresine rağmen Senin huzuruna taşınabilecek bir güzellik taşıyor!" alinti |
![]() |
![]() |
![]() |
Hiç Miracınız Var Mı? |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Hiç Miracınız Var Mı?Haluk Nurbaki | Mirâç Olan Namaz ![]() Şüphesiz mirac olan namazı anlamak için önce kâinatın en yücesi Efendimizin sırrını, yani mîracı bilmek gerekir ![]() ![]() ![]() Halbuki mîrac kavramı anlaşılmadıkça, ne evrenler, ne insan ne de Kur'an anlaşılabilir ![]() ![]() ![]() Mîrac, Efendimizin çeşitli intikaller sentezi içinde Allah'ı seyretme olayıdır ![]() ![]() ![]() Mîracı anlamaktaki en büyük güçlük Allah'ı görme tanımındaki çıkmazlardır ![]() ![]() ![]() ![]() Allah kendini Kur'an'da tarif ederken: "Hem zahir (açık ve yüzeyde) hem bâtın (derinde ve gizli) dır" buyurmaktadır ![]() ![]() ![]() İşte mîracı kavramak için ewela bu temel kurallar çerçevesinde Allah'ı seyretmenin ne anlam taşıdığını bilmemiz gerekir ![]() ![]() Necm Sûresi'nde mîrac konusunda çok temel olan kurallar net olarak açıklanmıştır: 1) Mîrac, hayalde, tasavvurda olan bir olay değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 2) Mîrac olayı Kudüs'ten Sidre-i Müntehâ 'ya kadar zamanı aşan bir sürat içinde ceryan etmiş: Efendimiz maddesel evrenin tüm katlarına intikal etmiştir ![]() ![]() 3) Bundan sonraki intikaller ifade tarzının erişemediği hikmetlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() Efendimizin mîracında mânevi hikmetler bizzat isminde gizli olan sırlardır (Muhammed Mustafa): a) Efendimizin nefsi, Mustafa (arınmış) sırrı ile kulluğun ufuk noktasına erişmiştir ![]() — Habibim bana ne getirdin? Diye sorduğunda: — Yârabbi sana sende olmayan bir hediye getirdim ![]() ![]() Cenab-ı Hakk'ın sonsuz saltanatı içinde bulunmayan tek şey Efendimiz tarafından Cenab-ı Hakk'a sunuldu: — Yârabbi ben sana sende olmayan yokluğu getirdim ![]() ![]() b) Efendimizin gönlü ilâhi hamdle (Muhammed sırrı) öylesine dolmuştu ki: Allah'ın tüm güzellikleri, evrendeki ihtişamı, bu hamd sırasında Kalb-i Muhammedi'ye yansımış; âdeta evrenin bir kopyası Efendimizin gönlüne intikal etmişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mîrac daha derindeki sırrını anlayabilmek için, ezelde sergilenen elest meclisindeki hikmetleri kavramaya ihtiyaç vardır ![]() ![]() Efendimiz mîractan sonra elfakri fahri (yokluğumla iftihar ederim) hadisi kudsîsini emir buyurdu ![]() ![]() Namazda okuduğumuz et-Tahiyyâtü'nün gerçek sırrı mîrac sırasında Efendimizle Cenab-ı Hak arasındaki iletişimdedir ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() 1) et- Tahiyyâtü lillahi: Senâ, selam ve merhaba sana ey yüce Allahım! Ve's-salevâtü: Niyaz, dua, yalvarış sana ey yüce Allahım! Ve't-tayyibât: Arınmışlığın ve güzelliğin en hoşusun ![]() ![]() 2) es-Selâmü aleyke eyyühe'n-nebiyyü ve rahmetullâhi ve berekâtüh: Bu selâm, rahmetim ve bereketim ilâvesiyle senin üzerine olsun ey sevgili Peygamberimiz! Cenab-ı Hakk'ın Efendimize bu iltifatı ile birlikte, gönlündeki dileğini istemesi üzerine, Efendimiz: 