![]() |
O Gün Gelmeden Önce… |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() O Gün Gelmeden Önce…O GÜN GELMEDEN ÖNCE… “Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan bir ateşten koruyun! ![]() ![]() ![]() Allah (c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Rabbimizin biz insanlara lütufta bulunduğu ihsanın en mükemmeli ise hiç şüphesiz Kur’an mesajıdır ![]() ![]() ![]() Allah’ın sonsuz rahmeti sayesinde ahiret âleminde bizleri beklemekte olan tehlikelere vakıf olabilmekteyiz ![]() “Ey iman edenler! Hiçbir alışverişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin olmadığı gün gelmezden evvel, size rızk olarak verdiklerimizden infak edin…”(Bakara: 254) “(Ey Resulüm!) İman eden kullarıma söyle; namazı hakkıyla eda etsinler ve içinde ne bir alışverişin ve ne de bir dostluğun olmadığı bir gün gelmeden önce, kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden, gizlice ve açıkça (Allah yolunda) sarf etsinler!”(İbrahim: 31) Evet, o geri dönüşü olmayan gün gelmeden önce, yani henüz bu dünya hayatında iken tedbir almalı ve ölmeden önce hazırlığımızı yapmalıyız ![]() ![]() Pişmanlığımızın bize hiçbir fayda sağlamayacağı o gün gelmeden önce pişman olalım ve halisane bir tövbe ile Allah’a yönelelim… O gün gelmeden önce Allah’ın rızasını kazandıracak bir çizgide yürüyelim… Aldanmayalım dünyaya, makam ve mevkiye… Fani olanlara meftun olup da baki olanı kaybetmeyelim… “O gün kimse, kimse namına bir şeye malik olamaz! Ve o gün emir ve yetki ancak Allah’ındır ![]() Yegâne emir ve yetki sahibi olan Allah’ın huzurunda; aciz, zelil, yapayalnız, desteksiz ve yardımsız kalmamak için çareler aramalı, ilahi rahmetin yoluna tutunmalıyız ![]() ![]() ![]() ![]() O gün; sıradan günlere benzemez ![]() “(Kulakları sağır eden) o şiddetli gürültü geldiği zaman!” “O gün kişi; kardeşinden, anasından, babasından, eşinden ve oğullarından kaçar!” “O gün onlardan her bir kişinin, kendine yetecek bir meşguliyeti- işi vardır ![]() Düşünülmesi ve hakkında bahsedilmesi bile çok dehşetli olan bir gün… Herkesin en yakınlarından kaçtığı bir gün… Kardeşten, anneden, babadan, eşten ve oğullardan kaçtığı bir gün… “Aman, sizin ateşiniz, beni yakmasın” diyerek en yakın dostların terk edildiği bir gün… Herkesin, “Nefsii! Nefsii!” diye kendi derdine düştüğü bir gün… Herkesin kendine yetecek kadar derdinin ve meşguliyetinin bulunduğu bir gün… Paranın, makamın, servetin, şöhretin, soy ve aşiretin hiçbir anlam ifade etmediği bir gün… Evet, böylesine güç ve sıkıntılı bir gün gelmeden önce uyanmak… Gaflet ve ataletten kurtulmak için irkilmek… Ebedi hayatı, şu fani dünyanın geçici arzularına kurban etmemek… Yeniden canlanmak… Allah’a kulluğumuzda sadakatimizi ispatlamak… Şeytani ve nefsanî zincirleri kırmak… Bakışları ahiretin derinliklerine yöneltmek… Allah’ın salih kulları arasında bulunmak… Bütün bunları gerçekleştirmek için daha ne kadar bekleyeceğiz ![]() “Hayır! Sığınacak bir yer yoktur!” “O gün varıp durulacak yer, ancak Rabbinin huzurudur ![]() “O gün insan, önceden takdim ettiği ve ertelediği (her şeyinden) haberdar edilir ![]() “…O gün kişi, ellerinin takdim ettiği şeye (önceden işlediği ameline) bakar ve kâfir: ‘Ah! Keşke ben toprak olaydım!’ der ![]() Kaçacak bir yerin, sığınacak bir mekânın bulunmadığı bir gün… Günahların yüküyle ahirete göç edenlerin kan ter içinde kaldığı bir gün… Güvenilen tüm dostların ve güçlerin kişiyi yalnız bıraktığı bir gün… İşlenen tüm cürümlerin ortaya çıktığı gün… Nice yüzlerin kapkara olduğu ve nice yüzlerin de ışıl ışıl aydınlandığı bir gün… Fırsatları zamanın da değerlendirmeyenlerin büyük bir pişmanlığa gömüldüğü ve ‘Keşke’lerin defalarca feryat ve figanlara dönüştüğü bir gün… “Kitabı sol eline verilene gelince, artık (o) şöyle der: ‘Keşke bana kitabım verilmeseydi ve hesabımın ne olduğunu bilmeseydim! Keşke o (ölüm) işimi bitirmiş olsaydı! Malım bana fayda vermedi! Saltanatım benden yok olup gitti!” (Hakka: 24-29) “O gün cehennem getirilir; insan o gün (günahlarını) hatırlar, artık o hatırlatmanın (faydası) ona nereden olacak? (O zaman insan): ‘Keşke ben, ( bu ebedi) hayatım için önceden ( dünyada iken iyi ameller) işleseydim!’ der ![]() “Nihayet ( o kimse şeytanıyla beraber) bize geldiğinde (şeytanına): ‘Keşke benimle senin aranda, doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı ![]() ![]() Pişmanlıkların, ahların, vahların, keşkelerin feryatlara dönüştüğü o gün; hakikatın ortaya çıktığı bir gündür ![]() ![]() ![]() ![]() O gün; her şey çok ince bir hesaba tabi tutulmuştur… Saklı ve gizemli ameller ayan beyan ortaya çıkmıştır… Perdeler kalkmış, herkes ameliyle baş başa kalmıştır… Diller pişmanlığı terennüm ederken, yürekler, boşa heder edilen bir ömrün ızdırabını ve hasretini çekmektedir… “Ah! Keşke Rabbime kulluk edebilseydim… Ah! Keşke Resulün yoluna tabi olsaydım… Keşke, dünyalıklara aldanmasaydım… Keşke, salih olanlarla beraber olsaydım… Keşke, İslam’a hizmet etseydim… Keşke, bunca çirkinliği ve günahı işlemeseydim… Keşke, mazlum ve garibanlara yardım etseydim… Keşke, malımı Allah yolunda harcasaydım… Keşke, Şeytan ehlini dost edinmeseydim… Keşke, gaflete düşmeseydim… Keşke, ölmeden önce tövbe etseydim… Keşke, müminlere düşman olmasaydım… Keşke, sahte lider ve önderlere aldanmasaydım… Keşke, ölmeden önce bu günleri idrak edip günahlarım için ağlasaydım… Keşke, hak taraftarı olsaydım… Keşke, gıybet ve iftiralara bulaşmasaydım… Keşke, hile ve yalandan yüz çevirseydim… Keşke, ölmeden önce amel defterimi iyiliklerle doldursaydım… Keşke, Allah için canımı verebilseydim… Keşke, bu maskaralığa düşmeseydim… Keşke, bu sahnelerle karşılaşmasaydım… Keşke, yok olsaydım… Keşke, toprak olsaydım… Keşke, hiç yaşamasaydım, adım sanım olmayaydı… Keşke, unutulup gitseydim… Keşke, beni Allah’tan uzaklaştıran mal ve makama sahip olmasaydım… Keşke, yakaladığım şöhrete ulaşmasaydım… Keşke, beni bugün yapayalnız bırakan dostlarımla hiç tanışmasaydım… Keşke, ömrümü faydasız işler için heder etmeseydim… Keşke, keşke, keşke…” “(O gün) Hiçbir yakın dost bir yakın dostu sormaz ![]() ![]() Kişiyi, bu çapta bir bencilliğin girdabına dönüştürecek o hesap günü gelmeden önce tedbirimizi alalım ve içinde bulunduğumuz gaflet halinden kurtulmak için hemen, şimdi tam bir teslimiyet ile Allah’a “Lebbeyk” diyelim ![]() “Allah’tan geri çevrilmesi olmayan bir gün gelmeden evvel, Rabbinizin (davetine) icabet edin! O gün sizin için ne sığınılacak bir yer, ne de sizin için (günahlarınızı) inkâr (etmeye çare) vardır!” (Şura: 47) Adem Gönül (inzar Dergisi 68 ![]() |
![]() |
![]() |
|