Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye > Kıssadan Hisse

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
evlilik, padişah

Padişah Ve Evlilik

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Padişah Ve Evlilik




Padişah ve Evlilik :


Vakt-i zamanında padişahın biri 40 yaşlarına gelmesine rağmen henüz evlenememiş ve çok mutsuzdur

Bütün ülke halkı ve ülke zenginligi emrinde olmasına ragmen, hiçbir şeyden zevk alamaz hale gelmiştir ve dünyasına küsmüştür


Sarayda emrinde olan herkes ve ülke halkı padişahın bu durumuna çok üzülmekte ama ellerinden birşey gelmemektedir

Padişahın evlenebilmesi için ne yapılırsa yapılsın padişah hiç bir kız veya kadında karar kılmaz, beğenmez ve bir türlü evlenemez


Birgün canı çok sıkılır ve vezirini yanına çağırarak kendisinin atını ve yanında kendisine yetecek kadar da azık hazırlanmasını emreder

Vezir sorar; Padişahım hayrola nereye gideceksiniz, nedir bu hazırlıklar böyle ?

Padişah der ki; bir müddet kendimi dağa taşa vurup yalnız kalmak istiyorum, artık bu duruma katlanamıyorum

Biraz kendimle başbaşa kalmak istiyorum, bir müddet beni aramayın der

Vezir'in padişaha itiraz edecek hali yoktur, hemen hazırlıkları yaptırır ve padişahı yolcular


Padişah artık atı ile başbaşadır, nereye gittigini dahi bilmeden kendisini yollara vurur

Epey gün dağlarda ormanlarda dolanıp durur Bu gezintisinin dördüncü gününde dağlarda dolaşırken; Bir manzara ile karşılaşır

Hemen az ileride çok yaşlı, nur yüzlü bir ihtiyar görür, bu ihtiyar kişi yerde oturmuş ve hayvan derisi üzerine birşeyler karalamaktadır

Yaşlı adam padişahı görür görmez hemen yazdığı şeyleri saklamaya çalışır

Yaşlı adamın bu telaşı padişahın dikkatini çeker ve hemen adamın yanına yanaşır

Padişah at üstünde, adam yerde çömemiş vaziyette Padişah seslenir adama

Heyy sen ne yazıyordun bakayım diye sorar

Fakat yaşlı adam kendinden emin bir tavır ve cesaretle padişahın kim olduğunu bilmeden cevap verir Sanane be adam, seni ilgilendirmez

Padişah hiddetlenir ve yaşlı adama tekrar seslenir;

Ben padişahım, sorduğum soruyu cevapla hemen, ne yazıyordun söyle hemen der

Yaşlı adam yine takmaz padişahı söyleyemem sırdır der

padişah kılıcını çekip atından iner ve yaşlı adamın tepesinde durur

Son kez soruyorum, eğer beni cevaplamazsan boynunu uçururum der

Yaşlı adam bakar durum vahim, etme eyleme oğul, ben ne yazdığımı söylersem zaten yaşayamaz ölürüm diye cevaplar

Padişah üsteler eğer sen söylemezsen yine öleceksin ver şu yazdığın şeyleri bana okuyacağım der

Yaşlı adam bakar çare kalmamıştır Padişaha sırrını açıklamaya karar verir, dur oğul anlatayım der

Padişah bekliyorum hadi çabuk anlat !! diye bağırır

Yaşlı adam cevap verir oğul ben kaderleri yazmakla görevlendirilmiştim onları yazıyordum

Padişah bu cevaba hem şaşırır hem kızar

Sen benimle dalgamı geçiyorsun bre gafil diye yaşlı adama bağırır

Kaderleri yazmak ne ola ki; bu işle nasıl sen görevlendirilirsin diye sitem eder

Yaşlı adam cevaplar yemin ederimki ben bu işle görevlendirilmiştim der

Ancak kimin kaderini önceden açıklayacak olursam ardından ölürüm, bu sebeple fazla soru sorma bana diye yalvarır

Padişah daha da meraklanarak bağırır hadi bakalım o zaman söylede öğreneyim, ben hala bekarım kaderimde hangi kadın var, kiminle evleneceğim ben diye sorar adama

Yaşlı adam der ki ; ama bu sırrı açıklarsam yaşayamam

Padişah, ben onu bunu bilmem söylemezsen ben kelleni uçuracağım zaten der

Yaşlı adam naçar bir durumdadır ve sırrı açıklamaya karar verir

Padişaha der ki ; dur bakalım senin için bana ne emredilmişti ve ne yazmıştım birlikte bakalım