3) es-Selâmü aleynâ ve lâ ibâdillahi's-sâlihin: Yâ rabbi! Bu selâm bizim ve salih kullarının üzerine de olsun ![]() İşte, Efendimizin bu isteği üzerine: Allah, "0 halde namaz kılsınlar" buyurdu ![]() ![]() ![]() Bu gerçekler nedeni ile namaz motifi enfüs (iç ve özdeki) mânasıyla mîracı temsil etmektedir ![]() Miraç olan namazı anlatmadan önce; Efendimizin mîracının bir kez daha özetini yapalım ![]() ![]() Kalb-i Muhammed (Mustafa (S ![]() ![]() ![]() ![]() a) Dünya üzerindeki ilk intikal: Mekke'den Kudüs'edir ![]() b) ikinci intikal: Kudüs'ten madde âleminin ve varlıkların sınırı olan Sidre'ye (Sidre-i münteha'ya) intikaldir ![]() c) Sidre'nin ötesinde, tüm mesafelerin hem başladığı hem bittiği noktadan âlemlerin tümüne intikal de mîracın son intikal fazıdır ![]() Miraç namazı, Efendimizin miraçta niyazı yüzü suyu hürmetine, gerçek kulun ilâhi tecelliye kavuşmasıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1) İlk tekbir: Dünyayı haram kılan hu tekbirden sonra, gerçekten iman eden nefs, huzur-u indinde ilk intikalini yapar ![]() 2) Sübhâneke: Mîrac namazında Sübhâneke, Mustafa (S ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Allahım! Seni her sıfat ve isim ötesinde tesbih ve tenzih ederim ![]() ![]() ![]() Tenzih: Bir şeyi zihin ve düşünceden daha ötelerde tasavvur etme demektir ![]() Tesbih: Yine bir kavramı, duygulardan ötede hissetme cabasıdır ![]() ![]() "İsmin tüm yüceliklerin ötesindedir ![]() ![]() ![]() Yâ Rabbi! Senden başka hiç bir şey yok ki, bileyim ![]() ![]() 3) Huzur-u ilâhide ruh, mana sırrı içinde Fâtiha'ya başlayarak ilk üç âyeti okur ![]() a) Sen âlemleri yüce Rabbisin, seni sırr-ı Muhammedî içinde hamd etmek için O'nun nurundan bir hikmet ver ![]() b) Rahman sırrından Rahîm sırrına intikal ettirerek, Fahr-i Kâinat Ümmetine verdiğin ekremle bana, sana ulaşma mecalini ver ![]() c) Sen zevali olmayan mutlak mâliksin ![]() ![]() ![]() işte, kul bu üç âyeti okuyunca tüm kişiliği söner ![]() ![]() d) Mukabili renk olmayan, zıddı bulunmayan çok koyu fakat o denli parlak siyah bir nur intişar eder ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() O anda gerçek ve mutlak kulluk niyazı Efendimizin tasarrufundaydı O'ndan gelen bir Hamd hikmetidir ![]() ![]() ![]() e) Beşinci âyet de yine Efendimizin niyaz hikmeti ile iç içedir ![]() ![]() Nitekim, altıncı âyette emredilen nimetlendirilenler'in anlamı, tamamıyla bu mîrac sırrına aittir ![]() Sırat-ı müstakim'den uzak kalanlar için nasibsizlik ve yanılmışlık otomatik bir sonuçtur ![]() Fevkalâde ince hikmetler taşıyan yedinci âyetin verdiği mesaj: İnsanın temel amacı Nur-u Muhammedî kanallarından evrenin sonsuzluklarına yansımaktır ![]() ![]() Ancak, iman ile müşerref olduğu halde, sağlığında mîraca erişemeyenlere; yine Cenab-ı Hak rahîm sıfatından rahmet ederek, bu intikali cennetinde tahakkuk ettirecektir ![]() 4) Mîraç olan namazda, zammı sûre, Allah'ın verdiği özel bir saltanattır ![]() ![]() ![]() 5) Bu sonsuz intikaller içinde kul rükûa varmış, tekrar tekrar