Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
allahım, nerdesin, yasanmis, öyküdür

Allahım Nerdesin? Yasanmis Bir Öyküdür

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Allahım Nerdesin? Yasanmis Bir Öyküdür




(Ey Muhammed!) Biz seni âlemlere rahmet olarak gönderdik

Kullarım beni senden soracak olurlarsa, bilsinler ki ben pek yakınım

(Ayet-i Kerime)


Sanki iki el boğazını sıkıyordu Cebindeki anahtarı çıkardı, evinin kapısını açtı Ev bomboştu Sıkıcı ve loş bir hava vardı içeride Masasının başına oturdu Sona yaklaştığını düşünüyordu

Londra?da çiçekler açmıştı Dışarıda Nisan yağmurları yağıyordu ama o kendini boğulacak gibi hissediyordu Yukarılara tırmandıkça oksijeni azalan bir dağcı gibi nefes alıp vermekte zorlanıyordu


Biraz hava almak için dışarı çıkmıştı ama bütün bütün sıkılmıştı kalabalıklardan Kendisini hiç bu kadar yalnız hissetmemişti Ancak eşinin ölümünden sonra anlamıştı ne denli güçsüz olduğunu

İyi bir terapistti aslında İnsanları sıkıntı ve stresten kurtarmaktı mesleği Hastalarına, güçlerinin her şeye yetebileceğini, insan aklının üstünde başka bir güç olmadığını söylerdi daima Onları hayata bağlamaya çalışırdı Ölenler yok olup gidiyordu ona göre Herşey burada, bu dünyadaydı Böylece onları hayata bağlamaya çalışırdı

Mütevaziydi Bıkmadan, usanmadan, saatlerce dinlerdi hastalarını Onların huzurlu bir hayat yaşamaları için günlerce ilgilenebilirdi Hastalarıyla beraber acı çekerdi Darda olanları konuşmalarından anlar, onlardan para da almazdı Sokakta yürürken herkes kendisine saygı duyardı Çocuklar oyunlarını bırakır, ona tatlı reveranslarla sevgi gösterilerinde bulunurlardı


Şimdi bunalma sırası, hayatı buhranlar içinde kıvranan insanları tedavi etmekle geçen bu doktora gelmişti Rüyaları kâbusla bitiyor, her gece kan ter içinde uyanıyordu Uykuları delik deşik olmuştu Uyanıkken de, uykudayken de rahat yoktu kendisine

Nihayet karar vermişti: Hayatına son verecekti Daha fazla güç yettiremedi bu bunalıma

Sanki iki el boğazını sıkıyordu Kendisini gökyüzünden derin boşluklara bırakıyor, dipsiz karanlıklara savuruyorlardı Tutunacak hiçbir dalı yoktu Ne kapısını çalan, ne de arayan? Neredeydi onca iyilik yaptığı insanlar?


Bir an dışarıya çıkmak geldi içinden Elindeki kalemi bıraktı mektup yazmak için oturduğu masaya Hem mektup yazsa kime yazacaktı, kim okuyacaktı?

Çocukları, aylar geçer ziyaretine gelmezdi Onları küçüklüklerinden itibaren

Hiç kimseden yardım istemeyin, insan, kendine yeten bir varlıktır diye yetiştirmişti

Bilim kurgunun babası Isaac Asimov?un İnanmayan bir insanın en büyük ıstırabı şükretmek istediğinde şükrünü kime yönelteceğini bilememesidir sözü geldi aklına

Kime veda edeceğini bile bilemiyordu


İnsanlar parklara kırlara koşuyordu Bu bahar bütün çiçekler açmıştı ama onun kalbinin yamaçlarındaki çiçeklerin hepsi solmuştu Ruhunda oluşan buz dağları bir türlü çözülmüyordu Dışarıdaki bahara inat, içindeki karanlık vadilerde tipiler savruluyordu

Son bir defa daha Londra?daki baharı görmek istedi Sessiz sakin kendi sokağında yürümek geldi içinden Sonra vazgeçti Bir an evvel içinde açılan boşluğa bırakmak istiyordu kendini Tekrar masasının başına oturdu Eline kalemini aldı yeniden

Allah?a mektup yazmak geldi aklına Sonra, İnanmadığım birine yazamam diye vazgeçti Kimseden yardım istemeyin diye yazmıştı ya kitaplarında Hem olmayan birisine nasıl yazacaktı? Yıllarca sokağın başındaki mabedin önünden geçmişti de, dönüp bakmamıştı bile


