Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dünyasi, nilüferin

Nilüferin Dünyasi

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Nilüferin Dünyasi





Şehrin kara teslim olduğu günlerden biriydi Otobüsten indiğinde kendini daha fazla tutamamıştı Gözlerinden dökülen birkaç damla yaş, yanaklarına kadar süzülmüştü Kenarı bembeyaz ağaçlarla dolu yoldan evine doğru yürüyordu Başı öne eğik, yavaş adımlarla ilerliyordu Kolları, karın ağırlığından yere değecek ağaç dalları gibiydi Omzuna sanki çok ağır bir yük bırakılmıştı
Kapıyı açan eşine selâm verdiğinde, dudaklarında zoraki bir tebessüm vardı Çocuklarını uzun zamandır görmüyormuş gibi hasretle kucaklayıp öptü Eşi, bir yandan akşam yemeği için sofrayı hazırlarken, bir yandan da Metin Bey’in bu hâlini düşünüyordu Bugün kontrol için hastaneye gidecekti, acaba akciğerindeki hastalık mı ilerlemişti? Eşinin çehresini saran hüznün sebebi ne olabilirdi ki? Derin bir iç çekip tabakları doldurmaya koyuldu
O akşam, yemeklerini sessizce yediler, belli ki sofranın başındaki herkes iç dünyasına dalmıştı Evin hanımı bir terslik olduğunu sezmiş, çocuklar da bu havayı hissetmişler, ağızlarına kilit vurmuşlardı Anlaşılan, babaları bu akşam onlarla oyun oynamayacak, okulda neler yaptıklarını sabırla dinlemeyecekti Şimdi ne şirinlik, ne de yaramazlık yapmanın zamanıydı
Metin Bey ise, bugün öğrendiklerini nereye gömeceğini, bu sırrı eşi ve çocuklarından nasıl saklayabileceğini düşünüyordu Acaba derdini, semayı donatan yıldızlara mı fısıldamalıydı, yoksa geceyi aydınlatan kandile mi ödünç vermeliydi? Ne olursa olsun çocuklarına söylememeli, onların gözlerindeki hayat parıltısını söndürmemeliydi
Sofra kaldırılırken Metin Bey abdest alıyordu Biraz sonra ailecek oturma odasında namaza durdular Evlerinin bu köşesini mescit olarak kullanıyorlardı Sesindeki titreme, Metin Bey’in İlâhî huzurda nasıl bir ruh hâline büründüğünün de bir remziydi Tesbihat yapıldıktan sonra evi derin bir sessizlik kaplamıştı
Sessizliği ilk bozan, izin isteyip kendi odalarına giden çocuklar oldu Bunu fırsat bilen eşi, Metin Bey’e sordu:
- Hayırdır inşallah bey, üzücü bir şey mi oldu?
- Çok şükür hanım Bir şikâyetim yok!
- Hastaneye gidecektin bugün?
- Gittim
- Ne dedi doktor bey?
- Pek önemli bir şey söylemedi
Bir yağmur bulutu oluvermişti Metin Bey’in eşi, neredeyse inci inci dökecekti gözyaşlarını On beş yıllık hayat arkadaşının her şeyini bilir, söylemediklerini de hâlinden hemen anlardı Belli ki, evinin direğinin, başının tacının bir sıkıntısı vardı Bir an önce derdini öğrenmek, bir şeyler yapmak istiyordu Endişeli bir hâlde eşinin yanına sokuldu Başını omzuna yaslayıp, her şeyi anlatmasını rica etti Daha fazla saklamanın mümkün olmadığını anlayan Metin Bey, gözlerini kitaplıktan ayırmadan cevap verdi:
- Doktor, karaciğerimde de bir rahatsızlık olduğunu söyledi bugün
- Karaciğerinde de mi?
- Evet Ama endişe etme hanım, derdi veren Allah dermanını da verir
