![]() |
Bir Hükümdarın Zulmü |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Bir Hükümdarın ZulmüBİR HÜKÜMDARIN ZULMÜ Suheyb radıyallahu anh, Peygamber aleyhisselâmın şöyle buyurduğunu anlatıyor: Sizden önce yaşayan kavimlerden birinin bir hükümdarı vardı ![]() ![]() — Ben artık yaşlandım, bana genç birini gönder de ona sihri öğreteyim, dedi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Rahib bir gün çocuğa: — Sihirbazdan, geç kaldın diye korktuğun vakit «evde mâni oldular» dersin, evdekilerden korktuğun zaman da «sihirbaz alıkoydu» diye söylersin, dedi ![]() Genç bu vaziyet içerisinde iken bir gün büyük bir hayvanla karşılaştı ![]() ![]() Bunun üzerine genç: — Bugün öğreneceğim, sihirbaz mı daha üstün, yoksa rahib mi? dedi ve bir taş alıp şöyle dua etti: —— «Ey Allah'ım, eğer rahibin işini sihirbazınkinden daha çok seviyorsan, bu hayvanın canını al ki, insanlar geçebilsin,» dedi ![]() ![]() ![]() Rahib kendisine dedi ki: — Evlâdcığım, sen bugün artık benden üstünsün ![]() ![]() ![]() Genç, doğuştan kör olan ile abraşları ve diğer hastalıklara mübtelâ kimseleri tedavi ediyordu ![]() ![]() Bu adam, bir çok hediyelerle gencin yanına geldi ve: — Bak, beni iyileştirirsen şu hediyelerin hepsi Senindir, dedi ![]() — Ben kimseyi iyileştiremem, iyileştiren ancak Allah'tır ![]() ![]() ![]() ![]() Hükümdar kendisine: — Gözlerini kim açtı? diye sordu ![]() — Rabbim, diye cevap verdi ![]() — Senin benden başka Rabbin var mı? diye sordu ![]() — Benim ve senin Rabbin olan Allah, diye cevap verdi ![]() ![]() ![]() — Oğlum, senin sihrin anadan doğma körlerin gözünü açacak, abraşları iyileştirecek ve daha bir çok şeyleri yapacak dereceye ulaşmış, dedi ![]() Genç: — Ben kimseyi iyileştirmiyorum, iyileştiren Allah'tır diye cevap verdi ![]() ![]() Rahib getirildi ve: — Dininden dön! denildi ![]() ![]() ![]() ![]() Kendisine: — Dininden dön! denildi ![]() ![]() —— Dininden dön! denildi ![]() ![]() Bunun üzerine hükümdar, genci adamlarından bir gruba vererek: — Bunu filan dağa götürüp üzerine çıkarın ![]() ![]() ![]() Dağın tepesine çıkarınca, genç: — Ey Allah'ım, bunların hakkından bildiğin gibi gel, diye niyaz etti ![]() ![]() ![]() Hükümdar ona: — Seni dağa götürenler ne yaptı? diye sordu ![]() — Allah beni onlardan kurtardı, diye cevap verdi ![]() Bu defa hükümdar, genci adamlarından bir gruba verdi ve: — Bunu alıp götürün ve bir küçük gemiye koyun ![]() ![]() ![]() ![]() Genç de: — Ey Allah'ım, bildiğin şekilde bunların hakkından gel! diye dua etti ![]() ![]() ![]() Hükümdar kendisine: — Seninle beraber gidenler sana ne yaptı? diye sordu ![]() —— Allah beni onlardan kurtardı, dedi ve hükümdara: — Benim sana söyleyeceğim şeyi yapmadıkça, sen beni asla öldüremezsin, diye konuştu ![]() Hükümdar: — O şey nedir? diye sordu ![]() — Düzlük bir yerde insanları toplar, beni de bir ağaç dalına asarsın ![]() ![]() ![]() Hükümdar, gencin kendisine söylediklerini yaptı ve sonra oku gence attı ![]() ![]() ![]() Bunun üzerine insanlar: — Şu gencin Rabbine îman ettik, şu çocuğun Rabbine îman ettik, şu gencin Rabbine inandık! dediler ![]() — Sakındığın şey başına geldi, insanların hepsi îman ettiler, denildi ![]() ![]() Bu çukurlar kazıldı ve onların içerisinde ateş yaktırdı ve: — Kim dininden dönmezse, onu oraya atın! diye emir verdi ![]() Söylediğini yaptılar ![]() ![]() ![]() Çocuğu anasına: ![]() — Anacığım, sabret, zira sen hak bir yol üzerinesin! diye konuştu ![]() (Müslim, Tirmizî) |
![]() |
![]() |
|