![]() |
Deyimler |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() DeyimlerDeyim nedir? Genellikle gerçek anlamı dışında kullanılarak ifadeyi zenginleştiren, iki veya daha fazla kelimeden oluşan kalıp*laşmış söz dizisine deyim denir ![]() Bütün dillerde olduğu gibi, Türkçe‘de de çeşitli kalıplaşmış anla*tımlar vardır: tamlamalar, birleşik sözcükler, ikilemeler, atasözleri, de*yimler… Deyim, en az iki sözcükten kurulan, konuşmada ve yazıda an*latım gücünü artıran, anlam yönünden yer yer mantık dışına taşan bö*lümleri olabilen, yapısındaki kimi sözcükleri anlam değişmesine uğra*yan, kalıplaşmış söz öbeklerine verilen addır ![]() ![]() ![]() ![]() Deyimlerde anlam kalıplaşması (aktarımı) olayı görülür ![]() ![]() DEYİMLER NASIL OLUŞMUŞTUR? Deyimler de, atasözleri gibi atalarımızdan kalan en değerli arma*ğanlardan biridir ![]() ![]() ![]() ![]() Deyimler de atasözleri gibi kamunun malıdır, yani yaratıcıları bu*gün belli değildir ![]() ![]() Deyim niteliği taşıyan bir söz öbeğinin anlamsal yükü, hangi or*tam ve durumlarda kullanılacağının belirginlik kazanması ve dilsel be*ğeniye yatkınlığı, yaygınlığını, kullanılabilirliğini sağlayabiliyorsa, deyimleşmemesi için hiçbir neden yoktur ![]() TÜRKÇE DEYİMLERİN KAYNAKLARI Bugün Türkçe’de kullanılan bütün deyimlerin kaynaklarım sapta*mak olanaksız görünmektedir ![]() ![]() Deyimleri inceleyen kitaplara göre deyimler çeşitli kaynaklardan gelmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Deyimler de, tıpkı atasözleri gibi kısa ve özlü sözler ve etkileyici sözlerdir ![]() ![]() Deyimlerin atasözlerinden farkı şudur: Atasözleri genellikle yol gösteri*ci bir içeriğe sahiptir ![]() ![]() ![]() deyimlerin bir kısmı mahalli olup, sadece söylendiği yöreye hastır ![]() ![]() “Göğ geçinin püsküllü oğlağı mısın?”; “Andır galasın hee”; “Farfaraİıg etnıcg”; “Hoşafın yağı kesılmeg”; “Mahşer tilkisi gibi otda galmah”; “Gâvurun enikleri”; “Keşişin kızı”; “İtin enuğü…” Şu deyimler de,Yapraklı beldesine ait: - Anası ayran, babası çökelek - Kendi başını bağlayamayan gelin başı bağlamaya kalkar ![]() - Düğünde kel Fatma’yı kim tanır? - Malının gittiğine bakma, yüzünün ağardığına bak ![]() - Sevdik gitmeyince sevdik gelmez ![]() - Yoktan çıkmaz, pekten çıkar ![]() - Deliye kalk oyna demişler, tadı kaçtı demiş ![]() - Gelin hasta kız korurum, gelin, gelin bizde oturun ![]() - Ast olmayanın işi olmaz ![]() - Akrabadan öküz al hısım ol, kız al hasım ol ![]() - Ölüyü çok yıkayınca abdesti bozulur ![]() - Kızın var mı el evinde yatmasın, oğlun var mı el aşını tat*masın ![]() - Hamam suyuyla dost ağırlanmaz ![]() - El ağzıyla kar yeme ![]() - Düğün iki kişiye, ne var deli komşuya ![]() - Dağ deyi dangırdama, bilmem neyime diyen olur ![]() - Tepme kapımı, teperler kapını ![]() - Sıçan sidiğinin değirmene faydası vardır ![]() - Dirgene dayanmayan porsuk, harmana girmez ![]() - Babasının eve geldiğine bakma, vakit daha erken ![]() deyimler, yerinde kullanıldığı vakit, bazen binlerce kitaptan daha etkili olabilirler, örneğin, kendisini dev aynasında gören birisi, sürekli olur olmaz şekilde, bire bin katarak, kendini göklere çıkarıyor, saatlerce kafamızı ütülüyorsa, ona söylenen “ufak at da civcivler yesin” deyimi, bütün söylediklerini boşa çıkarabilir ![]() “Gürültüye getirmek”ten hoşlanmasak da, ‘Okkanın altına gitmek”ten başka çaremiz olmaz kimi zaman ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dilimizdeki deyimlerin pek çoğunun bir hikayesi var ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Deyimler |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() DeyimlerDEYİMLER VE ÖYKÜLERİ: “BALIK KAVAĞA ÇIKINCA” Anadolu ve Rumeli Kavağı semtlerinin kıyıları çok rüzgarlı ve akıntılı olduğu için buralarda balık avlanamazmış ![]() ![]() ![]() m m “ALNI AÇIK OLMAK” Vaktiyle bir köyde biri kış mevsimine denk gelen bir zaman*da bir suç işlemiş ve ihtiyar heyeti suçluyu yollar açılıncaya kadar bir odada hapsetmeye karar vermiş ![]() ![]() ![]() “AĞZINLA KUŞ TUTSAN NAFİLE” Sarayın arz odasında bir Frenk elçisi huzura kabul edilmek için uzun bir süredir bekliyor; fakat kızlar ağası bunun mümkün olmadığını söylüyor bir süre önce huzurda bulunan bir Yahudi hokkabazın hünerlerini sırahyormuş ![]() ![]() ![]() ![]() moralsiz ![]() ![]() “AYIKLA PİRİNCİN TAŞINI” Deyimin öyküsü Osmanlı tarihine dayanır ![]() ![]() Söylentiye göre Sinan Paşanın askerleri bir gün çölde konak*lamış ![]() ![]() Bu sırada bir fırtına çıkmış ve rüzgarın savurduğu bir kum buluru pirinçlerin üstüne inerek, ufak bir tümsek halinde yığılmış ![]() Kumların altında kalan pirinçlere bakakalan yeniçeriler ara*sından şakacı bir asker, arkadaşlarına: -Biz Allah’ın nimetini taşlı diye beğenmiyorduk, bizim gibi günahkar kullara üç beş taş az bile gelir ![]() ![]() ![]() ![]() Türkçemiz, dil zenginliği bakımından, dünya dilleri arasında sayılıdır ![]() ![]() Günlük hayatımızda, mümkün olduğu kadar, tabii ki yerin*de ve zamanında olmak kaydı şartıyla, deyimlere, atasözlerine, özdeyişlere, fıkralara, manilere… yer verelim ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|