Aslında durumunun iç açıcı olmadığının o da farkındaydı Kan tahlilleri, hepatit virüsü enfeksiyonunu göstermişti Bunun derecesini anlamak için, kanama riski olmasına rağmen, doktorlar karaciğerden doku örneği almaya (biyopsi) karar vermişlerdi Netice ne yazık ki menfiydi ve hastalık çok ilerlemişti Doktor, şu an itibarıyla modern tıbbın, bu hastalığa çözüm üretemediğini, en iyi ihtimalle, virüsün yayılmasının önüne geçilebileceğini ifade etmişti En azından üç ay istirahat etmesi gerekiyordu, kendini yormamalıydı Doktor bey böyle söylemişti Bu işin şakası olmadığını da uzun uzun anlatmıştı
Bütün bunlara rağmen Metin Bey, hem eşini üzmek istemiyor, hem de hâlinden şikâyetçi olmaktan kaçınıyordu Başına gelen her şeyi takdîr-i İlâhî olarak kabul ediyor ve O'na tevekkül ediyordu Yavaşça yerinden kalktı ve gözlerini ayırmadığı kitaplıktan bir kitap aldı Elindeki kitap, ‘Beyanların En Güzeli’ olan Kur'ân-ı Kerîm’den başkası değildi O lâtif sesiyle Kehf Sûresi'ni okumaya başladığında eşi, şaşkın gözlerle onu izliyor, neden kaldıkları yeri değil de bu sûreyi okuduğunu anlamaya çalışıyordu Sûrenin bitmesiyle merakını celbeden bu durumu sordu Metin Bey’e Cevap mânidârdı:
“Bir hadîs-i şerîfte Efendimiz (sas), bu sûrenin, cuma geceleri okunması hâlinde, ‘dubeyle’ye şifa olacağını ifade etmişler Efendimiz (sas) dubeyle derken ne kastetti bilemiyorum; ama belki de günümüzdeki virüs, bakteri, mantar veya başka türlü bir parazit olma ihtimaline karşı, Efendimiz’e (sas) karşı olan itimadımdan bu sûreyi okudum Þifa Allah’tandır
Metin Bey sonra şu kıssayı anlattı:
“Günlerden bir gün, kuraklık ve kıtlık çeken bir köyün sakinleri yağmur duasına çıkmışlar Köyde, ne tarlaları canlandıracak, ne de hayvanların içebileceği bir damla su kalmış Tam bir kuraklık havası hâkimmiş Çaresiz köylüler, çareyi Hakk kapısında aramışlar Çoluk çocuk herkesi toplamış, yanlarına hayvanlarını da alarak, yağmur duası için kırlara çıkmışlar Köyün imamı eşliğinde tevbe ve istiğfar edip Allah’tan merhamet dilemişler Henüz onlar ellerini indirmeden, Allah’ın inayetiyle gök gürlemeye başlamış Köy halkı da sağanak yağmur altında sırılsıklam olmuş Sadece şirin bir kız çocuğu ıslanmamış Çünkü, dua edince yağmurun yağacağına bir tek o gönülden inanmış ve yanına minicik şemsiyesini almış
O günden itibaren Metin Bey ve eşi, perşembeyi cumaya bağlayan her gece Kehf Sûresi’ni okudular Maddî ve mânevî bütün hastalıklar için O’nun (cc) kapısını aşındırıp durdular Çünkü, dua sebepler üstü bir tesire sahipti Sebepler plânında dermansız gibi görünen dertlerde bile, hiç tereddüt etmeden ve kabul edileceğine kalbden inanarak Allah’a yakarılmalıydı
Yaklaşık üç ay sonra kontrol için hastaneye giden Metin Bey’i bir sürpriz bekliyordu Duaları kabul olmuş, doktoru da hayretler içerisinde bırakacak şekilde, hastalık geri adım atmıştı Tıbben pek mümkün görünmeyen bu durum karşısında şaşıran doktor, Metin Bey’in yüzüne bakakalmıştı Bu durumu anlayamıyordu Meraklı gözlerini büyütüp ‘Nasıl olur?’ diyebilmişti sadece

* Yaşanmış bir hâdisedir
Ö Faruk GÜLDEREN

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.