![]() |
Hz. Davud Ve Talut |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Hz. Davud Ve TalutHz ![]() İsrail Oğulları, Musa aleyhisselâmdan sonra bir peygamberlerine müracaat ederek: — «Bize kumanda edecek bir hükümdar gönder, Allah yolunda muharebe edelim» dediler ![]() O Peygamber hakikati tesbit etmek için damarlarına bastı ve: — «Size muharebe farz kılınırsa yapmamak etmiyesiniz» diye sordu ![]() Bunun üzerine bütün cemaat: — Biz niye Allah yolunda muharebe etmiyelîm? Halbuki yurtlarımızdan çıkarıldık, evlâtlarımızdan olduk, diye cevap verdiler ![]() intikam hissi ve Allah'tan zafer ümidi ile harbin sebeplerinin tamamen mevcud olduğunu söylediler ![]() Bu sırada Mısır ile Filistin arasında sakin bulunan Amalika kavminin başında imlik Oğullarından Calut namında zorlu bir hükümdar bulunuyormuş ![]() ![]() ![]() ![]() Fakat iyi niyetlerine mal ve evlâd endişesini karıştırarak hareket etmiş ve sırf Allah yolunda tam ihlâs ile ilâhî emre amade durmayıp yiğitlik göstermek için harb heyecanına kapıldıklarından maksatları tamam olmamış ve ekseriyetle rahata alışmış kimselerin âdeti olduğu üzere, önce intikam hissi ile yiğitlik göstermişler ve sonra iş sıkıya gelince yaptıkları söylediklerine uymamış ![]() Vakıa muharebe için emir verilip iş kat'îleştiği zaman sözlerinden geri döndüler, emre riayet etmediler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Harbin kat'ileşmesi de şöyle olmuştu: İsrail Oğullarının, bu hükümdar isteklerine karşı, o peygamberleri onlara: — Allah ü Teâlâ size Talut'u hükümdar olarak gönderdi, dedi ![]() — O bize, bizim üzerimize nasıl hükümdar olur? Halbuki biz hükümdarlığa ondan daha lâyıkız, hükümdar olmak ondan ziyade bizim hakkımız, ona bir mal genişliği de bahşedilmiş değil, diye itiraz ettiler ![]() Cevaben o Peygamber dedi ki: — AllahU Teâlâ onu seçip üzerinize kat'î surette hükümdar tâyin etti, ona ilimde cisimde, maddi ve manevî ziyade bir inkişaf ve genişlik verdi ![]() ![]() ![]() ![]() Şimdi biz dururken Allah bunu niye böyle yapmış mı, denecek? Allah mülkünü dilediğine verir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Onu Melekler, Allah'ın elçileri, kuvvetleri getirir ![]() ![]() ![]() ![]() Tabut sandık demektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ancak ne zaman ki İsrail Oğulları isyana başlamışlar, fesada düşmüşler, işleri çığırından çıkmış, Allahü Teâlâ da başlarına Amalika kavmini musallat etmiş, bunlar galip gelmişler, Tabutlarını da alıp götürmüşler, bir pisliğe, bir helaya bırakmışlar, Allahü Teâlâ Talut'u hükümdar yapmağı murad edince Amalika'ya bir belâ vermiş hattâ Tabut'un yanında abdest bozanlar basur hastalığına tutulur olmuş, diğer taraftan memleketlerinden beş şehir de mahvolmuş; kâfirler bu belânın Tabut yüzünden olduğuna kail olmuşlar, onu çıkarmışlar, iki öküze yükletip koyuvermişler ![]() ![]() Demek oluyor ki israil Oğullarında Tabut, mukaddes emânetlerden olup Hıristiyanlıktaki Salîb gibi bir mevkide tutulurmuş ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Hz. Davud Ve Talut |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Hz. Davud Ve TalutBu hadise şunu da gösterir ki imân ehline yaraşan hafiflik değil, vakar ve sükûnet, mutmain olmakta sebattır ![]() ![]() ![]() Hükümdar Talut, bunlar tamam olduktan sonra birlikte hareket ettiği askerlerine hitaben şöyle dedi: — Allah sizi mutlaka bir ırmakla imtihan edecektir ![]() ![]() ![]() Talut bir hükümdar sıfatıyla bu emri vermiş olduğu halde, ırmağa geldikleri vakit askerin bir kısmından başkası hep ondan içtiler, emri dinlemediler ![]() ![]() ![]() — Bu gün bizim Calut'a ve askerlerine harb edecek takatimiz yok, dediler ![]() Söylediler de ne oldu? Allahü Teâlâ'ya mutlaka kavuşacaklarına kani olanlar, yani ölümden kaçmanın mümkün olmadığını, bu gün bu muharebede