azamet-i ilâhiyi tenzih ederek yeni boyutlara akmıştır ![]() ![]() Mîrac olan namazda kul, sünnet-i Muhammediyeye uyarak; rükûda açılan tüm evren kanallarından hızla intikal ederek rabbini arar ![]() 6) Sûre-i Alak'da emredilen "yakın ol, secde et" hikmeti mîrac olan namazın nihayi noktasıdır (Vescud vektarib) ![]() Vescud emri: enfüsî mânada "tamamen yok ol" Vektarib ise; yakın ol demektir ![]() ![]() ![]() ![]() Mü'minin bu andaki secdesinde mü'minden her hangi bir varlık kalmaz; Allah kendi güzelliğini kendi sonsuz sırrı içinde seyreder ![]() 7) Kul tekrar dünyaya dönebilmek için yeniden Tahiyyat hikmetine muhtaçtır, onu okumadıkça kulluğa dönmesi mümkün değildir ![]() Tahiyyat; burada, evrenlerden tekrar maddeye doğru dürülme mecali vermektedir ![]() ![]() ![]() Bu dönüş sırasında, kaybolmuş olan bütünümüzün elamanları, Tahiyyat sırrında yeniden şu şekilde birleşir: Tahiyyatın ilk cümlesini ruh, ikinci cümlesini gönül, üçüncü cümlesini nefs okur ![]() ![]() Elbette tarif edilemeyen, ancak yaşanabilen miraç namazı hakkında söylediklerimiz bir zerredir ![]() Namazın çeşitleri hakkında çok kısa bir gezinti yaptık ![]() ![]() ![]() Onk ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Hiç Miracınız Var Mı? |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Hiç Miracınız Var Mı?Mü'minin Miracı Namaz ![]() Peygamber Efendimiz’e soruldu: “Allah’ın en çok sevdiği amel hangisidir?” Efendimiz cevap verdi: “Vaktinde kılınan namaz ![]() Sonra hangisi: “Ana-babaya iyi muamele etmek” Daha sonra hangisi: “Allah yolunda cihad” Efendimizin verdiği cevaplar, gerçekten düşünmemiz gereken cevaplar ![]() Efendim şimdi birçoğumuza sorsalar Allah’ı hoşnut etmek için neler yapmak istersin? Diye acaba nasıl cevap veririz? En zor işleri sayarız belki de ![]() Belki bazılarımıza göre bu cevap, basit veya sıradan bir cevap gibi gözükecektir ![]() ![]() ![]() Bizim için en önemli bir ibadet olan namaza, düşünmeye gerek duymayan bir taklitçi gibi yaklaşmak, bizi onun hakikatinden uzaklaştırır ![]() Namaz nedir? Neden kılınmalıdır? Nasıl kılınmalıdır? Bu soruları isterseniz bir kez daha soralım kendimize… Değerli dinleyenler namaz, hiç şüphesiz ki dıştan gözüktüğü gibi sadece hareketlerden ibaret değil ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz bir hadislerinde şöyle buyurmuşlar: “Bana dünyada üç şey sevdirildi ![]() Efendim şimdi biz de kendimize soralım: Bize dünyada neler sevimli geliyor ![]() Namazı da seviyor muyuz? Bu sorulara gönül rahatlığı ile olumlu cevaplar veremiyorsak, namaz meselesini ve kıldığımız namazı yeniden düşünmemiz gerek ![]() Neden namaz kılıyoruz? “Allah namazı farz kıldığı için ![]() Peki acaba Allah Teala hazretleri neden farz kıldı? Kendi zatı için mi, yoksa bizler için mi? Elbette kendi zatı için değil ![]() “Namazı dosdoğru kıl ![]() ![]() Demek ki dosdoğru kılınan namaz, insanları kötülükten alıkoyuyor ![]() ![]() “Kapısı önünden bir nehir geçip de günde beş defa bu nehirde yıkanan kişinin üstünde kir kalır mı? “Hayır asla