Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye > Kıssadan Hisse

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kafirlerin, korkusu

Kafirlerin Korkusu

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kafirlerin Korkusu




KAFİRLERİN KORKUSU

Hazreti Aişe radıyallahu anhâ anlatıyor:
Anne - babamı îslâm dini üzerine sarılmış vaziyette biliyor, îslâm öncesini asla hatırlamıyorum Allah'ın Resulünün sabah ve akşam bize gelmediği bir gün geçmezdi Müslümanların başı belâya uğramaya başlayınca Hazreti Ebû Bekir radıyallahu anh, Habeş diyarına hicret etmek üzere yola çıktı Yemen'deki Berkü'l Gimad denilen yere geldiği zaman, memleketin efendisi Ibnu'd Dugunne kendisine rasgeldi ve:
— Nereye gitmek istiyorsun, Ey Ebû Bekir? diye sordu
Hazreti Ebû Bekir de:
— Kavmim beni memleketimden çıkmaya mecbur bıraktı Bu sebepten dolayı yer yüzünde dolaşmaya ve Rabbime ibadet etmeye niyetlendim, diye cevap verdi
Ibnu'd Dugunne:
— Ey Ebü Bekir, senin gibi bir zat memleketinden ne çıkar, ne de çıkarılır Sen fakiri giyindirir, akrabaya yardımda bulunur, aciz ve zayıfların yükünü üzerine alır misafire ikram eder, musibetlerde yardımını esirgemezsin, işte ben senin kefilin ve yardımcınım Memleketine dön ve arzu ettiğin şekilde Rabbine ibadet et, dedi
Bunun üzerine Hazreti Ebû Bekir radıyallahu anh, memleketine döndü ve Ibnu'd Dugunne de kendisiyle beraber geldi O gece Kureyş'in ileri gelenleri ile görüştü ve:
— Ebû Bekir gibi bir zat memleketinden ne çıkar, ne de çıkarılır Yoksulu giydiren akrabaya yardım eden aciz ve zayıfların yükünü üzerine alan, misafire ikramda bulunan ve musibetlerde yardımını esirgemeyen bir zatı memleketten nasıl çıkarırsınız? dedi
Kureyşliler, Ibnu'd Dugunne'nin bu kefalet ve teminatı karşısında, Hazreti Ebû Bekir radıyallahu anhe eziyet vermekten vazgeçti
Ancak Ibnu'd Dugunne'ye dediler ki:
— Ebû Bekir'e söyle: Rabbine evinde ibadet etsin, namazını evinde kılsın, dilediğini okusun, bunlarla bize eza etmesin, bunları açıktan yapmasın Çünkü onun bu şekilde çocuklarımız ve kadınlarımızı kandıracağından endişe ediyoruz
Ibnu'd Dugunne onların bu söylediklerinin hepsini, Ebû Bekir radıyallahu anh'e bildirdi Bundan sonra da Hazreti Ebû Bekir evinde ibadet etmeye, açıktan namaz kılmamaya ve evinden başka bir yerde Kur'an okumamaya başladı Bir süre bu şekilde devam ettikten sonra, aklına başka bir düşünce geldi Evinin avlusu içerisinde bir namazgah inşa etti ve orada namaz kılıp Kur'ân okumaya başladı Bu defa müşriklerin kadın ve çocukları, onu dinlemek için namaz kıldığı yerin yanında toplanmaya başladı Hazreti Ebû Bekir'i seyrediyor ve okuyuşuna hayranlık duyuyorlardı Hazreti Ebû Bekir, Kur'ân okuduğu zaman göz yaşlarını tutamayan ve çok ağlayan bir zat idi Bu durum, Kureyş müşriklerinin ileri gelenlerini endişelendirdi ve îbnu'd Dugunne'yi çağırdılar ve geldiği zaman, kendisine dediler ki:
— Biz, Ebû Bekir'in ibadetini evinde yapılması şartı ile senin himayen altında kalmasına razı olmuştuk O ise bu haddi aştı Evinin avlusunda kendisine mescid yaptı Açıktan Kur'ân okumaya ve namaz kılmaya başladı Biz ise, onun kadınlarımızı ve çocuklarımızı aldatmasından endişe ediyoruz Bundan dolayı, onu bundan böyle bu şekilde yapmaktan vazgeçir Eğer evinde sessizce Rabbine ibadet etmek isterse, bunu yapabilir Bu davranışını terketmediği takdirde verdiğin himayeden vazgeçmesini iste Çünkü biz senin verdiğin sözü bozmak istemedik ama Ebû Bekir'in açıkça kılmasını'da kabullenmedik
Bunun üzerine îbnu'd Dugunne Hazreti Ebû Bekir'e geldi ve:
— Sana hangi şartlar içerisinde taahhüdde bulunduğumu hatırlıyorsun Ya bu şarta uyacaksın, yahut himayem altında olmaktan vaz geçeceksin Çünkü ben, kendisine himaye edeceğime dair söz verdiğim bir kimseye karşı sözümde durmadığımı, Arab'ın duymasını istemem, dedi
Buna karşılık olarak Ebû Bekir radıyallahü anh:
— Başka yapılacak bir şey yok, himayeni iade ediyor ve Allah'ın himayesine sığınmayı tercih ediyorum, diye cevap verdi
Allah'ın Resulü ise o gün Mekke'de bulunuyordu Müslümanlara şöyle buyurdular:
— Sizin hicret edeceğiniz yer bana gösterildi Orası iki kayalık arasında hurmalık bir yerdi
Bunun üzerine hicret edenler Medine'ye hicret ettiler Habeşistan'a hicret etmiş bulunanlarda oradan dönerek Medine'ye hicret ettiler Hazreti Ebû Bekir de Medine'ye hicret etmek üzere hazırlığa başlamıştı Bunu gören Peygamber Aleyhisselâm kendisine:
— Acele etme, bana da hicret etmek için izin verileceğini ümid ediyorum, buyurdu
Hazreti Ebû Bekir radıyalahü anh:
— Anam, babam sana feda olsun, bunu ümid ediyorsun demek ? diyerek sevincini gösterdi
Peygamber aleyhisselâmın «Evet» diye cevap vermesi üzerine Hazreti Ebû Bekir, Allah'ın Resulüne arkadaşlık etmek için, o anda hicretten vazgeçti Dört ay, binek atını bu iş için «semur» denilen ağacın yaprağı ile beslemeye başladı




(Buharî)

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.