ölmezse diğer bir gün mutlaka öleceklerini ve nihayet ilâhî huzura varacaklarını bilen, binaenaleyh ahdinde sabit, zafer ümidiyle ya şehid veya gazi olmağa azmeden yakîn ehli: — Nice kerreler azıcık bir bölük bir çok bölüklere Allah'ın izniyle galip geldiler ![]() ![]() Talut ve beraberindeki bu insanlar topluluğu, Calut ve askerlerine karşı harb meydanına çıktılar; düşmanın çokluğunu ve hazırlığını müşahede ettiklerinde hepsi birden kalb kuvveti ile Allahü Teâlâ'ya yalvarıp şöyle dediler: — Ey bizim Rabbımız! ![]() ![]() ![]() Bunun üzerine çok geçmeden o kâfirleri Allahın izniyle bozguna uğrattılar ![]() ![]() İşte o zalimlerin zulmüne rağmen bir azınlığın imân azmi ve dua himmetiyle, Allahü Teâlâ böyle ümid edilmez büyük başarılar ihsan eyledi ![]() ![]() ![]() ![]() Daha sonra Allahü Teâlâ Davud aleyhisselâma hükümdarlık ve peygamberlik ihsan etti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Davud aleyhisselâma dört ilâhî kitaptan Zebur verilmiş ve kendisine de hakkı bâtıldan ayırarak ihtilâfı ayırd edip kesmek hâssası bahşedilmişti ![]() — Yâ Davud! ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İşte böyle kuvvetli, dirayetli, bir tevbekâr peygamber olan Davud aleyhisselâmın meşhur bir «iki hasım kıssası» vardır ![]() Hz ![]() — Korkma!, biz biribiriyle dâvâlı iki alay hasımız ![]() ![]() ![]() ![]() Görülüyor ki davaya ait bu şifahî arzuhalin kelimeleri çok anlamlıdır ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Hz. Davud Ve Talut |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Hz. Davud Ve TalutDemek ki bunlar alalâde davacılara benzemiyorlar ![]() Hasımlardan birisi devam eder: — İşte şu mecliste hazır olan zat benim kardeşimdir ![]() ![]() ![]() ![]() Davud aleyhisselam dedi ki: — Senin bir koyununu koyunlarına katmak istemekle sana ![]() ![]() ![]() ![]() Davud aleyhisselam onlar girdikleri zaman, ilâhî sevk ile mülkünde bir ihtilâl oluyor, kendine isyanla bir baskın yaptılar zannetmişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu kıssa münasebetiyle bir çok laflar edilmiş, masallar söylenmiştir ![]() ![]() ![]() Davud aleyhisselamm ümmeti arasında Eyle kasabası halkı da bulunuyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eyle ahalisi iki kısma ayrılmıştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Lâkin bunlar vaaz ve nasihatten, bu farzı kifâyeden vaz geçmediler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İyi kimseler nasihat için ne kadar uğraştılarsa, kötüler de buna karşılık isyanlarında ısrar ettiler ve netice olarak o fâsık ve haddini aşan ahali ihtar olundukları nasihatleri unuttular,, hiç nazarı dikkate almaz, sanki büsbütün unutmuş gibi hatırlarına getirmez oldular ![]() ![]() ![]() ![]() Bu, tamamen yoldan çıkma üzerine Davud aleyhisselâm onlara lanet etti ve Allahü Teâlâ da kendilerini alçak, hakir her taraftan uşt uşt diye kovulan zelîl maymunlar haline getirdi, insanlıktan çıkarıp maymunlara çevirdi ![]() ![]() Allahü Teâlâ Davud aleyhisselâma hayırlı bir evlâd, tevbekâr bir kul olarak Süleyman aleyhisselâmı ihsan etti ![]() ![]() ![]() Davud aleyhisselâmın huzuruna bir gün birbirlerinden davacı olan iki kişi geldi ![]() — Ey Allah'ın elçisi! ![]() Davud aleyhisselâm diğer davacıya bunun doğru olup olmadığını sorduğu zaman o da hadiseyi tasdik etti ![]() ![]() —: O halde tarla sahibi, harap olan ekinlerinin zarar ve ziyanına karşılık o koyunlara sahip olur ![]() O zaman oğlu Süleyman aleyhisselâm, ayağa kalkarak bu meselede kendisinin de bir fikri olduğunu söyledi ve beyanda bulunmak için babasından müsaade aldıktan sonra şöyle dedi: — Koyunların sahibi helak olan tarlayı alır, İslah eder, eker ![]() ![]() ![]() Bu hüküm, Davud aleyhisselâmın çok hoşuna gitti ve oğluna iltifatlarda bulundu ![]() ![]() (Bakara ![]() |
![]() |
![]() |
|