kalma, demiş ashabı ![]() “İşte beş vakit namazın misali budur ![]() ![]() ![]() ![]() Şimdi bazı kimseler içinde yaşadığı topluma bakarak: “Bir çok insan namaz kılmasına rağmen, ne kötülüklerden uzaklaşıyorlar ve ne de arınıyorlar?” diyebilir ![]() Önemli olan namazı gereği gibi kılmaktır ![]() ![]() Namazın öncelikli şartlarından birisi de yalnızca Allah için kılınmasıdır ![]() ![]() Bir ayette şöyle buyrulur: “De ki: Şüphesiz benim namazım, ibadetlerim, yaşamım ve ölümüm, alemlerin Rabbi olan Allah içindir ![]() Allah’a yakınlığın ayrı bir unvanı sayılan namaz, imandan sonra en büyük hakikattir Namaz, kalbimizin nuru, ruhumuzun huzuru ![]() ![]() Namaz, insanı sonsuzluğun semalarında dolaştırıp melekler alemine ulaştıran miraç enginlikli muhteşem bir ibadet ![]() Mümin, Allah’ın kudretini idrak eden ve büyüklüğü karşında hayranlık duyan insan demektir ![]() ![]() Âlimlerimize Her Rek’âtta İki Secde Olmasının Hikmetini sormuşlar ![]() ![]() Meselâ birinci nükte şöyle gelmekte ![]() ![]() ![]() Zîra Allâh’ın ezelî oluşu ile, O’nun evvel olduğunu, kendisinden önce başka bir evvelin olmadığını anlıyor ve Ona secde ediyoruz ![]() ![]() ![]() İkinci bir nüktesine bakalım ![]() ![]() Bir başka vechesi; birinci secde haddizatında her şeyin fâni olduğunu, ikinci secde de, her şeyin ancak Allâh’ın bâki kılmasıyla bekâ bulabileceğini gösteriyor ![]() ![]() ![]() Bir başka nükteyi de şöyle açıklamışlar: Birinci secde şehâdet âleminin, (Şehâdet; gözle görme ki, müşâhede makamı evlîyaullaha mahsustur, halkın itikat ettiği şeyleri onlar gözle görürler ![]() ![]() ![]() Bir nükte de şöyle gelir; birinci secde Allâh’ın zâtına ve sıfatlarına dair bize lütfettiği ilim ve ilimin miktarına şükürdür ![]() ![]() Yaratılmışların en şereflisi olan insan, kainatın gözbebeği ve varlıkların içinde çok özel bir yere sahip ![]() ![]() İnsan bunun şuurunda olsun veya olmasın her namazda, her hamd niyazında gönüllerin esrarlı perdelerinden biri açılır ve insan adım adım Allah’ın sonsuz sırrına yaklaşır ![]() Namaz, nasıl ki bir ruhi arınmayı sembolize ediyorsa, abdest de fiziki arınmayı sembolize eder ![]() ![]() Peygamberimizin abdestle ilgili olarak şöyle buyurur: “Benim ümmetim kıyamet gününde abdest azalarının parlaklığı ile tanınacaktır ![]() İbadetin kabulu için bir ön şart olan abdest, yani dini temizlik maksadıyla, eller ağız, burun, yüz, kollar, kulaklar ve ayakların yıkanıp başın mest edilmesi bir dış temizlikten öte, geçmiş için bir tevbe (çünkü bunlar kötülük yapabilen ana uzuvlardır) ve geleceğe azimle ümitle girme anlamını taşır ![]() ![]() Abdestle fiziki olarak arınan mümin, ardından temiz bir kıyafetle, temiz bir mekanda ruhen arınıp semavi bir seyahate çıkmak için Rabbinin huzuruna yönelir ![]() ![]() Mümin, bu tekbir hareketiyle zaman ve mekanı ardına atarak kalbinden ve kafasından siler ve yeni bir dünyaya, zamansız bir mekana doğru yola çıkar ![]() ![]() Bilindiği gibi namaz, mi’rac yolculuğunda Efendimiz’e (s ![]() ![]() ![]() ![]() Mümin, tekbirle