Padişah tamam hadi söylede bir an önce kaderimin kim olduğunu öğreneyim der

Yaşlı adam önceden yazmış olduğu deri parçalarını karıştırır ve padişaha ait olanı bulur

ve okumaya başlar senin kaderin filan obada çobanlık yapan falan kişinin yeni doğmuş kırk günlük kızıdır der

Padişah dahada gür bir sesle Sen delimisin be adam, benim gibi kırk yaşında birinin kaderi nasıl yeni doğmuş bir bebek olabilir der

Yaşlı adam valla bana emredilen ne ise ben onu yazmakla mükellefim, kaderinde ne varsa onu göreceksin der

Padişah iyice zıvanadan çıkar ve ben böyle bir kadere razı gelemem, kırk günlük bir kız benim kaderim olamaz diye bağırır ve ardından ekler

Ben şimdi gidip benim kaderim olarak yazılan o kızı ellerimle öldüreyim de gör bakalım kader nasıl engellenirmiş der

ve padişah atına atladığı gibi tozu dumana katarak yaşlı adamın yanından uzaklaşır

Yaşlı adam ise vermemesi gereken bir sırrı açıkladığı için padişahın ardından yere yığılıp ölür

Padişah kendisine tarif edilen obaya gelir yüksek bir tepeden obayı inceler ve sonunda obaya iner

Tarif edilen adamın çadırının hangisi olduğunu sorar etraftan birine

verilen tarife uyan çadırı bulur ve içeri girer, çadırda kimse yoktur

Aile resi olan adam çobanlık yapmak için yayladadır, karısı ise dere kenarında çamaşır yıkamaya gitmiştir

Çadırın içinde bir beşik vardır ve içinde yeni doğmuş bir kız çocuğu uyumaktadır

Padişah; bana kader olarak yazılan kız çocuğu bu olmalı herhalde deyip, kaderinden kurtulmak için kızı öldürmeye karar verir

Kuşağıdan kamasını çıkardığı gibi uyuyan kızın gögsünden başlayıp, göbegine kadar olan bölümü keser ve hemen çadırı terk edip gider

Kızın bağırsakları bile dışarıya çıkmıştır, aradan fazla bir süre geçmeden kızın annesi çadıra döner ve gördügü manzara karşısında kanı tutulur

Çadırdan fırlayıp yardım ister etraftan koşarlar birileri yardımına hemen

O zamanlar doktor hastane filan olmadığından, kızın bağırsaklarını tekrar karnının içine toplayıp çuvaldız ile egreti olarak dikerler

Öldürmeyen Allah öldürmemiştir, Kızın kaderine varması için yaşaması gerekmektedir ve kız kurtulur

Padişahta artık sarayına dönmüştür epey zaman geçer padişah artık neredeyse 60 yaşlarına varmıştır ve henüz bekardır

Birgün dere kenarına inen padişahın, gördügü manzara karşısında dili tutulmuştur

Aman yarabbi dere kenarında bir kız var, yaşı 18-20 arası

Padişah kızın güzelligini görür görmez onunla evlenmeyi düşünür ve kafasına koyar (Kader olacak ya, Allah güzel göstermiştir gözüne)

Padişah kıza yanaşır ve benimle evlenmeni istiyorum, ben padişahım der

Kız boyun eger padişaha, karşı durması mümkün degildir, nasıl emrederseniz padişahım der

Padişah kızın, 20 yıla yakın önce elleriyle öldürmeye çalıştığı kız olduğunu bilemez haliyle

Padişah kıza der ki; hemen anneni, babanı bilgilendir seni onlardan isteyeceğim ve karım olacaksın

Neyse söz uzamadan, kızın ailesinden ister kızı padişah ve evlenmeleri için hazırlıklar yapılır

Bütün ülke bayram yerine dönmüştür, artık padişahları evlenecektir

Dügün dernek kurulur ve sonunda padişah evlenir

Gerdek gecesi gece karanlığında hanımına yanaşır, ve ona sarılır

Fakat birşey padişahın dikkatini çekmiştir kızın vücudunda gögsünden göbegine kadar bazı topluklar ve büzülmeler vardır

Hemen sorar; nedir senin vücudundaki bu izler der hanımına

Hanımı cevaplar; sorma padişahım ben daha kırk günlük bir bebek iken, zalimin biri çadırımıza girip benim beni bıçakla öldürmeye çalışmış, ama Rabbim öldürmemiş der

Padişah bunu duyar duymaz yatağından fırlayıp, hemen seccadesini serip namaza durur

Ve namaza başlamadan , şu sözleri mırıldanır YARATICI'sına

Eyy Rabbim; senin yazmış olduğun kaderden kaçılamayacağını bilemedim, beni affet diye yalvarır

ve sabaha kadar kendisini affetmesi için Allah'ına secde eder padişah

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.