Bu, hayattaki son şansıydı Bunu denemek istiyordu Kararını verdi Bir kâğıt aldı çekmecesinden ve


Ey Allah var mısın yok musun emin değilim, eğer varsan lütfen bana cevap ver Çünkü ben hayatıma son vermeye karar verdim Altına da John diye imza attı


Masadan kalktı Önce bir ip bulmalıyım diye düşündü Bu sırada iki el durmadan boğazını sıkıyordu Kendisini bu ellerden kurtarmanın zamanı gelmişti Yıllarca en hayati çalışmalarını yaparken kullandığı sandalyesi ilişti gözüne Onu meşhur eden bu sandalye, idam sehpası olacaktı

Susuzluktan içinin yandığını hissetti Mutfağa doğru yürüdü Sevimli kedisi kendini takip ediyor, ayaklarının arasında dolaşıp duruyordu Zavallı hayvan bir şeyler hissetmiş olmalıydı, belki de onu vazgeçirmeye çalışıyordu Kana kana içti suyu Kendisinden sonra kimsenin su vermeyeceğini düşünerek, kedisine de su verdi Önüne birkaç gün yetecek kadar yiyecek koydu Evde hapis kalmasın diye pencereyi de hafifçe araladı

Her şeye gücü yeten aklıyla kurduğu idam sehpasına doğru yürürken, çok sevdiği çiçekleri gördü Yanlarına gitti, tek tek okşadı Su verdi Kuruyan bir yaprağı kopardı


İnsanlar da, umutlarını kaybettiklerinde kuruyorlar diye düşündü

Metanetli bir insandı ama nasıl olduysa o anda bırakmıştı kendini Az önce kopardığı kuru yaprağın üzerine gözünden bir damla yaş düştü

Birden kapının zili çaldı Durakladı Aylardan beri çalmayan bu zile dokunan da kimdi? Kapıya doğru yürüdü Karşısında gökçek yüzlü bir delikanlı duruyordu

Buyurun ne istiyorsunuz dedi


Mustafa Bey elindeki davetiyeyi uzattı Allah?ın Yüce Peygamberi diye başlayan davetiyenin üzerindeki Allah kelimesinden gözlerini ayıramıyordu Mustafa Bey yarım yamalak İngilizcesiyle Bu akşam İslam Peygamberi Muhammed?in (sav) doğum gününü kutlayacağız Sizi de bekliyoruz diyordu John önce şaşırdı Sonra Bu, Ona yazdığım dilekçenin cevabı olmalı diye düşündü Hiç tereddütsüz Geleceğim dedi

Mustafa Bey de şaşırmıştı İlk defa bir İngiliz hiç sorgulamadan geleceğini söylemişti toplantılarına Bekliyoruz diyerek sevinç ve şaşkınlık içinde oradan ayrıldı

John uzun zamandan beri dışarıya ilk defa bu kadar huzurlu çıkıyordu Kendisini nelerin beklediğinden habersizdi Bu O?ndan cevap olmalı diye yineledi kendi kendine Tam vaktinde Friends House?a vardı


Kapıda onu Mustafa Bey karşıladı Kanı kaynamıştı bu delikanlıya Gülüşünden güller dökülüyordu sanki Tokalaştılar İlk defa elinin bu kadar sıkıca tutulduğunu hissetti Sanki semadan bir kutlu el inmiş ve elinden tutmuştu Gözlerinin içi gülüyordu delikanlının Belli ki gelişimden çok mutlu oldu diye düşündü John


Londra?nın bu görkemli salonunu her dinden, her kültürden binlerce insan doldurmuştu Rengârenk ışıklarla aydınlatılmıştı salon Sahne özenle dekore edilmişti

Önce farklı dinlere ait korolar geldi sahneye Üzerlerinde kendi dinlerini temsil eden elbiseler vardı İlahiler söylediler Salondakiler dakikalarca ayakta alkışladılar koroyu Sonra bir konuşmacı aldı sahneyi ve tane tane şunları söyledi:


Değerli konuklar! Bugün bizim Peygamberimiz, İslâm Peygamberi Hazret-i Muhammed?in (sav) doğum günüdür Hazreti İsa (as) da, Hazreti Musa (as) da bizim peygamberlerimizdir Onları da bugün burada birlikte anacağız Peygamberler insanlık semasının yıldızlarıdır İnsanlar yollarını onlarla bulur Onlar olmasaydı biz nereden geldiğimizi, niçin geldiğimizi, nereye gittiğimizi bilemezdik Onlar bize tek olan Allah?a yönelmeyi öğrettiler Yoksa bizler doğruyu nasıl bulacaktık? İnsanlık buhranlar anaforunda savrulurken, onlar yetiştiler her devirde insanlığın imdadına Biz onlara çok şey borçluyuzKonuşma uzayıp gidiyordu