birlikte dimdik ayakta durarak semavi seyahatına, namaza başlar ![]() ![]() ![]() Sonra mümin, kendisini ve bütün varlığını yaratan Rabbine karşı hayranlık ve hürmet duygularını dile getirmeye çalışır, Sübhaneke ![]() ![]() ![]() ![]() Mü’minin maksadı ve Rabbisinin kapısını çalmasının birinci sebebi, kendisine bahşedilen sonsuz nimetlere karşı teşekkürlerini bildirmektir ![]() ![]() Ayakta, Rabbinin üzerinde tecelli eden sayısız nimetlerini düşünen mümin, ardından bu nimetleri veren Sonsuz Kudret Sahibi’nin huzurunda minnet ve şükranla iki büklüm olarak rükua gider ![]() ![]() Kulluğa kilitli mümin, adeta bir asa gibi bükülür ve iliklerine kadar işleyen bir kulluk şuuruyla İlahi azameti “sübhane rabbiyel ala: Büyük olan Rabbimi şanına layık ifadelerle yâd ederim” diye mırıldanarak gök kapılarını aralamaya çalışır ![]() Rükuda, varlığından haberdar olduğumuz veya olmadığımız bütün nimetleri bahşeden Sonsuz Kudret’in huzurunda minnet ve şükranla eğilen mümin, bu eğilmeyi, bu iki büklüm olmayı da yeterli bulmaz ![]() ![]() ![]() Baş, bedenin tümünü de idare eden en kıymetli merkez orgadır ![]() ![]() ![]() ![]() Evet, Necip Fazıl üstadın: “Her şey, her şey şu tek müjdeye Yoktur ölüm Allah diyene Canım kurban başı secdede İki büklüm Allah diyene” diye şiirleştirdiği, secde namazın en önemli rüknü ve kulluğun zirve noktasıdır ![]() Secde, insanın bütün uzuvlarının yaratılış maddemiz, varoluş hamurumuz olan torağa yapışması ve kibir alameti olan alnın yere gelmesidir ![]() ![]() ![]() Secde, Muhammed İkbal’in: “Sana ağır gelen o secde var ya Binlerce secdeden alıp kurtarır seni ![]() Dediği gibi, tek birine, en büyük olana boyun eğerek diğer bütün beşerî boyun eğmelerden kurtaran ve insana gerçek hürriyetin kapısını aralayan sırlı bir anahtar ![]() Kur'ân-ı Kerîm’de tabiattaki bütün varlıkların Cenab-ı Hakk’a ibadet ettiği bildirilmiştir: “Görmedin mi, göklerde ve yerde bulunan her şey, güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanların birçoğu Allah’a secde ediyor ![]() ![]() Canlı ve cansız bütün varlıkların tabii duruşları, şekil itibariyle kıyam, rüku ve secde hallerinden birine ister istemez benzer ![]() ![]() ![]() Gönül ustası Hz ![]() Namaza tekbirle girmek, “İlahi, biz senin huzurunda kurban olduk” demektir ![]() ![]() Namazda kıyama durak, Allah’ın huzurunda kıyametteki muhasebeyi hatırlatır ![]() ![]() Başı rükuda iken “hakkın suallerine cevap ver” diye İlahi ferman gelir ![]() ![]() ![]() Tekrar ona “Secdeden başını kaldır ![]() ![]() ![]() O ağır yükün tesirinden dizleri üstüne çöker ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sola selam verir; akraba ve yakınlarının tarafına bakar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Öbür alemdeki kurtuluş beratı olan namaz ibadetini, “Gerçek müminler kurtuluşa ermiştir ![]() “Bir kişi vaktinde namaz için kalkar, abdestini mükemmel bir şekilde alır, rükusunu, secdesini huşuyla yaparsa onun namazı bembeyaz bir sayfa halinde yükselir ve şöyle der: Senin beni koruduğun gibi Allah da seni korusun ![]() Namazı bu şekilde ifa etmeyenin namazı ise simsiyah bir sayfa halinde yükselir ve şöyle der: Beni zayi ettiğin gibi Allah da seni zayi etsin ![]() Hz ![]() ![]() ![]() “Bilmez misiniz ki, bu vakit Allah’ın yer ve gölere teklif edip de onların yüklenmekten kaçındıkları bir emanetin eda vaktidir ![]() ![]() ![]() Namazın vaktinde kılınması da dikkat edilmesi gereken hususlardan birisi ![]() ![]() ![]() “Ezan sesini işittiğin zaman, kıyamet günündeki davetin dehşetini düşün ![]() ![]() Namaz kılarken kimin huzurunda durduğumuzu, kime ne söylediğimizi bilmemiz de yine önemli hususlardan ![]() İdrak ederek, hissederek Rabbimizin huzuruna çıkmak… Evimize Peygamberimiz misafir olsa, Efendimizin bulunduğu odaya nasıl gireriz? Odanın kapısına nasıl yaklaşır ve açarken neler hissederiz? Hiç şüphesiz ki büyük bir heyecan duyar ve o zamana kadar hiç yaşamadığımız duygularla karşılaşırız ![]() Tabi ki güzel ve yerinde duygular bunlar! Ancak resulullahın huzuruna değil, hem efendimizi hem de bütün alemleri yaratan Allah’ın huzuruna girmek çok daha muhteşem bir olay… Hatem-i Esam Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Rivayete göre İsrailoğullarından bir kadın, bir gün Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Namaza duracağı zaman Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Anlatıldığına göre Half İbni Eyyüb (ra), bir gün namazda iken bir yerinden arı sokar ![]() ![]() ![]() “Melik-ül Cebbâr olan Allah’ın huzurunda duran, başında Azrail dikilen, solunca Cehennem ve ayaklarının altında sırat köprüsü bulunan kimse böyle bir şeyi nasıl duyar?” Büyük veli Rebi bin Heysem Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Atımdan daha değerli bir şeyle yani namaz kılmakla meşguldüm, onu bozamazdım ![]() Sahabe-i Kiram Hazretlerinde İbn ![]() ![]() “Namaz bir teraziye benzer ![]() ![]() ![]() Namaz vakti geldiği vakit Hz ![]() ![]() Rivayete göre Hz ![]() ![]() Dinleyenler, “Bu nasıl olur ya Ömer?” diye sorunca, şu cevabı verdi: “Adam yeterince huşu ve alçak gönüllülük içinde Allâh-u Teâlâ’ya yönelerek namaz kılmaz ![]() Said İbn ![]() ![]() Ukbe İbn ![]() ![]() ![]() Bulunduğu yerden, kuş bakışı kendisine bakabileceği bir yere kadar yükselmeye başarabilen insan; zamanın ve mekanın anlamını yitirecek denli küçüldüğü, bir başka deyişle anlamını yitirdiği yerden kendisine bakmayı başarabilince, bütün acılarının hafiflediğini fark eder ![]() İnsan bu dünya alemini bir rüya olarak yorumlamada azami teslimiyetle hareket etmeyi başarabilirse artık acılarını (mutlulukları gibi) önemsemeyecektir ![]() ![]() ![]() ![]() Velhasıl hepimiz âlem-i misalden âlem-i şuhûda düşmedik mi? Ve değil mi ki Hz ![]() ![]() ![]() Ve yine o insanlar öldüğü zaman her şey, aradan bir perde sıyrılmış gibi düşten gerçeğe dökülür: “Üzerinden örtünü (perdeni) kaldırdık ![]() ![]() Şairler Sultanı’nın: Namaz, sancıma ilaç, yanık yerime merhem Onsuz edebî hayat benim olsa istemem ![]() ![]() Kaynak:Güzide ![]() |
![]() |
![]() |
|