John koltuğuna gömülmüş gözyaşlarıyla dinliyordu Son derece etkilenmişti söylenenlerden


Gece sona erdiğinde Mustafa Bey yanında bitiverdi John onu bir kenara çekti:

Biliyor musun, dedi, bugün kapımı çaldığınızda son dakikalarımı yaşıyordum Siz beni sonsuz bir karanlıktan kurtardınız Derin bir boşluğa savrulurken elimden tuttunuz Sizi O gönderdi biliyor musunuz? Bu geceyi izledikten sonra anladım ki, O bana cevap verdi Hem de bir ömür boyu kapısına uğramadığıma hiç aldırmaksızın O benim sesimi duydu Şimdi inanıyorum: O var, çünkü O bana cevap verdi Biliyor musunuz, bu geceyi hayatımın sadece bütün gecelerine değil, gündüzlerine bile değişmem


Tipiler dinmiş, içindeki buz dağları eriyordu Karların altındaki kardelenler bağrındaki baharı zorluyordu Kendini kuşlar kadar hür hissediyor, sonsuzluğa kanat çırpıyordu

Mustafa Bey o gece bir kez daha anladı ki, birisini kurtarma derdi olmayanın kurtulma derdi de yoktur

Yaptıkları işin güzelliği, yorgun yüzlerine vurmuştu Mustafa Bey ve arkadaşlarının

Londra?da Nisan yağmurları yağmaya devam ediyordu


Alintidir


Okuyunca etkilendim Mevlam boyle guzlellikleri bizlerede vesile eylesin ne guzel ne guzel her sey ondanAhhhh Mevlam su mubarek gun hurmetine,Cümlemizi rizana erdirdigin kullar arasina dahil eyle


Allahım! Ümmet-i Muhammed?i bağışla,

Allahım! Ümmet-i Muhammed?in kusurlarını ört,

Allahım! Ümmet-i Muhammed?in eksikliklerini gider,

Allahım! Ümmet-i Muhammed?e yardım et,

Allahım! Ümmet-i Muhammed?in işlerini kolaylaştır,

Allahım! Ümmet-i Muhammed?e kolaylıklar ihsan eyle,

Allahım! Ümmet-i Muhammed için hayır kapılarını aç,

Allahım! Ümmet-i Muhammed?i muhafaza eyle,

Allahım! Ümmet-i Muhammed?den lütuflarını esirgeme,

Allahım! Ümmet-i Muhammed?in günahlarını müsamahanla affet,

Allahım! Ümmet-i Muhammed?e kuvvet ver,katından te?yid eyle,

Allahım! Ümmet-i Muhammed?in ihtiyaçlarını gider,

Allahım! Ümmeti Muhammed?e saadetler lütfeyle,

Allahım! Ümmet-i Muhammed?e doğru yolu göster,

Allahım! Ümmet-i Muhammed?in hatalarını bağışla,

Allahım! Ümmet-i Muhammed?in sevaplarını kat kat arttır,

Allahım! Ümmet-i Muhammed?in günahlarını bağışla,

Allahım! Ümmet-i Muhammed?in kusurlarını ört,

Allahım! Ümmet-i Muhammed?in sıkıntılarını gider,

Allahım! Ümmet-i Muhammed?in kalplerini nurlandır,

Allahım! Ümmet-i Muhammed?in gönüllerini genişlet,

Allahım! Ümmet-i Muhammed?in işlerini kolaylaştır,

Allahım! Ümmet-i Muhammed?in kabirlerini geniş kıl,

Allahım! Ümmet-i Muhammed?in düşmanlarını islah eyle,

Allahım! Ümmet-i Muhammed?e imanla teslim-i ruh etmeyi nasip eyle,

Allahım! Bizi,Ümmeti Muhammed ile beraber,Peygamber(sav) Efendimiz?in sancağı altında imanla haşret ve Sen Bizden razı olarak sana kavuşmayı bizlere nasip eyle

Allah'im Abdülkadir Geylani Hazretlerinin sevdigin kulun duasi hurmetine dualarimizi niyazlarimizi kabul eyle


Allahumme salli ala seyyidina Muhammed ve ala ali Muhammed

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.